[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2004, Cilt 9, Sayı 3, Sayfa(lar) 099-101
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Mesane Tümörünü Taklit Eden Eozinofilik Sistit Olgusu
Cemal TAŞDEMİR, Rahmi ONUR , Uğur Oktay TUYGUN, İrfan ORHAN
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Eozinofilik sistit, enflamasyon, transüretral rezeksiyon,Eosiniphilic cystitis, inflammation, transurethral resection
Özet
Eozinofilik sistit nadir görülen ve genellikle allerjik öyküsü olan hastalarda ortaya çıkan, mesanenin inflamatuar bir hastalığıdır. Literatürde oldukça az rastlanılan bu durumda hastalar sıklıkla alt üriner sistem şikayetleri ile başvurur. Bu durum radyolojik incelemelerde nadiren mesanede kitle veya mesane duvarı kalınlaşmasına neden olarak mesane tümörüyle karışabilir. Bu çalışmada, kırk-sekiz yaşında erkek hastada hematüriye neden olan ve radyolojik olarak mesane tümörünü taklit eden eozinofilik sistit olgusu sunulmuştur. ©2004, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    İlk kez 1960’da tanımlanan Eozinifilik sistit, etyolojisi tam olarak bilinmeyen mesanenin nadir bir inflamatuar hastalığıdır 1. Bu lezyon, zaman zaman mesanede yer kaplayan lezyon veya duvar kalınlaşmasına neden olarak mesane tümörüyle de karışabilir 2. Klinik olarak, bu hastalarda irritatif işeme semptomları, hematüri ve suprapubik ağrı gibi semptomlar vardır. Bu çalışmada, mesanede kitle nedeni ile ileri tetkik ve tedavi için kliniğimize sevkedilen erkek hastada saptanan eozinofilik sistit olgusu sunulmuş ve literatür ışığında güncel tanı ve tedavi tekrar gözden geçirilmiştir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Kırk-sekiz yaşında erkek hasta, bir yıldır devam eden ve son iki aydır artış gösteren idrar yaparken yanma, sık sık idrara çıkma ve idrarda kan gelmesi şikayetleri ile kliniğimize başvurdu. Hastanın özgeçmişinde özellik yoktu. Hastanın hematüri şikayeti aralıklı olarak bir yıldan beri mevcut idi ve son olarak pıhtılı şekilde idi. Ürogenital sistem muayenesini de içeren detaylı fizik muayenede herhangi bir bulgu saptanmadı. Laboratuvar incelemelerinde; hematüri ve idrarda yoğun lökosit mevcuttu. İdrar kültüründe üreme olmayan hastanın intravenöz ürografi (İVÜ) incelenmesinde mesane sağ duvarında 3 cm’lik alanda dolma defekti saptandı (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: İntravenöz ürografi’de mesane sağ yan duvarda 3 cm’lik alanda izlenen dolma defekti.

    Pıhtılı hematüri nedeni ile hastaya üretral kateter takıldı. Mesane irrigasyonu sonrası yapılan renal ve pelvik ultrasonografik incelemede; mesane sağ inferolateral kesimde düzensizlik ve 10 mm’ye varan duvar kalınlaşması saptandı.

    Bilgisayarlı tomografide (BT) de, mesane sağ yan duvarda yaklaşık 9 mm’ye varan diffüz duvar kalınlaşması saptandı (Şekil 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Bilgisayarlı tomografide mesane sağ yan duvarda 9 mm’ye varan diffüz duvar kalınlaşması

