[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2023, Cilt 28, Sayı 4, Sayfa(lar) 268-272
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Onkoloji Hastalarında Viral Hepatit ve HIV Seroprevalansının Araştırılması
Mehmet ÇELİK1, Esra GÜRBÜZ2, Mehmet Salim DEMİR3, Mustafa Serhat ŞAHİNOĞLU4
1Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Şanlıurfa, Türkiye
2SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Van, Türkiye
3SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Onkoloji Kliniği, Van, Türkiye
4Manisa Şehir Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Manisa, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Onkoloji, HBV, HCV, Karsinom, Viral Hepatit, Oncology, HBV, HCV, Carcinoma, Viral Hepatitis
Özet
Amaç: HBV ve HCV enfeksiyonları başta sitotoksik kemoterapi alan kanser hastaları olmak üzere önemli morbidite ve mortaliteye yol açmaktadır. Bu çalışmada Tıbbi Onkoloji kliniği tarafından takip edilen hastalarda HBV, HCV ve HIV enfeksiyonu seroprevalansı ve kanser türleri arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2014-2021 yılları arasında Tıbbi Onkoloji bölümü tarafından malignite nedeniyle takip edilen pediatrik yaş grubu dışındaki hastalar dahil edildi. Hastaların HBsAg, anti-HBs, anti-HCV, anti-HIV, anti-HBcIgG düzeylerine bakıldı.

Bulgular: Çalışmaya 2409 hasta dahil edildi. Bu hastaların 1252’si erkek (%52), 1157’si kadındı (%48). Tüm hastaların yaş ortalaması 60.3 yıldı. En fazla mide (%34) ve özafagus (%17) karsinomu tanılı hastanın takip edildiği görüldü. HBsAg %3.7, anti-HBs %39.4, izole anti-HBs %38.7, total anti-HBc IgG %34.7 ve izole anti-HBc IgG %25.5 oranlarında pozitif olarak saptandı. Ayrıca anti-HCV pozitifliği %0.07 oranında bulunurken bu hastaların %87.5’inde HCV RNA negatifti. Anti-HIV bakılan hastaların sadece üçünde pozitiflik (%0.01) görülürken HIV doğrulama testleri negatif olarak sonuçlandı.

Sonuç: Bu çalışmada özellikle HBsAg, anti-HCV ve anti-HIV açısından tetkik edilme oranlarının yüksek olması hepatit farkındalığı açısından önemli bir gösterge olmakla beraber anti-HBcIgG tetkiki istem oranının düşük olması önemli bir eksikliktir. Ayrıca izole anti-HBs pozitifliğinin düşük olması hepatit B aşılamasına yönelik daha yoğun çaba sarfedilmesi gerektiğini göstermektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Hepatit B virüsü (HBV), hepatit C virüsü (HCV) ve insan immun yetmezlik virüsünün (HIV) neden olduğu enfeksiyonlar önemli bir sağlık sorunudur1. HBV enfeksiyonu kronik süreçte siroz ve hepatosellüler karsinoma yol açabilmektedir2. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2019'da 296 milyon kişide kronik HBV enfeksiyonu olduğunu ve 820.000 kişinin başta siroz ve hepatoselüler karsinom nedeniyle olmak üzere hayatını kaybettiğini tahmin etmektedir3. HCV’nin, kronik hepatite ve siroza neden olma riski HBV’ye göre daha yüksektir4. DSÖ, 2019 yılında 58 milyon kişide kronik HCV enfeksiyonu olduğunu, siroz ve hepatoselüler karsinom nedeniyle yaklaşık 290.000 kişinin öldüğünü tahmin etmektedir5. HIV, vücudun bağışıklık sisteminde, özellikle CD4 hücrelerini yok ederek kişinin tüberküloz, mantar enfeksiyonları, ciddi bakteriyel enfeksiyonlar ve bazı kanserlere karşı bağışıklığını zayıflatır6.

