[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2020, Cilt 25, Sayı 4, Sayfa(lar) 219-223
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Akut Diffüz Eksternal Otit Tedavisinde Borik Asidin ve Deksametazon-Siprofloksasin Kombinasyonunun İyileşmeye ve Mikrobiyal Flora Üzerine Etkisi
Hasan ÇETİNER1, Feray Ferda ŞENOL2, Sertaç DÜZER3
1Özel Doğu Anadolu Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, Elazığ, Türkiye
2Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, Mikrobiyoloji Kliniği, Elazığ, Türkiye
3Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Otit, Eksternal Otit, Borik Asit, Otitis; External Otitis, Boric Acid
Özet
Amaç: Çalışmanın amacı akut diffüz eksternal otit tedavisinde kullanılan borik asidin ve deksametazon-siprofloksasin kombinasyonunun iyileşmeye ve dış kulak yolu mikrobiyal floraya etkisini değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: Deksametazon-siprofloksasin kombinasyonunu alan hastalar grup 1, %2’lik borik asidi alan hastalar ise grup 2 olarak kabul edildi. İlk muayene sırasında, tedavinin 3. ve 7. günlerinde hastalar muayene bulgularına ve şikayetlerine göre puanlandı. Toplam iyileşme skorlarına göre gruplar kendi içinde ve arasında istatistiksel olarak değerlendirildi. Ayrıca tedavinin 7. gününde dış kulak yolundan kültür alınan hastaların sonuçları bulundukları gruba göre yorumlandı.

Bulgular: Her iki grupta da tedavinin başladığı gün itibariyle hastalar iyileşmeye başladı. Grup 1’de 7. gün ile ilk değerlendirmede elde edilen toplam iyileşme skorları farkının ortalaması 6.93±3.01 iken grup 2’de bu ortalama 8.60±2.06 olarak bulundu (p =0.88). 3. günün sonunda başlangıca göre grup 1’in toplam iyileşme skorları farkının ortalaması 2.60±2.44 iken grup 2’de bu ortalama 4.4±1.80 olarak bulundu (p =0.009). Grup 2’de daha az üreme olmakla birlikte çalışmamızda en fazla Pseudomonas aeruginosa üredi.

Sonuç: Borik asidin akut diffüz eksternal otitte tek başına kullanımı etkili bir tedavi seçeneği olarak görülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Etyolojisinde hijyenik olmayan suyun suçlandığı ve yüzücü kulağı adı da verilen dış kulak yolu enfeksiyonları sıcak ve nemli havanın baskın olduğu iklim şartlarında bakteriyel ve/veya fungal etkenler ile olmaktadır 1,2. Birden çok faktörün etyolojide rol oynadığı enfeksiyonun önemli nedenlerinden biri ortamın asidik olmasını sağlayan serümenin sıkça agresif şekilde kulak çöpleri ve suyla temizlenmesidir.

    Yine asidik ortamın pH’sını artıran sabun kalıntıları, alkali damlalar enfeksiyona elverişli durumlar oluşturur. Yabancı cisimler ve kişinin kendi tırnağı ile derinin mikrotravmaya maruziyeti, ekzositoz ve kronik orta kulak enfeksiyonları dış kulak yolunun enfeksiyonunu tetikleyen faktörler olabilir 3.

    Eksternal otit; akut diffüz eksternal otit, akut lokalize eksternal otit (fronkülozis) ve otomikoz olarak 3 farklı klinik ile kendini gösterebilir. Akut diffüz eksternal otitte en fazla izole edilen mikroorganizma Pseudomonas aeruginosa’dır. Bunu Staphylococcus aureus, Proteus vulgaris, Streptococcus species, Candida albicans ve Aspergillus niger takip eder. Fronkülozis ise sıklıkla kıl folikülünün sebase ve seröminöz eklerinden kaynaklanır. Staphylococcus aureus en sık görülen etkendir. Fungal eksternal otit yani otomikoz ise sıklıkla bakteriyel otit sonrası uzun süreli antibiyotik ve steroidli damlalar kullanımı sonrası gelişir ve Aspergillus niger, Aspergillus fumigatus, Aspergillus flavus ve Candida albicans en sık izole edilen mantarlardır 4-6.

    Akut diffüz eksternal otit tedavisinde enfeksiyon dış kulak yolundan çevre dokulara yayılmadığı ve immün yetmezlik gibi durumlar olmadığı sürece topikal tedavi yeterlidir, sistemik antibiyotik tedavisinin yeri yoktur 7. Topikal tedavide antibiyotikler, steroidler ve dış kulak yolunu asit düzeyini artıran antiseptik solüsyonlar kullanılmaktadır ve borik asit de bu antiseptik solüsyonlardan biridir 8.