    Yapılan sistoskopide mesane sol yan duvarda ve posterior duvarda yüzeyden kabarık düzgün sınırlı 2-3 mm çapında toplam 3-4 adet lezyon, ayrıca sağ yan duvarda 3x2 cm’lik diffüz, hiperemik, ülseratif lezyon görüldü. Sol yan duvardan ve posterior duvardan biyopsiler alındı ve sağ yan duvardaki lezyon için transüretral rezeksiyon uygulandı. Daha sonra rezeke edilen alanların kanama kontrolü sağlandı. Postop dönemde herhangi bir komplikasyon izlenmedi ve sonda 1.günde alınarak hasta klinikten çıkarıldı. Histopatolojik incelemede enflamatuar hücre infiltrasyonu ve çok sayıda eozinofilden oluşan eozinofilik sistit saptandı. Post-op dönemde hastanın semptomlarında dramatik bir düzelme izlendi ve postoperatif 3. ayda herhangi bir şikayeti olmayan hastanın pelvik ultrasonografik incelemesinde ve sistoskopide mesane duvar kalınlaşması veya mesanede kitleye rastlanılmadı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Eozinofilik sistit, etyolojisi tam olarak bilinmeyen ancak, hem çocuk hem de erişkin popülasyonu etkileyen nadir bir mesane patolojisidir 2,3. Antijenik bir stimülan varlığında ortaya çıktığı öne sürülen bu hastalıkta patogenezde IgE yolu ile mesane duvarında eozinofil birikimi ve daha sonra da mast hücre degranülasyonu olduğu bildirilmiştir. Bu süreçte diğer enflamatuar mediatörlerin de olaya eşlik etmeleri sonucu hücre lizozomal zarında yırtılma ve mesane duvar bütünlüğünde bozulma meydana gelir 4. Erkek-kadın oranı 1.3:1’dir. Literatürde belirtilen az sayıdaki olgunun, genellikle alt üriner sistem şikayetleri ya da suprapubik ağrı ve/veya hematüri ile kliniklere başvurdukları bildirilmiştir 2. Seksen-üç erişkin eozinofilik sistit olgusunun incelendiği bir çalışmada, hastaların % 71’inde eşlik eden başka bir patoloji olduğu saptanmıştır. Bunlar; mesane transizyonel hücreli karsinomu, astım, alerjik rinit, çeşitli ilaçlar (sulfanamid, warfarin, siklofosfamid, vb), otoimmün hastalıklar, ürolojik olmayan parazitik hastalıklar ve eozinofilik enteritlerdir 2. Bu olguda detaylı öykü ve fizik muayene ile hastada ek bir patoloji saptanmadı. Rutin laboratuvar incelemelerde de alerjik bir etyoloji ortaya konulamadı. Hematüri nedeni ile başvuran hastalarda görüntüleme yöntemlerinin tümöral oluşumu desteklediği olgularda sistoskopi ve biyopsi altın standart tanı yöntemi olduğundan, çalışmamızda da öncelikli olarak sistoskopi uygulandı.

    Eozinifilik sistite ait özel bir semptom ya da semptomlar grubu olmayıp hastalarda genellikle alt üriner sistem şikayetleri mevcuttur. Ancak, nadiren hastalar mesanede kitle ile de başvurabilirler 5. Tanı ve tedavinin gecikmiş olduğu olgularda, intramural üreterde eozinofilik infiltrasyon ve fibrozise neden olarak tek taraflı veya çift taraflı hidronefroza oluşabilir. Ancak ister erken ister geç evrede olsun ilk semptom olarak mesanede kitle yadırganmamalıdır. Bu çalışmada da 48 yaşında erkek hasta hematüri ve mesanede kitle ile kliniğimize başvurdu.

    Laboratuvar incelemelerinde tam kan sayımında eozinofili saptanabilir. Ayrıca, idrar kültürü hastaların %25 ‘inde pozitiftir 4,5. Ultrasonografi, intravenöz ürografi ya da bilgisayarlı tomografi, mesanede dolma defekti, duvar kalınlaşması ya da eğer oluşmuşsa üst üriner sistem patolojilerini belirleyebilir 2. Ancak, eozinifilik sistitin kesin tanısı için sistoskopi ve mesane biyopsisine gerek vardır. Sistoskopide yüzeyden kabarık kadifemsi ya da polipoid veya invaziv infiltrasyon gösteren hiperemik lezyonlar gözlenir 1. Kesin tanı patolojik incelemede lamina propriayı ve bazen de mesane duvarını tutan eozinofilik infiltrasyonun görülmesi ile konulur 6. Bizim olgumuzda da, sistoskopi ile mesanede çok sayıda odakta hiperemik, eritematöz lezyonlar izlendi. Kesin tanı yapılan patolojik incelemede lamina propriayı ve bazen de mesane duvarını tutan eozinofilik infiltrasyonun görülmesi ile konuldu.

