[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2022, Cilt 27, Sayı 4, Sayfa(lar) 281-286
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Monosit Lenfosit Oranı Obsesif Kompulsif Bozuklukta İnflamasyon Belirteci Olarak Kullanılabilir mi?
Mustafa AKKUŞ1, Mehmet Celal KEFELİ2, Sevler YILDIZ1
1Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Erzincan, Türkiye
2Serbest Hekim, Psikiyatri, Erzincan, Türkiye
Anahtar Kelimeler: İnflamasyon, Monosit-Lenfosit Oranı (MLO), Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), Inflammation, Monocyte Lymphocyte Ratio (MLR), Obsessive Compulsive Disorder (OCD)
Özet
Amaç: Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ile inflamasyon arasındaki ilişkiye yönelik literatürde çalışmalar mevcuttur. Nötrofil lenfosit oranı (NLO) ve platelet lenfosit oranı (PLO) analizi hem maliyet olarak uygun hem de dolaşım sisteminde kolaylıkla elde edilebilen periferal inflamasyonun klinik biyobelirteçleridir. Monosit lenfosit oranı (MLO) değeri de son zamanlarda inflamatuar belirteç olarak gösterilmeye başlanmıştır. Biz bu araştırmada NLO, PLO ve MLO gibi inflamasyon belirteçleri ile OKB ilişkisini incelemeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamız retrospektif türde bir çalışmadır. Psikiyatri polikliniğine başvuran OKB tanısı almış olan 50 hastanın sosyodemografik verileri ve hemogram parametreleri ile yaş ve cinsiyet eşleştirilmiş olan 50 sağlıklı kontrol grubunun verileri karşılaştırıldı.

Bulgular: OKB grubunun sağlıklı gruba göre monosit değeri ortalamalarının anlamlı ölçüde yüksek olduğu tespit edilmiştir (p =0,001). OKB grubunun nötrofil değerleri (p =0,013) ve MLO ölçümleri (p =0,003) sağlıklı kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır. ROC (Receiver operating characteristic= İşlem karakteristik) eğrisi analizinde, MLO optimal kesimdeğeri 6 olup, OKB tanısı için sırasıyla duyarlılığı %12 ve özgünlüğü %98 olarak saptandı.

Sonuç: OKB tanısını predikte etmede MLO ve monosit düzeyinin önemli olabileceği ortaya konulmuştur. Bu konuda daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), geniş bir klinik spektrumu ile yaşam boyu olumsuz etkileri olabilen, temel obsesyon ve kompulsiyon semptomlardan oluşan yaygın kronik bir anksiyete bozukluğudur. Etiyolojide genetik, nörobiyolojik, nörokimyasal ve nörogörüntüleme araştırmaları gibi farklı alanlar yer tutmaktadır 1. İmmün sistem ve sinir sistemi arasındaki ilişkideki bazı anormalliklerin OKB gibi nöropsikiyatrik bozukluklarla sonuçlanabileceği, sitokinlerin anormal düzeyleri gibi immün süreçlerin de patolojide rol alabileceği gösterilmiştir 2,3. İnterlökinler ve sitokinler gibi bazı inflamatuar belirteçler OKB etiyolojisinde araştırılmıştır 4,5.