    Çalışmamızda akut diffüz eksternal otitin tedavisinde kullanılan borik asit ile deksametazon-siprofloksasin kombinasyonunun dış kulak yolu mikrobiyal florası üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışma dizaynı
    Çalışma Mayıs 2019 ile Aralık 2019 arasında farklı iki merkezde, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Mikrobiyoloji klinikleri ile Özel Doğu Anadolu Hastanesi Kulak Burun Boğaz kliniğinde, Fırat Üniversitesi Etik Kurul onayı alındıktan sonra akut diffüz eksternal otit nedeniyle tedavi altına alınan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelenerek başlatıldı. Çalışmamızda öncelikle kronik otitis mediası ve zar perforasyonu olan hastalar ile eksternal otit hikayesi olan hastaları çalışma dışı bıraktık. Yine son 1 ay içinde sistemik antibiyotik kullanan, diyabeti olan, immün yetmezliği olan hastaların dosyaları da incelemeye alınmadı. Çalışmaya son 24 saat içinde ağrı, kaşıntı ve kulak dolgunluğu gibi dış kulak yolu enfeksiyonuna bağlı semptomları olan hastalar alındı. Sadece lokal tedavi alan hastaların dosyaları değerlendirilmeye alındı ve buna göre 2 grup oluşturuldu. Birinci grubu deksametazon (Onadron simple %0.1 göz kulak damlası®, İ.E Ulugay, Türkiye) ve siprofloksasin (Siprogut %0.3 kulak damlası®, Bilim İlaç, Türkiye) içeren damlaları günde 3 defa 2’şer damla olarak alan hastalar, ikinci grubu ise %2’lik borik asidi aynı pozolojide alan hastalar oluşturmaktaydı. Ayrıca tüm hastalara kiloya ve yaşa uygun pozolojide parasetamol verildi.

    İyileşmenin değerlendirilmesi
    Hastalardaki klinik iyileşme subjektif ve objektif kriterlerdeki puanlamalar ile değerlendirildi. Subjektif kriterler ağrı, kaşıntı, kulak akıntısı ve işitme kaybından oluşmaktaydı. Objektif kriterler ise otoskopik muayene sonrası belirlenen ödemin, eritemin, dış kulak yolundaki debrislerin ve akıntının puanlaması şeklindeydi. Subjektif değerlendirmenin puanlaması 0 ile 8 arasında, objektif değerlendirmenin puanlaması ise 0 ile 6 arasında değişmekteydi 9 (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Subjektif ve objektif değerlendirme.

    Hastalardan ilk muayene sırasında ve sonrasında 3. ile 7. günlerde toplamda 3 defa subjektif ve objektif değerlendirmelerde elde edilen puanların toplamı ile toplam iyileşme skoru elde edildi. Sonrasında gruplardaki uygulanan tedavinin etkinliğini değerlendirmek için 1., 3. ve 7. günde elde edilen toplam iyileşme skorları birbirleriyle istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Ayrıca her bir grupta ilk toplam iyileşme skoru ile 7. günde elde edilen toplam iyileşme skoru farkları istatistiksel olarak gruplar arasında karşılaştırıldı.

    Kulak kültürünün alınması ve mikrobiyal tanımlanma
    Hastalardan tedavinin 7. gününde steril serum fizyolojik ile ıslatılmış bir eküvyon ile dış kulak yolunda birikmiş olan sekresyon ve kurutlar temizlendikten sonra aerobik ve anaerobik Amies taşıma besi yeri ile dış kulak kanalından örnek alındı ve aerobik inceleme için mikrobiyoloji bölümünde %5’lik Koyun Kanlı Agar, Çikolata Agar ve MacConkey Agar’a ekilerek 37 Cº’de 24-48 saat boyunca inkübe edildi. Anaerobik değerlendirmede ekim Robertson Cooked Agar’da yapıldı ve 37 Cº’de 48 saat bekletildi; daha sonra Koyun Kanlı Agar, Neomisin Kanlı Agar ve Fenil-etil-alkol Kanlı Agar’a aktarılarak 48 saat anaerobik ortamda bekletildi ve üreme görülünceye kadar en fazla 5 gün bekletildi. Mantar incelemesi için Sebouraud Dextroz Agar’a ekim yapıldı. Organizma tanımlanması standart yaklaşımlar kullanılarak koloni karakterlerine ve kimyasal reaksiyonlara göre yapıldı.

