[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2022, Cilt 27, Sayı 4, Sayfa(lar) 247-252
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Elâzığ İlinde 2013-2017 Yılları Arasında Meydana Gelen Anne Ölümlerinin İncelenmesi
Ferit KAYA1, Yunus GÜNEŞ2, Edibe PİRİNÇCİ3, Furkan BAKIRHAN1
1Adıyaman Üniversitesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Adıyaman, Türkiye
2Elâzığ Şehir Hastanesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, Elâzığ, Türkiye
3Fırat Üniversitesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Elâzığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Maternal Mortalite, Elazığ, Gebelik, Maternal Mortality, Elazig, Pregnancy
Özet
Amaç: Anne ölümleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde önde gelen halk sağlığı sorunlarından biridir. Çalışmamızda anne ölümlerinin özelliklerinin ayrıntılarıyla ortaya koyulması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma retrospektif tipte olup 2013-2017 yılları arasında beş yıllık süreçte Elâzığ ilinde meydana gelen tüm anne ölümleri incelenmiştir. Sosyo-demografik veriler, ölüm nedenleri, risk durumları, gecikme tipi, doğrudan veya dolaylı anne ölümleri yönünden incelenmiştir.

Bulgular: Çalışma kapsamına alınanların yaş ortalaması 31,80±6,48’di. İlkokul mezunu olanların oranı %33,33, ailesi asgari ücrete sahip olanların oranı ise %53,33’ idi. Canlı doğumla sonuçlananların oranı %80,00’dı. Gebelik izlem sayısı medyan değeri 5’ti. Önlenemez olarak sonuçlananların oranı %93,33’dü. Ölümlerin %80,00’ı doğum sonrası dönemde gerçekleşmişti. Ölümlerin yine %13,33’ü ilk 24 saatte gerçekleşmiştir. En az bir risk faktörü taşıyanların sıklığı %66,66’ydı. Herhangi bir gecikme modeli yaşayanların sıklığı %33,33’tü. Doğrudan anne ölümleri sıklığı %40,00, dolaylı anne ölümleri %35,00, tesadüfi anne ölümleri ise %25,00’dı. %25,00 olan tesadüfi anne ölümleri çalışmamıza dahil edilmemiştir.

Sonuç: Anne ölüm hızının beş yıllık ortalaması yüz binde 18,00 olarak bulunmuştur. Doğrudan anne ölümleri dolaylı anne ölümlerinden daha fazladır. Bunun için riskli olan gebeliklerin erken dönemde saptanması ve gebelik sürecinin iyi bir şekilde yönetilmesi anne ölüm oranlarını azaltacaktır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Anne ölümü “Gebelik veya gebeliğin yönetilmesi ile bağlantılı veya bunların kötüleştirdiği herhangi bir nedene bağlı, ancak kaza ya da tesadüfi nedenlerle olmayan, gebe iken ya da gebeliğin sona ermesinden itibaren 42 gün içinde kadının ölmesi” olarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından tanımlanmaktadır (1). DSÖ tarafından yapılan tanım daha da genişletilmiş ve doğumu takiben bir yıla kadar meydana gelen ölümleri ve gebelik ile kötüleşen sağlık durumunu da kapsaması şeklinde belirlenmiştir 1.

