[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2024, Cilt 29, Sayı 1, Sayfa(lar) 057-059
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Disfaji Lusoria; Vaka Raporu ve Literatür Derlemesi
Ümit KARABULUT, Ramazan YOLAÇAN, Çiğdem BUDAK ECE, Fatma YILMAZ ÖNCÜL, Muhsin KAYA
Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Esophagus, Dysphagia Lusoria, Anomaly, Özofagus, Disfaji Lusoria, Anomali
Özet
Disfaji lusoria, özofagusa vasküler basıya bağlı olarak oluşan disfajiyi tanımlamak için kullanılır. Bu anomalinin varlığı genellikle asemptomatiktir ve büyük çoğunluğu tesadüfen görüntüleme veya otopsi sırasında keşfedilir. Hastaların yaklaşık %20-40’ında disfaji, öksürük ve göğüs ağrısı gibi semptomlar görülebilir. Disfaji lusoria tanısında kullanılan en iyi yöntem, başlangıçta bir baryumlu özofagus grafisi ve ardından BT veya MRI taramasıdır. Disfaji lusoria hastalarının yönetimi semptomların şiddetine bağlı değişir. Bu yazıda, yutma güçlüğü olan, disfaji lusoria tanısı konulan bir olgu sunuyoruz.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Disfaji lusoria, özofagusa dıştan vasküler bir basıya bağlı olarak oluşan yutma güçlüğünü tanımlamak için kullanılır. Vakaların çoğunluğu özofagusa posteriordan bası yapan aberran sağ subklavyen arter ile ilişkilidir. Aberran sağ subklavian arter, %0,5 ile %1,8 arasında değişen bir insidansla, aortik arkın yaygın konjenital anomalisidir1,2. Vakaların büyük bir kısmı asemptomatik seyrederken, yaklaşık %20-40’ında disfaji, öksürük ve göğüs ağrısı gibi semptomlar görülebilir3.

    Biz de disfaji nedeniyle başvuran hastamızda aberran sağ subklaviyan arter saptadık ve vakayı literatür eşliğinde sunmayı amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    On sekiz yaşında kadın hasta yaklaşık bir yıldan beri yutma güçlüğü ve her öğün yemek sonrası kusma şikayetleri ile kliniğimize başvurdu. Hastanın özellikle katı gıdalara karşı yutma güçlüğü oluyormuş. Bu sürede yaklaşık 5-6 kg kilo kaybı mevcut olup, yapılan fizik muayenesinde epigastrik bölgede olan hafif hassasiyet dışında özellik yoktu. Kan basıncı, vücut ısısı, kalp atım sayısı ve solunum sayısı normaldi. Bakılan laboratuvar parametrelerinde herhangi bir patolojiye raslanmadı. Hastaya özefagogastroduodenoskopi yapıldı; özofagus orta kesiminde üzerindeki mukozası düzenli olan arter pulsasyonu ve arter basısı ile uyumlu dıştan bası görünümü ve antral gastrit ile uyumlu bulgular izlendi. Çekilen baryumlu özofagus grafisinde; özofagus torasik seviyede lümende oblik şeklinde daralma izlendi (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Baryumyu özofagus grafisinde; arkus aorta düzeyinde, retroözofagial seyirli sağ subklavian arterin dıştan bası görünümü (kırmızı ok).

    Bunun üzerine torakal BT anjiyografi çekildi; aberran sağ subklavyen arter varyasyonu izlendi ve damarın retroözefagial seyir göstererek özefagusa bası uyguladığı tespit edildi (Şekil 2A, 2B).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2A, B: Torakal BT anjiyografide; Sağ subklavian arter aorttan anormal çıkış göstererek retroözofagial seyir göstermektedir (kırmızı oklar).

