Down sendromu; çeşitli fenotipik özellikler gösteren ve zeka geriliğine yol açan en sık görülen kromozomal bozukluktur. Ülkemizde sıklığının 1/6000 ile 1/8000 arasında değiştiği belirtilmektedir
7,8. Hastalarda hipotoni, burun kökünde basıklık, küçük ağız, horizontal avuç içi (simian) çizgisi, kısa beşinci parmak, 1. ve 2. ayak parmakları arasında yarık görülür
3. Down sendromlu hastalarda; görme ve işitme problemleri, hematolojik ve kardiyak sorunlar, otoimmün hastalıklar, gastrointestinal bozukluklar, diyabet ve tiroid bozuklukları da normal topluma göre daha sık görülmektedir
9. Bu çocuklarda tiroid fonksiyon bozukluğu prevelansı %28-40 arasındadır. Yaş ilerledikçe bu sıklığın arttığı belirtilmektedir
4,10. Ülkemizde Tüysüz ve arkadaşlarının Down sendromlu çocuklar üzerine yaptıkları çalışmada bu prevelansın %28,1
5, sadece Down sendromlu yenidoğanların alındığı başka bir çalışmada ise %53,8 olduğu tespit edilmiştir
11. Bizim çalışmamızda da yenidoğan çalışmasına benzer olarak tiroid fonksiyon testlerinde %55,7 oranında bozukluk saptanmıştır. Sarıcı ve arkadaşlarının
11 yaptıkları çalışmada, çalışmaya sadece yenidoğanların alındığı ve tiroid fonksiyon testlerinde anormallik saptanma oranının (%53,8) beklenenden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Aynı çalışmadaki yazarlar tiroid fonksiyon testlerinde hafif anormallik saptanan hastaların bir kısmının yenidoğanın geçici hipotiroksinemisine bağlı olabileceğini vurgulamışlardır
11. Bizim çalışmamız sadece yenidoğan bebeklerde yapılmamıştı ve saptanan oran literatürde bildirilen oranlardan daha yüksekti. Biz bu durumu daha çok dış merkezlerden veya diğer polikliniklerden tiroid fonksiyon testlerinde bozukluk saptanan hastaların polikliniğimize yönlendirilmesine bağlı olduğunu düşünüyoruz.
Amerikan Pediatri Akademisi Down sendromlu hastalara; doğumda, 1 yaşına kadar 6 ayda bir, 1 yaşından sonra da yıllık tiroid fonksiyon testlerinin değerlendirilmesi için tarama yapılmasını önermektedir 3. Down sendromlu çocuklarda tiroid fonksiyon testleri değişkenlik gösterebilir. Başlangıçta ötiroid olan hastalar daha sonra subklinik hipotroidiye dönüşebilir. Liu ve arkadaşlarının 12 yaptığı çalışmada ötiroidizm prevelansı %61 bulunmuş ve takipte bu hastaların bir kısmının subklinik hipotroidiye dönüştüğü tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda da ötiroid prevelansı %44,3 olarak saptandı.
Subklinik hipotiroidi, serum TSH düzeyinin ölçülen laboratuvarın üst referans değerinin üzerinde iken, serum serbest T4 düzeyini normal aralıkta olması olarak tanımlanmaktadır. Çocukluk çağında prevelansının %1,7 olduğu belirtilmektedir 13.Down sendromlu çocuklarda TSH yüksekliği, hipotalamik-hipofiztiroid ekseninin olgunlaşma yetersizliği veya tiroid bezinin TSH duyarsızlığına bağlı olabilir. Bu hastalarda subklinik hipotiroidi oranı %30'luk bir prevalansla oldukça yaygın görülen bir durumdur 4,6,14. Subklinik hipotiroidili olgularda kimin tedavi edilmesi gerektiği ile ilgili günümüzde net bir görüş birliği mevcut değildir. Yaptığımız çalışmada subklinik hipotroidi prevelansı %35,5 olarak saptanmıştır. Daha önce yapılan ve 51 down sendromlu hastayı içeren bir çalışmada da bu oran bizim çalışmamıza benzer şekilde %39 12, başka bir çalışmada ise bu prevalans %19,6 olarak tespit edilmiştir 2. Çalışmamızda subklinik hipotroidi saptanan hastaların %10,7’inde HT’i mevcut idi. Bazı çalışmalarda subklinik hipotroidinin geçici bir durum olduğu ve tedaviye gerek duyulmadığı rapor edilmiştir 15,16. Başka bir çalışmada özellikle 5 yaşın altındaki hastalarda subklinik hipotroidizmin düzelme olasılığının daha fazla olduğu, ancak antikor pozitifliği olan hastalarda düzelme olasılığının düşük olduğu vurgulanmıştır 17. Bir başka çalışmada ise tedavisiz subklinik veya ötiroidli down sendromlu hastalar arasında büyüme gelişme açısından fark bulunamamıştır 18. Yine bir başka çalışmada subklinik hipotroidinin kendi kendini sınırlayabileceği bu nedenle tedavi kararı için acele edilmemesi gerektiği belirtilmiştir 4. Bunlara karşıt olarak bir çalışmada ise; tiroid fonksiyon testleri gruplandırılmadan, 24 ay boyunca tiroksin tedavisi verilen down sendromlu yenidoğan grubunun verilmeyen gruba göre zihinsel ve motor gelişiminin daha iyi olduğu tespit edilmiş, bu nedenle bu hastalara erken tiroksin tedavisi önerilmiştir 19. Subklinik hipotrodizimin takibi konusunda en uygun yöntemin ne olduğu hakkında fikir birliği yoktur 20. Zeka geriliği komponenti olan Down sendromunda hipotroidinin nörogelişimsel büyümeyi olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülerek tedavi başlanabilir. Down sendromlularda tekrarlayan TSH ölçümlerinde >10 mIU/L ise tedavi önerilmektedir 6. Çalışmamızda 28 subklinik hipotroidi hastanın en az iki kere bakılan TSH değeri >10 olan hastalara tedavi başlandı (%57,1).
