[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2023, Cilt 28, Sayı 2, Sayfa(lar) 116-122
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
İdiyopatik Parkinson Hastalığı’nda Stigmatizasyonun Etkisi
Melike BATUM1, Yağmur İNALKAÇ GEMİCİ1, Ayşegül Şeyma SARITAŞ2, Ayşın KISABAY AK1
1Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Manisa, Türkiye
2Bayburt Devlet Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Bayburt, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Parkinson Hastalığı, Stigmatizasyon, Anksiyete, Depresyon, Yaşam Kalitesi, Parkinson's Disease, Stigma, Anxiety, Depression, Quality of Life
Özet
Amaç: Stigmatizasyon, kişinin toplum tarafından genellikle olumsuz olarak kabul edilen bir özelliği olduğunda ortaya çıkan durumdur. Parkinson Hastalığı (PH) gibi nörodejeneratif hastalıklarda stigmatizasyon sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaptığımız bu çalışmanın amacı PH’da stigmatizasyon ölçeği kullanarak kendilerini yaşadıkları toplumda nerede, nasıl gördüklerini ortaya çıkarmak, stigmatizasyonun ne ölçüde, hangi alanlarda olduğunu belirlemek ve hastalığın hangi özellikleriyle ilişkisi olduğunu araştırmaktır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya yaş ortalaması 66,24±8,63 olan 50 PH ve 63,42±5,41 olan 50 nörolojik olmayan kronik hastalığı olan hastalar alınmıştır. Tüm hastalara Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ), Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ), Kronik Hastalıklarda Beklenen Hasta Stigma Ölçeği (KHBSÖ) uygulanmıştır. Ayrıca Parkinson hastalarına, Birleşik Parkinson Hastalığı Değerlendirme Ölçeği (BPHDÖ) ve Parkinson Hastalığı Ölçeği (PDQ) yapılmıştır.

Bulgular: Grupların BAÖ, GDÖ ve KHBSÖ puanları karşılaştırıldığında her üç ölçeğin de PH'da belirgin olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır (p <0,05). Her iki gruptaki hastaların demografik verilerinin, hastalığın süresinin, anksiyete ve depresyon durumlarının stigmatizasyon ile olan ilişkisi araştırılmıştır. Parkinson hastalarında yaş ve hastalık süresiyle KHBSÖ‘nün korelasyonu saptanmamıştır (sırasıyla; r =0,05 p >0,05 ve r =0,24 p >0,05). PH’da KHBSÖ, BAÖ ile korelasyon göstermezken (r =0,09 p >0,05), GDÖ skoruyla (r =0,44 p =0,031), BPHDÖ-2 (r =0,374 p =0,008), BPHDÖ-3 (r =0,30 p =0,029) ve PDQ (r =0,39 p =0,005) skorlarıyla korelasyon göstermektedir. Nörolojik hastalığı olmayan gruptaysa KHBSÖ ile yaş, hastalık süresi, BAÖ, GDÖ skorları arasında herhangi bir korelasyon saptanmamıştır (p >0,05).

Sonuç: Çalışmamız PH’da stigmatizasyonun, kronik hastalıkları olan kontrol grubuna göre belirgin şekilde yüksek olduğunu, anksiyete ve özellikle depresyonun stigmatizasyona eşlik ettiğini, yaşam kalitesinin bu stigmatizasyonla birlikte azaldığını göstermektedir. PH’da stigmatizasyonu ve yarattığı depresyon, sosyal izolasyon gibi sorunları erken fark etmek en az motor semptomların tedavisi kadar önemlidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Parkinson hastalığı (PH), 60 yaş üstü nüfusun yaklaşık %1'ini etkileyen en yaygın ikinci nörodejeneratif hastalıktır. Klinik olarak tremor, bradikinezi, rijidite ve postural instabilite gibi motor semptomlar ile karakterize, santral sinir sisteminin progresif bir bozukluğudur 1. Bu motor semptomlar dışında kognitif etkilenme, psikiyatrik durumlar, uyku bozuklukları, otonomik disfonksiyon, duyusal bozukluklar ve yorgunluk gibi non-motor semptomlar da sık klinik bulgulardandır. Bu non-motor semptomlar da en az motor semptomlar kadar PH’da yaşam kalitesini bozmaktadır 2,3.

    Stigmatizasyon ya da damgalanma, bir kişinin toplum tarafından genellikle olumsuz olarak kabul edilen bir özelliği olduğunda ortaya çıkan durumdur. Bu olumsuz klişe, önyargı ve ayrımcılığa maruz kalmaya yol açabilir. Sosyal stigma olarak bilinen bu negatif toplumsal tutumlara eğer olumsuz durumdaki kişi inanırsa, genellikle düşük benlik saygısı ve öz yeterlik ile ilişkilendirilen “kendini damgalama” ortaya çıkmaktadır 4,5. Parkinson hastalığı ile ilgili toplum temelli bir çalışma, toplumun yarısından fazlasının, Parkinson hastalığı olsaydı bu tanılarını açıklamamayı seçeceklerini ortaya koymuştur 6. Uluslararası bir meta-analizde ise PH olan kişilerde kendini damgalama, Parkinson Hastalığı Ölçeğinin (PDQ39) diğer bölümleriyle karşılaştırıldığında en çok etkilenen boyut olduğu belirtilmiştir 7.