    Ekokardiyografi bulguları normaldi. Mevcut bulgular yutma güçlüğünü açıklıyordu. Hastaya asit baskılayıcı tedavi ve yavaş yeme, iyi çiğneme, daha küçük lokmalar alma, sıvıları yudumlamak şeklinde bir diyet önerildi. Hastanın bir ay sonra yapılan kontrolünde şikayetlerinde belirgin düzelme farkedildi ve hasta 3-6 ay aralıklarda takibe alındı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Disfaji lusoria, İlk kez 1761 yılında David Bayford tarafından uzun süredir devam eden yutma güçlüğü yakınması olan ve bunun sonucunda aşırı zayıflayan 62 yaşında bir kadın hastanın otopsisinde tanımlanmıştır. Yapılan otopside aberran sağ subklavyen arterin özofagusa bası yaptığı saptanmıştır4. Aortik ark ve onun major dallarının gelişimsel anomalileri otopsilerin yaklaşık olarak %3’ünü oluşturur. Aberran sağ subklavian arter, %0,5 ile %1,8 arasında değişen bir insidansla, aortik arkın yaygın konjenital anomalisidir3 (Şekil ffigure3>3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Aberran sağ subklavyen arter anomalisinin şematik görünümü. Özofagusun trakea ile anormal sağ subklavian arter arasındaki konumuna dikkat edin.

    Disfajiye neden olan diğer vasküler anomaliler arasında aberran sol subklavian arter, torasik aort anevrizması (disfaji aortika) ve sol atriyal genişleme yer alır. Bu anomalinin varlığı genellikle asemptomatiktir ve büyük çoğunluğu tesadüfen görüntüleme veya otopsi sırasında keşfedilir. Hastaların %60-80 kadarı yaşamları boyunca asemptomatik kalır. Semptomatik erişkin hastalar genellikle mekanik bir obstrüksiyonla uyumlu disfaji ile başvururlar. Özellikle katı yiyeceklere karşı gelişen yutma güçlüğü, çiğnenmemiş gıdanın regürjitasyonu, yemek sonrası şişkinlik, göğüs ağrısı sık görülen semptomlardır. Öksürük, göğüs ağrısı veya Horner sendromunu diğer görülen semptomlardır. Nadiren hastalar anevrizmatik aberran arterin rüptürü ile başvurabilirler. Yapılan bir derlemede 34 hastanın 31’inin (%91) yutma güçlüğü nedeniyle başvurduğu, %20’sinin göğüs ağrısı yakınması olduğu, sadece bir hastanın anevrizma rüptürü nedeniyle başvurduğu saptanmıştır3,5.

    Disfaji lusoria tanısında kullanılan en iyi yöntem, başlangıçta bir baryumlu özofagus grafisi ve ardından BT veya MRI taramasıdır. Baryumlu özofagus grafisi tipik olarak aortik ark seviyesinin üzerinde dıştan bası görünümü vardır. Geçmişte anjiyografi vasküler anomalilerin tanısını doğrulamak için altın standarttı. Günümüz teknolojisi ile BT anjiyografi veya MR anjiyografi, geleneksel anjiyografinin yerini aldı. Bu yöntemlerin her ikisi de aortik arkın anatomisini ve çevre organlarla olan ilişkisini belirleme yeteneğine sahiptir. Ek olarak, bu görüntüleme teknikleri, mevcut olabilecek diğer intratorasik patolojilerin teşhisinde yardımcı olur. Aberan bir subklavian arteri saptamak için multidedektörlü BT taramasının güvenilirliğini değerlendiren, Alper ve arkadaşları tarafından yakın zamanda yapılan bir çalışmada, sebebi bulunamayan disfaji ile başvuran 38 hastanın 15’inde (%40) vasküler bir patoloji bulunmuştur6,7.