    Anne ölümleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde önde gelen halk sağlığı sorunlarından biridir 2. Ülkelerin ekonomik, kültürel yapısı ve sağlık sisteminin gelişmişliğini gösteren önemli bir belirteç olan anne ölümleri sosyoekonomik durum ve kadının statüsü, doğurganlık davranışı, sağlık hizmetlerinin kullanımı, tıbbi bakımın niteliği gibi pek çok etmenden etkilenmektedir 3,4. Dünya genelinde 2017 yılında her gün gebeliğe bağlı nedenlerden dolayı 810 kadın hayatını kaybetmiştir. Dünya'da 2000-2017 yılları arasında anne ölüm hızı yüz binde 38,00 olarak gerçekleşmiştir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde ise bu oran artarak yüz binde 94,00 olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde ise bu oran 2018 yılında yüz bin canlı doğumda 13,60 iken 2019 yılında 13,10’dur 5. Hamilelikle ilgili komplikasyonlar, hafif ve can sıkıcı rahatsızlıklardan ciddi, bazen yaşamı tehdit eden hastalıklara kadar değişebilir 6. Küresel ölçekte bakıldığında anne ölümlerinin önde gelen nedenleri kanama, eklampsi, sepsis ve güvenli olmayan isteyerek düşüklerdir 1. Ulusal Anne Ölümleri Çalışmasına (UAÖÇ) göre anne ölümü nedenleri arasında doğrudan anne ölümleri %58,40 ile büyük yer tutmaktadır. Tesadüfi nedenlerle meydana gelen gebe ölümleri ile dolaylı yollarla meydana gelen anne ölümleri sırası ile %23,20 ve %15,80 olarak gerçekleşmiştir 7.

    Gebeliğin direk etkisi ile ortaya çıkan hemoraji, sepsis, eklampsi gibi nedenlerden kaynaklanan ölümler doğrudan anne ölümü, gebelikte oluşan fizyolojik değişikliklerin agreve ettiği nedenlere bağlı olarak gelişen anne ölümleri ise dolaylı anne ölümleri olarak adlandırılmaktadır. Tesadüfi nedenler ise trafik kazası gibi bir kadının gebe olmasa bile ölümüne neden olabilecek olaylar olarak tanımlanmaktadır 7. Acil obstetrik bakım hizmetlerine ihtiyaç duyan gebenin ulaşmasını engelleyen pek çok faktör vardır. Bu faktörler üç gecikme modeli başlığı altında sınıflandırılmıştır ve bu model anne ölümlerine katkıda bulunan sosyal, kültürel ve tıbbi olayları araştırmak için küresel bağlamda kullanılmaktadır. Birinci gecikme modeli hizmeti almaya karar vermede gecikme, ikinci gecikme modeli sağlık hizmeti verilecek kuruluşa ulaşmada gecikme, üçüncü gecikme modeli ise sağlık kuruluşunda uygun tedaviyi almada gecikmedir 8.

    Ulusal Anne Ölümleri Çalışmasının sonuçlarına göre gebeliğe bağlı ölümlerin %49,30’u, anne ölümlerinin %61,60’ı önlenebilirdir. Bu bulgulardan da görüldüğü üzere anne ölümlerinin önlenmesinde koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmelidir 4,7. Kadınların gebelik öncesi sağlıklarından başlanarak riskli gebeliklerin önlenmesi, gebelik süresince doğum esnasında ve doğum sonrası dönemde sağlık hizmetlerinden yararlanması sağlanırsa anne ölümleri azaltılabilir 4. Her gebeye doğum öncesi bakım verilmesinin amaçlarından biri komplikasyon gelişmesi durumunda komplikasyonların erken tanısı ve etkili tedavisinin sağlanmasıdır. Tüm anne ölümlerinin yarısından fazlası, gebelik komplikasyonlarının erken tanısı ve uygun tıbbi bakım ile önlenebilir 1,4. UAÖÇ 2005’e göre gebeliğe bağlı nedenlerle ölen kadınlar arasında gebelik durumunu istemeyenlerin sıklığı %48,00’dır. Ayrıca gebeliğe bağlı nedenlerle ölen kadınların son gebeliklerinde herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanmayanların sıklığı %72.00’dır. Aile planlaması yöntemi kullanmayan ve çocuk istemeyen kadınlara ulaşılıp aile planlaması hizmetlerinden faydalanması sağlanarak anne ölümleri azaltılabileceği açıkça görülmektedir 7.

