Tanımlayıcı tipte olan bu araştırmada yaklaşık olarak öğrencilerin yarısının nargile içtiği tespit edilmiştir. Bu bulgu, daha önce yapılan araştırmalarda da gösterildiği gibi nargile içiminin özellikle gençler ve öğrenciler arasında yaygın olduğunu göstermektedir
7-9,12-14. Araştırmamızda güzel sanatlar fakültesindeki öğrencilerin nargile içme oranının tıp fakültesindeki öğrencilere göre yaklaşık iki kat fazla saptanmasının, tıp fakültesi öğrencilerinin nargilenin sağlığa etkileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca nargile içme oranının öğrencilerin yaşadığı yere (yurt, ev) göre değişiklik göstermediği görülmüştür. Bu da nargilenin ev ortamından ziyade kafe benzeri sosyal ortamlarda içildiğinden kaynaklanmış olabilmektedir.
Araştırmamızda özellikle sigara içen öğrencilerde nargile kullanımının sigara içmeyenlere göre yüksek olması üzerinde durulması gereken bir durumdur. Günümüzde özellikle gençler arasında nargilenin yaygın kullanımı, tütün kontrolü açısından dünyada yeni bir mücadele alanı ile karşı karşıya kaldığımızı göstermektedir. Tütün endüstrisi, kapsamlı yasakların dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte diğer tütün ürünleri arasında önemli bir yeri olan nargile kullanımını, özellikle gençler arasında artırmaya yönelik çalışmalarını bu gerekçeyle yoğunlaştırmıştır 15.
Araştırmamızda öğrencilerin nargileye başlamalarında-ki faktörlere baktığımızda; öğrencilerin çoğunun özel-likle sosyal ortama uyum çabası içinde olmaları, nargile içen arkadaşlarından etkilenmeleri ve nargilede bulunan aromanın tadından zevk duymaları gibi sebepler karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca araştırmamızda nargile tüketenlerin büyük çoğunluğun aromalı nargileyi tercih ettiği saptanmıştır. Son zamanlarda dünya genelinde nargilenin popülaritesinin artmasındaki başlıca etkenler arasında; sigara endüstrisinde kullanılan üretim ve pazarlama tekniklerinin nargileye uyarlanmasıyla ortaya çıkan aromalı tütün mamullerinin piyasaya girmesi, zamanla aromaların çeşitliliğinin artması, kafe kültürünün gelişmesi ve artan nargile kafeler nedeniyle nargile tüketiminin gençler arasında hızla yaygınlaşması sayılabilir 16,17.
Çalışmaya katılan öğrencilere nargile içiminin sağlık üzerine etkisi sorulduğunda; öğrencilerin yaklaşık yarısı nargile içmenin sigaradan daha az veya eşit derecede zararlı olduğunu belirtirken, öğrencilere nargile içmek hastalık bulaşına neden olur mu diye sorulduğunda ise; öğrencilerin yarısından fazlası, hayır veya bilgim yok cevabını vermiştir. Nargilenin sağlığa zarar-ları hakkında kamuoyunun eksik bilgiye sahip olması, nargilenin güvenilir olduğuna dair yaygın bir yanlış algı oluşmasına sebebiyet vermektedir. Literatürdeki çalışmalar da bu kanıyı destekler nitelikte olup insanların genel olarak nargilenin sağlığa etkileri hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını ve nargilenin sigaraya oranla daha az zararlı olduğuna inandıkları görüşünü ortaya çıkarmıştır. Nargile içimiyle ilgili önemli sorunlardan biri de nargilede kullanılan aromalı tütünlerin tat koku cazibesi içim yumuşaklığı gibi özellikleri nedeniyle, diğer tütün ürünlerine göre daha az zararlı olduğu düşüncesini içeren yanlış kanıları daha da pekiştirmesidir 6,7,17,18. Zira çeşitli araştırmalarda hekim adayı olan öğrenciler arasındaki yüksek nargile kullanım oranları da bu durumu kanıtlar niteliktedir 9,12 .
Öğrencilerin nargile yasağı hakkındaki bilgi ve görüşlerine bakıldığında; yaklaşık olarak %60’ı nargile içmenin kapalı alanlarda yasak olduğunu bilirken, %70’i de nargile içmenin yasak kapsamına alınmasının ve nargile içmeye özendirici reklamlara yasak konmasının doğru bir yaklaşım olduğunu belirtmiştir. Bu da özellikle son yıllarda yapılan tütün yasaklarının toplum tarafından kabul gördüğünü ve desteklendiğini göstermektedir.