    Parkinson hastalarında izlenen maske yüz, antefleksiyon postür, bradikinezi ve tremorun görüldüğü üst ekstremiteler ve yavaş, küçük adımlı, donma ya da festinasyonların eşlik ettiği yürüyüş gibi hastalıktaki tipik klinik görünüm, sağlıklı bir toplumda PH’daki stigmatizasyonun temel nedeni olarak kabul edilmektedir 8.

    Bu çalışmanın amacı Parkinson hastalarında stigma ölçeği kullanarak kendilerini yaşadıkları toplumda nerede, nasıl gördüklerini ortaya çıkarmak, stigmatizasyonun ne ölçüde, hangi alanlarda olduğunu belirlemek ve hastalığın hangi özellikleriyle ilişkisi olduğunu araştırmaktır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışmamızda güç analizi yöntemi ile değerlendirme sonucunda Tip 1 hata miktarı (alfa) 0.05, testin gücü (1-beta) 0.8, etki büyüklüğü 0.98 ve alternatif hipotez (H1) iki yönlü iken bu test kullanılarak anlamlı bir fark bulunabilmesi için gerekli olan minimum örneklem büyüklüğü her grupta 18 olmak üzere toplamda 36 olarak hesaplanmıştır.

    Çalışmaya Kasım 2021-Mart 2022 tarihleri arasında Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Hareket Bozuklukları Yan Dal Polikliniğinde değerlendirilen 50 Parkinson hastası ile, hipertansiyon, diyabet, tiroid hastalığı gibi kronik hastalıkları olup nörodejeneratif bir hastalığı bulunmayan 50 kontrol olgusu dahil edilmiştir. Sekonder parkinsonizm ya da parkinson artı sendromu olan hastalar, anketleri kendisi tamamlayamayacak durumdakiler (ileri demans, görme ya da işitme problemleri gibi), stigmatizasyona neden olabilecek başka bir nörolojik hastalığı olan hastalar (epilepsi, inme gibi) çalışmaya dahil edilmemiştir. Çalışma için Celal Bayar Tıp Fakültesi Etik Kurul Komitesi tarafından onay alınmıştır (23/02/2022 tarihli 20.478.486 /1197 numaralı etik kurul kararı). Çalışmaya katılan tüm hastalara gönüllü onam formu okutulup imzlatılmıştır.

    Parkinson hastalığı bulunan tüm hastalara “Birleşik Hareket Bozuklukları Değerlendirme Ölçeği” (BHBDÖ), yaşam kalitesini ölçen Parkinson Hastalığı Ölçeği (PDQ-39), Kronik Hastalıklarda Beklenen Stigma Ölçeği (KHBSÖ), Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise Kronik Hastalıklarda Beklenen Stigma Ölçeği (KHBSÖ), Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) uygulanmıştır. Tüm olguların demografik verileri, kullandıkları ilaçlar ve dozları, hastalıklarının süreleri kaydedilmiştir. Demografik veriler ve uygulanan ölçeklerin her birinin damgalanma ile olan ilişkisi değerlendirilmiş, kontrol grubu ile karşılaştırması yapılmıştır.

    Kronik Hastalıklarda Beklenen Stigma Ölçeği (KHBSÖ)
    Kronik Hastalıklarda Beklenen Stigma Ölçeği kronik hastalıkları olan kişilerin, çevresindeki insanlardan beklediği stigmatizasyonun ölçülebilmesi amacıyla geliştirilmiş bir ölçektir (9). Ölçek; aile ve arkadaşlardan, iş yaşamı alanından ve sağlık çalışanlarından beklenen stigmatizasyonu ölçmek üzere 3 ayrı alt boyutta hazırlanmıştır. Her boyutta 4 soru vardır ve toplam soru sayısı 12’dir. Ölçeğin ilk 4 maddesi aile ve arkadaşlardan beklenen stigmatizasyonu ölçmektedir. Diğer 4 maddesi iş yaşamındaki kişilerden, son 4 madde ise sağlık çalışanlarından beklenen damgalanmayı ölçmeyi amaçlamaktadır. Ölçümleme, her maddeye Likert tipinde (tek boyutlu ve kapalı uçlu) 1-5 arasında bir puan verilerek yapılmaktadır. Her alt ölçeğin madde puanı ortalamaları ayrı olarak hesaplanarak, 3 ayrı stigmatizasyon değeri elde edilmektedir. Tüm maddelerin ortalama puanları hesaplanarak da toplam stigmatizasyon değeri ölçülmektedir.

