[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2005, Cilt 10, Sayı 2, Sayfa(lar) 059-063
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Alt Batın Cerrahisi Olgularında Genel Anesteziye Eklenen Epidural Anestezinin Plazma Sitokinleri Ve Kortizol Seviyelerine Etkisi
Rıfat KILIÇ, M. Akif YAŞAR, Levent AVCI, İsmail DEMİREL, Demet YAŞAR
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Anestezi, sitokin, stres yanıt, anti ve pro-inflamatuvar sitokinler,Anesthesia, cytokine, stress response, pro-inflammatory cytokines, anti-inflammatory cytokines
Özet
Amaç: Anestezi uygulaması sırasında ve postoperatif dönemde hemodinamik stabilitenin korunabilmesi, endokrin, metabolik ve immünolojik yanıtların önlenmesi gerekmektedir. Düşük doz ilaç kullanımı ile yan etkilerinden kaçınılabilmesi de temel beklentidir. Çalışmamızda anestezi yönteminin endokrin ve immünolojik yanıtlar üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Yerel etik kurul ve hasta onayı alınan elektif total abdominal histerektomi yapılacak olan 30 hasta (ASA I-II, 38-55 yaş) çalışmaya alındı. Premedikasyon uygulanmayan hastalar randomize olarak genel anestezi (Grup G, n=15), genel+epidural anestezi (Grup E, n=15) olarak iki gruba ayrıldı. Anestezi öncesinde, cilt insizyonundan 5 dak. sonra, anestezi başlangıcından 2 saat sonra ve 24 saat sonra olmak üzere 4 defa venöz kan örnekleri alındı. Bu örneklerden IL-1β, IL-4, IL-6 TNF-α ve kortizol ölçümü yapıldı. İstatistiksel yöntem olarak , gruplar arası değerlendirme için Mann Withney-U testi kullanıldı.

Bulgular: Çalışmamızda iki grup arasında demografik değerlerin karşılaştırılmasında , IL-1β, IL-4, TNF-α plazma ölçümlerinde istatistiksel farklılık yoktu(p>0.005).Kortizol düzeyleri; anesteziden önce ve insizyondan sonra beşinci dakikada gruplar arasında anlamlı farklılık yoktu(p>0,05). Cerrahi müdahalenin 2. saat değerlerinde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlılık tespit edildi.IL-6 değerlendirilmesinde ilk ve ikinci ölçümde fark bulunmazken(p>0,05), cerrahi müdahalenin 2. ve 24. saatte iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlılık tespit edildi.

Sonuç: Alt batın cerrahisinde genel anesteziye ek olarak epidural anestezi uygulanması pro-inflamatuvar ve anti-inflamatuvar sitokinler üzerine belirgin bir etki göstermemiştir. Bulgularımız literatür sonuçlarıyla uyumlu bulunurken daha önceki araştırmalar ve bu çalışmadaki veriler değerlendirildiğinde inflamatuvar yanıtın yeterince açıklanamadığı, konunun tam olarak açıklığa kavuşması için daha ileri çalışmalara gerek olduğu görüldü. ©2005, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Anestezi, cerrahi girişim, sıvı-elektrolit değişiklikleri, hemoraji, hipoksi ve ağrı gibi faktörler vücut için stres yaratıcı nitelikte olup, nöro-immüno-endokrin sistemlerinden değişik yanıtların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu yanıtlar farklı anestezi yöntemleri ve ajanlarıyla farklı sonuçlar doğurabilmektedir 1,2.

    Stres yanıtlar; vücut homeostazisini sağlamak ve sürdürmek amacıyla zararlı uyaranlara karşı verilen otonom, endokrin, metabolik ve immünolojik yanıtlardır3. Oluşan bu yanıtta travma ile beraber kullanılan anestezik maddelerin direk farmakolojik etkisi, anestezinin şekil, süre ve derinliği gibi faktörlerde etkili olmaktadır4. Anestezi ve cerrahi birlikteliği stres yanıt oluşturarak endokrin ve metabolik değişikliklere neden olabilmektedir. Bunun yanında uygulanan anestezi yöntemleri bu yanıtı azaltabilmekte veya önleyebilmektedir 5.