    NLO ve PLO analizi hem maliyet olarak uygun hem de dolaşım sisteminde kolaylıkla elde edilebilen periferal inflamasyonun klinik biyobelirteçleridir 6,7. MLO değeri de son zamanlarda inflamatuar belirteç olarak gösterilmeye başlanmıştır 8. NLO ve PLO biyobelirteçleri çok sayıda tıbbi durumda inflamasyon belirteci olarak gösterildiği gibi son yıllarda şizofreni, bipolar bozukluk gibi psikiyatrik bozukluklarla da sıkça ilişkilendirilmiştir 9. Literatürde gördüğümüz kadarıyla OKB ile NLO ve PLO ilişkisi hakkında ise sınırlı sayıda çalışma vardır. Herdi ve ark. 10 tarafından yapılan bir çalışmada, OKB’nin PLO ve NLO ile anlamlı olarak predikte edilebileceği sonucu ortaya konulmuştur. Yakın zamanlı bir çalışmada ise çok sayıda psikiyatrik bozukluk ve sağlıklı kontrol grubu ele alınmış olup, OKB ile sağlıklı grup arasında NLO ve PLO açısından fark olmadığı belirtilmiştir 11. Bu sebeple OKB ile NLO ve PLO ilişkisi konusunda çelişkili veriler mevcuttur. MLO ise literatürde bipolar bozukluk, majör depresyon, şizofreni ve psikotik bozukluklar gibi çok sayıda psikiyatrik bozukluk ile ilişkilendirilmiştir 12-14. Ancak literatürde OKB ile MLO arasındaki ilişkiye yönelik çalışma gözlemlemedik.

    Bu çalışmamızda ise OKB grubu ile sağlıklı kontrol grubunu hematolojik parametreler bakımından karşılaştırarak NLO, PLO ve MLO gibi inflamatuar biyobelirteçlerin bu bozuklukla ilişkili olup olmadığını belirlemeyi ve bu inflamatuar belirteçlerle ilişkili olabilecek sosyodemografik faktörleri saptamayı amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Psikiyatri polikliniğine Ocak 2019- Aralık 2020 tarihleri arasında başvuran, psikiyatri uzmanı tarafından DSM-5 Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu (SCID-V) ile değerlendirilerek OKB tanısı almış olan ve araştırmaya alma kriterlerini karşılayan 50 hasta çalışmaya alındı. Hastaların tıbbi kayıtları hastane otomasyon sisteminden retrospektif olarak kontrol edilerek incelendi. Poliklinikte alınan hemogram tetkik bulguları kaydedildi. Hemogram parametrelerinden faydalanılarak NLO, PLO, MLO değerleri hesaplandı.

    Bu hastalar ile yine aynı dönemde rutin heyet işlemleri için polikliniğe başvuran herhangi bir psikiyatrik hastalığı ve tedavi öyküsü olmayan yaş ve cinsiyet olarak eşleştirilmiş olan 50 kişi sağlıklı kontrol grubu olarak alındı. Sağlıklı grubun hemogram verileri de benzer şekilde kaydedildi ve NLO, PLO ve MLO değerleri hesaplandı. Her iki grubun verileri analiz edilerek karşılaştırıldı.

    Hasta grubu için araştırmaya alma kriterleri: 18-65 yaş aralığında olma, OKB tanısı almış olma.

    Kontrol grubu için araştırmaya alma kriterleri: 18-65 yaş aralığında olma.

    Hasta grubu için dışlama kriterleri: İnflamasyonu etkileyebilecek diğer tıbbi hastalığı (akut veya kronik endokrinolojik, inflamatuar, enfeksiyöz, otoimmün hastalıklar) bulunanlar, sigara, alkol ve psikoaktif madde kullanımı olanlar, ek psikiyatrik bozukluk varlığı.

    Kontrol grubu için dışlama kriterleri: İnflamasyonu etkileyebilecek diğer tıbbi hastalığı (akut veya kronik endokrinolojik, inflamatuar, enfeksiyöz, otoimmün hastalıklar) bulunanlar, sigara, alkol ve psikoaktif madde kullanımı olanlar, herhangi bir psikiyatrik bozukluk varlığı.