    Zaman içinde anne ölümlerine ilişkin ülke tahminleri, anne sağlığı, cinsel sağlık ve üreme sağlığı programlarının planlanmasında bilgi sağlamak ve araştırmalara rehberlik etmek için önemlidir 9. Çalışmamızda 2013-2017 yılları arasında Elâzığ ilinde meydana gelen anne ölümlerinin özelliklerini ayrıntılarıyla ortaya koymak amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışma retrospektif tiptedir. Çalışma kapsamında Elâzığ ilinde meydana gelen tüm anne ölümleri (sevkle gelenler dahil) çalışma kapsamına alınmıştır. Örneklem grubu seçilmeyerek Elâzığ İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı kayıtlarında yer alan 2013-2017 yılları arasındaki 5 yıllık süreçte Elâzığ ilinde meydana gelen anne ölümleri sonucu oluşturulan Anne Ölümü İl İnceleme Komisyon formlarının tümü incelenmiştir. Türkiye’de meydana gelen anne ölümlerinin illere göre dağılımı, annenin kayıtlı olduğu aile hekimliği biriminin hangi ilde olduğuna bağlı olarak belirlenmektedir. Bu nedenle çalışma kapsamına alınmış olan 15 anne ölümünün 8’i Elâzığ ili anne ölüm hızının hesaplamasında kullanılmıştır. Anne ölüm hızı hesaplamasında diğer illerin aile hekimlerine kayıtlı olan 7 anne ölümü vakası anne ölüm hızının hesaplamasının dışında tutulmuştur. Tesadüfi olan anne ölümleri dışlanmıştır. Geriye dönük olarak: Anne ölüm hızı (Anne ölüm sayısı/toplam canlı doğum sayısı) x 100000 formülüne göre hesaplanmıştır 4. Sosyo-demografik veriler, ölüm nedenleri, risk durumları, gecikme tipi, doğrudan veya dolaylı anne ölümleri yönünden inceleme yapılmıştır.

    Veriler SPSS 22.00 paket programında değerlendirilecek, istatistiksel analizde yüzdelik ve Tek Örneklem Ki-kare testi kullanılmıştır. Oranlar standart sapma ile birlikte verilmiştir. p <0.05 düzeyi anlamlı olarak kabul edilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Anne ölüm hızının beş yıllık ortalaması yüz binde 18,0 olarak bulunmuştur (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Yıllara göre Elazığ ili anne ölüm hızı.

    Elâzığ ilinde 2013 yılında yüz binde 34,19 olan anne ölüm hızı 2017 yılında yüz binde 22,9 olarak gerçekleşmiştir (Grafik 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Grafik 1: Yıllara göre anne ölüm hızı.

    Çalışma kapsamına alınanların yaş ortalaması 31,80±6,482 (min: 20, maks:45, median:33)’ idi. İlkokul mezunu olanların oranı %33,33, ailesi asgari ücrete sahip olanların oranı ise %53,33’ idi (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Sosyo-demografik özelliklerin dağılımı.

    Gebelik sayısı, doğum sayısı ve yaşayan çocuk sayısı ortalaması sırası ile 3,93±3,15 (min=1, max=12), 3,60±3,04 (min=1, max=11) ve 3,33±3,08(min=1, max=11)’di. Düşük sayısı bir olan dört kişinin doğum sayısı ortalaması 4,50±4,43(min=1, max=11)’dü. Gebeliği canlı doğumla sonuçlananların oranı %80,00’dı. Sezaryen doğumların oranı %46,66’ydı (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Gebelik ve doğum süreci ile ilgili bazı özellikler.

    Gebelik sonlanma haftası ortalaması 34,64±7,51 (min=13, max=40)’idi. Anne ölümlerinin hepsi şiddetli maternal komplikasyona sahipti. Gebelik izlem sayısı ortalaması 6,06±4,86(min=1, max=19), birinci basamak izlem sayısı ortalaması 2,6±1,91 (min=0, max=7), ikinci basamak izlem sayısı ortalaması 3,46±4,42 (min=0, max=15)’ydi. Önlenemez olarak sonuçlananların oranı %93,33’tü. Araştırmamızda gebeliğe bağlı ölümlerin %40,00’ı doğrudan, %35,00’ı dolaylı, %25,00’ı ise tesadüfi nedenlerden kaynaklanmıştır (Tablo 4).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: Elazığ ilinde 2013-2017 yılları arasındaki anne ölümlerinin nedenlere göre dağılımı.