    Eozinofilik sistit tedavisinde literatürde belirtilen kesin bir tedavi metodu olmamakla birlikte olguların çoğunda (%71) konservatif yaklaşım önerilmektedir 2. Tedavide gözlem, antibakteriyal ajanlar, anti-histaminik ve non-steroidal ya da steroidal ilaç uygulamaları önerilmektedir 6. Konservatif yaklaşımda genellikle anti-histaminik ve anti-inflamatuar kullanımı, birlikte üriner sistem enfeksiyonu olan hastalarda antibiyoterapi ve semptomlarda düzelme olmayan olgularda ise steroid eklenmesi bildirilmiştir 2,7,8,9. Agresif klinik tablo gösteren, kanama ile seyreden ve medikal tedaviye cevap vermeyen olgularda ise transüretral koterizasyon ya da transüretral rezeksiyon önerilmiştir 2. Bazı hastalarda transüretral rezeksiyon sonrası steroid tedavisinin devamı da uygulamalar arasındadır 10. Bu olguda da kanama ve mesanede kitle nedeni ile hastaya transüretral rezeksiyon uygulandı ve tek başına bu tedavi ile hastanın şikayetlerinde dramatik bir düzelme saptandı.

    Sonuç olarak, alt üriner sistem şikayetleri ya da hematüri ile başvuran ve radyolojik görüntüleme yöntemlerinde mesanede kitle veya duvar kalınlaşması saptanan hastalarda ayırt edici tanıda eozinifilik sistit akılda tutulmalı ve sistoskopi / biyopsi ile tanı konulan olgularda konservatif ya da cerrahi girişimle tedavi planlanmalıdır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Brown EW. Eosinophilic granuloma of the bladder. J Urol 1960; 83:665-668.

    2) Itano NM, Malek RS. Eosinophilic cystitis in adults. J Urol 2001; 165: 805-807.

    3) Gerharz EW, Grueber M, Melekos MD ve ark. Tumor-forming eosinophilic cystitis in children. Case report and review of literature. Eur Urol 1994; 25: 138-139.

    4) Ladocsi LT, Sullivan B, Hanna M K. Eosinophilic granulomatous cystitis in children. Urology 1995; 46: 732-733.

    5) Nakada T, Ishikawa S, Sakamota M ve ark. N-(3,4- dimethoxycinnamoyl) anthranillic acid, antiallergic compound, induced eosinophilic cystitis. Urol Int 1986; 41: 457-464.

    6) Van den Ouden D. Diagnosis and management of eosinophilic cycstitis. A pooled analysis of 135 cases. Eur Urol,2000; 37: 386- 394.

    7) Hellstrom HR., Davis BK, Shonnard JW. Eosinophilic cystitis. A study of 16 cases. Am J Clin Pathol 1979; 72: 777-778.

    8) Abe S, Makimura S, Kawakami Y ve ark. Cytomorphologic features of antiallergic drug-induced eosinophilic cystitis with bronchial asthma. Hokkaido J Med Sci 1987; 62: 907-908.

    9) Choe J M., Kirkemo A K, Sirls L T: Intravesical thiotepa-induced eosinophilic cystitis. Urology 1995; 46: 729-730.

    10) Kılıç S, Erguvan R, İpek D et al: Eosinophilic cystitis. A rare inflammatory pathology mimicking bladder neoplasms. Urol Int 2003; 71: 285-289.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]