[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2022, Cilt 27, Sayı 4, Sayfa(lar) 277-280
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Çocukluk Çağı İntrakraniyal Tümörlerin Tanı Süresini Etkileyen Klinik Özellikleri: Tek Merkez Deneyimi
Özge DEDEOĞLU1, Yasemin TAŞÇI YILDIZ2, Hülya KAYILIOĞLU3, Ayşe AKSOY4, Çiğdem GENÇ SEL5, Erhan AKSOY5, Deniz YÜKSEL5
1Ankara Şehir Hastanesi, Çocuk Nöroloji Kliniği, Ankara, Türkiye
2Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Çocuk Radyoloji Kliniği, Ankara, Türkiye
3Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Çocuk Nöroloji Anabilim Dalı, Muğla, Türkiye
4Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Çocuk Nöroloji Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye
5Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Çocuk Nöroloji Kliniği, Ankara, Türkiye
Anahtar Kelimeler: İntrakranial Tümörler, Semptom Süresi, Tanı Süresi, Intracranial Tumors, Symptom Time, Diagnosis Time
Özet
Amaç: Beyin tümörlerinin diğer çocukluk çağı tümörlerine göre semptom sürelerinin uzun olması nedeniyle tanı gecikebilmektedir. Bu çalışmada çocukluk çağı intrakraniyal tümörlerin tanı sürelerini etkileyen başvuru özelliklerini araştırdık.

Gereç ve Yöntem: Ocak 2015- Ocak 2019 tarihleri arasında Sami Ulus Çocuk Hastanesi’ne başvurup intrakraniyal tümör tanısı almış 1 ay -18 yaş arasında 74 hastanın bilgileri retrospektif incelendi. Hastalar supratentoryal ve infratentoryal tümör tanısı alanlar olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Başvuru semptomları, süresi ve tanı süreleri karşılaştırıldı.

Bulgular: Yetmidört hastanın %54’ünde (n =40) supratentoryal, %46’sında (n =34) infratentoryal tümör tespit edilmiştir. En sık astrositom (n =20) ve medulloblastom (n =15) tanısı almıştır. İnfratentoryel tümörlerde supratentoryel tümörlere göre ortalama semptom (14±3 gün, 22±5 gün; p =0.027) ve tanı süresinin (15±9 saat, 31±12 saat; p =0,004) daha kısa olduğu saptanmıştır. 10 yaş altındaki hastalarda semptom çeşitliliğine daha fazla rastlanmakla birlikte supratentoryel tümör tanısı alanlarda baş ağrısı, nöbet ve oftalmik semptomlar, infratentoryel tümör tanısı alanlarda baş ağrısı, kusma, baş dönmesi en yaygın semptomlardır. Baş ağrısına kusma veya baş dönmesi semptomlarının eklenmesi tanıya kadar geçen süre kısaltmıştır. Fokal nörolojik bulguyla başvuran hastalarda acil beyin tomografisi tercih edilmiş ve ortalama tanı süresi fokal bulgularla başvurmayan hastalara göre daha kısa tespit edilmiştir (7±1 saat, 35±9 saat; p =0,000).