    Birleşik Parkinson Hastalığı Değerlendirme Ölçeği (BPHDÖ)
    Birleşik Parkinson Hastalığı Değerlendirme Ölçeği (BPHDÖ), Parkinson hastalarının değerlendirilmesinde en sık kullanılan ölçektir. Duygu, düşünce (toplam 16 puan), günlük yaşam (toplam 52 puan), motor (toplam 92 puan) ve tedavi komplikasyonları (toplam 23 puan) olmak üzere dört bölümden oluşur. Sıfır ile dört puan arasında bir puanlama sistemi olan bu ölçekte toplam puanın artması semptomların arttığını göstermektedir 10,11.

    Parkinson Hastalığı Ölçeği (PDQ-39)
    İlk kez 1995 yılında Peto ve ark. tarafından geliştirilmiştir 12. PH yaşam kalitesi değerlendirmelerinde en sık kullanılan ve en iyi çalışılmış ölçektir. Birçok dile çevrilmiş ve farklı dillerde geçerlilik çalışması yapılmıştır. Sekiz farklı alanda 39 madde içerir; mobilite (10 madde), günlük yaşam aktiviteleri (6 madde), emosyonel durum (6 madde), stigma (4 madde), sosyal destek (3 madde), kognisyon (4 madde), iletişim (3 madde), bedensel rahatsızlık (3 madde). Ölçek son 1 ay içinde Parkinson hastalığının yaşam kalitesi üzerine etkisini değerlendirir. Her bir soru için 0 ile 4 arasında puan verilir (0: hiçbir zaman, 1: nadiren, 2: bazen, 3: çoğunlukla, 4: her zaman). Toplamda alınan yüksek puan, yaşam kalitesindeki kötüleşmeyi ifade eder.

    Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ)
    Geriatrik depresyon ölçeği, Yesavage ve arkadaşları tarafından 1982 yılında geriatrik hastalarda depresyonun değerlendirilmesi amacıyla geliştirilmiştir 13. Türkiye’deki geriatrik hastalardaki ve Parkinson hastalarındaki geçerlilik güvenirlik çalışmaları Ertan ve arkadaşları tarafından yapılmıştır 14,15. GDÖ öz değerlendirmeye dayalı 30 sorudan, yanıtlaması kolay bir ölçektir. Ölçeğin puanlamasında her soruya depresyon lehine verilen yanıtlar için 1 puan, diğer yanıt için ise 0 puan verilmekte ve bu puanların toplamı, toplam depresyon puanını vermektedir. Depresyon için alt sınır olarak 11 değeri kabul edilmiştir 13.

    Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ)
    Beck anksiyete ölçeği, bireyin yaşadığı anksiyete belirtilerinin sıklığını ölçmektedir. Yirmi bir maddeden oluşan, 0-3 arası puanlanan likert tipi bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Toplam puanın yüksekliği kişinin yaşadığı anksiyetenin yüksekliğini gösterir. Beck ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olup 16, ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Ulusoy ve arkadaşları tarafından yapılmıştır 17.

    İstatistiksel Analiz
    Çalışmamızdan elde edilen veriler SPSS (Statistical Package For Social Sciences) 22.0 programında oluşturulan veri tabanına girilerek istatistiksel analizler aynı program ile yapılmıştır. Sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu grafiksel araştırma, normallik testleri ve örnek çapı göz önünde bulundurularak araştırılmıştır. Normal dağılıma uyan değişkenler ''bağımsız örneklemler t testi'' ile karşılaştırılıp, tanımlayıcı istatistik olarak ortalama ve standart sapma değerleriyle sunulmuştur. Normal dağılıma uymayan değişkenler ''Mann-Whitney U'' testi ile karşılaştırılarak, tanımlayıcı istatistik olarak ortanca (min-max) değerleri ile belirtilmiştir. Sürekli değişkenler arasındaki ilişkiye, normal dağılım varsayımları sağlanmadığı için ''Spearman korelasyon katsayısı ile bakılmıştır. Tüm istatistiksel karşılaştırma testleri çift yönlü ve tip-I hata payı 0,05 olarak kabul edilmiş ve test edilmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmada 50 Parkinson hastasından oluşan grup (hasta grubu) ve 50 nörolojik olmayan kronik hastalığı olan (hipertansiyon, diyabet gibi) hastalardan oluşan ikinci grup (kontrol grubu) yer almaktadır. Parkinson grubunun yaş ortalaması 66,24±8,63 (50-83), kontrol grubunun yaş ortalaması 63,42±5,41 (50-76) olarak saptanmış ve her iki grup arasında yaş açısından anlamlı fark saptanmamıştır (p=0,054).

