[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2021, Cilt 26, Sayı 1, Sayfa(lar) 043-047
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Lokalize Prostat Kanserinde Radikal Prostatektomi Sonrası Biyokimyasal Nükse Etki Eden Faktörlerin Değerlendirilmesi
Cavit CEYLAN1, Samet ŞENEL1, İbrahim KELEŞ2
1Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma, Üroloji Kliniği, Ankara, Türkiye
2Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Afyon, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Prostat Kanseri, Biyokimyasal Rekürrens, Radikal Retropubik Prostatektomi, Prostate Cancer, Biochemical Recurrence, Radical Retropubic Prostatectomy
Özet
Amaç: Çalışmamızda lokalize prostat kanserinde radikal prostatektomi sonrası biyokimyasal nüks oranımızı etkileyen faktörleri retrospektif olarak incelemeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Mart 2009 ve Şubat 2019 tarihleri arasında kliniğimizde lokalize prostat kanseri nedeniyle açık retropubik radikal prostatektomi uygulanan 84 hastada biyokimyasal nükse etki eden faktörler retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların preoperatif PSA değerleri, D’Amico risk sınıflandırmasına göre risk grupları, vücut kitle indeksleri, yaşı, postoperatif Gleason skoru ve biyokimyasal nükse kadar geçen süre bilgileri kayıt edildi. Biyokimyasal nüks, PSA değerinin ardışık iki kez ölçümlerde 0.2 ng/ml ve üstü olması ve artış göstermesi olarak kabul edildi. Bu faktörlerin biyokimyasal nüks ile ilişkili olup olmadıkları araştırıldı.

Bulgular: Toplam 17 hastada (% 20.2) biyokimyasal nüks saptanırken, 67 (%79.8) hastada saptanmadı. Düşük riskli ve ortayüksek riskli olarak iki gruba ayrılan lokalize prostat kanserli hastalarda biyokimyasal nüks oranları arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p =0.251). Preoperatif PSA ve postoperatif Gleason skoru iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklı bulundu (sırasıyla p =0.034 ve p =0.023).

Sonuç: Preoperatif PSA ve postoperatif Gleason skoru biyokimyasal nükse etki eden faktörlerdir. Hastaların takibi D’Amico risk gruplarına göre kılavuzlar dikkate alınarak yapılmalı ancak gerekli durumlarda takibin kişiselleştirilmesi gerektiği göz ardı edilmemelidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olup tüm kanser olgularının %15’ini oluşturmaktadır. 1. Lokalize prostat kanseri prostat kapsülünü aşmayan kanseri ifade ederken lokal ileri prostat kanseri ise prostatik kapsülü aşıp perikapsüler dokuyu, apeksi, mesane boynunu ve/veya seminal vezikülleri invaze eden kanser olarak tanımlanmaktadır 2. Lokalize prostat kanserinde biyokimyasal nüks (BKN) riskini öngörmek için pek çok risk gruplandırması yapılmış olsa da en çok kullanılan sınıflandırma prostat spesifik antijen (PSA), Gleason skoru (GS) ve klinik T evresi parametrelerinin kullanıldığı ve Avrupa Üroloji Kılavuzları tarafından önerilen D’Amico sınıflandırma sistemidir 1. Bu sınıflandırma sistemine göre 10 yıllık yaşam beklentisi olan düşük ve orta riskli prostat kanserli hastalarda radkal prostatektomi (RP) halen en geçerli tedavi yöntemi olmaya devam ederken yüksek riskli prostat kanserinde yine radikal prostatektomi, multimodal tedavinin bir parçası olarak önerilmektedir. 3.

    Kılavuzlara göre RP sonrası PSA değerinin en az iki ölçümde 0.2 ng/ml’nin üzerinde ölçülmesi ve artış göstermesi BKN olarak tanımlanmaktadır. RP ve radyoterapi (RT) sonrası hastaların %27-53’ünde BKN meydana gelmektedir 1. BKN gelişen hastalarda uzak metastaz ve kansere bağlı ölüm meydana gelebildiğinden definitif tedavi uygulanan hastaların bu açıdan takip edilmesi ve BKN riskinin öngörülebilmesi önem arz etmektedir 4. Bu çalışmamızda lokalize prostat kanseri risk gruplarından düşük ve orta-yüksek riskli prostat kanseri nedeniyle uygulanan RP sonrası BKN oranımızı etkileyen risk faktörlerini retrospektif olarak incelemeyi ve literatüre katkıda bulunmayı amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışmamız Helsinki Bildirgesi ilkelerine uygun olarak yapılmış ve Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından onaylanmıştır (onay numarası: E-2015-328). Cerrahi öncesi tüm hastalardan aydınlatılmış onam alınmıştır.