Sonuç: İntrakranyal tümörlerin semptomatolojisi çok değişken olabilmektedir. İnfratentoryel tümörlerde semptom ve tanı süresi daha kısadır. Baş ağrısına kusma ve baş dönmesi semptomlarının eklenmesi tanıya kadar geçen süreyi kısaltmıştır. Fokal nörolojik semptomlarda acil nörogörüntüleme istenmesi tanı süresini kısaltmaya yardımcı olmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Beyin ve santral sinir sistemi tümörleri çocukluk çağı tümörlerinin %26’sını oluşturmaktadır. 10 yaş altında sıklıkla juvenil pleositik astrositoma, medulloblastoma, pons gliomu, 10 yaş üzerinde astrositomaya daha sık rastlanır 1,2. En sık baş ağrısı, kusma, nöbet ve yürüme bozukluğu gibi semptomlarla karşımıza gelebilmekle birlikte küçük çocuklarda baş çevresi büyüklüğü, fontanel gerginliği, gelişim geriliği, görme kaybı gibi değişik semptom ve bulgularla ortaya çıkabilmektedir 3,4. Semptom süresinin uzun olması nedeniyle klinik özelliklerinin farkında olunması erken tanıyla birlikte mortaliteyi de azaltması nedeniyle oldukça önemlidir 5. Bu çalışmada intrakraniyal beyin tümörü tanısı almış hastaların başvuru semptomları, semptom süresi ve seçilen beyin görüntüleme özelliklerinin tanı süresine etkisini değerlendirip sunmayı hedefledik.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Ocak 2015-Ocak 2019 tarihleri arasında Sami Ulus Çocuk Hastanesi’ne başvurup intrakraniyal kitle tanısı almış 1 ay-18 yaş aralığında 74 hastanın dosya bilgileri incelendi. Hastane etik kurul biriminden ve çalışmaya alınan hastaların velilerinden dosya bilgilerine ve beyin tomografi (BT) ve magnetik rezonans görüntüleme (MRG) raporlarına ulaşılabileceğine dair onam alındı. Hastalar supratentoryal ve infratentoryal tümör tanısı alan hastalar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Her iki grupta başvuru semptomları, semptom süresi, seçilen görüntüleme tekniği ve tanı süreleri kaydedilerek karşılaştırıldı. İstatistik programı olarak IBM SPSS 23.0 for Windows (IBM Corp. Armonk, NY, USA) kullanıldı ve p <0.05 altındaki değerler anlamlı kabul edildi. Tanımlayıcı analizler yapıldıktan sonra Mann-Whitney U test ve Fisher’s exact testleriyle gruplar karşılaştırıldı.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Yetmişdört hastadan 40’ında (%54) supratentoryal, 34’ünde (%46) infratentoryal tümör tespit edilmiştir. İnfratentoryal tümör tanılı hastalarda erkek /kız hasta oranı; supratentoryal tümör grubuna göre daha yüksek tespit edildi (21/13, 19/21; p =0.002). Supratentoryal tümör tanısı alan grupta hastaların yaş ortalaması 103 ay; infratentoryal grupta 94 ay idi. Hastaların yaş ortalaması arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Supratentoryal tümör tanılı hastaların %57’si; infratentoryal tümör tanısı hastaların %67’si 10 yaş altında tanı almışlardır. 10 yaş altında olan hastalarda 12 farklı semptoma rastlanırken, ortalama semptom ve tanı süresinde 10 yaşın üzerindeki hastalara göre fark saptanmamıştır (p =0,062; p =0,086). Ortalama semptom süresi tüm hastalarda 19±8 gün tespit edilmekle birlikte infratentoryal tümör tanısı alan hastalarda semptom süresi supratentoryel tümör grubundaki hastalardan anlamlı olarak kısa bulundu (14±3 gün, 22±5 gün, p = 0.027). Hastalarımızın %52’si (n =39) birden fazla semptomla başvurmuştur. Baş ağrısı (n =31), fokal nörolojik semptom (n =21) ve kusma (n =19) en sık başvuru semptomu olarak tespit edildi. Sadece baş ağrısı şikayetiyle başvuran hastalarda ortalama tanı süresi en uzun iken (37±6 saat); eşlik eden kusma (13±1 saat) ve baş dönmesi (11±4 saat) semptomları varlığında tanı süresi anlamlı olarak kısalmaktadır (p =0.000). Supratentoryel tümör tanısı alan hastaların %80’i baş ağrısı, nöbet ve oftalmik semptomlarla başvururken, infratentoryel tümör tanısı alan hastaların %92’si baş ağrısı, kusma, baş dönmesi semptomlarıyla başvurmuştur. Tablo 1’de hastaların başvuru semptomlarına yer verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Hastaların tümör tiplerine göre başvuru semptomları.

    Ortalama tanı süresi 25±18 saat olup; supratentoryal tümör grubunda hastaların tanı süresi infratentoryal gruptan anlamlı olarak daha uzun bulunmuştur (31±12 saat, 15±8 saat; p =0,001). Supratentoryal tümörlerin 13’ü; infratentoryal tümörlerden 12’si fokal nörolojik semptomlarla (fokal defisit/ kraniyal sinir tutulumu) başvurmuştur. Fokal nörolojik semptomla başvuran 25 hastada (%33) seçilen ilk görüntüleme yöntemi acil beyin tomografisi (BT) olmuş ve bu hastalarda ortalama tanı süresi fokal bulgularla başvurmayan hastalara göre daha kısa tespit edilmiştir (7±2 saat, 35±9 saat; p =0,000).

    Hastaların %27’si astrositom (n =20) ve %20’si medulloblastom (n =15) tanısı almıştır. Şekil 1’de pilositik astrositom, şekil 2’de pons gliomu tanısı alan hastaların beyin MRG görüntüleri yer almaktadır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Pilositik astrositom tanısı alan hastamızın beyin MRG görüntüsü.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Pons gliomu tanısı alan hastamızın beyin MRG görüntüsü.

    Şekil 3’te medulloblastom tanısı alan hastalardan birinin beyin BT görüntüsü yer almaktadır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Medulloblastom tanısı alan hastamızın beyin BT görüntüsü.