    Parkinson grubunun %64’ü, kontrol grubunun ise %58’i erkek cinsiyetten oluşmakta ve gruplar arasında anlamlı cinsiyet farklılığı bulunmamaktadır (p=0,682). Her iki grubun hastalık süreleri değerlendirildiğinde Parkinson grubunda ortalama 68,66±53,21 (2-228) ay, kontrol grubunda ortalama 73,04±36,94 (12-156) ay olarak saptanmıştır. Hastalık süreleri her iki grup arasında anlamlı farklılık göstermemiştir (p =0,325) (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Çalışmaya katılan Parkinson hastaları ve kontrol grubunun demografik özellikleri ve hastalık süreleri.

    Çalışmaya katılan tüm Parkinson hastalarına BPHDÖ ve PDQ uygulanmıştır. Çalışmamızda BPHDÖ dördüncü bölüm tedavi komplikasyonlu hasta olmadığından değerlendirme dışı bırakılmıştır. Parkinson hastalarının BPHDÖ ölçeği ve PDQ skorları tablo 2’de yer almaktadır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Parkinson hastalarının BPHDÖ ölçeği ve PDQ skorları

    Hasta ve kontrol gruplarının BAÖ, GDÖ ve KHBSÖ toplam puanı karşılaştırıldığında her üç ölçeğin skorlarının da Parkinson grubunda belirgin olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır (sırasıyla p=0,017, p <0,001 ve p=0,003). KHBSÖ alt ölçeklerine bakıldığında bölüm-2’de yer alan iş yaşamına ilişkin damgalanmada stigmatizasyonda Parkinson hastalarında belirgin yükseklik saptanırken (p<0,001), bölüm-1 (aile ve arkadaşlara ait damgalanma) (p=0,391) ve bölüm 3 (sağlık çalışanlarına ait stigmatizasyon) (p=0,533) iki grup arasında farklılık göstermemiştir. Hasta ve kontrol grubuna uygulanan KHBSÖ, GDÖ, BAÖ testlerinin sonuçlarına ilişkin veriler tablo 3’te yer almaktadır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Beck anksiyete ölçeği, geriatrik depresyon ölçeği ve kronik hastalıklarda beklenen stigma ölçeğinin gruplar arası karşılaştırılması.

    Bu çalışmada ayrıca hastaların demografik verilerinin, hastalığın süresinin, anksiyete ve depresyon durumlarının stigmatizasyon ile olan ilişkisi de değerlendirilmiştir. Buna göre Parkinson hastalarında yaş ve hastalık süresiyle KHBSÖ’nin herhangi bir korelasyonu saptanmamıştır (sırasıyla; r=0,05 p=0,719 ve r=0,24 p=0,082). BAÖ, KHBSÖ ile korelasyon göstermezken (r=0,09 p >0,05), GDÖ hem KHBSÖ ortalama skoruyla (r=0,44 p=0,031) hem de KHBSÖ-1 (r=0,30 p=0,001) ve KHBSÖ-3 (r=0,33 p=0,017) ile korelasyon göstermektedir. KHBSÖ ortalaması GDÖ dışında BPHDÖ-2 (r=0,37 p=0,008), BPHDÖ-3 (r=0,30 p=0,029) ve PDQ (r=0,39 p=0,005) skorlarıyla da anlamlı korelasyon göstermektedir. KHBSÖ-1’in, ayrıca BPHDÖ-1 (r=0,30 p=0,029), BPHDÖ-2 (r=0,37 p=0,007), BPHDÖ-3 (r=0,39 p=0,004) ve PDQ (r=0,42 p=0,002) skorlarıyla anlamlı korelasyonu bulunmaktadır.

    Kontrol grubunda ise KHBSÖ ortalaması ile; yaş (r=-0,03 p=0,795), hastalık süresi (r=-0,01 p=0,896), BAÖ (r=0,09 p=0,510), GDÖ (r=0,05 p=0,714) skorları arasında herhangi bir korelasyon saptanmamıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Çalışmamız ülkemizde Parkinson hastalarında stigmatizasyonu değerlendiren ilk çalışma olması sebebiyle önemlidir. Parkinson hastalarında klinik olarak hangi özelliklerin stigmatizasyonla ilişkisi olduğunun bilinmesi, hastaların takibinde hekimin stigmatizasyonu daha erken farkedebilmesini ve psikiyatrik tedavi, psikoterapi, antistigma eğitimleri gibi müdahalelerin daha erken yapılabilmesini sağlayabilecektir. Böylece hastaların yaşam kalitesinin arttırılması, tedavi uyumu, sosyal ilişkilerinin artması sağlanabilecektir. Çalışmamız Parkinson hastalarında stigmatizasyonun, kronik hastalıkları olan kontrol grubuna göre belirgin şekilde yüksek olduğunu, anksiyete ve özellikle de depresyonun bu stigmatizasyona eşlik ettiğini göstermektedir. Hastalığın tipi stigmatizasyonun en önemli etkenidir. Hipertansiyon, diyabet, tiroid hastalığı gibi kronik bir hastalığa sahip olmak ile PH gibi nörodejeneratif bir hastalığa sahip olmak stigmatizasyonun şiddeti açısından farklıdır.