Down sendromunda otoimmün hastalıklar sık görülmektedir. Daha önce yapılan çalışmalarda Down sendromu olan olgularda anti-tiroid antikor oranının %13-37 arasında değiştiği ve bu oranın yaşla birlikte arttığı gösterilmiştir 12,14,21. Bizim çalışmamızda da tiroid otoantikor pozitiflik oranı %17,3 saptandı. Ancak HT’i olan olgularımızın % 44,4’ünün adölesan yaş grubunda olduğu ve önceki çalışmalarla uyumlu olduğu görülmüştür 22.
Down sendromlu çocuklarda HT’nin en yaygın biyokimyasal göstergesi subklinik ve aşikar hipotirodi iken, ötiroidzmin daha nadir olduğu belirtilmektedir 23,24. Bizim çalışmamızda ise otoantikor pozitif olguların aşikar, subklinik ve ötirodizm oranları eşit bulundu. Down sendromunda tiroid otoantikorları olan hastalarda hipo veya hipertroidi gelişebilir. Antikor varlığı ve yüksek TSH hipotroidizmin göstergesidir. King ve arkadaşlarının 20 yaptıkları çalışmada, antitiroid antikorları pozitif olan hastaların aşikar hipotroidiye dönüşme olasılığının daha yüksek olduğu vurgulanmış ve bu hastalarda belli aralıklarla test tekrarının yapılması uygun görülmüştür. Pierce ve arkadaşlarının 25 yaptıkları çalışmada, TSH değerlerinin 10> μIU/ml olan hastalarda daha yüksek oranda antikor pozitifliği olduğu görülmüştür. Çalışmamızda 16 hastada aşikar hipotroidi (%20,2) mevcuttu. Aşikar hipotiroidisi olan 16 hastanın 13’üne tiroid otoantikorların bakıldığı ve 3 hastada (%23) pozitif saptandığı gösterilmiştir. Hashimoto tiroiditi olan Down sendromlu bireylerde kız erkek oranının eşit olduğu ve antikor pozitifliğinin erken yaşlarda da başlayabileceği belirtilmiştir 15,24. Bizim çalışmamızda da tiroid otoantikor pozitifliği olan hastalarda cinsiyet farkı saptamadık. Ayrıca otoantikor pozitifliği olan en küçük hastanın 6 aylık olduğunu tespit ettik.
Hastaların takip sürelerinin kısalığı, kontrol grubunun olmaması, psikomotor gelişimin takip edilmemiş olması ve çalışmaya alınacak vaka sayısını belirlemek için güç analizinin yapılmamış olması çalışmamızın kısıtlı yönlerini oluşturmaktadır.
Sonuç olarak; Down sendromu birçok sistemi ilgilendiren hastalıklarla beraber seyreder. Çalışmamız Down sendromlu çocuklarda tiroid hastalık sıklığının yüksekliğini desteklemektedir. Hipotroidinin sık görüldüğü bu grupta zihinsel ve fiziksel gelişimlerinin daha da kötüleşmesini önlemek için özenli takip ve tedavi gerekmektedir. Özellikle subklinik hipotroidi sıklığı yüksek olan bu özel grupta takiplerin belli aralıklarla tekrar yapılması ve TSH değerine göre tedavi başlanmasını önermekteyiz.
Çıkar Çatışması Beyanı: Yazarlar çıkar çatışması olmadığını bildirmişlerdir.
Finansal Destek: Bu çalışma herhangi bir fon tarafından desteklenmemiştir.