    HBV ve HCV başta sitotoksik kemoterapi alan kanser hastaları olmak üzere önemli morbidite ve mortaliteye yol açmaktadır. Kemoterapi alan hepatit B taşıyıcılarında HBV reaktivasyonu (HBVr) %14-72 ve mortalite %5-52 oranlarında saptanmıştır. HCV reaktivasyonu (HCVr) hepatit B ile karşılaştırıldığında göreceli olarak daha az morbidite ve mortalite ile ilişkili bulunmuştur7,8. Onkoloji pratiğinde yeni tanı konmuş hastaların HBV, HCV ve HIV açısından taraması rutin değildir ve uzmanlar tarafından bu konuda konsensüs sağlanamamıştır; fakat çeşitli görüşler taramanın gerekli olduğunu desteklemektedir9. Bu çalışmada Tıbbi Onkoloji kliniği tarafından takip edilen hastalarda HBV, HCV ve HIV enfeksiyonu seroprevalansı ve kanser türleri arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu retrospektif çalışmaya 2014-2021 yılları arasında SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümü tarafından takip edilen pediatrik yaş grubu dışındaki hastalar dahil edildi. Hasta bilgilerine hastane arşivi ve Hastane Bilgi Yönetim Sisteminden ulaşılarak dosyalar tarandı. Hastaların yaş, cinsiyet, onkolojik tanılarına bakıldı. Laboratuvar tetkiklerinden HBsAg, anti-HBs, anti-HCV, anti-HIV, anti-HBc IgG ile hepatit B ve C tanılı hastaların HBV DNA ve HCV RNA değerlerine bakıldı. Çalışmanın yapılabilmesi için SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulundan 01/06/2022 tarihli ve 2022/12-04 karar numaralı etik kurul izni alındı.

    İstatistiksel Analizler
    Verilerin analizi için SPSS Statistics 23.0 paket programı kullanıldı. Tanımlayıcı ölçütler olarak ortalama, yüzde dağılımı ve standart sapma kullanıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya Tıbbi Onkoloji kliniğinde malignitesi olan 2409 hasta dahil edildi. Bu hastaların 1252’si erkek (%52), 1157’si kadındı (%48). Tüm hastaların yaş ortalaması 60.3±13.2, kadın yaş ortalaması 58.7±14 ve erkek yaş ortalaması ise 61.9±12.2 yıldı.

    Onkoloji bölümünce en fazla mide (820 hasta %34), özafagus (409 hasta %17) ve meme karsinomu (358 hasta %14.9) tanılı hastanın takip edildiği görüldü (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Hastaların primer malignitelerinin dağılımı.

    Laboratuvar tetkiklerinde; 2387 kişi (%99.1) HBsAg açısından taranırken 61’i erkek ve 28’i kadın olmak üzere toplam 89 kişide HBsAg pozitifliği (%3.7) saptandı. HBsAg pozitifliği olan hastalarda en fazla görülen maligniteler mide (36 hasta %40.4) ve özafagus (14 hasta %15.7) karsinomlarıydı (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: HBsAg pozitifliği olan hastaların primer malignitelerinin dağılımı.

    HBsAg pozitifliği saptanan hastaların sadece 50’sinin (%56.1) HBV DNA düzeyi bakılırken 28’inde (%56) negatif, 5’inde (%10) >2000 IU/ML ve diğer hastaların ise (%34) <2000 IU/ML idi.

    Anti-HBs bakılan 1675 hastanın 661’inde pozitiflik (%39.5) vardı. Bu hastalardan 307’sine aynı zamanda anti-HBc IgG de bakılırken 188 kişide her iki test de pozitifti. Buna göre izole anti-HBs pozitifliği %38.7 olarak belirlendi. Anti-HBc IgG bakılan 964 hastadan 335’inde (%34.7) test sonucu pozitif, 629’unda (%65.3) negatifti. Anti-HBc IgG pozitifliği olan hastaların 246’sı (%25.5) izole anti-HBc IgG pozitifliği olarak değerlendirildi.

    Anti-HCV bakılan 2376 hastanın 16’sında pozitiflik (%0.07) görüldü. Bu hastaların 14’ünde (%87.5) HCV RNA negatif iken bir hastanın ombitasvir + paritaprevir + ritonavir/ dasabuvir tedavisi aldığı, diğer hastalardan birinde karaciğer sirozu geliştiği ve daha önce tedavi almadığı görüldü. Anti-HIV bakılan 2228 hastanın sadece 3’ünde pozitiflik (%0.01) görülürken HIV doğrulama testleri negatif olarak sonuçlandı (Tablo 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Hastaların seroloji tetkik sonuçları.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Hepatit B ve C’ye bağlı gelişen reaktivasyonlar hepatik ensefalopati, karaciğer yetmezliği ve ölüme yol açabilmesi nedeniyle son derece önemli klinik durumlardır. Kanser hastalarında hepatit reaktivasyon sonrası kemoterapötik ajanların kullanımlarındaki duraksamalar ve kesilmeler sağ kalım süresini kısaltabilmektedir. Hematolojik malignitesi olanlarda gelişen HBVr’deki sorunların yönetimi detaylı olarak bilinmesine karşın solid organ tümörü olanlarda bu konuyla ilgili bilgiler kısıtlıdır ve HBVr mekanizması, risk faktörleri tam olarak anlaşılamamıştır10-12. Amerika Klinik Onkoloji Derneği HBV enfeksiyonu açısından risk faktörlerine sahip hastalarda veya HBVr’ye yol açma potansiyeli olan immunsüpresif tedavi planlananlarda tarama yapılmasını önermektedir10-13.

