[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2021, Cilt 26, Sayı 2, Sayfa(lar) 112-114
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ]
Majör Depresyonlu Hastada Hipernatremi ve Akut Böbrek Hasarı: Bir Olgu Sunumu
İhsan SOLMAZ1, Şükran AKIN1, Ramazan DANIŞ2, Süleyman DÖNMEZDİL3, Eşref ARAÇ1
1SBÜ Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi, Dahiliye Kliniği, Diyarbakır, Türkiye
2SBÜ Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi, Nefroloji Kliniği, Diyarbakır, Türkiye
3SBÜ Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği, Diyarbakır, Türkiye

Hipernatremi, plazma sodyum (Na) düzeyinin 145 mmol/L’nin üzerinde olmasıdır. Hipernatremi belirtileri çoğunlukla nörolojiktir. Daha önce organik veya psikolojik hastalığı olmayan vakamızda hipotiroidi tanısı konulması ve levotiroksin başlaması sonucu gelişen psikolojik şikayetlerden sonra oral alım bozukluğu (7-10 gün) sonucu gelişen Akut böbrek hasarı (ABH) ve hipernatremi vakasını sunmayı amaçlandık.

Otuz beş yaşında herhangi bir hastalığı olmayan bayan hasta 1 ay önce hipotroidi tanısı konulup levotroksin tedavisi başlanmış. Sonrasında kendi içine kapanma, konuşmama ve kendisinde kanser olduğuna inanma gibi psikolojik bulgular başladıktan sonra başvurduğu Psikiyatri polikliniğinde üre, kreatinin ve Na değerlerinin yüksek olmasından dolayı kliniğimize yönlendirilmiş. Hastanın şuurunun konfüze olması, solunum sayısının >30/dk olması ve hipotansif (85/55 mmHg) olmasından dolayı yoğun bakım ünitesine yatırıldı. ABH ve hipernatremi tedavisi (hipotonik(%5dextroz-0.45 NACl) sıvı) başlanan hastaya çekilen kranial diffüzyon MR ve muayene ile nörolojik patoloji ekarte edildikten sonra Psikiyatri ile konsülte edildi. Konsültasyon neticesinde hastada majör depresyon ve deliryum tablosu olduğu düşünüldü ve haloperidol 3x10 damla başlandı. Hastanın şuurunun açılmaması ve idrar çıkışı <200 cc/gün olması nedeniyle iki defa hemodiyalize alındı. Hastanın sonraki günlerinde bakılan üre, kreatinin, Na değerlerinde gerileme, idrar çıkışında artış oldu ve üre, kreatinin, Na değeri yatışının 12. gününde normale geldi. Hasta önce servise ve biyokimyasal parametreleri tümüyle normale geldikten sonra Psikiyatri kliniğine transfer edildi.

Bu vakayı sunmamızdaki amaç daha önce herhangi organik ve psikolojik bir hastalık anamnezi olmayan majör depresyon ve deliryum sonucu gelişen, genelde yaşlı, gözetimsiz veya çok küçük yaştaki olgularda gelişen ve mortalitesi yüksek olan hipernatremi ve ABH vakasını sunmak ve tedavisinin önemine değinmekti.


[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ]
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]