    Kliniğimizde Mart 2009 ile Şubat 2019 tarihleri arasında lokalize prostat kanseri tanısıyla RP uygulanan 99 hasta çalışmaya alındı. 15 hasta yeterli verisi olmadığından çalışma dışında bırakıldı ve 84 hastanın çalışmaya dahil edilmesi uygun bulundu. Hastaların tümünün tanısı transrektal prostat biyopsisi ile konuldu. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalara açık retropubik radikal prostatektomi ve standart bilateral lenf nodu diseksiyonu uygulandı. Hastalar postoperatif dönemde 6 aydan fazla süreyle adjuvan veya neoadjuvan hormonoterapi almadan takip edildi. Hastaların preoperatif PSA değerleri, D’Amico risk sınıflandırmasına göre risk grupları, vücut kitle indeksi (VKİ) ve yaşı, postoperatif Gleason skoru ve biyokimyasal nükse kadar geçen süre kayıt edildi. Postoperatif PSA değerleri 3 ayda bir ölçüldü. BKN, PSA değerinin ardışık iki kez ölçümlerde 0.2 ng/ml ve üstü olması ve artış göstermesi olarak kabul edildi. BKN’yi etkileyen parametreler ortalamalara göre istatistiksel olarak değerlendirildi. BKN’yi etkileyen risk faktörleri hasta data kartlarına göre retrospektif olarak değerlendirildi. Verilerin kodlanması ve istatistiksel analizleri bilgisayarda, SPSS 22 software (IBM SPSS Statistics, IBM Corporation, Chicago, IL) paket programında yapıldı. Parametrelerin normal dağılıma uygunluğu ShapiroWilks Testi ile değerlendirildi. Sürekli değişkenler için tanımlayıcı istatistik verileri ortalama ve standart sapma yüzde ile ifade edildi. İki ortalama arasındaki farkın değerlendirilmesinde normal dağılım gösteren parametreler için “bağımsız örneklemler t” testi kullanıldı. Bütün analizlerde istatistiksel anlamlılık seviyesi 0.05 olarak kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmadaki 84 hastanın, ortalama yaşı 64,92 ± 6.71 idi. Hastaların risk gruplarına göre sırasıyla; 59’u (%70.2) düşük risk, 17 (%20.2)’si orta risk ve 8 (%9,6)’i yüksek risk grubunda yer aldı. Hastaların nükse kadar geçen süre ortalamasının 20.72 ± 16.5 ay olduğu görüldü. Toplam 17 hastada (%20.2) BKN saptanırken, 67’sinde (% 79.8) BKN saptanmadı. Düşük riskli ve orta-yüksek riskli prostat kanseri olan hastalarda BKN oranları arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p =0.251) (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Risk grubuna göre biyokimyasal nüks.

