Birçok çalışmada 25(OH)vitD testi için 20 ng/ml’nin altı eksiklik olarak kabul etmektedir. 21-29 ng/ml arası yetersiz olarak tanımlanırken 30 ng/ml ve üzeri tüm çocuklarda ve erişkinlerde yıl boyunca sürdürülmesi tercih edilen seviyelerdir
9,18. Test sonuçları 20 ng/ml cut-off’a göre değerlendirildiğinde toplumun %78.22’sinde vitamin D eksikliği tespit edildi. Türkiye’nin batı bölgesinde (Balıkesir) yapılan bir başka çalışmada bu oranın %71.23 olduğu ve dünya genelinde de D hipovitaminozunun oldukça yaygın olduğu bildirilmiştir
10,14,19. Kadın cinsiyette ve ilkbahar-kış mevsimlerinde 25(OH)vitD eksikliğinin daha yaygın olduğu tespit edildi. Sonuçlarımızla uyumlu olarak kadın cinsiyetin D vitamini eksikliği açısından risk faktörü olduğu daha önceden bildirilmiş olup kış aylarında vitamin D hipovitaminozunun arttığı önceki çalışmalarda gösterilmiştir
19-23. Her ne kadar daha genç yaş grubunda D hipovitaminozunun daha düşük olduğu bildirilmiş olsa da birçok çalışmada vitamin D seviyelerinin coğrafi bölge, yaş, cinsiyet, ırk, giyinme ve beslenme şekli, kültürel alışkanlıklar, fiziksel aktivite ve yetersiz gün ışığı maruziyeti gibi faktörlerden etkilendiği bildirilmiştir
19,23. Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde bizim çalışmamızda 25(OH)vitD seviyeleri daha genç yaş gruplarında (18-30 ile 31-40 arası yaş gruplarında) 61-70 yaş arası gruba göre anlamlı olarak daha düşük bulundu. Benzer bir çalışmada 25(OH)vitD seviyelerinin 18-65 yaş arası grupta >65 yaş gruba göre daha düşük olduğu belirtilmesine rağmen bu farkın anlamlı olmadığı bildirilmiştir
22. Ancak bu çalışmada genç yaş grubu (18-30 yaş) ile 65 yaş üstü grup karşılaştırması yapılmamıştır. Bu karşılaştırma yapılmış olsaydı sonuçlarının çalışmamızın sonuçları ile benzer olabileceği muhtemeldir. Çalışmamızda ileri yaş grubundaki yüksek vitamin D seviyelerinin, bu yaş gruplarında tedavi amaçlı yapılan D vitamini takviyeleri ile ilişkili olabileceği düşünüldü. Mevsimsel karşılaştırmalarda elde ettiğimiz sonuçlarımızın daha önce yapılmış çalışmalarla uyumlu olarak ve yaz ve sonbahar mevsimlerinde anlamlı olarak daha yüksek olduğu tespit edildi
19. Ancak yine de yaz ayı ortalamalarının 20 ng/ml’nin altında olduğu görüldü (Şekil
2).
Laboratuvar test sonuçlarının klinisyenlerce değerlendirilmesinde referans aralıklarının rolü büyüktür. Ancak her laboratuarın kendi referans aralıklarının belirlenmesi önerilmiş olup bunun için de toplumu en iyi yansıtacak referans populasyonun özenle seçilmesi gerektiği açıktır 24. Referans bireyler ya direk metodla analiz öncesinde IFCC ve NCLSI’nin belirlediği birtakım dışlama kriterleri baz alınarak seçilir veya indirek metodla belli kurallar dahilinde iyi düzenlenmiş demografik veri tabanından yararlanılırak seçilir 14. Direk metod uygulaması zor ve maliyeti yüksektir. İndirek metod laboratuar bilgi sistemindeki veriler kullanılarak seçilmiş referans populasyon aracılığıyla uygun istatistiksel analizlerle referans aralığının hesaplandığı, maliyet ve uygulama kolaylığı sağlayan iyi bir alternatiftir. Bu çalışmada 25(OH)vitD referans aralığı %90 güven aralığında dağılımın %95’ini içine alacak şekilde hesaplandı 16. Laboratuvarımızda belirlediğimiz referans aralığının üretici firmanın sağlıklı populasyona dayalı oluşturduğu referans aralığına göre (7.4 - 44.0 ng/mL) düşük olduğu gözlendi (Tablo 4). Bulgularımızla uyumlu olarak kadın cinsiyette 25(OH)vit D referans aralıkları erkeklere göre daha düşüktü. Mevsimsel farklılıklara bağlı olarak 25(OH)vit D’nin referans aralığının değişiklik gösterdiği gözlendi (Tablo 4).
Günümüzde, ciddi birtakım hastalıkla ilişkili olabileceği tartışılan vitamin D eksikliğinin belirlenmesi ve önlenmesi giderek önem kazanmaktadır 8-11,19. Bu çalışma ile Elazığ bölgesine ait geniş bir populasyonda 25(OH)vit D seviyeleri değerlendirildi. 25(OH)vitD seviyelerindeki düşüklüğün dünya genelinde olduğu gibi bu bölgede de yaygın olduğu belirlendi 19. Ülkenin doğu kesiminde yer alan bu populasyonda ülkenin batı bölgesinde (Balıkesir) yer alan bir diğer populasyona nisbeten vitamin D eksikliğinin daha yaygın olduğu tespit edildi 14.
Çalışmaya dahil edilecek hastalar belirlenirken özellikle vitamin D seviyelerinin düşük çıkmasına neden olabilecek bazı durumlar çalışma dışı bırakıldı. Ancak indirek metodla laboratuarın bilgi sisteminden veri alınmış olması ve hastane veri tabanı kullanıldığından sağlıklı populasyon verilerinin elde edilememiş olması yöntemin dezavantajlarıdır. Ancak kolay uygulanabilir ve maliyetinin düşük olması yöntemin tercih edilme nedenlerindendir 14,25.
Bu çalışma Elazığ bölgesinde 25(OH)vitD seviyeleri hakkında genel bir fikir vermesi ve Türkiye genelinde populasyonun 25(OH)vitD düzeylerinin belirlenmesine katkı sağlaması açısından açısından önemlidir. Ayrıca bölgeden yapılacak benzer çalışmalarla desteklendiği taktirde, belirlenmiş olan populasyon bazlı referans aralıklarının, rutin laboratuarda kullanıma girebileceği dolayısıyla klinik teşhis ve tedavi üzerine olumlu katkılar sağlayacağı görüşündeyiz.