    İstatistiksel analiz
    Onbeşer hasta içeren her grubun 3 defa yapılan (başlangıçta, 3. günde ve 7. günde) değerlendirmeleri son-ası elde edilen sayısal değerlerinin normallik analizi yapıldığında Shapiro-Wilk testi 0.05’ten büyüktü bu nedenle gruplar kendi içinde değerlendirilirken parametrik seçeneklerden biri olan tekrarlayan varyans analizi kullanıldı. Yine farklı tedavinin uygulandığı gruplardaki tedavinin öncesi ile 7. günü arasındaki iyileşme değerleri farkının normal dağılımına uyumluluğu Kolmogorov-Smirnov testinde p değerinin 0.05’ten büyük olması ile kanıtlandı ve 7. günün sonunda gruplar arasındaki tedavi etkinliğinin karşılaştırılması bağımsız t testi ile yapıldı. Gruplarda iyileşme değerlerinin tedavi öncesi ile tedavinin 3. günündeki farklarının normal dağılıma uyumluluk testi yapıldığında grup 1’deki örneklerin normal dağılıma uymadığı yani Shapiro-Wilk testi 0.05’ten küçük olduğu görüldü bu nedenle non-parametrik testlerden Mann-Whitney U analizi uygulandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Grup 1’de bulunan 15 hastanın (6 kadın, 9 erkek) ortalama yaşı 30.73 iken grup 2’de bulunan 15 hastanın (8 kadın, 7 erkek) ortalama yaşı 30.06’ydı (p >0.05). Siprofloksasin-deksametazon kombinasyonunun verildiği grup 1’deki hastaların tedavi öncesi toplam ortalama iyileşme skoru 11.13±0.54’ten 7. günde 4.2±0.39’a geriledi (p <0.001). Borik asidin uygulandığı grup 2 hastalarının tedavi öncesi toplam ortalama skoru 11.46±0.55’ten 7. günün sonunda 2.86±0.27’ye geriledi (p <0.001) (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Gruplardaki tedavi öncesi ve tedavinin 3. günü ile tedavinin 3. günü ve 7. gününün ortalama skorlarının karşılaştırılmasının p değeri eşliğinde sunumu.

    Grup 1’de 7. gün ile ilk değerlendirmede elde edilen toplam iyileşme skorları farkının ortalaması 6.93±3.01 iken grup 2’de bu ortalama 8.60±2.06 olarak bulundu (p =0.88). 3. günün sonunda başlangıca göre grup 1’in iyileşme skorları farkının ortalaması 2.60±2.44 iken grup 2’de bu ortalama 4.4±1.80 olarak bulundu (p =0.009).

    Hastaların 7. gününde alınan kültür sonuçlarına göre 8’inde üreme oldu. Üreme olan hastaların 6’sı grup 1’de iken 2’si grup 2’de bulunmaktaydı. En fazla üreme olan organizma Pseudomonas aeruginosa’ydı. Bunu koagülaz negatif Staphylococcus izledi. Hastaların 2’sinde birden fazla mikroorganizma üredi. Grup 1’deki Pseudomonas aeruginosa ve Clostridium üreyen bir hasta ile Pseudomonas aeruginosa üreyen bir diğer hastanın 10. gündeki toplam ortalama skoru sırasıyla 7 ve 6 olması nedeniyle sistemik tedavi başlandı (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Grup 1 ve 2’de üreyen mikroorganizmalar.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Akut diffüz eksternal otit tedavisinde sıklıkla topikal tedavi uygulanmaktadır. Bu topikal tedavide kullanılan damlalar antibiyotik ve steroid içeren damlalardır. Bazı çalışmalarda güçlü bir steroid içeren damlanın tedavide çok önemli olduğu ve hatta düşük potentli steroid ile antibiyotik karışımına kıyasla daha etkili olduğu vurgulanmıştır 10,11. Literatüre baktığımızda kronik süpüratif otitis media ve eksternal otitin tedavilerinde kullanılan %0.3’lük siprofloksasin ve %0.1’lik deksametazon damlaların günde üç kez ikişer damla, %3’lük borik asidin günde üç kez üçer damla olarak verildiğini görmekteyiz 12,13. Bununla birlikte çalışmamızda kullandığımız topikal damlaları günde üç defa ikişer damla olarak tatbik ettik.

    Akut diffüz eksternal otitte sistemik antibiyotikler %21 gibi azımsanmayacak düzeyde kullanılmaktadır. Özellikle immün yetmezlik ve diabetes mellitus gibi bağışıklığın azaldığı durumlarıda sistemik antibiyotik kullanımı önerilmektedir 14. Avustralya gibi bazı ülkelerde enfeksiyonun düşük-orta düzeyde etkilediği dış kulak yolundaki ödem ve ağrının tedavisinde kısa süreli düşük doz sistemik antibiyotik kullanımı da bulunmaktadır 15.