    Gruplar arasında yaş ve VKİ açısından BKN için anlamlı fark yok iken (sırasıyla p =0.792 ve p =0.625) preoperatif PSA ve postoperatif Gleason skorları istatistiksel olarak anlamlı derecede farklıydı (sırasıyla p =0.034 ve p =0.023) (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Yaş, vücut kitle indeksi, preoperatif PSA ve postoperatif Gleason skoruna göre biyokimyasal nüks.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Prostat kanseri sık görülen ve kanser ilişkili mortalite ve morbiditeye yol açabilen, tedavi ve takibi oldukça önem arz eden bir hastalıktır 5. Her ne kadar lokalize ve lokal ileri prostat kanseri tanı anında RP ve/veya radyoterapi (RT) ile tedavi edilebilse de tedavi sonrası herhangi bir zamanda PSA yüksekliğinin görülmesi, çoğu olguda klinik hastalığın başlangıcı olan BKN’yi göstermektedir 6. BKN riskini öngörebilmek bu açıdan önem arz etmektedir. Preoperatif PSA >20 ng/mL, klinik evre T2c–T3 olması veya biyopsi GS ≥8 olması BKN ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğu iyi bilindiğinden çoğu ürolog tarafından D’Amico sınıflandırma sistemi kullanılmaktadır. Bu sınıflandırma sistemine göre lokalize prostat kanserli hastalar BKN riskine göre düşük, orta ve yüksek riskli prostat kanseri sınıflarına ayrılmıştır 7. D’Amico ve arkadaşlarının 8 bu sınıflamayı ürettikleri çalışmalarında lokalize prostat kanseri nedeniyle tedavi uygulanan 1872 hastanın 5 yıllık BKN’siz sağkalım oranları düşük riskli grupta % 85, orta riskli grupta %60 ve yüksek riskli grupta %30 olarak bulunmuştur. Kurbegovic ve arkadaşlarının 9 2091 lokalize prostat kanserli hastayı 10 yıllık takip ile değerlendirdikleri güncel bir çalışmada D’Amico sınıflandırma sistemine göre düşük riskli hastaların %17.9’unda, orta riskli hastaların %31.9’unda ve yüksek riskli hastaların %47.9’unda biyokimyasal nüks meydana geldiği gösterilmiş ve bu gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu ortaya koyulmuştur (p <0.0001). Bir başka çalışmada düşük, orta ve yüksek riskli lokalize prostat kanserli hastalarda 5 yıllık takipte BKN oranları sırasıyla %23.7, % 30.8 ve %72.2 olarak bulunmuştur. Bu çalışmada düşük ve orta riskli prostat kanseri olan hastaların BKN oranları arasındaki farkın anlamlı olmadığı ancak yüksek riskli hasta grubundaki BKN oranının diğer iki gruba göre anlamlı derecede yüksek olduğu vurgulanmıştır 6. Çalışmamızın sonuçlarına göre ise düşük riskli hasta grubu ile orta-yüksek riskli hasta grupları arasında BKN oranları açısından anlamlı fark saptanmamıştır. Bizim çalışmamızda gruplardaki vaka sayılarının homojen olmamasının bu sonucu ortaya çıkardığını düşünmekteyiz.

    Literatürde preoperatif serum PSA düzeyinin definitif tedavi uygulanan hastalarda BKN’yi öngörmek için kullanılabilecek bir parametre olduğunu ifade eden çok sayıda çalışma mevcuttur 10-16. Negishi ve arkadaşlarının 4 yapmış oldukları bir çalışmada preoperatif PSA düzeyinin, RP sonrası 5 yıl içerisinde BKN gelişen hastalarda bir risk faktörü olduğu ifade edilirken 5 yıl sonrasında BKN gelişen hastalar için böyle bir ilişkinin gösterilemediği bildirilmiştir. Bir başka çalışmada ortalama 4 yıllık takip süresinde preoperatif PSA düzeyi 20 ng/mL’nin üzerinde olan hastaların %68’inde BKN geliştiği ve preoperatif PSA’sı 10-20 ng/mL olan ve 10 ng/mL’den düşük olan gruplara göre anlamlı düzeyde daha fazla BKN meydana geldiği gösterilmiştir (sırasıyla %30 ve %29) 6. Risk gruplarının ayrı ayrı incelendiği ve preoperatif PSA ile BKN arasındaki ilişkinin irdelendiği çalışmalar da mevcuttur. Orta riskli prostat kanseri hastalarının prospektif olarak değerlendirildikleri bir çalışmada preoperatif PSA düzeyinin her 2 kat artışının BKN riskinde 1.33 kat artışla ilişkili olduğu gösterilmiştir 9. Yüksek riskli prostat kanseri nedeniyle RP yapılan hastaların değerlendirildiği bir başka çalışmada preoperatif PSA düzeyinin 10 ng/ml’nin üzerinde olmasının 5 yıl içerisinde BKN gelişimi açısından bağımsız bir risk faktörü olduğu bildirilmiştir (HR 1.90, %95 CI 1.13-3.24) 17. Bu sonucun aksine Yıkılmaz ve arkadaşlarının 18 yüksek riskli prostat kanserli hastalarını değerlendirdikleri retrospektif bir çalışmanın sonuçlarına göre 5 yıl içerisinde BKN gelişen hastaların ortalama preoperatif PSA düzeyi 19.7 ng/mL iken gelişmeyenlerde 16.2 ng/mL olduğu saptanmış ve aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı sonucuna varılmıştır. Bizim çalışmamızda ise düşük riskli ve orta-yüksek riskli hastalar arasında preoperatif PSA düzeyinin anlamlı olarak farklı bulunması literatürü destekler niteliktedir.