    Hepatit B, viral hepatitler arasında en yüksek bulaşma riski taşıyan, hepatosellüler karsinom vakalarının %80’inden sorumlu olan enfeksiyondur2. Hepatit B’nin prevalansı coğrafik bölgelere göre farklılık göstermekte, düşük (<%2), orta (%2-7) ve yüksek endemik (%8) bölgelere ayrılmaktadır. Türkiye orta endemik bölgede yer almaktadır14. Ülkemizde Koçoğlu ve ark.8 vaka-kontrol çalışmasında solid organ tümörü olan hastalarda HBsAg pozitiflik oranı %3.65 oranında saptanmış, kontrol grubuna (%3.3) göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmamakla beraber özellikle baş-boyun (%5.88), rektum (%5.6), mide ve özafagus kanseri (%5.88) olanlarda daha yüksek pozitiflik olduğu görülmüştür. Türkoğlu ve ark.15 çalışmasında kemoterapi uygulanacak onkolojik malignitesi olan hastaların %58.1’inin HBV enfeksiyonu açısından tarandığı, bu hastaların %3.5’inde HBsAg pozitifliği ve %37.9’unda anti-HBs pozitifliğinin olduğu tespit edilmiştir. Utkan ve ark.16 çalışmasında ise kanser hastaları ile kanser dışı nedenlerle hastaneye başvuran hastalar viral seroloji açısından karşılaştırılırken yeni tanı kanserli hastalarda HBsAg prevalansı %4.8, kanser dışı hasta grubunda ise %1.2 olarak tespit edilmiş ve bu farklılık nedeniyle kanser tanılı hastalarda tedavi öncesi hepatit markırlarının bakılmasının önemi vurgulanmıştır. Yaptığımız çalışmada hastaların %99.1’inin hepatit B açısından taranması son derece önemli bir veridir ve bir farkındalığın olduğunu göstermektedir. HBsAg pozitifliği %3.7 oranında saptandı ve sonuç literatüre benzerdi. HBsAg pozitifliği olan hastalarda en fazla görülen maligniteler tüm hasta grubunda olduğu gibi mide (%40.4) ve özafagus karsinomuydu (%15.7).

    Viral Hepatit Savaşım Derneği tarafından 2009-2011 yılları arasında gerçekleştirilen “Otobüs Projesi” sonuçlarına göre anti-HBs pozitifliği ülke genelinde ortalama % 16 olarak saptanmış olup oldukça düşük bir değerdir16. Yine Tozun ve ark.17 tarafından yapılan toplum tabanlı viral hepatit prevalans çalışmasında ise anti-HBs pozitifliği %31.9 olarak saptanmıştır. Yaptığımız çalışmada total anti-HBs pozitifliği %39.4 ve izole anti-HBs pozitifliği %38.7 oranında tespit edilirken sonuçlarımız genel toplum verilerine benzerlik göstermektedir. Özellikle kemoterapötik ajanların yoğun bir şekilde kullanıldığı malignite varlığında hepatit B gelişiminin ve kronik süreçte karaciğerde gelişebilecek olumsuz sonuçları göz önünde bulundurularak hepatit B aşılamasına yönelik daha yoğun çaba sarfedilmesi gerektiği görülmektedir.