    Pons gliomu tanısı alan 5 hastada ve medulloblastom tanısı alan 2 hastada kranial sinir tutulumu (abdusens ve fasiyal sinir tutulumu) mevcuttu. Nöbet nedeniyle yönlendirilen 9 hastada beyin MRG’ de optik gliom tespit edilmiş, aile öyküsü ve cilt bulgularıyla birlikte Nörofibramatozis (NF) tip 1 tanısı konulmuştur. 5 hastada kraniofarenjiom, 4 hastada konjenital tümör (2’si disembriyoplastik nöroepitelyal tümör ve 2’si germ hücreli tümör) saptanmıştır. Bir hastamız primer santral sinir sistemi lenfoması tanısı almıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    İntrakranial tümörlerin diğer çocukluk çağı malignitelerine göre daha sık görülmesi ve tanı süresinin uzun olması nedeniyle başvuru semptomlarının farkında olunması, ayrıntılı sorgulanması ve uygun görüntüleme yöntemlerinin seçimi tanı için oldukça önemlidir 6. Literatürde 0-14 yaş arasında pilositik astrositoma ve medulloblastomanın en sık rastlanan beyin tümörleri olduğu, gliomaların %55 oranında erkeklerde daha sık görüldüğü bildirilmektedir 7,8. Çalışmamızda hastalarımız çoğunlukla 10 yaş altında olmakla beraber en sık astrositom ve medulloblastom tanısı almışlardır. Supratentoryal tümörlerde kız/erkek oranı; infratentoryal tümörlerde erkek/kız oranı daha yüksek tespit edilmiştir.

    Literatürde intrakraniyal tümörlerde median semptom süresinin kusmayla başvuran hastalarda 30 gün (3-330 gün), baş ağrısıyla başvuranlarda 75 gün (5-730 gün) olduğu bildirilmektedir 9. İkiyüzoniki pediatrik intrakraniyal kitlenin incelendiği bir çalışmada ortalama semptom süresi 60 gün tespit edilmekle birlikte; yaşın küçük olması ve ataksiyle başvurunun tanı süresini kısalttığı, supratentoryal tümörlerde ve endokrin semptomlarda tanı süresinin uzadığı savunulmuştur 10. Bizim çalışmamızda ortalama semptom süresi literatürden farklı olarak daha kısa tespit edilmiştir. Bunun nedeni hastanemizde nörolojik bulgularla başvuran hastaların çocuk nöroloji polikliniğinde aynı gün muayene ediliyor olması olabilir. Ayrıca literatürle uyumlu olarak supratentoryel tümörlerde semptom süresi daha uzun tespit edilmiştir.

    Literatürde baş ağrısı, kusma, nöbet, görme bozukluğu, davranış değişikliği gibi fokal olmayan bulguların fokal bulgulara göre 2 kat saptandığı savunulmuş ve semptomların gerilemeyip ilerlemesinin yer kaplayan lezyonlar açısından uyarıcı olduğuna dikkat çekilmiştir 11-13. Ayrıca küçük yaş grubunda hastalarda baş çevresi büyüklüğü, fontanel gerginliği, gelişim geriliği, görme kaybı, nistagmus gibi farklı semptomların da görülebileceği bilinmektedir 4. Çalışmamızda supratentoryal tümörlerde literatürle benzer olarak en sık baş ağrısı, nöbet ve oftalmik bulgular, infratentoryel tümör grubunda ise baş ağrısı, kusma, baş dönmesi semptomları kaydedilmiştir. 10 yaşın altındaki hastalar 12 farklı semptomla başvurmuş, bunlardan göz teması kuramama şikayetiyle getirilen 3 hasta retinoblastom, fontanel bombe olması nedeniyle getirilen 42 günlük ve 65 günlük iki hasta koroid pleksus papillomu tanısı almıştır.

    İkiyüzotuzbeş hastanın incelendiği bir çalışmada ise median tanı süresi 42 gün (14-120 gün) olarak bildirilmiştir 14. Başka bir çalışmada supratentoryel tümörlerde fokal nörolojik bulguların sık rastlanmaması, başvuru süresinin gecikmesi nedeniyle erken tanı konulabilmesinin periventriküler, serebellar ve beyin sapı tümörlerine göre daha faydalı olunabileceği bildirilmiştir 15. Bizim çalışmamızda ortalama tanı süresinin literatürdeki çalışmalardaki tanı süresinden daha kısa olduğu saptanmış olup; infratentoryel tümör grubunda supratentoryel tümör grubuna göre daha kısadır. Ayrıca fokal nörolojik bulgular hastaların %33’ünde saptanmış ve bu hastalarda acil BT yapılması tanı süresini anlamlı olarak kısalmıştır. Baş ağrısına eşlik eden kusma, nöbet, baş dönmesi semptomları varlığında tanıya kadar geçen süre kısalırken, hastanın yaşı tanı süresini değiştirmemiştir.