    Sitokinler, doğal ve spesifik immunütenin bir protein mediyatör grubudur. Genelde sitokinler bir inflamatuvar veya antijenik etkileşime yanıt olarak sentezlenir. Sitokinler lenfositlerin olgunlaşıp diferansiye olmalarını sağlarlar. Dokuya zarar verebilirler, hatta ölüme kadar (dokunun ölümü) götürebilirler. Travma veya enflamasyonlu bölgede makrofaj ve monositlerden salınan bir sitokin olan interlökin-1 (IL-1) isimli polipeptid cerrahiden sonra gelişen bir çok değişiklikten sorumlu bulunmuştur. Bu maddenin başta immun yanıt ve doku tamiri üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir6. IL-1 ve TNF-α, akut ve kronik inflamasyonun birçok lokal ve sistemik özelliklerinin oluşumunda rol oynamaktadır. Düşük dozlarda lokal inflamasyonun mediatörleri iken, yüksek miktarlarda salgılandıklarında dolaşıma geçerek endokrin etkiler oluştururlar7,8. İnflamatuvar, infeksiyöz ve otoimmün bir hastalıkta serum IL-6 yükselmesi, TNF-α veya IL-1β yükselmesinden daha tutarlıdır. Serum IL-6 seviyesi, yaralanmanın şiddetini yansıtır, bütün sitokinler arasında ve kısmen sepsiste en güvenilir prognostik göstergedir9.

    Cerrahi alandan kalkan uyarıların hipotalamo-hipofizer hormon sekresyonunu ve sempatik sistemi aktive etmesi ile kortizol ve katekolaminler gibi katabolik hormonların salınımı artar. Ayrıca hipofiz ön ve arka lobdan β-endorfin, ACTH, GH, prolaktin ve arginin-vasopressin salgılanır. Bunları dolaşımdaki aldesteron ve renin değerlerindeki artış takip eder. Hormonlar, cerrahinin kaçınılmaz sonucu olan su ve sodyum retansiyonundan sorumludur 1,6,11,10. Kortizol düzeyi cerrahi uyarının şiddeti ile parelel olarak artar. Kortizol artışı büyük ölçüde ACTH artışına bağlı olmakla birlikte kontrol mekanizmaları iyi çalışmadığı için ACTH ve kortizol düzeylerindeki artış uyumsuzluk gösterir. Dışarıdan verilen steroidler de bu dönemde ACTH salınımını tam olarak baskılayamamaktadır 6,12. Stres ortaya çıkaran durumlar (travma, cerrahi girişim, şok, ağır enfeksiyon, anksiyete, hipoglisemi v.b.) beyindeki belirli sinirsel yolaklar ile ACTH salgılanmasını arttırarak kortizol salgılanmasını 10 katına kadar yükseltebilirler 13. ACTH’a parelel kortizol artışı, hiperglisemiye katkıda bulunmakta, sodyum ve su retansiyonuna yol açmaktadır. Kortizolün kendisi metabolik olayları pek fazla etkilemezken, diğer hormonların özellikle de katekolaminlerin metabolik etkilerini arttırır.

    Epidural anestezi stres yanıttan sorumlu olan afferent iletimi bloke ederek, adrenokortikal ve sempatik deşarjı travmanın kaynağına göre tamamen veya kısmen önleyebilir. Bu etki alt batın girişimlerinde daha belirgindir1,14.

    Biz bu çalışmamızda genel anesteziye ek olarak epidural anestezi yönteminin endokrin yanıt ile birlikte sitokin yanıt üzerine olan etkilerini araştırdık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Elektif total abdominal histerektomi yapılacak olan 30 hasta çalışmaya alındı. ASA I-II grubundan, 38-55y arası olan hastalar randomize olarak 15’er kişilik 2 gruba ayrıldı. Gruplardan birincisine sadece genel anestezi (Grup G) ve ikincisine ise genel+epidural anestezi (Grup E) uygulandı.

    Çalışmaya endokrin, metabolik bozukluğu, hipertansiyonu, kanama diyatezi, antikoagülan kullanımı, santral sinir sistemi hastalığı, lokal anestezik duyarlığı ve herhangi bir ilaç bağımlılığı olmayan, sağlıklı olgular dahil edildi. Hastalar EKG, arterial kan basıncı ve pulse oksimetre ile monitörize edildi. Ayrıca diürinal ritme uygun olması açısından olguların tamamında saat 1100 ‘dan önce cerrahi işlem gerçekleştirildi. Olgulara premedikasyon uygulanmadı. Grup E’ye L 2-3 seviyesinden epidural aralığa girilip katater yerleştirildi. Kateterin yerleştirilmesinden sonra 1/200.000 oranında hazırlanan adrenalin ve 45mg lidokain ile test dozu uygulandı. Total epidural anestezi dozu 5mg/kg olarak hesaplandı ve kateterden uygulandı ilave olarak 2ml (0,1mg) fentanyl verildi. Ek dozlar 45 dakika aralıklarla 80mg olarak tekrar edildi.