    HBsAg ve anti-HBs negatif iken anti-HBc’nin pozitif olması “izole anti-HBc pozitifliği” olarak isimlendiril-mektedir. Böyle bir durumda HBV-DNA pozitifliği görülebilmektedir (%0-28) ve virüsün bu hastalar tarafından duyarlı olan kişilere bulaşı söz konusudur18. HBVr sadece kanser veya kronik HBV enfeksiyonu olan kişilerde (HBsAg pozitif/anti-HBc pozitif) değil, aynı zamanda klinik olarak düzelen hastalarda da (HBsAg negatif/anti-HBc pozitif) özellikle yüksek reaktivasyon riskiyle ilişkilendirilen tedavilerin (Anti-CD20 monoklonal antikorlar gibi) uygulanmasından sonra gelişebilmektedir. Bu nedenle Amerika Klinik Onkoloji Derneği hem HBsAg hem de anti-HBc testleriyle taranmayı önermektedir13. HBV enfeksiyonu için Demirtürk ve ark.19 çalışmasında izole anti-HBc IgG pozitifliği %12 oranında tespit edilmiştir. Sarı ve ark.20 çalışmasında onkolojik malignitesi olanlarda kemoterapi öncesi total anti-HBc pozitifliği %8 olarak tespit edilmiştir. Yurtsever ve ark.21 çalışmasında ise anti-HBc total pozitifliği %31.7 oranında bulunmuştur. Yaptığımız çalışmada hastaların %40’ı anti-HBc IgG açısından tetkik edilirken bu hastaların %34.7’sinde test sonucu pozitif saptandı. Hastaların %25.5’inde ise izole anti-HBc IgG pozitifliği vardı. Anti-HBc IgG açısından tetkik edilme oranı oldukça düşük düzeydedir. İmmunsüpresif ajan türü, tedavi süresi, malignite türüne göre HBVr ihtimali göz önüne alındığında HBsAg düzeyi istemi kadar anti-HBc IgG düzeyi bakılması da son derece gereklidir.

    Kemoterapi alan kanserli hastalarda, HBVr önemli bir problem olduğu bilinmesine karşılık, HCVr’nin kanser tedavisi sırasındaki insidansı ve sonuçları tam olarak tanımlanmamıştır. HCVr’nin HBVr’ye göre daha nadir geliştiği ve daha az ciddi sonuçlara yol açtığı görülmektedir22. Yapılan bir çalışmada kanser tedavisi gören HCV ile enfekte hastaların %23'ünde HCVr’nin meydana geldiği gösterilmiştir22. Utkan ve ark.16 çalışmasında kanser hastaları ile kanser dışı nedenlerle hastaneye başvuran hastalar arasında HCV açısından anlamlı farklılık saptanmazken, Koçoğlu ve ark.8 çalışmasında başta akciğer kanseri olmak üzere (%2.5) kanser hastalarında anti-HCV pozitifliği (%1.2) kontrol grubuna göre (%0.8) daha yüksek bulunmuştur. Yaptığımız çalışmada hastaların %98.6’sı HCV açısından tetkik edilirken anti-HCV pozitifliği %0.07 oranında saptandı. Ayrıca hastaların %92.4’ü HIV açısından tetkik edildi ve anti-HIV pozitifliği %0.01 oranında bulundu. Bu hastaların HIV doğrulama testi sonucu ise negatif olarak sonuçlandı.

    Sonuç olarak; HBV ve HCV enfeksiyonları önemli komorbidite ve mortaliteye yol açması nedeniyle son derece önemli klinik tablolardır. Özellikle malignite nedeniyle takip edilen hastalarda hem altta yatan hastalık, hem de kullanılan kemoterapötik ajanlara bağlı olarak bu klinik tabloların önemi daha da artmaktadır. HBV ve HCV reaktivasyonu gelişme ihtimalinden dolayı kanser tanısı konan hastaların erken dönemde taranmasının kesin bir konsensüs olmamakla beraber gerekli olduğu düşüncesi baskındır. Bu çalışmada Tıbbi Onkoloji bölümünde malignite nedeniyle takip edilen hastalarda HBsAg pozitifliği %3.7, anti-HBs pozitifliği %39.4, anti-HBc IgG pozitifliği %34.7, izole anti-HBc IgG pozitifliği ise %25.5 oranında tesbit edilirken anti-HCV ve anti-HIV pozitiflikleri oldukça düşüktü. Özel-likle HBsAg, anti-HCV ve anti-HIV açısından tetkik edilme oranlarının yüksek olması hepatit farkındalığı açısından önemli bir gösterge olmakla beraber anti-HBc IgG tetkik edilme oranının düşük olması önemli bir eksikliktir ve bu konuda daha dikkatli olunmalıdır. Ayrıca izole anti-HBs pozitifliğinin düşük olması hepatit B aşılamasına yönelik daha yoğun çaba sarfedilmesi gerektiğini göstermektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Apaydın H, Demir Ş, Karadeniz A. Bir Tıp Fakültesi Hastanesi Sağlık Çalışanlarında Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C Seroprevelansı ve Aşılanma Durumu. Sakarya Tıp Dergisi 2021; 11: 360-5.