    Disfaji lusoria hastalarının yönetimi öncelikle semptomların şiddetine bağlıdır. Hafif ila orta dereceli semptomlar genellikle semptomatik olarak tedavi edilir; yaşam tarzı değişiklikleri ve provakatif gıdalardan kaçınmak, yavaş yeme, iyi çiğneme, daha küçük lokmalar alma, sıvıları yudumlamak gibi diyet değişiklikleri önerilir. Ek olarak, asit baskılayıcı tedavi önerilir. Jannsen ve arkadaşlarının çalışmamıza benzer şekilde 6 hastalık serilerinde yutma güçlüğü bulunan 3 hasta tek başına proton pompa inhibitörleri ile ya da prokinetik ilaç kombinasyonuyla başarıyla tedavi edilmişlerdir. Üç hastaya cerrahi müdahale gerekmiştir8. Diyet ve farmakolojik tedavi seçenekleri bu hastalarda ilk tedavi seçeneği olarak önerilmekte, yanıt alınamayan ya da yakınmaları artan hastalarda ise cerrahi tedavi seçenekleri önerilmektedir. Cerrahi yaklaşım büyük ölçüde spesifik vasküler anatomiye ve cerrahın kişisel tercihine bağlıdır. Ameliyatın amacı anormal damarı çıkarmak ve damarı uygun pozisyonda rekonstrükte etmektir. Rekonstrüksiyon, doğal damarın anastomozu yoluyla veya yerine sentetik bir greft yerleştirilerek yapılabilir. Cerrahi literatürde en iyi cerrahi yaklaşım konusunda genel bir fikir birliği yok gibi görünmektedir. Geleneksel operasyon yöntemleri ile yüksek mortalite oranları bildirilmesi nedeniyle son zamanlarda endovasküler tedavi yöntemleri önerilmektedir9-11.

    Özetle, anormal bir subklavian arterin neden olduğu disfaji lusoria, erişkinlerde nadir görülen bir disfaji nedenidir. İdeal tanı yöntemi, doğrulayıcı BT anjiyografi veya MR anjiyografi ile birlikte baryumlu özofagramı içerir. İdeal yönetim stratejisi belirsizdir, ancak hafif ila orta şiddette semptomları olan hastalarda, olası tıbbi tedavi ile birlikte yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet değişikliği endikedir. Ancak konservatif tedaviye yanıt vermeyen veya semptomların ağır olduğu olgularda ise cerrahi tedavi düşünülmelidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Cappell MS. Endoscopic, radiographic, and manometric findings associated with cardiovascular dysphagia. Dig Dis Sci 1995; 40: 166-76.

    2) Mittal RK, Siskind BN, Hongo M, Flye MW, McCallum RW. Dysphagia Aortica: clinical, radiological, and manometric findings. Dig Dis Sci 1986; 31: s379-84.

    3) Levitt B, Richter JE. Dysphagia lusoria: a compre-hensive review. Dis Esophagus 2007; 20: 455-60.

    4) Asherson N. David Bayford. His syndrome and sign of dysphagia lusoria. Ann R Coll Surg Engl 1979; 61: 63-7.

    5) Knight GC, CoddJ E. Anomalous right subclavian aneurysm, report of 3 cases with a review of the literatüre Tex Heart Inst J1991; 18:208-18.

    6) Alper F, Akgun A, Kantarci M et al. Demonstration of vascular abnormalities compressing esophagus by MDCT: special focus on dysphagia lusoria. Eur J Radiol 2006; 59: 82-7.

    7) Kersting-Sommerhoff BA, Sechtem UP, Fischer MR, Higgins CB. MR imaging of congenital anomalies of the aortic arch. AJR 1987;149:9-13.

    8) Janssen M, Baggen MG, Veen HF et al. Dysphagia lusoria: clinical aspects, manometric findings, diagnosis, and therapy. Am J Gastroenterol 2000; 95: 1411-6.

    9) Attmann T, Brandt M, Müller-Hülsbeck S, Cremer J. Two-stage surgical and endovascular treatment of an aneurysmal aberrant right subclavian (Lusoria) artery. Eur J Cardiothorac Surg 2005; 27: 1125-7.

    10) Takeyashi O, Okada K, Takanashi S, Yamanoto S, Okita Y. Surgical treatment for Kommerell’s diverticulum. J Thora Cardio Surg 2006; 131: 574-8.

    11) Berenzweig H, Baue A E. Dysphagia lusoria: report of a case and review of the diagnostic and surgical approach. Dig Dis Sci 1980; 25: 630-6.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]