    D’Amico sınıflandırmasında da kullanılan GS’nin BKN’yi öngörmede en önemli prognostik faktörlerden biri olduğu iyi bilinmektedir. Ancak prostat biyopsisi ile RP spesmenlerinin patolojik sonuçları korelasyon göstermeyebilmektedir. GS 7 olan tümörlerde biyopsideki Gleason patern 4 dağılımı %1 ile %99 arasında değişebilmektedir. Prostat biyopsi sonucu GS 6 ve Gleason paterni 4’ün ≤%5 olduğu GS 7 (3+4) olan hastalarda biyopsi ile RP patolojik sonuçları karşılaştırılabilir düzeydedir. Aksine Gleason patern 4’ün %6-49 olduğu GS 7 (3+4) olan hastalarda RP sonrası daha yüksek GS ve patolojik T evresi saptanmaktadır. Bir başka deyişle yüksek evreleme ve yüksek derecelendirme meydana gelmektedir 19. Bu durum GS’nin BKN’yi öngörmesinde çelişkili sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Prostat biyopsisi sonuçlarına göre yüksek riskli prostat kanseri tanısı konulan 175 RP uygulanan hastanın postoperatif onkolojik sonuçlarının değerlendirildiği bir çalışmada RP sonrası olguların ancak %35’inin organa sınırlı olduğu ve 10 yıllık takiplerinde BKN’siz sağkalım oranının %68 olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmada GS’nin BKN’yi öngörmede en önemli parametre olduğu vurgulanmıştır 20. Loeb ve arkadaşlarının 21 biyopsi GS ile geç BKN arasındaki ilişkiyi inceledikleri bir başka çalışmada biyopsi GS’nin 10 yıldan sonra meydana gelen geç BKN (10 yıldan sonra meydana gelen BKN) için öngörücü bir faktör olduğu vurgulanmıştır. Otsuka ve arkadaşlarının 2 1409 yüksek riskli prostat kanseri nedeniyle RP uygulanan hastayı değerlendirdikleri retrospektif bir çalışmada ≥ GS 8 olan hastalarda 5 yıldan kısa sürede 1.8 kat daha fazla BKN meydana geldiği ve GS’nin bağımsız bir risk faktörü olduğu bulunmuştur. Ancak RP spesmeninin incelenmesinden sonra elde edilen patolojik sonuçlara göre ≥ GS 8 olması bağımsız bir risk faktörü olarak bulunmamıştır. Ahove ve arkadaşları 22 ise postoperatif GS ve tümör evresinin RP sonrası 5 yılda ölçülemez düzeyde PSA’sı olan hastalarda BKN için önemli prognostik faktörler olduklarını ve GS 2-6 olan hastalara göre GS 7 olan hastalarda 1.9 kat, GS 8-10 olan hastalara göre ise 4.8 kat daha fazla geç BKN meydana geldiğini bulmuşlardır. Bizim çalışmamızda BKN görülen ve görülmeyen hasta grupları arasında patolojik GS açısından anlamlı fark bulundu. Bu sonuç literatürü desteklemektedir.

    Obezite önemli bir sağlık sorunu olup artmış ölüm riski ve prostat kanseri de dahil olmak üzere birçok kanserin agresif fenotipleri ile ilişkilidir 23. Prostat kanseri açısından düşünülecek olursa obezite, muhtemelen kanserin etiyolojik heterojenitesinden dolayı lokalize prostat kanseri riskini azaltırken ileri evre prostat kanseri riskini artırmaktadır 24. Batı ülkelerinden yapılan birçok çalışma, obezitenin RP sonrası daha agresif patolojik özelliklere ve/veya daha yüksek biyokimyasal nüks oranlarına sahip tekrarlayan prostat kanseri için bir risk faktörü olduğunu göstermiştir 25-28. Japonya’da yapılan iki çalışmanın sonuçlarına göre RP uygulanan hastalar VKİ için eşik değer 26.5 kg/m2 olarak belirlenerek iki gruba ayrıldıklarında VKİ’nin bağımsız bir risk faktörü olduğunu göstermişlerdir 29,30. Narita ve arkadaşlarının 31 1257 hastayı retrospektif olarak değerlendirdikleri ve VKİ ile BKN arasındaki ilişkiyi inceledikleri çalışma bu konuda yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biridir. Bu çalışmada klinik lokalize prostat kanserli hastalar Dünya Sağlık Örgütü’nün VKİ sınıflandırmasına göre zayıf, normal kilolu, şişman ve obez olarak sınıflandırılmış ve zayıf hastaların %5.9’unda, normal kilolu hastaların %18.5’inde, şişman hastaların %19.1’inde ve obez hastaların %10’unda BKN meydana geldiği bildirilmiştir. Bu çalışmada VKİ ile BKN arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Diğer çalışmalardan farklı bir sonuç ortaya çıkması Narita ve arkadaşlarının 31 çalışmasındaki VKİ profillerinin diğer çalışmalarınkinden farklılık göstermesi ile açıklanabilir. Bizim çalışmamızda da BKN gelişen ve gelişmeyen hastaların VKİ ortalamaları neredeyse aynı olup (sırasıyla 27.12 kg/m2 ve 27.55 kg/m2) aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Çalışmamızdaki hasta sayısının azlığı nedeniyle VKİ’ye göre hastaların sınıflandırılmaması ve yalnızca ortalamalar arasında kıyas yapılması sonucun anlamsız çıkmasıyla ilişkili olabilir.