    Renksiz kristal ya da beyaz pudra halinde bulunan ve suda çözülen borik asit bulunduğu ortamın asit seviyesini artırarak antiseptik etki gösterir. Bakteriyel vajinit, kandidiazis, akne tedavisi ve tinea pedis gibi hastalıklarda kullanıldığı gibi kulak burun boğaz uzmanları tarafından otitis eksterna ve kronik orta kulak enfeksiyonlarının tedavisinde de önerilmektedir 16. Bazı hayvan çalışmalarında borik asidin ototoksik özelliğinden bahsedilmiştir 17,18. Bununla birlikte Adriztina ve arkadaşlarının 16 yapmış olduğu derleme de kronik orta kulak iltihabı olan hastalarda %4’lük borik asit konsantrasyonunun zararsız olduğu görülmüştür. Biz çalışmamızda öncelikle kronik otitis mediası ve zar perforasyonu mevcut olan hastaları çalışma dışı bıraktık. Doğal olarak çalışmamızda bazı hastalar kulak zarları hakkında güncel bilgilere sahip değildi ve dış kulak yolu ödemi nedeniyle kulak zarının değerlendirilmesi de mümkün değildi. Bu nedenle %2’lik borik asit kullanarak iç kulağa hasar verme ihtimalini ortadan kaldırmaya çalıştık.

    Çalışmamızda siprofloksasin-deksametazon verilen grup 1 hastaları ile %2’lik borik asidin verildiği grup 2 hastalarının 3. gün ve 7. gün sonunda tedaviye cevap verdiği görüldü. Bununla birlikte grup 1’deki 2 hastanın 3. değerlendirme sonrasında iyileşme skorunun yüksek olması nedeniyle sistemik antibiyotik tedavisi başlandı. 3. gün sonunda gruplar kendi aralarında karşılaştırıldığında borik asit kullanan ikinci grubun iyileşme skorunun daha iyi olduğu görülürken 7. gün sonunda fark istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte ortalama iyileşme skorunun grup 2’deki hastalarda daha düşük olduğu göze çarpmaktaydı. Siprofloksasin, Pseudomonas aeruginosa, Proteus mirabilis’in de içinde bulunduğu gram negatif bakterilere oldukça etkili bir antibiyotiktir 19. Ancak siprofloksasin kullanan ve çalışma sonunda yeterli iyileşmenin görülmediği hastaların birinde Pseudomonas aeruginosa diğerinde ise Pseudomonas aeruginosa ile Clostridium üremişti. Siprofloksasinin anaerobik bakterilere etkinliğinin olmaması anaerobik ajanın ürediği ikinci hastada başarısızlığı açıklayabilir. Yaptığımız çalışmaya göre borik asidin akut diffüz eksternal otitte oldukça etkili bir ajan olduğu görülmektedir. Bizim çalışmamıza benzer şekilde Amani ve arkadaşlarının 13 yaptığı çalışmada borik asidin tek başına kullanıldığı akut eksternal otit vakalarının polimiksin, neomisin ve hidrokortizon karışımı içeren tedaviyle karşılaştırıldığında daha iyi sonuçların elde edildiği görülmüştür.

    Normal dış kulak yolu florası genellikle gram pozitif organizmalardan ibarettir ve çoğunlukla cilt üzerinde zararsız olan koagülaz negatif Staphylococcus auricularis ile Staphylococcus epidermidis’ den oluşmaktadır. Dış kulak yolu enfeksiyonlarında ise Staphylococcus aureus ve Pseudomonas aeruginosa izole edilen organizmalardır 20. Sunduğumuz makalede de Pseudomonas aeruginosa en sık rastlanan mikroorganizmaydı, bunu koagülaz negatif Staphylococcus takip etmekteydi. Grup 2’deki izole edilen mikroorganizma sayısı grup 1’e nazaran oldukça azdı ve sadece 2 hastada üreme olmuştu. Bunlardan biri Pseudomonas aeruginosa diğeri ise koagülaz negatif Staphylococcus idi.