    Literatürde 4 yaş altında, 2 haftadan uzun süren kusma, ilerleyici görme bozukluğu, uykudan uyandıran baş ağrısı, papilödem varlığında, yeni başlangıçlı nistagmus, fokal motor güçsüzlük, ataksi tespit edildiğinde nörogörüntüleme yapılması önerilmektedir 6. Ayrıca pediatristler tarafından özellikle 6 yaş altındaki ilk afebril nöbetlerde nörokutan hastalıklar açısından ayrıntılı cilt ve göz muayenesi yapılması gerektiği vurgulanmıştır 16. Bizim serimizde de baş ağrısına eklenen baş dönmesi veya kusma semptomu varlığında ve fokal nörolojik bulgu tespit edildiğinde semptom süresine bakılmaksızın hızlıca görüntüleme yapılabilmesi tanı süresini kısaltmıştır. Ayrıca nöbetle başvuran hastaların aynı gün sistemik değerlendirilmesiyle nörokutan hastalık tanılarına hızlı ulaşılmıştır.

    Çalışmamızın kısıtlılığı, hastaların takip ve tedavisi için üniversite hastanelerine yönlendirlmiş olmasından dolayı takibinin yapılamamış olması ve bu nedenle prognozları hakkında bilgi verilememesidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Sonuç
    İntrakraniyal tümörlerde 10 yaş altında semptomların çeşitliliği oldukça önemli olup ayrıntılı sorgulanmalıdır. Baş ağrısına eşlik eden baş dönmesi veya kusma semptomları varlığında ve fokal nörolojik semptom varlığında acil beyin görüntüleme istenmesi tanı süresini kısaltmak açısından faydalı olabilmektedir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Siegel RL, Miller KD, Goding Sauer A et al. Cancer statistics, 2020 CA. Cancer J Clin 2020; 70: 7-30.

    2) Fuller CE, Jones DTW, Kieran MW. New classification for central nervous system tumors: Implications for Diagnosis And Therapy. Am Soc Clin Oncol Educ Book. 2017; 37: 753-63.

    3) Lanphear J, Sarnaik S. Presenting symptoms of pediatric brain tumors diagnosed in the emergency department. Pediatr Emerg Care 2014; 30: 77-80.

    4) Ghodsi SM, Habibi Z, Hanaei S, Moradi E, Nejat F. Brain tumors in infants. J Pediatr Neurosci 2015; 10: 335-40.

    5) Løhmann DJ, Sørensen P, Jørgensen J, Rosthøj S. Most central nervous system tumours in children are diagnosed with little delay after admission. Dan Med J 2014; 61: 4886.

    6) Wilne S, Koller K, Collier J et al. The diagnosis of brain tumours in children: a guideline to assist healthcare professionals in the assessment of children who may have a brain tumour. Arch Dis Child 2010; 95: 534-9.

    7) Katharine A, Mc Neill. Epidemiology of brain tumors. Neurol Clin 2016; 34: 981-98.

    8) Johnson KJ, Cullen J, Barnholtz-Sloan JS et al. Childhood brain tumor epidemiology: a brain tumor epidemiology consortium review. Cancer Epidemiol Biomarkers Prev 2014; 23: 2716-36

    9) Klitbo DM, Nielsen R, Illum NO et al. Symptoms and time to diagnosis in children with brain tumours. Dan Med Bul 2011; 76: 27-36.

    10) Azizi AA, Heßler K, Leiss U et al. From symptom to diagnosis-the prediagnostic symptomatic ınterval of pediatric central nervous system tumors in Austria. Pediatr Neurol 2017; 76: 27-36. 11. Chu TP, Shah A, Walker D, Coleman MP. Pattern of symptoms and signs of primary intracranial tumours in children and young adults: a record lin-kage study. Arch Dis Child 2015; 100: 1115-22. 12. Zumel-Marne A, Kundi M, Castaño-Vinyals G et al. Clinical presentation of young people (10-24 years old) with brain tumors: results from the international MOBI-Kids study. J Neurooncol 2020; 147: 427-40.

    13) Stocco C, Pilotto C, Passone E et al. Presentation and symptom interval in children with central nervous system tumors: A single-center experience. Childs Nerv Syst 2017; 33: 2109-16. 14. Patel V, McNinch NL, Rush S. Diagnostic delay and morbidity of central nervous system tumors in children and young adults: a pediatric hospital experience. J Neurooncol 2019; 143: 297-304.

    15) Chu TPC, Shah A, Walker D, Coleman MP. Where are the opportunities for an earlier diagnosis of primary intracranial tumours in children and young adults? Eur J Paediatr Neurol 2017; 21: 388-95. 16. Ertiaei A, Hanaei S, Habibi Z, Moradi E, Nejat F. Optic pathway gliomas: Clinical manifestation, treatment, and Follow-Up. Pediatr Neurosurg 2016; 51: 223-8.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]