    Ölümlerin %80,00’ı doğum sonrası dönemde gerçekleşmişti. Ölümlerin yine %13,33’ü ilk 24 saatte gerçekleşmiştir. Önlenebilir anne ölümü oranı %6,33’tü. Çalışmada herhangi bir gecikme modeli yaşanma sıklığı %33,33’tür (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Yaşanmış olan gecikme modellerinin dağılımı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Çalışmamızda 2013-2017 yılları arasında Elâzığ ilinde anne ölüm hızı yüz binde 18,00’dır (Tablo 1). Kavak ve ark.’nın (10) 2007-2013 yılları arasında Elâzığ ilinde anne ölüm hızı yüz binde 18,60 olarak saptanmıştır. Batmaz ve ark.’nın 11 2015-2020 yılları arasında Elâzığ ilinde anne ölüm hızı yüz binde 15,01 olarak saptanmıştır. Dünyada 2015 yılında yüz bin canlı doğumda 216,00 olan anne ölüm hızı yüksek gelirli ülkelerde yüz binde 15,00, orta gelirli ülkelerde yüz binde 101,70, düşük gelirli ülkelerde ise yüz binde 443,20 olarak gerçekleşmiştir. Dünyada 2000 yılında yüz bin canlı doğumda 287,60 olan anne ölüm hızı 2015 yılında yüz bin canlı doğumda 195,70'e gerilemiştir 12. Ülkemizde 1990 yılında yüz binde 103,30 olan anne ölüm hızı 2000 yılında yüz binde 48,20, 2018 yılında ise yüz binde 13,60’a gerilemiştir 12. Gelişen sağlık sistemi ve sağlık okur yazarlığındaki ilerlemeler anne ölümlerinde bir düşüş yaşanmasına yol açmış olabilir.

    Çalışmamızda vakalar yaş dağılımına göre incelendiğinde 18-35 yaş aralığında olanların sıklığı %80,00 ve 35 yaş üzeri olan grupta ise %20,00 olarak saptanmıştır. Yaş açısından risk taşıyanların sıklığı %20,00’dır (Tablo 2). Otuz beş yaş üzerindeki kadınlar arasındaki ölüm oranı 35 yaş altındakilere göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Yine adölesanlarda anne ölüm oranı 20-24 yaş grubunun sahip olduğu ölüm oranından daha yüksek olduğu saptanmıştır 13. Otuz beş yaş üzerinde her ilave bir yıllık artış %12,00 artan ölüm oranı ile ilişkilendirilmiştir 14.

    Çalışmamızda anne ölümlerinin %20,00’ı doğum öncesi dönemde, %80,00'ı doğum sonrası dönemde ve gerçekleşen tüm ölümlerden %13,33'ü ilk 24 saat içerisinde gerçekleştiği saptanmıştır. Dünya çapında anne ölümlerinin yaklaşık dörtte biri doğum öncesi dönemde, dörtte biri doğum sırasında veya hemen sonrasında geri kalanı ise postpartum 1 yıla kadar olan dönemlerde gerçekleşmiştir 15. Bu bulgular çalışmamızı destekler niteliktedir.

    Evde doğum yapan annelerin oranı %6,66, sağlık kuruluşunda doğum yapanların oranı %86,66 olarak gerçekleşmiştir. Sağlık kuruluşunda doğum yapanların %6,66’sı birinci basamakta, %40,00’ı ikinci basamak sağlık kuruluşunda, %40,00’ı üçüncü basamak sağlık kuruluşunda gerçekleştiği saptanmıştır. Toplam doğumların %40,00’ı vajinal yolla, %46,66’sı sezaryen ile gerçekleşmiştir. Tüm gebeliklerin %80,00’ı canlı doğumla, %13,33’ü ölü doğumla, %6,66’sı düşükle sonuçlanmıştır. Çalışmamızda anne ölümlerinin tamamı bir sağlık kuruluşunda gerçekleşmiştir (Tablo 3). Yapılan bir çalışmada anne ölümlerinin %70,00’ı sağlık kuruluşunda gerçekleştiği saptanmıştır 7. Anne ölümlerinin önüne geçilebilmesi için hastane ulaşımının daha da arttırılması önem teşkil etmektedir 7. Çalışmamızda ölümlerin hastanede gerçekleşmesi sağlık hizmetlerine ulaşımın iyi düzeyde olduğu hakkında bilgi vermektedir.