    İstatistiksel Değerlendirme:
    İstatistiksel analizler için IBM SPSS Statistics 22 Programı kullanıldı. Sosyodemografik veriler için tanımlayıcı istatistik olarak frekans tablosu oluşturuldu ve her iki grubun verileri Ki-kare testi ile karşılaştırıdı. Parametrelerin normal dağılıma uyup uymadığını belirlemek için Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro Wilks testleri kullanıldı. Normal dağılıma uyan verilerin istatistiksel analizleri için Bağımsız değişkenler t testi, normal dağılıma uymayan verilerin analizleri için ise Mann-Whitney U testi kullanıldı. İstatistiksel olarak anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi. OKB grubu ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösteren inflamasyon parametrelerini bir biyobelirteç olarak tanımlayabilmek için ROC eğrisi analizi ile duyarlılık, özgünlük değerleri ve bu değerlerin maksimum toplamını vererek eğrinin altında kalan alan hesaplanıp belirlenen kesim değerleri saptandı. G-power programı ile yapılan, %95 güven (1-α), %98 test gücü (1-β) ve d=0.77 etki büyüklüğü tek kuyruklu bağımsız örnekler t testi analizine göre her bir grupta alınması gereken örnek sayısı 48 olarak belirlenmiştir.

    Etik İlkeler: Etik kurul onayı, Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan 26/04/2021 tarih ve 06/17 karar sayısı ile alınmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Sağlıklı kontrol grubu ve OKB grubu sosyodemografik ve klinik değişkenler açısından karşılaştırıldı. Çalışmamızda gruplar arasında yaş ortalamaları eşitlenmeye çalışıldığından OKB tanılı katılımcıların yaş düzeylerinin sağlıklı katılımcıların yaş düzeylerinden anlamlı düzeyde farklılaşmadığı tespit edilmiştir (p =0,093). Ayrıca OKB ile kontrol grubu arasında cinsiyet bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı da tespit edilmiştir (p =0,839). Eğitim durumu (p =0,155) ve ekonomik durum (p =0,248) yönünden her iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Ancak OKB grubunda kontrol grubuna göre evli olma oranının anlamlı olarak daha fazla olduğu saptanmıştır (p =0,013). Ayrıca OKB grubunun anlamlı olarak daha fazla çalışmayan bireylerden oluştuğu gözlenmiştir (p =0,004). OKB grubunda kontrol grubuna göre ailede psikiyatrik öykü olması durumu anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır (p=0,019) (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Sosyodemografik ve klinik özellikler açısından OKB ve kontrol grubunun karşılaştırılması.

    OKB tanısı almış bireylerin %76 (n =38)’sının antidepresan kullanmakta olduğu, %24 (n =12)’ünün ise ilk kez tanı almış olduğu ve herhangi bir antidepresan kullanmadığı saptanmıştır.

    OKB tanılı hastalar ve sağlıklı kontrol grubu hematolojik değerler açısından karşılaştırıldı. OKB tanılı bireylerin hemoglobin ve platelet düzeylerinin kontrol grubuna göre (sırasıyla; p =0,404 ve p =0,081) anlamlı düzeyde farklı olmadığı belirlenmiştir. Fakat OKB grubunun sağlıklı gruba göre monosit değeri ortalamalarının anlamlı ölçüde yüksek olduğu tespit edilmiştir (p=0,001). OKB tanılı bireylerin lenfosit düzeyleri (p =0,521), MPV düzeyleri (p =0,241), NLO (p =0,116) ve PLO (p =0,432) ölçümleri ile sağlıklı grup arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Ancak OKB grubunun nötrofil değerleri (p =0,013) ve MLO ölçümleri (p =0,003) sağlıklı kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Hematolojik değerler açısından gruplar arası karşılaştırma.

    OKB tanılı bireylerde farklılık saptanan hematolojik parametrelerin antidepresan kullanan ve henüz kullanmayanlarda nasıl etkilendiğini görmek amacıyla yapılan analizlerde OKB grubunda antidepresan tedavi alan kişilerin monosit düzeylerinin henüz tedavi almayanlara göre anlamlı farklılık taşımadığı gözlendi (p=0,673). Antidepresan alan ve henüz almayan kişiler arasında lökosit ve nötrofil düzeyleri açısından da (sırasıyla; p =0,811 ve p =0,865) anlamlı farklılık saptanmadı. Ancak antidepresan alan OKB tanılı kişilerin MLO ölçümleri henüz antidepresan almayanlara göre anlamlı olarak daha düşük saptandı (p=0,046) (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Antidepresan kullanım öyküsü açısından okb tanılı hastaların bazı hematolojik parametrelerinin karşılaştırılması.