    2) Keçik Boşnak V, Karaoğlan İ, Namıduru M ve ark. Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Sağlık Çalışanlarında Hepatit B, Hepatit C ve HIV Seroprevalansı. Viral Hepatit Dergisi 2013; 19: 11-4.

    3) WHO. ‘’Hepatitis B’’. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/hepatitis-b. 08.02.2022.

    4) WHO. ‘’Hepatitis C’’. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/hepatitis-c. 07.07.2021.

    5) WHO. ‘’Hepatitis C’’. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/hepatitis-c. 08.02.2022.

    6) WHO. ‘’HIV/AIDS’’. https://www.who.int/health-topics/hiv-aids#tab=tab_1. 08.04.2022.

    7) Torres HA, Davila M. Reactivation of hepatitis B virus and hepatitis C virus in patients with cancer. Nat Rev Clin Oncol 2012; 9: 156-66.

    8) Kocoglu H, Karaca M, Tural D et al. Hepatitis B and C rates are significantly increased in certain solid tumors: A large retrospective study. J Can Res Ther 2018; 14: 774-8.

    9) Ramsey SD, Unger JM, Baker LH et al. Prevalence of Hepatitis B Virus, Hepatitis C Virus, and HIV Infection Among Patients With Newly Diagnosed Cancer From Academic and Community Oncology Practices. JAMA Oncol 2019; 5: 497-505.

    10) Bayrak S, Güneş ME, Tekeşin K ve ark. Gastroin-testinal Kanserlerde Viral Hepatit Prevalansi ve Reaktivasyon Oranları. Bakırköy Tıp Dergisi 2018; 14: 394-7.

    11) Yeo W, Zee B, Zhong S et al. Comprehensive analysis of risk factors associating with Hepatitis B virus (HBV) reactivation in cancer patients under-going cytotoxic chemotherapy. Br J Cancer 2004; 90: 1306-11.

    12) Law JK, Ho JK, Hoskins PJ et al. Fatal reactiva-tion of hepatitis B post-chemotherapy for lymp-homa in a hepatitis B surface antigen-negative, he-patitis B core antibodypositive patient: potential implications for future prophylaxis recommendations. Leuk Lymphoma 2005; 46: 1085-9.

    13) Hwang JP, Somerfield MR, Alston-Johnson DE et al. Hepatitis B Virus Screening for Patients With Cancer Before Therapy: American Society of Clinical Oncology Provisional Clinical Opinion Up-date. J Clin Oncol 2015; 33: 2212-20.

    14) Öncül A, Aslan S, Pirinççioğlu H ve ark. Diyarbakır Devlet Hastanesi çalışanlarında HBV, HCV, HIV, VDRL seropozitifliğinin ve aşılanma oranlarının belirlenmesi. J Exp Clin Med 2012; 29: 280-4.

    15) Turkoğlu E, Uysal M, Demirturk N. Investigation of hepatitis B serology in oncological patients receiving chemotherapy. Klimik Derg 2018; 31: 101-5.

    16) Tosun S. Viral hepatitlerin ülkemizdeki değişen epidemiyolojisi. ANKEM Derg 2013; 27(Ek 2): 128-34.

    17) Tozun N, Ozdogan O, Cakaloglu Y et al. Seroprevalence of hepatitis B and C virus infections and risk factors in Turkey: a fieldwork TURHEP study. Clin Microbiol Infect 2015; 21: 1020-6.

    18) Yıldırım M, Yavuz MT, Özdemir D ve ark. İzole Anti-HBc Pozitif Hastalarda Saptanan Yüksek Hepatit B Virusu DNA Oranı. Mikrobiyol Bul 2008; 42: 535-6.

    19) Demirtürk N, Demirdal T, Çetinkaya Z ve ark. İzole Anti-HBc IgG Pozitifliği Olan Hastalarda “Occult Hepatit B” Sıklığı. Flora 2007; 12: 135-40.

    20) Sarı ND, Gürsu RU. Onkoloji Hastalarında Kemoterapi öncesi HBsAg, AntiHBs ve izole AntiHBc pozitiflik oranları. Pamukkale Tıp Dergis 2019; 12: 407-10.

    21) Yurtsever SG, Kaya S, Arkalı T ve ark. Medikal Onkoloji Hastalarında Hepatit B Seroprevelansı. Nobel Med 2020; 16: 29-34.

    22) Torres HA, Hosry J, Mahale P et al. Hepatitis C virus reactivation in patients receiving cancer treatment: a prospective observational study. Hepatology 2018; 67: 36-47.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]