    Çalışmamızda en az bir risk faktörü taşıyanların sıklığı %66,66 olarak saptanmıştır. Herhangi bir risk faktörü taşımayanların sıklığı ise %33,33 olarak saptanmıştır. Anne ölümlerinin hepsinde son gebeliklerinde en az bir şiddetli maternal komplikasyon olduğu görülmüştür. Çalışmamızda tütün ve tütün ürünleri kullananların sıklığı %6,66 olarak saptanmıştır. Yine araştırma kapsamında %26,66’sının herhangi bir kronik hastalığı olduğu saptanmıştır (Tablo 3). Gebe izlem sayısı ortalaması ise 6,06±4,86 olarak saptanmıştır. Ulusal anne ölümleri çalışması 2005 yılında anne ölümlerinden biyomedikal risk faktörü olmayanların sıklığı %35,30, sadece bir risk faktörü olanların sıklığı %27,10, birden fazla risk faktörü olanların sıklığı %37,60 olarak saptanmıştır (7). Durduran ve ark.’nın 16 çalışmasında %83,30‘u biyomedikal risk faktörü varken %56,70’inde birden fazla biyomedikal risk faktörü tespit edilmiş. Artan ölüm olasılığı ile yetersiz doğum öncesi bakım kullanımı, medikal komorbidite varlığı ve hamilelikte sigara kullanımının ilişkili olduğu gösterilmiştir 14.

    Çalışmamızda gebeliğe bağlı ölümlerin %40,00’ı doğrudan, %35,00’ı dolaylı, %25,00’ı ise tesadüfi nedenlerden kaynaklandığı saptanmıştır. Doğrudan nedenlerden tüm gebe ölümlerinin %25,00’ı hipertansif hastalıklardan, %15,00’ı ise obstetrik kanamalardan kaynaklandığı saptanmıştır. Dolaylı nedenlerden gerçekleşen tüm gebe ölümlerinin %15,00’ının kardiyopulmoner, %10,00’ının ise serebrovaskuler kaynaklı ölümler olduğu saptanmıştır. Tesadüfi ölüm nedenleri ise trafik kazası, ateşli silah yaralanması ve intihar nedenli olduğu saptanmıştır (Tablo 4). Dolanbay ve ark.’nın 17 yaptığı bir çalışmada anne ölümlerinin %77,20 olan doğrudan nedenlerden hipertansif hastalık tüm anne ölümlerinin %31,80’ini, obstetrik kanamalar %22,70’ini oluşturduğu saptanmıştır. %22,70’inin dolaylı nedenlerden kaynaklandığı ve dolaylı nedenlerden malign hastalıklar %9,10 iken serebrovaskuler hastalıklar, zehirlenme, metabolik hastalıkların %4,50 olduğu saptanmış. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre 2014 yılındaki meydana gelen doğrudan anne ölümlerinin %27,00’ı obstetrik kanamalardan, %14,00’ı hipertansif hastalıklardan ve %11,00’ının gebelikle ilişkili sepsisten meydana gelmiş olduğu ve dolaylı nedenlere bağlı anne ölümlerin %28,00 olduğu belirtilmiştir 18. UAÖÇ 2005’e göre gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 58,40’ı doğrudan, %15,80’i dolaylı, %23,20’si ise tesadüfi nedenlere bağlı gerçekleşmiştir. Gebe ölümlerinin %58,40’ı olan doğrudan nedenlerden tüm anne ölümlerinin %24,90’ı obstetrik kanamalar iken %18,40’ı hipertansif bozukluklardan kaynaklanmakta olduğu saptanmıştır. Ülke genelinde 15-49 yaş arası kadın ölümlerinin %4,30’u gebeliğe bağlı gerçekleşirken %3,20’sini de anne ölümlerinin oluşturduğu saptanmıştır 7. Malatyalıoğlu ve ark.’nın 19 yapmış olduğu bir diğer çalışmada gebe ölümlerinin %70,00’ı doğrudan nedenlerden kaynaklanırken %22,20’si dolaylı ve %7,40’ı tesadüfi nedenlere bağlı gerçekleşmiştir. Kavak ve ark.’nın 10 2007-2013 yılları arasında Elâzığ ilinde meydana gelen gebe ölümlerini inceledikleri çalışmada gebe ölümlerinin %47,40’ı doğrudan, %15,80’i dolaylı, %36,80’i tesadüfi nedenlere bağlı gerçekleşmiştir.