    ROC eğrisi analizi, monosit ve MLO değerlerinin tanısal özelliklerini belirlemek için çalışıldı (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Monosit ve MLO değerlerinin tanısal özelliklerine göre ROC eğrisi.

    OKB için monosit değerinin ROC eğrisi altında kalan alan 0.68, MLO değerinin ROC eğrisi altında kalan alan ise 0.67 idi. Monositin optimal kesim değeri 7 olup, OKB tanısı için sırasıyla duyarlılığı %12 ve özgünlüğü %98 idi. MLO optimal kesim değeri ise 6 olup, OKB tanısı için sırasıyla duyarlılığı %12 ve özgünlüğü %98 olarak saptandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Çalışmamızda OKB tanılı bireylerin lenfosit düzeyleri, MPV düzeyleri, NLO ve PLO ölçümleri ile sağlıklı grup arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Ancak OKB grubunun monosit değerleri ve MLO ölçümlerinin sağlıklı kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır.

    Monositler doğuştan ve kazanılmış immünitenin her ikisinde de önemli rol oynar. Hem kendisi mikropları fagosite ederek bağışıklık sağlar, hem de diğer inflamatuar hücreleri aktive eden sitokinleri üreterek fonksiyon gösterir 15. Bipolar bozukluk, majör depresyon, şizofreni gibi psikiyatrik hastalıklarda dolaşımdaki monosit düzeyinin yüksek olduğu gösterilmiştir. Bu da monosit ile ilişkili sitokinlerin aşırı üretimi ve immün genlerin ekspresyonundaki artış ile ilişkilendirilmiştir 16. Monosit düzeyi yüksekliği ile yüksek anksiyete arasında ilişki olduğu gösterilmiştir 17. Bir başka çalışmada OKB hastalarında total monosit yüzdesinde artış olduğu gösterilmiştir 51. MLO ölçümünün OKB’ de hastalığın şiddeti ile ilgili olabileceği de gösterilmiştir 18. Mazza ve ark. 19 yakın zamanda yaptıkları psikiyatrik semptomlarla inflamasyon belirteçleri arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmada ise sadece obsesif kompulsif semptomlarla MLO arasında pozitif yönde anlamlı bir korelesyon olmasını oldukça önemli olarak değerlendirmişlerdir. Bizim çalışmamızda ise OKB tanısı olanlarda kontrol grubuna göre hem monosit düzeyinin hem de MLO ölçümünün anlamlı olarak yüksek olması, MLO’ nun OKB tanısını predikte etmede yeri olabileceğini düşündürtmektedir.

    NLO ve PLO ölçümlerinin OKB ile ilişkisine yönelik veriler ise çelişkilidir. Herdi ve ark. (10) OKB hastalarında NLO ve PLO nun anlamlı olarak sağlıklı gruptan yüksek olduğunu saptamışlardır. Çok yakın zamanda yapılan bir çalışmada ise NLO ölçümünün OKB hastalarında diğer psikiyatrik hastalıklardan anlamlı olarak daha düşük olduğu, fakat sağlıklı kontrol grubundan farklı olmadığı gösterilmiştir. PLO’ nun da OKB grubunda sağlıklı gruptan farklı olmadığı belirtilmiştir 11. NLO ve PLO ölçümlerinin OKB hastalarında kontrol grubuna göre düşük, yüksek olduğunu gösteren çalışmalar olduğu gibi farklı olmadığını belirten çalışmalar da mevcuttur 20,21. Bizim çalışmamızda da NLO ve PLO, OKB hastalarında sağlıklı kontrollerden anlamlı olarak farklı değildi. Bu durum bize OKB için diğer psikiyatrik hastalıklardan farklı olarak inflamasyon belirteci açısından NLO ve PLO ölçümlerinin yerine MLO’ nun önemli bir yeri olabileceğini göstermektedir.