    Her iki gruba da indüksiyonda kas gevşetici olarak 0,1 mg/kg veküronyum, hipnotik olarak tiyopental sodyum 5-7 mg/kg verilip uygun şartlar sağlandıktan sonra entübasyon işlemi gerçekleştirildi. Mekanik ventilatör tidal volüm 10 ml/kg, solunum frekansı dakikada 12 olacak sekilde ayarlandı. Kas gevşeticinin dozu 1/3 oranında 30 dakika aralıklarla tekrar edildi.Grup G için anestezi idamesinde; %1 isofluran+%50 O2+%50N2O kullanıldı. Grup E’de ise %0,8 isofluran+%50 O2+%50 kuru hava ile sağlandı. Yapılan müdahelenin tamamlanıp cilt sütürleri atılmaya başlandığı zaman anestezi idamesi sonlanırılıp spontan solunumun gelmesi beklendi. Olgular, 0.03 mg/kg neostigmin ve 0.5 mg atropin ile etkinin sonlandırılması işlemi gerçekleştirilip ekstübe edildi.

    Alınan kan örnekleri Biyokimya Anabilimdalı laboratuvarıda analiz edildi. Bu analizler; IL-1 β, IL-4, IL-6 ve TNF- β için Sandviç tip ELISA yöntemi (ELX 800 ölçüm cihazı), kortizol ise RIA tekniği (İmmolite 2000 ölçüm cihazı)kullanılarak gerçekleştirildi. Serum IL-6’nın 0-20 pg/ml, IL-4’ün 0-15pg/ml, TNF- β’nın 0-10 pg/ml ve IL-1 β 0- 20 pg/ml değerleri normal sınırlarda kabul edildi. Kortizol için normal değerler; öğleden önce 5-25µg/dl, öğleden sonra 2,5- 12,5µg/dl dir.

    İstatistiki analiz olarak SPSS 10.0 programı ortamında gruplar arası değerlendirme için Mann Withney-U testi kullanıldı. P<0,05 anlamlı olarak kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya alınan olguların tamamı kadın olup yaş, ağırlık, kan basıcı, kalp hızı, oksijen saturasyonu, cerrahi müdahelenin süresi, tipi ve intraoperatif verilen sıvı miktarı yönünden her iki grupta istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Yapılan işlemin 20 dakika sonrasında iğneleme (pin-pirck) testi ile anestezinin T4 dermatomuna kadar ulaştığı tesbit edildi. Çalışmamızın sonucunda elde edilen tüm biyokimyasal değerler Tablo 1’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Biyokimyasal değerler tablosu

    Yaptığımız biyokimyasal değerlendirmede kortizol düzeyleri; anesteziden önce ve insizyon dan sonra beşinci dakakada alınan kan örneklerinde gruplar arası karşılaştırmada istatistiki olarak anlamlı bir faklılık yoktu (p>0,05). Cerrahi müdahelenin 2. saat değerlerinde ise her iki grup arasında yapılan karşılaştırmada istatistikisel olarak anlamlılık tesbit edildi (p<0,05). Son ölçüm olan 24. saatte ise her iki grup açısından istatistiki olarak anlamlı bir fark tesbit edilmedi (p>0,05).

    IL-6 değerlendirilmesinde ise ilk ve ikinci ölçümde anlamlı bir fark bulunmaz iken (p>0,05), cerrahi müdahelenin 2. ve 24. saatte Grup E değerleri Grup G’den daha düşük oranda tesbit edildi ve bunun istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p<0,05). IL-1β plazma ölçümlerinde ise her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görüldü (p>0,05). Anti-inflamatuvarolayın göstergesi olarak düşündüğümüz IL-4 için yapılan ölçümlerde de aynı şekilde gruplar arası karşılaştırmada anlamlı bir fark görülmedi (p>0,05). TNF-α’nın yapılan plazma ölçümlerinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi (p>0,05).