    Çalışmamızda 10 (%66,66) olguda gecikme saptan-mazken 5 olguda (%33,33) bir veya birden fazla gecikme modelinin yaşanmış olduğu saptanıştır. Yaşanan gecikme modeli sıklıkları düşünüldüğünde birinci gecikme modeli %20,00, ikinci gecikme modeli %13,33 ve üçüncü gecikme modeli ise %26,66 olarak gerçekleştiği saptanmıştır. Yüzde 13,33’lük olguda ise her üç gecikme modelinin birlikte yaşandığı saptanmıştır (Şekil 1). Dolanbay ve ark.’nın 17 yaptığı çalışmada doğrudan anne ölümü görülen 9 (%40,90) olgunun hastaneye geç başvurduğu, bir (%4,50) olguya sağlık hizmetinin geç sunulduğu saptanmış. Kavak ve ark.’nın 10 çalışmasında 14 olguda (%73,70) gecikme saptanmazken gecikme yaşanan 5 olgunun ikisinde (%10,50) birinci gecikme modeli, üçünde (%15,80) ise üçüncü gecikme modeli saptanmıştır. En ideali olan gecikme modellerinin yaşanmaması durumunun sağlanması için önlemler alınmalıdır 17.

    Çalışmamızda anne ölümleri komisyonu kararına göre önlenebilir olgu sıklığı %6,66 (1 olgu) olarak saptanmıştır. Maternal ölümlerin %40 ile %60’ının önlenebilir olduğu kabul edilmektedir 20. UAÖÇ 2005'e göre gebeliğe bağlı ölümlerin %49,30’unda, anne ölümlerinin %61,60’ında bir ya da daha fazla önlenebilir faktör olduğu belirtilmiştir 7. Önlenebilirlik konusunda daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır 20.

    Sonuç olarak anne ölüm hızının beş yıllık ortalaması yüz binde 18,00’ dir. Doğrudan anne ölümleri dolaylı anne ölümlerinden daha fazla görülmektedir. Çalışmamızda doğrudan anne ölümleri içinde preeklampsi ve obstetrik kanamaların tüm doğrudan anne ölümlerinden sorumlu olduğu görülmüştür. Gecikme modellerinin yaşanması diğer bir anne ölümleri açısından handikap oluşturan bir durumdur.

    Anne ölüm hızının düşürülmesine yönelik olarak doğrudan anne ölümlerinin azaltılmasına yönelik gerekli önlemler alınmalı ve gebe takibini daha etkin yapılmalıdır. Birinci ve üçüncü gecikme modelini ortaya çıkmasını engellemek amacı ile gebelere ve genç kızlara bilgilendirmeler yanında sağlık sisteminin daha da ileri götürülmesi fayda sağlayabilecek müdahalelerdir. İkinci gecikme modelinin yaşanmaması için misafir anne uygulamasının daha aktif hale getirilmesi fayda sağlayabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Tulchinsky T, Varavikova E. Yeni Halk Sağlığı. 3.baskıdan çeviri, Ankara: Palme Kitabevi, 2019: 317-26.