    Sonuç
    Akut diffüz eksternal otit sıklıkla görülen ve yaşam kalitesini azaltan, işgücü kaybına neden olan önemli bir hastalıktır. Gereksiz sistemik antibiyotik kullanımını da beraberinde getiren bu sağlık sorununun üstesinden çoğunlukla lokal tedavilerle gelinebilmektedir. Biz özellikle borik asidin klinik etkinliğini değerlendirirken beraberinde dış kulak yolu kültürü de yaparak borik asidin dış kulak yolu florasına etkisini siprofloksasin-deksametazon kombinasyonunun dış kulak yolu florasına etkisiyle karşılaştırdık. Borik asidin uygulandığı hastalarda üreyen patojen mikroorganizmanın az olması ve istatistiksel olarak çalışma sonunda diğer tedavi seçeneğine göre fark olmamasına rağmen skorların daha iyi olması bize borik asidin akut diffüz eksternal otitte tek başına kullanımının etkin bir seçenek olduğunu göstermektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Russell JD, Donnelly M, McShane DP, Alun-Jones T, Walsh M. What causes acute otitis externa? J Laryngol Otol 1993; 107: 898-901.

    2) Hajjartabar M. Poor-quality water in swimming pools associated with a substantial risk of otitis externa due to Pseudomonas aeruginosa. Water Sci Technol 2004; 50: 63-7.

    3) Lurato S, Arnold W. Otology and Neurootology. In: Anniko M, Bernal-Sprekelsen M, Bonkowsky V, Bradley P, Lunato S (Editors). European manual of medicine 1. Baskı, Springer, 2010: 3-157.

    4) Bassetti M, Merelli M, Temperoni C, Astilean A. New antibiotics for bad bugs: where are we? Ann Clin Microbiol Antimicrob 2013; 12: 22.

    5) Manolidis S, Friedman R, Hannley M. Comparative efficacy of aminoglycoside versus fluoroquinolone topical antibiotic drops. Otolaryngol Head Neck Surg 2004; 130: 83-8.

    6) Roland PS, Stroman DW. Microbiology of acute otitis externa. Laryngoscope 2002; 112: 1166-77.

    7) Kaushik V, Malik T, Saeed SR. Interventions for acute otitis externa. Cochrane Database Syst Rev 2010; 20: CD004740.

    8) Slack RW. A study of three preparations in the treatment of otitis externa. J Laryngol Otol 1987; 101: 533-5.

    9) Ghanpur AD, Nayak DR, Chawla K, Shashidhar V, Singh R. Comparison of microbiological flora in the external auditory canal of normal ear and an ear with acute otitis externa. J Clin Diagn Res 2017; 1: 1-4.

    10) Emgård P, Hellström S, Holm S. External otitis caused by infection with Pseudomonas aeruginosa or Candida albicans cured by use of a topical group III steroid, without any antibiotics. Acta Otolaryngol 2005; 125: 346-52.

    11) Emgård P, Hellström S. A group III steroid solution without antibiotic components: An effective cure for external otitis. J Laryngol Otol 2005; 119: 342-7.

    12) Kaygusuz İ, Karlıdağ T, Gök Ü ve ark. Kronik süpüratif otitis media tedavisinde topikal siprofloksasin ve tobramisinin deksametazon ile kullanımı. Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2002; 9: 106-11.

    13) Amani S, Moeini M. Comparison of boric acid and combination drug of polymyxin, neomycin and hydrocortisone (polymyxin NH) in the treatment of acute otitis externa. J Clin Diagn Res 2016; 10: 1-4.

    14) Rosenfeld RM, Schwartz SR, Cannon CR et al. Clinical practice guideline: acute otitis externa. Otolaryngol Head Neck Surg 2014; 150: 1-24.

    15) Cheffins T, Heal C, Rudolphy S, Evans R, Veitch C. Acute otitis externa: Management by GPs in North Queensland. Aust Fam Physician 2009; 38: 262-6.

    16) Adriztina I, Adenin LI, Lubis YM. Efficacy of boric acid as a treatment of choice for chronic suppurative otitis media and its ototoxicity. Korean J Fam Med 2018; 39: 2-9.

    17) Sugamura M, Yamano T, Higuchi H et al. Ototoxicity of burow solution on the guinea pig cochlea. Am J Otolaryngol 2012; 33: 595-9.

    18) Aktas S, Basoglu MS, Aslan H et al. Hearing loss effects of administering boric alcohol solution prepared with alcohol in various degrees on guinea pigs (an experimental study). Int J Pediatr Otorhinolaryngol 2013; 77: 1465-8.

    19) Zhang GF, Liu X, Zhang S, Pan B, Liu ML. Ciprofloxacin derivatives and their antibacterial activities. Eur J Med Chem 2018; 146: 599-612.

    20) Clark WB, Brook I, Bianki D, Thompson DH. Microbiology of otitis externa. Otolaryngol Head Neck Surg 1997; 116: 23-5.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]