    Çalışmamızda bazı kısıtlayıcı faktörler mevcuttur. Çalışmamızın retrospektif olarak yapılması, hasta sayısının azlığı, tüm RP prosedürlerinin tek merkezde yapılmış olması ve hastaların preoperatif biyopsi sonuçlarının değerlendirilmemiş olması başta gelen kısıtlayıcı yönlerini oluşturmaktadır. Prostat kanserinde BKN’yi öngörebilen faktörlerle ilgili literatürde çok sayıda çalışma olsa da gelişen cerrahi prosedürlerin kıyaslandığı çok sayıda hastanın değerlendirildiği, prospektif ve randomize çalışmalara ihtiyaç vardır.

    Çalışmamızın sonuçlarına göre preoperatif PSA değeri ile postoperatif Gleason skoru BKN ile ilişkili faktörler olarak bulunmuştur. BKN gelişiminin, hastaların definitif tedavi sonrası adjuvan tedavi almaları gereken bir durum olduğu akılda tutulmalıdır. Risk altındaki hastalar BKN açısından yakın takip edilmelidir. Hastaların takibi D’Amico risk gruplarına göre kılavuzlar dikkate alınarak yapılmalı ancak gerekli durumlarda takibin kişiselleştirilmesi gerektiği göz ardı edilmemelidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Mottet N, van den Bergh RCN, Briers E et al. EAU guidelines on prostate cancer. EAU guidelines 2020. Eur Urol 2020; 7: 30769-7. doi: 10.1016/j.eururo.2020.09.042.

    2) Otsuka M, Kamasako T, Uemura T et al. Factors predicting biochemical recurrence after radical prostatectomy among patients with clinical T3 prostate cancer. Jpn J Clin Oncol 2018; 48: 1-5.

    3) Aktas BK, Ozden C, Bulut S et al. Evaluation of Biochemical Recurrencefree Survival after Radical Prostatectomy by Cancer of the Prostate Risk Assessment Post-Surgical (CAPRA-S) Score. Asian Pac J Cancer Prev 2015; 16: 2527-30.

    4) Negishi T, Kuroiwa K, Hori Y et al. Predictive factors of late biochemical recurrence after radical prostatectomy. Jpn J Clin Oncol 2017; 47: 233-8.

    5) World Cancer Research Fund International. Cancer Statistics: Worldwide. Accessed February 27, 2013. Available at http://www.wcrf.org/cancer_statistics/world_ cancer_statistics.php.

    6) Zanatta DA, Andrade RJ, Pacagnan EF et al. Early stage prostate cancer: biochemical recurrence after treatment. IBJU 2014; 40: 137-45.

    7) Hamada R, Nakashima J, Ohori M et al. Preoperative predictive factors and further risk stratification of biochemical recurrence in clinically localized high‑risk prostate cancer. Int J Clin Oncol 2015; 21: 595-600.

    8) D’Amico AV, Whittington R, Malkowics SB et al. Biochemical outcome after radical prostatectomy, external beam radiotion therapy or interstitial radiation therapy for clinically localized prostate cancer. JAMA 1998; 280: 969-74.

    9) Kurbegovic S, Berg KD, Thomsen FB et al. The risk of biochemical recurrence for intermediaterisk prostate cancer after radical prostatectomy. Scand J Urol 2017; 51: 450-6.

    10) Partin AW, Kattan MW, Subong EN et al. Combination of prostatespecific antigen, clinical stage, and Gleason score to predict pathological stage of localized prostate cancer. A multiinstitutional update. JAMA 1997; 277: 1445-51.