    OKB hastalarında antidepresanların inflamasyon parametrelere etkisi literatürde çeşitlilik göstermektedir. Denys ve ark. 22 yüksek doz antidepresan alan OKB tanılı kişilerde inflamasyon belirteçlerde anlamlı bir değişiklik saptamamışlardır. Fakat bunun aksine Tuglu ve ark. 23 antidepresan tedavi ile TNF-ɑ düzeyinde azalma, Sluzewska ve ark. 24 IL-6 düzeyinde azalma gözlemlemişlerdir. Periferik kanda rutin bakılan değerlerden ölçülen NLO ile antidepresan ilişkisine yönelik bir çalışmada kadınlarda NLO ölçümünün antidepresan tedaviye cevap alınanlarda artmış olduğu gösterilmiştir 25. Literatürde antidepresanlar ile MLO belirteci arasındaki ilişkiye yönelik herhangi bir çalışma rastlamadık. Bizim çalışmamızda MLO ölçümünün antidepresan alan hastalarda kontrol grubuna göre anlamlı daha düşük olması ise hastalığın getirdiği inflamatuar sürecin düzelmesine işaret olarak yorumlanabilir.

    Sonuç ve Öneriler:
    Bu çalışma ile nispeten ucuz bir tetkik olan hemogram incelemesi ile MLO hesaplaması ve monosit düzeyi ölçümlerinin OKB‘ yi predikte etmede önemli birer belirteç olabileceği değerlendirilmektedir. Bu konuda daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır.

    Araştırmanın Kısıtlılıkları:
    Örneklem sayısının nispeten az olması, hastalık şiddetinin belirlenmemiş olması, antidepresan tedavinin standardize olmaması ve psikiyatrik ilaç kullanım yönünden heterojen bir hasta grubu olması çalışmanın kısıtlılıkları arasında sayılabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Atmaca M, Kilic F, Koseoglu F, Ustundag B. Neutrophils are decreased in obsessive-compulsive disorder: preliminary investigation. Psychiatry Investig 2011; 8: 362-5.

    2) Gray SM, Bloch MH. Systematic review of proinflammatory cytokines in obsessive-compulsive disorder. Curr Psychiatry Rep 2012; 14: 220-8.

    3) Murphy TK, Kurlan R, Leckman J. The immunobiology of Tourette's disorder, pediatric autoimmune neuropsychiatric disorders associated with Streptococcus, and related disorders: a way forward. J Child Adolesc Psychopharmacol 2010; 20: 317-31.

    4) Cappi C, Muniz RK, Sampaio AS et al. Association study between functional polymorphisms in the TNF-alpha gene and obsessive-compulsive disorder. Arq Neuropsiquiatr 2012; 70: 87-90.

    5) Rodríguez N, Morer A, González-Navarro EA et al. Inflammatory dysregulation of monocytes in pediatric patients with obsessive-compulsive disorder. J Neuroinflammation 2017; 14: 261.

    6) Balta S, Ozturk C. The platelet-lymphocyte ratio: A simple, inexpensive and rapid prognostic marker for cardiovascular events. Platelets 2015; 26: 680-1.

    7) Zahorec R. Ratio of neutrophil to lymphocyte countsrapid and simple parameter of systemic inflammation and stress in critically ill. Bratisl Lek Listy 2001; 102: 5-14.

    8) Liu H, Zhan F, Wang Y. Evaluation of monocyte-to-high-density lipoprotein cholesterol ratio and monocyte-tolymphocyte ratio in ischemic stroke. Int J Med Res 2020; 48: 0300060520933806.

    9) Kalelioglu T, Akkus M, Karamustafalioglu N et al. Neutrophil-lymphocyte and platelet-lymphocyte ratios as inflammation markers for bipolar disorder. Psychiatry Res 2015; 228: 925-7.

    10) Herdi O, Sayar-Akaslan D, İlhan RS, Çolak B, Duman B. Associations Between Subclinical Inflammatory Markers and OCD: A Retrospective Study. Psychiatry Res 2020; 290: 113065.