    Parkinson hastalığı motor semptomlarla karakterize kronik, dejeneratif, nörolojik bir hastalıktır. PH’nın dört ana klinik özelliği istirahat tremoru, rijidite, bradikinezi ve postural instabilitedir 10. Kognitif etkilenme, psikiyatrik komorbiditeler, uyku bozuklukları, otonomik disfonksiyon, duyusal bozukluklar ve yorgunluk gibi non-motor semptomlar da en az motor bulgular kadar önemlidir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir 2,3. Tüm bunlarla ilintili bir başka durum da Parkinson hastalarının yaşadığı stigmatizasyondur. Bu durum hastaların motor ve non-motor semptomlarının yarattığı sorunlara ve yaşam kalitesinin bozulmasına neden olabilmektedir. Stigmatizasyon, hastaları sosyal izolasyona sürükleyerek psikiyatrik komorbiditelere yol açarak hastalığı daha komplike hale sokabilir.

    Stigma kelimesinin genel anlamı çok basitçe, değersizleştirici, ayrımcı ve rahatsızlık duygusu uyandıran bir durum olarak tanımlanabilir. Stigmatizasyona uğramış bir kişi, normal kabul edilenden farklı görünen kişidir 18. Parkinson hastalığında stigmatizasyon, hastanın sosyal çevresi ile olan ilişkisinden kaynaklanmaktadır 19. Yani, stigmatizasyon sadece bireysel bir durum değil, toplumsal bir durumdur. Yıllar içinde geliştirilen farklı teoriler, yaklaşımlar ve modellere rağmen stigmatizasyonda her zaman dikkate alınması gereken bir sosyal bileşen vardır 20-22. Bu nedenle stigmatizasyon, bir özne ile kaynak arasındaki değersizleştirici etkileşimden kaynaklanan karmaşık bir fenomenolojidir.

    Dünyada PH ve stigmatizasyon ile ilgili çalışmalara bakıldığında ilk çalışma 1995’te Nijhof ve ark tarafından Hollanda’da 23 PH alınarak hastaların öznel yorumlarını değerlendirmek için yapılmıştır ve hastaların yarısında “utanç” duygusunun hastalık paternindeki karakteristik özelliklerden biri olduğu vurgulanmıştır 8. 2000-2016 yılları arasında farklı ülkelerde 13 çalışma yapılmış ve sonuçlar bir gözden geçirme yazısında değerlendirilmiştir 23. Bu makalelerde stigmatizasyonla ilgili tanımlanamış temel sorunlar arasında; utanç verici fiziksel semptomlar, işlevselik ve özerkliğin aşamalı kaybı, disfoni, dizartri gibi dil sorunları, maske yüz gibi vücut iletişimini bozan durumlar, toplum tarafından PH’nın sadece yaşlılarda görülebilecek bir hastalık olarak tanımlanması, toplum tarafından anlaşılıp ciddiye alınmamak ve aileye yük olarak görülmek yer almıştır 24-26. Yapmış olduğumuz bu çalışmada, nörodejeneratif bir hastalık olan PH’da, nörodejeneratif özellikte olmayan kronik hastalıklara göre stigmatizasyonun daha yoğun olduğu saptanmıştır. Bu stigmatizasyonun özellikle iş yaşamı alanında belirgin olduğu, iş arkadaşları ve yöneticisi/işvereni tarafından bu damgalanmaya maruz kalınabileceği hastalar tarafından belirtilmiştir. Hastalardaki istirahat tremoru, bradikinezi gibi motor semptomların yol açtığı işlevsellik kaybı iş yaşamında hissettikleri stigmatizasyonun en önemli sebebi olarak görünmektedir. PH grubunda, aile ve sağlık çalışanları tarafından uygulanan stigmatizasyon skoru daha yüksek çıksa da kontrol grubuyla arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Ailenin ve sağlık çalışanlarının PH’daki motor semptomlara daha aşina olması, beklentinin daha sınırlı olması hastaların bu alanlarda iş yaşamına göre stigmatizasyonu daha az hissetmesinin nedenleri arasında sayılabilir.