    11) Kupelian P, Katcher J, Levin H, Zippe C, Klein E. Correlation of clinical and pathologic factors with rising prostatespecific antigen profiles after radical prostatectomy alone for clinically localized prostate cancer. Urology 1996; 48: 249-60.

    12) Lowe BA, Lieberman SF. Disease recurrence and progression in untreated pathologic stage T3 prostate cancer: selecting the patient for adjuvant therapy. J Urol 1997; 158: 1452-6.

    13) Green GA, Hanlon AL, Al-Saleem T, Hanks GE. A Gleason score of 7 predicts a worse outcome for prostate carcinoma patients treated with radiotherapy. Cancer 1998; 83: 971-6.

    14) Epstein JI, Pound CR, Partin AW, Walsh PC. Disease progression following radical prostatectomy in men with Gleason score 7 tumor. J Urol 1998; 160: 97-101.

    15) Albertsen PC, Fryback DG, Storer BE, Kolon TF, Fine J. Long-term survival among men with conservatively treated localized prostate cancer. JA-MA 1995; 274: 626-31.

    16) Albertsen PC. A challenge to contemporary mana-gement of prostate cancer. Nat Clin Pract Urol 2009; 6: 12-3.

    17) Murata Y, Katsunori T, Yoshikawa M et al. Predictive factors of biochemical recurrence after radical prostatectomy for high-risk prostate cancer. Int J Urol 2018; 25: 284-9.

    18) Yıkılmaz TN, Öztürk E. Yüksek Riskli Prostat Kanserinde Radikal Prostatektomi. Dicle Medical Journal 2016; 43: 419-23.

    19) Huang CC, Kong MX, Zhou M et al. Gleason score 3+4=7 prostate cancer with minimal quantity of gleason pattern 4 on needle biopsy is associated with low-risk tumor in radical prostatectomy specimen. Am J Surg Pathol 2014; 38: 1096-101.

    20) Loeb S, Schaeffer EM, Trock BJ et al. What are the outcomes of radical prostatectomy for high-risk prostate cancer? Urology 2010; 76: 710-4.

    21) Loeb S, Feng Z, Ross A et al. Can We Stop Prostate Specific Antigen Testing 10 Years After Radical Prostatectomy? J Urol 2011; 186: 500.

    22) Ahove DA, Hoffman KE, Hu JC et al. Which Patients With Undetectable PSA Levels 5 Years After Radical Prostatectomy Are Still at Risk of Recurrence?-Implications for a Risk-adapted Fol-low-up Strategy. Urology 2010; 76: 1201.

    23) Calle EE, Rodriguez C, Walker-Thurmond K, Thun MJ. Overweight, obesity, and mortality from cancer in a prospectively studied cohort of U.S. adults. N Engl J Med 2003; 348: 1625-38.

    24) Discacciati A, Orsini N, Wolk A. Body mass index and incidence of localized and advanced prostate cancer--a dose-response meta-analysis of prospective studies. Ann Oncol 2012; 23: 1665-71.

    25) Amling CL, Kane CJ, Riffenburgh RH et al. Relationship between obesity and race in predicting adverse pathologic variables in patients undergoing radical prostatectomy. Urology 2001; 58: 723-8.

    26) Freedland SJ, Aronson WJ, Kane CJ et al. Impact of obesity on biochemical control after radical prostatectomy for clinically localized prostate cancer: a report by the Shared Equal Access Regional Cancer Hospital database study group. J Clin Oncol 2004; 22: 446-53.

    27) Freedland SJ, Terris MK, Presti Jr. JC et al. Obesity and biochemical outcome following radical prostatectomy for organ confined disease with negative surgical margins. J Urol 2004; 172: 520-4.

    28) Freedland SJ, Isaacs WB, Mangold LA et al. Stronger association between obesity and biochemical progression after radical prostatectomy among men treated in the last 10 years. Clin Cancer Res 2005; 11: 2883-8.

    29) Hisasue S, Yanase M, Shindo T et al. Influence of body mass index and total testosterone level on biochemical recurrence following radical prostatectomy. Jpn J Clin Oncol 2008; 38: 129-33.

    30) Komaru A, Kamiya N, Suzuki H et al. Implications of body mass index in Japanese patients with prostate cancer who had undergone radical prostatectomy. Jpn J Clin Oncol 2010; 40: 353-9.

    31) Narita S, Mitsuzuka K, Yoneyama T et al. Impact of body mass index on clinicopathological outcome and biochemical recurrence after radical prostatectomy. Prostate Cancer Prostatic Dis 2013; 16: 271-6.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]