Tıp fakültesi öğrencileri tütün ürünlerinin zararları hakkında daha fazla bilgiye sahip olmaları nedeniyle, sağlık açısından olumsuz bir davranış olan tütün ürünleri kullanımını daha az bildirmiş olabilirler. Nargileyi içen öğrenciler, nargile ile ilgili çalışmaya katılmayı daha fazla ret etmiş olabilirler. Bu sebeplerden ötürü iki fakülte arasında bulunan fark gerçekte daha az olabilir, bu da çalışmamız açısından kısıtlılık olabilir.
Sonuç olarak araştırmamızda öğrenciler arasında her iki cinsiyette olmak üzere nargile içme oranı oldukça yüksek bulunmuştur. Nargile içiminin öğrencilerin yaşadığı yere göre değişmediği görülmüştür. Sigara kullanan kişilerde nargile içme oranı belirgin bir şekilde yüksek bulunmuştur. Öğrencilerin nargile içme sebepleri arasında aroma tadından hoşlanılması, arkadaşlarından etkilenmesi ve sosyal ortama uyum çabası dikkat çekmektedir. Araştırmamızda öğrencilerin birçoğunun nargilenin sağlık üzerine olan etkilerini bilmediği, aynı şekilde bir kısım öğrencinin de reklam yasağına karşı çıktığı görülmüştür. Bu sonuçlar doğrultusunda nargile içme oranı; aromalı tütün ürünlerinin piyasa sürülmesi, artan nargile kafeler, gençlerin nargilenin sağlık üzerindeki potansiyel zararları konusunda yeterince bilgiye sahip olmaması, sosyal ortama uyum çabası ve nargile içimini özendirici reklamlar gibi etkenlerden dolayı hızlı bir şekilde artmaktadır. Son 20 yılda tüketimi hızla artan nargile, sigaradan sonra ikinci derecede önem arz eden küresel tütün salgını olarak nitelendirilmektedir 12. Bu konunun önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesinin önlenmesi için alınabilecek önlemlerden biri, DSÖ tavsiyesi ile de uyumlu olan aromalı tütün ürünlerinin geniş bir yelpazede yasaklanmasının önerilmesidir. Bu yolla aromalı tütün ürünleriyle tadında değişiklik oluşturulan nargile tütününün yerine, tütünün gerçekte olan acı ve sert tadıyla kullanımı gerçekleştirilirse nargile içim sıklığının daha aşağılara çekilebileceği düşünülmektedir 19,20. İkinci olarak nargilenin ticari sunumuna müdahale edilmesi önerilebilir ve gerekirse yasak altına alınabilir. Ancak böyle bir müdahalenin gerçekleşmesinde karşılaşılabilecek temel sorun; büyük yatırımların yapıldığı, binlerce çalışanın olduğu sektörün böylesi bir müdahaleye gücü oranında direnç göstermesi olacaktır 19. Alınabilecek önlemler kapsamında son olarak ta; 4207 sayılı ‘Tütün Mamüllerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’ hükümlerinin uygulanması, bu kapsamda tütün mamullerinin tüketilmesinin yasaklandığı alanlarda nargilelik tütün mamulü sunumunun da yapılmaması, kafe ve çay bahçelerinde nargile reklamının yapıldığı her türlü afiş ve ilanın kaldırılması, tütün ve tütün mamullerinin kullanımını özendirici her türlü uygulamanın önlenmesi, atılması gereken adımlar arasındadır. Ayrıca, Türkiye’de özellikle 2008 yılında yürürlüğe giren yasa ile sigara kontrolü alanında önemli gelişmelerin kaydedildiği politikaların benzerlerinin nargile tüketiminin azaltılması için de oluşturulması, nargile tüketiminin kontrol altına alınmasında önemli rol oynayacaktır. Yapılacak olan tüm müdahalelerin amaçları, araçları ve yöntemleri doğrultusunda araştırılıp bu yönde en kısa zamanda adımlar atılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Müdahaleler yerinde ve zamanında yapılmaz ise ülkemizde tütün tüketiminin birçok alanda olumsuz sonuçlar ortaya çıkaracağı aşikardır.