    2) Carroli G, Rooney C, Villar J. How effective is antenatal care in preventing maternal mortality and serious morbidity? An overview of the evidence. Paediatr Perinat Epidemiol 2001; 15: 1-42.

    3) Liang J, Zhu J, Dai L, Li X, Li M, Wang Y. Maternal mortality in China, 1996-2005. Int J Gynaecol Obstet 2010; 110: 93-6.

    4) Güler Ç, Akın L. Halk Sağlığı Temel Bilgiler. 2.baskı, Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2012: 210-47.

    5) Bora Başara B, Soytutan Çağlar İ, Aygün A, Özdemir TA, Kulali B. Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2019. Ankara: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2021. https://sbsgm.saglik.gov.tr/Eklenti/40564/0/saglik-istatistikleri-yilligi-2019pdf.pdf 02.09.2021.

    6) CDC. “Pregnancy Complications” https://www.cdc.gov/reproductivehealth/maternalinfanthealth/pregnancy-complications.html 02.09.2021.

    7) Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, ICON-INSTITUT Public Sector GmbH ve BNB Danışmanlık (2006) Ulusal Anne Ölümleri Çalışması, 2005. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu, Ankara. http://www.hips.hacettepe.edu.tr/uaop_ankara/UAOC_ana_rapor.pdf 02.09.2021.

    8) Artıran İğde FA, Gül R, Yalçın M, Karadenizli D. Anne ölümleri ve acil obstetrik bakım. Genel Tıp Derg 2008; 18: 47-53.

    9) World Health Organization, World Bank, United Nations Population Fund & United Nations Children's Fund (UNICEF). (2007). Maternal mortality in 2005: estimates developed by WHO, UNICEF, UNFPA, and The World Bank. World Health Organization. https://apps.who.int/iris/handle/10665/43807 02.09.2021.

    10) Burcin Kavak S, Celik Kavak E, Demirel I et al. Evaluation of maternal mortality cases in the pro-vince of Elazig, Turkey, 2007-2013: a retrospective study. Glob J Health Sci 2014; 7: 188-93.

    11) Batmaz İ, Kavak SB, Çelik Kavak E et al. The assessment of maternal deaths between 2015 and 2020 in Elazığ, Turkey. Perinatal J 2020; 28: 183-9.

    12) GBD 2015 Maternal Mortality Collaborators. Global, regional, and national levels of maternal mortality, 1990-2015: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2015. Lancet 2016; 388: 1775-812.

    13) Nove A, Matthews Z, Neal S, Camacho AV. Maternal mortality in adolescents compared with women of other ages: evidence from 144 countries. Lancet Glob Health 2014; 2: e155-64.

    14) McCall SJ, Nair M, Knight M. Factors associated with maternal mortality at advanced maternal age: a population-based case-control study. BJOG 2017; 124: 1225-33.

    15) Kassebaum NJ, Bertozzi-Villa A, Coggeshall MS et al. Global, regional, and national levels and causes of maternal mortality during 1990-2013: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2013. Lancet 2014; 384: 980-1004.

    16) Durduran Y, Soysal S, Başaran M et al. Discussion on provincial evaluation results of maternal mortality in terms of preventability: commission decision differences in Konya. J Clin Obstet& Gynecol 2018; 28: 35-43.

    17) Dolanbay M, Kütük MS, Özgün MT et al. Evaluation of cases of maternal mortality in Kayseri. Erciyes Med J 2013; 35: 132-5

    18) Say L, Chou D, Gemmill A et al. Global causes of maternal death: A WHO systematic analysis. Lancet Glob Health 2014; 2: e323-33.

    19) Malatyalioglu E, Kokcu A, Cetinkaya M et al. Maternal mortality rates in the last eight years: A university hospital-based study from Turkey. J Matern Fetal Neonatal Med 2006; 19: 353-6.

    20) Berg CJ, Harper MA, Atkinson SM et al. Preventability of pregnancy-related deaths: results of a state-wide review. Obstet Gynecol 2005; 106: 1228-34.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]