    Parkinson hastalığında stigmatizasyonun, hasta ve hastalık özellikleriyle ilişkisi bir çok çalışmada araştırılmıştır. Yaşla stigmatizasyon şiddeti arasında bir ilişki saptanmamasına rağmen hastalık süresiyle stigmatizasyonun pozitif ilişkisi gösterilmiştir 27. Bizim çalışmamızda da benzer şekilde yaş ile stigmatizasyon şiddeti ve stigmatizasyon alt grup skorları arasında bir ilişkiye rastlanmamıştır. Hastalık süresi ise Verity’nin 27 yapmış olduğu çalışmanın aksine stigmatizasyon şiddeti ile ilişkili bulunmamıştır. Bunun nedeni bizim hasta grubumuzun yaş aralığının daha dar olması, 50 yaş üstü hastaların yer alması olabilir. Bu bulgular bize Parkinson hastalarında stigmatizasyonun her yaşta görülebildiğini, hem ileri yaş hem de genç yaştaki Parkinson hastalarında aile, arkadaş, iş yaşamı ve sağlık çalışanlarıyla olan ilişkilerde stigmatizasyonun hissedilebileceğini göstermektedir.

    Kronik nöropsikiyatrik hastalıkları olan hastalar, yaşamları boyunca stigmatizasyona maruz kalabilir. Birçok çalışmada PH’daki depresyona, stigmatizasyonun eşlik ettiği gösterilmiştir 6,28-31. Stigmatizasyonun prediktörlerinin değerlendirildiği çalışmalardan birinde 362 Parkinson hastası üzerinde PDQ-39’nun dört maddelik stigmatizasyon alt ölçeği kullanılmıştır ve depresyonun, PH'da stigmatizasyonun başlıca prediktörü olduğu tanımlanmıştır 32. Bunun dışında depresyonun sebep değil, stigmatizasyonun sonucu olduğu da öne sürülmüştür 33. Depresyon stigmatizasyon arasındaki pozitif ilişki başka çalışmalarda da gösterilmiştir 34,35. Stigmatizasyon ve depresyon arasındaki ilişkide hastalar tarafından “kontrol algısı” özelliğinin rolü olduğu öne sürülmüştür. Kontrol algısı; kişinin duygular, davranışlar ve çevresel durumlar üzerinde kontrol sahibi olduğu inancı olarak tanımlanabilir. “Kontrol algısı” ne kadar düşük olursa depresyonun stigmatizasyon üzerindeki etkisi o kadar büyük olmaktadır 27. Parkinson hastalarında stigmatizasyon ile ilişkili değişkenleri belirlemek amacıyla yapılan bir çalışmada diğer çalışmalardan farklı olarak, depresyonun stigmatizasyon ile ilişkisi olmadığı da bildirilmiştir 36. Ancak bu sonucun çalışmadaki hastaların %70’inde depresyon saptanmaması ile ilişkili olabileceği düşünülmüştür. Çalışmamızda Parkinson hastalarında depresyon hem genel stigmatizasyon ölçeği skoruyla hem de aile-arkadaş alanındaki ve sağlık personeli alanındaki damgalanma skorlarıyla korele bulunmuştur. Ayrıca depresyonu şiddetli olan hastaların motor semptomları ve yaşam kaliteleri de daha bozuk saptanmıştır. Hastalığın neden olduğu görünür motor semptomlar, fonksiyonelliğin ve otonominin azalması, iletişimde önemi olan dil sorunları ve yüz ifadesindeki eksiklikler hastaların hem utanç hissetmesine hem de iletişimde sorun yaşamalarına neden olmaktadır. Bu nedenle hastalar toplum tarafından anlaşılamadıklarını, motor bulguları nedeniyle verilen görevi yapamayacaklarını düşünmekte ve damgalanmış hissetmektedirler. Tüm bunlar hastalarda depresyon ve sosyal çekilmeye yol açmaktadır.

    Stigmatizasyonun depresyonla ilişkisi yanında PH’nın motor semptomlarıyla olan ilişkisi de Salazar ve ark tarafından araştırılmış ve motor semptomların stigmatizasyon üzerine olumsuz etkisi gösterilmiştir. Ancak çalışmada motor semptomların ağırlığının önce depresyona yol açıp daha sonra stigmatizasyona neden olduğu ve hastalık yönetiminde motor semptomların düzeltilmesi yanında depresyonun da erken tanınıp tedavi edilmesi gerekliliği vurgulanmıştır 32. Da Silva ve arkadaşları 36 günlük yaşam aktivitesindeki zorluklara yol açacak motor semptomlara sahip Parkinson hastalarında ise daha fazla stigmatizasyon olabileceğini öne sürmüştür. Stigmatizasyonun, genel yaşam kalitesi ve etkilenen kişiler için sosyal hayata katılım adına önemli sonuçları bulunmaktadır. Özellikle, kendini damgalama, etkilenen kişilerin hastalıklarıyla başa çıkıp çıkamadığını ve bu başa çıkmada ne kadar etkili olduğunu belirlemede önemli bir rol oynar 24. Ayrıca, PH olanlar, aileleri, arkadaşları, iş ve sosyal çevrelerindeki diğer kişilerle ilişkiler kurmak ve sürdürmek için önemli olan kişilerarası davranışların asgari sosyal normlarını karşılama konusunda da kendilerini yetersiz hissedebilirler 37. Sonuç olarak, tipik PH olan kişiler, semptomlarını artık gizleyemedikleri zaman kendilerini sosyal olarak izole edebilirler 8,38. Yapmış olduğumuz bu çalışmada biz de PH’da KHBSÖ’nin, BPHDÖ-2 (motor sorunlar) ve BPHDÖ-3 (motor bulgular) ile pozitif korelasyonunu saptadık. Özellikle Parkinson hastalarının aile ve arkadaş çevresi tarafından stigmatizasyonu, hem duygu durum ve kognitif bozukluklar gibi non-motor sorunlarla hem de motor sorunlar ve motor bulgularla ilişkiliydi. Bu sonuçlara göre genel olarak PH’da stigmatizasyon toplum tarafından da fark edilebilen motor bulgularla ilişkiliyken, aile ve arkadaşlar tarafından hissedilen stigmatizasyon ise hem non-motor hem de motor bulgularla ilişkili görünmektedir.

