Literatürde uyku sorunlarının yaşlı bireyler arasında oldukça yaygın olduğu bildirilmektedir
20,21. Yaşlı bireyde görülen uyku sorunları fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlerin yanı sıra yaşlı bireyin kaldığı yere göre de değişiklik göstermektedir. Yapılan bazı çalışmalarda evde ya da kurumda yaşayan yaşlı bireylerin uyku kalitesinde farklılıklar olduğu bildirilmektedir
12,15,22. Hastanede bulunmada, bireyin alışık olduğu ve yaşamını devam ettirdiği çevrenin dışında olması nedeniyle yaşlı bireyin uykusu etkileyebilmektedir. Ülkemizde yapılan bir araştırmada yaşlı hastaların büyük bir kısmının hastane ortamında uyku düzeninin olumsuz yönde etkilendiği bildirilmiştir
11. Çalışmamızda da benzer olarak yaşlı bireylerin büyük bir kısmının (%84.4) hastanede uyku sorunu yaşadığı belirlenmiştir.
Çalışmamızda yaşlı bireylerin hastanede uyku sorunu yaşama nedenleri arasında ağrı (n =51) ve nefes darlığı (n =39) ilk sırada yer almaktadır. Karagözoğlu ve ark. 11 yaptığı çalışmada hastaların %58’i odanın fazla havasız olması, %44.5’i odada hasta sayısının fazla olması ve %44.5’inin ağrı nedeniyle uykularının etkilendiği bildirilmiştir. Yaşlı bireylerin hastane ortamında uyku sorunu yaşama nedenleri arasında var olan fizyolojik semptomların yanı sıra ışık, gürültü ve ısı değişikliklerine karşı çok hassas olmaları yer almaktadır. Yaşlı bireyler yaşadıkları bu sorunlar nedeniyle geceleri sık sık uyanmaktadır. Çalışmamızda bireylerin gece uykudan uyanma sıklığı ortalamasının 3.94±2.17 olduğu belirlenmiştir. Karagözoğlu ve ark. 11 yaptığı çalışmada da çalışmamıza benzer olarak hastaların %42’sinin gece en az üç defa uyandığı saptanmıştır. Yaşlı bireylerin her ne sebeple olursa olsun uykularının bölünmesi uyku kalitesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Yaşlı bireyler, uykuları bölündükçe uyumaya yardımcı yöntem arayışı içine girebilmektedir. Çalışmamızda yaşlı bireylerin hastanede göz bandı kullanıp karanlık bir ortam sağlamaya çalışarak (n =12) ya da televizyon izleyerek uyumaya çalıştığı (n =11) belirlenmiştir. Karagözoğlu ve ark. 11’nın yaptığı bir çalışmada ise hastane ortamında uykusuzluk yaşayan bireylerin %27’sinin yatakta uyumayı beklediği, %18.5’inin kalkıp dolaştığı ve %16.5’inin televizyon izlediği saptanmıştır.
Araştırma kapsamındaki yaşlı bireylerin GKUÖ puan ortalamasına (529.03±206.05) göre uyku kalitesinin kötü olduğu belirlenmiştir. Fadıloğlu ve ark. 12 yaptığı bir çalışmada yaşlı bireylerin %77’sinin uyku kalitesinin kötü olduğu saptanmıştır. Şenol ve ark. 23’nın yaptığı bir çalışmada yaşlı bireylerin %55’inin uyku kalitesinin kötü olduğu ve bu bireylerin uykuya dalma sürelerinin daha uzun olduğu belirlenmiştir. Dağlar ve ark. 22’nın yaptığı çalışmada ise benzer olarak yaşlı bireylerin çoğunluğunun uyku kalitesini kötü olduğu rapor edilmiştir. Literatürde yaşlı bireylerin uyku kalitesinin kötü olduğunu bildiren çalışmaların yanı sıra yaşlılığa karşı tutumun da yaşlı bireylerin uyku kalitesine etkisinin incelendiği bir çalışmada, yaşlılığa kaşı negatif tutum içinde olan yaşlı bireylerin uyku kalitesinin kötü, uyku süresinin kısa ve uykuya dalma süresinin daha uzun olduğu saptanmıştır 24.
Araştırma kapsamındaki yaşlı bireylerin EKÖ puan ortalamasının 8.18±3.4 olduğu ve bireylerin %27.4’ünün şiddetli kırılgan, %19.9’unun hafif kırılgan ve %19.4’ünün orta kırılgan olduğu saptanmıştır. Çalışmamızda yaşlı bireylerin kırılganlık düzeyi arttıkça uyku kalitesinin azaldığı belirlenmiştir (p =0.034, r =0.155). Ensrud et al. 25’in yaşlı erkekler ile yaptıkları bir kohort çalışmasında kırılganlığın, kötü uyku kalitesi ve uyku verimliliğinde azalma, uyku dalma süresinde uzama ve uyku sırasında görülen solunum sistemi problemleri gibi uyku sorunları ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ensrud et al. 26 yaptığı diğer bir çalışmada da düşük uyku kalitesinin, gece uyanma sıklığında ve noktürnal hipoksi şikayetindeki artışın kırılganlıkla ilişkili olduğu bildirilmiştir. Nobrega et al. 27 yaptığı çalışmada ise kırılgan yaşlıların uyku kalitesinin kırılgan olmayan yaşlı bireylere göre daha düşük olduğu saptanmıştır. Kırılgan olan yaşlı bireylerin kırılgan olmayan bireylere göre gündüz şekerleme yapma sıklığının fazla ve fiziksel aktivite için harcanan enerji düzeyinin düşük olduğu saptanmıştır 28. Literatürde yapılan farklı bir çalışmada da artan yaşla birlikte objektif ya da subjektif uyku sorunları ile kırılganlık arasında ilişki olduğu bildirilmektedir 29. Yaşla beraber bireylerin sağlık sorunlarının, hareket kısıtlılığının, yorgunluğun artması nedeniyle kırılganlık artmakta ve buna bağlı olarak da uyku sorunları ortaya çıkmaktadır. Artan uyku sorunları da yaşlı bireylerin fiziksel sağlığının yanı sıra günlük yaşam aktivitesini, sosyal yaşamını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir 20.
Sonuç olarak; kırılgan yaşlılarda uyku sorunları daha çok görülmekte ve uyku kalitesi azalmaktadır. Yaşlı bireye bakım ve tedavi hizmeti sunan sağlık personelinin, yaşlı bireylerin kırılgan grupta yer alma ihtimalini göz önüne alarak uyku alışkanlıklarını sorgulaması gerekmektedir. Yaşlı bireylerin uyku sorunu yaşama nedenleri araştırılıp, uyku sorununa neden olan faktörler kontrol altına alınmaya çalışılmalıdır.