    11) Bulut NS, Yorguner N, Çarkaxhiu Bulut G. The severity of inflammation in major neuropsychiatric disorders: comparison of neutrophil-lymphocyte and platelet-lymphocyte ratios between schizophrenia, bipolar mania, bipolar depression, major depressive disorder, and obsessive compulsive disorder. Nord J Psychiatry 2021; 75: 624-32.

    12) Mazza MG, Lucchi S, Tringali AGM, Rossetti A, Botti ER, Clerici M. Neutrophil/lymphocyte ratio and platelet/lymphocyte ratio in mood disorders: A meta-analysis. Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 2018; 84: 229-36.

    13) Mazza MG, Lucchi S, Rossetti A, Clerici M. Neutrophil-lymphocyte ratio, monocyte-lymphocyte ratio and platelet-lymphocyte ratio in non-affective psychosis: A meta-analysis and systematic review. World J Biol Psychiatry 2020; 21: 326-38.

    14) Özdin S, Böke Ö. Neutrophil/lymphocyte, platelet/lymphocyte and monocyte/lymphocyte ratios in different stages of schizophrenia. Psychiatry Res 2019; 271: 131-5.

    15) Tural Hesapcioglu S, Kasak M, Cıtak Kurt AN, Ceylan MF. High monocyte level and low lymphocyte to monocyte ratio in autism spectrum disorders. Int J Dev Disabil 2019; 65: 73-81.

    16) Fusar-Poli L, Natale A, Amerio A et al. Neutrophil-tolymphocyte, platelet-tolymphocyte and monocyte-tolymphocyte ratio in bipolar disorder. Brain Sci 2021; 11: 58.

    17) Rammal H, Bouayed J, Younos C, Soulimani R. The impact of high anxiety level on the oxidative status of mouse peripheral blood lymphocytes, granulocytes and monocytes. Eur J Pharmacol 2008; 589: 173-5.

    18) Karatas KS, Bahceci I, Telatar TG, Bahceci B, Hocaoglu C. Relationship between disease and disease severity and semaphorin 5A and hemogram level in obsessive-compulsive disorder. Nord J Psychiatry 2021; 75: 509-15.

    19) Mazza MG, De Lorenzo R, Conte C et al. Anxiety and depression in COVID-19 survivors: Role of inflammatory and clinical predictors. Brain Behav Immun 2020; 89: 594-600.

    20) Özyurt G, Binici NC. The neutrophil-lymphocyte ratio and platelet-lymphocyte ratio in adolescent obsessive-compulsive disorder: Does comorbid anxiety disorder affect inflammatory response? Psychiatry Res 2019; 272: 311-5.

    21) Uzun AD, Sapmaz ŞY, Çakır B, Kandemir H. Could neutrophil-tolymphocyte ratio be an important parameter in children and adolescents with obsessive compulsive disorder? J Clin Psy 2020; 23: 101-5.

    22) Denys D, Fluitman S, Kavelaars A, Heijnen C, Westenberg HG. Effects of paroxetine and venlafaxine on immune parameters in patients with obsessive compulsive disorder. Psychoneuroendocrinology 2006; 31: 355-60.

    23) Służewska A, Rybakowski J, Laciak M, Mackiewicz A, Sobieska M, Wiktorowicv K. Interleukin‐6 serum levels in depressed patients before and after treatment with fluoxetine. Ann N Y Acad Sci 1995; 762: 474-6.

    24) Tuglu C, Kara SH, Caliyurt O, Vardar E, Abay E. Increased serum tumor necrosis factor-alpha levels and treatment response in major depressive disorder. Psychopharmacology 2003; 170: 429-33.

    25) Adhikari A, Dikshit R, Karia S, Sonavane S, Shah N, De Sousa A. Neutrophil-lymphocyte Ratio and C-reactive Protein Level in Patients with Major Depressive Disorder Before and After Pharmacotherapy. East Asian Arch Psychiatry 2018; 28: 53-8.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]