    Çalışmamızın kısıtlılığı tek merkezli ve kesitsel özellikte bir çalışma olmasıdır. Özellikle korelasyon çalışmalarında ilişkinin yönünün belli olmaması ve nedenselliğin tespit edilememesi kesitsel çalışmalardaki en önemli dezavantajdır. PH gibi hastalıklarda zaman içinde stigmatizasyon daha görünür hale gelip diğer ölçeklerle olan ilişkisi daha belirgin olabilmektedir. Bu nedenle çok merkezli, yüksek hasta sayısından oluşan prospektif çalışmalar planlanmalıdır.

    Sonuç olarak hangi hastalık olursa olsun, bir hastalığa karşı sosyal düşünce ve tutum önemlidir çünkü bu, hastanın etkileşimde bulunmak zorunda olduğu sosyal çevrenin belirlenmesine neden olur. Engellilik birey ve çevre arasındaki etkileşimin sonucudur ve damgalanma ile ilişkilidir. Çalışmamızda da saptadığımız gibi Parkinson hastalarında stigmatizasyon motor bulgular ve depresyon ağırlığı ile ilişkilidir. Bu da yaşam kalitesinde düşüşe yol açmaktadır. Stigmatizasyonu ve bunun yarattığı depresyon, sosyal izolasyon gibi sorunları erken farkedip gerekli önlemleri alabilmek en az motor semptomların tedavisi kadar yararlı olabilecektir. Bu kısıtlı alanda uzunlamasına ve çok merkezli planlanacak çalışmalar, konu hakkında daha fazla bilgi edinilmesi ve hastalığın yönetiminde yol gösterici olması açısından yararlı olabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Beitz JM. Parkinson's disease: a review. Front Biosci (Schol Ed) 2014; 6: 65-74.

    2) Santos-García D, de la Fuente-Fernández R. Impact of non-motor symptoms on health-related and perceived quality of life in Parkinson's disease. J Neurol Sci 2013; 332: 136-40.

    3) Kadastik-Eerme L, Rosenthal M, Paju T et al. Health-related quality of life in Parkinson's disease: a crosssectional study focusing on non-motor symptoms. Health Qual Life Outcomes 2015; 13: 83.

    4) Goffman E. Stigma: Notes on the management of spoiled identity. Simon and Schuster 2009: 1-41. 5. Shimotsu S, Horikawa N. Self-stigma in depressive patients: Association of cognitive schemata, depression, and self-esteem. Asian J Psychiatr 2016; 24: 125-9.

    6) Moore S, Knowles S. Beliefs and knowledge about Parkinson’s disease. E J Appl Psychol 2006; 2: 15-21.

    7) Soh SE, McGinley JL, Watts JJ et al. Health-related quality of life of australians with Parkinson disease: a comparison with international studies. Physiother Can 2012; 64: 338-46.

    8) Nıjhof G. Parkinson's disease as a problem of shame in public appearance. Sociology of Health & Illness 1995; 17: 193-205.

    9) Earnshaw VA, Quinn DM, Kalichman SC, Park CL. Development and psychometric evaluation of the Chronic Illness Anticipated Stigma Scale. J Behav Med 2013; 36: 270-82.

    10) Jankovic J. Parkinson's disease: clinical features and diagnosis. J Neurol Neurosurg Psychiatry 2008; 79: 368-76.

    11) Ramaker C, Marinus J, Stiggelbout AM et al. Systematic evaluation of rating scales for impairment and disability in Parkinson's disease. Mov Disord 2002; 17: 867-76.

    12) Peto V, Jenkinson C, Fitzpatrick R et al. The development and validation of a short measure of functioning and well being for individuals with Parkinson's disease. Qual Life Res 1995; 4: 241-8.

    13) Yesavage JA, Brink TL, Rose TL et al. Development and validation of a geriatric depression screening scale: a preliminary report. J Psychiatr Res 1982; 17: 37-49.

    14) Ertan T, Eker E. Reliability, validity, and factor structure of the geriatric depression scale in Turkish elderly: are there different factor structures for different cultures? Int Psychogeriatr 2000; 12: 163-72.

    15) Ertan FS, Ertan T, Kiziltan G et al. Reliability and validity of the Geriatric Depression Scale in depression in Parkinson's disease. J Neurol Neurosurg Psychiatry 2005; 76: 1445-7.

    16) Beck AT, Epstein N, Brown G et al. An inventory for measuring clinical anxiety: psychometric properties. J Consult Clin Psychol 1988; 56: 893-7.

    17) Ulusoy M, Sahin NH, Erkman H. Turkish version of the Beck Anxiety Inventory: psychometric properties. J Cognit Psychot 1998; 12: 163.

    18) Major B, O'Brien LT. The social psychology of stigma. Annu Rev Psychol 2005; 56: 393-421.

    19) Ma HI, Saint-Hilaire M, Thomas CA et al. Stigma as a key determinant of health-related quality of life in Parkinson's disease. Qual Life Res 2016; 25: 3037-45.

    20) Yang LH, Kleinman A, Link BG et al. Culture and stigma: adding moral experience to stigma theory. Soc Sci Med 2007; 64: 1524-35.

    21) Pescosolido BA, Martin JK, Lang A, et al. Rethinking theoretical approaches to stigma: a Fra-mework Integrating Normative Influences on Stigma (FINIS). Soc Sci Med 2008;67(3):431-440. doi: 10.1016/j.socscimed.2008.03.018.

    22) Pachankis JE. The psychological implications of concealing a stigma: a cognitive-affective-behavioral model. Psychol Bull 2007; 133: 328-45. 23. Maffoni M, Giardini A, Pierobon A et al. Stigma Experienced by Parkinson's Disease Patients: A Descriptive Review of Qualitative Studies. Parkinsons Dis 2017; 2017: 7203259.

    24) Chiong-Rivero H, Ryan GW, Flippen C et al. Patients' and caregivers' experiences of the impact of Parkinson's disease on health status. Patient Relat Outcome Meas 2011; 2011: 57-70.

    25) Miller N, Noble E, Jones D et al. Hard to swallow: dysphagia in Parkinson's disease. Age Ageing 2006; 35: 614-8.

    26) Mshana G, Dotchin CL, Walker RW. 'We call it the shaking illness': perceptions and experiences of Parkinson's disease in rural northern Tanzania. BMC Public Health 2011; 11: 219.

    27) Verity D, Eccles FJR, Boland A et al. Does perceived control mediate the relationship between stigma and well-being for individuals with Parkinson's disease? J Neurol Sci 2020; 414: 116841.

    28) Tickle-Degnen L, Zebrowitz LA, Ma HI. Culture, gender and health care stigma: Practitioners' response to facial masking experienced by people with Parkinson's disease. Soc Sci Med 2011; 73: 95-102.

    29) Hermanns M. The invisible and visible stigmatization of Parkinson's disease. J Am Assoc Nurse Pract 2013; 25: 563-6.

    30) Alonso J, Buron A, Rojas-Farreras S et al. Perceived stigma among individuals with common mental disorders. J Affect Disord 2009; 118: 180-6.

    31) Crisp AH, Gelder MG, Rix S et al. Stigmatisation of people with mental illnesses. Br J Psychiatry 2000; 177: 4-7.

    32) Salazar RD, Weizenbaum E, Ellis TD et al. Predictors of self-perceived stigma in Parkinson's disease. Parkinsonism Relat Disord 2019; 60: 76-80.

    33) Schrag A, Jahanshahi M, Quinn NP. What contributes to depression in Parkinson's disease? Psychol Med 2001; 31: 65-73.

    34) Oguru M, Tachibana H, Toda K et al. Apathy and depression in Parkinson disease. J Geriatr Psychiatry Neurol 2010; 23: 35-41.

    35) Ma HI, Saint-Hilaire M, Thomas CA et al. Stigma as a key determinant of health-related quality of life in Parkinson's disease. Qual Life Res 2016; 25: 3037-45.

    36) da Silva AG, Leal VP, da Silva PR et al. Difficulties in activities of daily living are associated with stigma in patients with Parkinson's disease who are candidates for deep brain stimulation. Braz J Psychiatry 2020; 42: 190-4.

    37) Tickle-Degnen L, Saint-Hilaire M, Thomas CA et al. Emergence and evolution of social self-management of Parkinson's disease: study protocol for a 3-year prospective cohort study. BMC Neurol 2014; 14: 95.

    38) Soleimani MA, Bastani F, Negarandeh R et al. Perceptions of people living with Parkinson's disease: a qualitative study in Iran. Br J Community Nurs 2016; 21: 188-95.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]