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Anestezi ve cerrahiye endokrin yanıtın değerlendirilmesinde en fazla seçilen parametre kortizoldür. Anesteziden ziyade cerrahinin yeri ve büyüklüğünün kortizol cevabını büyük ölçüde değiştirdiği, özellikle üst batın ve toraks cerrahisinde hipofizer cevap göstergesi olarak bilinen kortizolün daha fazla arttığı bildirilmektedir 15,16. Epidural ve spinal anestezi cerrahi strese yanıtı, anestezi düzeyi ve cerrahi girişimin yerine göre azaltır. T4-S5 arası bir epidural blok alt karın bölgesindeki girişimlerde glikoz ve kortizol düzeyindeki artışı önlerken, T6–S5 bloğu bunu önleyememektedir. Üst karın girişimlerinde ise C6 düzeyine kadar çıkan bloklar bile stres yanıtı tam olarak engelleyememektedir. Bu durum vagal ve muhtemelen frenik afferent yolun bloke olmaması, sempatik ve somatik blokajın yetersizliği ve diyafragma ile peritondaki serbest sinir uçlarının uyarılmasına bağlı olabilir 6,17.

    Giesecke ve ark. nın yaptıkları bir çalışmada kolesistektomi operasyonu yapılan 12 hastanın 6’sına izofluran, diğer 6 hastaya da izofluran ile birlikte paravertabral blok uygulanıp stres yanıtı karşılaştırılmıştır. Elde edilen veriler ilave paravertabral blok uygulanan grupta kortizol değerinin daha düşük olduğunu göstermiştir 18. Yüksek spinal bloğun strese endokrin yanıtı, afferent nöronal ve efferent splenik impulsları keserek engellediği bir çok çalışmacı tarafından gösterilmiştir 19,20. Kehlet’in yaptığı bir çalışmada alt abdominal cerrahiye endokrin yanıtın ekstradural blokla önlendiğini, üst abdominal cerrahide ise adrenokortikal yanıtın etkilenmediğini yada hafif azaldığını göstermiştir 21.

    Bizim çalışmamızda gruplar arası değerlendirmede epidural anestezi uygulanan grupta cerrahinin ikinci saatinde alınan serum örneklerinde kortizol değerleri diğer gruba göre daha düşük olduğu tespit edildi. Buna neden olarak alt batın cerrahisi olgularında genel anestezi ile birlikte L2-3 aralığından uygulanan epidural anestezide, dermatom seviyesinin T4’e kadar çıkmasının etkili olduğunu düşünmekteyiz.

    TNF-α primer bir inflamatuvar mediyatördür. TNF-α hipotansiyon, ateş, taşikardi, oligüri gibi pek çok fizyolojik değişikliklerden sorumludur. TNF ve IL-1 pek çok fonksiyonu paylaşırlar. Bunlar antijenik aktiviteye sahiptirler ve bu aktiviteler monositlerden ve endoteliyal hücrelerden prostoglandin, IL-6, IL-8 ve doku faktörü-III’ün salınmasına sebep olur. IL-6 monositler ve makrofajlar tarafından üretilen bir pro-inflamatuvar sitokindir. IL-6’nın hepatositler ve B lenfositleri üzerinde önemli etkileri vardır ve yara iyleşmesinde de rol oynamaktadır. IL-4 Th2 lenfositleri tarafından üretilen bir anti-inflamatuvar sitokindir. IL-4 makrofaj aktivitelerini önler ve IFN-γ’nın da makrofaj aktivasyonuna etkilerini inhibe eder. Ayrıca Th1 sitokinlerin, nitrik oksidin ve prostglandinlerin oluşumunu engeller 22.

    Helmy ve ark. anestezi ve cerrahinin plazma sitokin üretimine etkilerini araştırmışlar ve bu çalışmada hücresel immünütenin büyük cerrahi müdahele geçiren hastalarda 3-10 gün kadar deprese olduğu görülmüştür. Sitokinler travma ve infeksiyonla başlatılan akut inflamatuvar ve immun cevapta merkezi bir rol oynarlar. Pro-inflamatuvar sitokinler (IL-1, IL- 6 ve TNF-α) ve anti-inflamatuvar sitokinler (IL-4 ve IL-10) yaranın sınırlandırılmasında, infeksiyonun yayılmasında ve doku tamirinde sistemik ve lokal etkilere sahiptir 22. Hogevold ve ark. 2000 yılında yaptıkları çalışmada, total kalça cerrahisinde genel anestezi ile bölgesel (spinal/epidural) anesteziyi karşılaştırmışlardır. Her iki grupta 6 olgunun bulunduğu çalışma da biyokimyasal olarak kortizol, IL-1β, IL- 6 ve TNF-α’yı değerlendirmeye almışlardır. Genel anestezi ve bölgesel anestezi uygulanan hastalar arasında plazma TNF-α ve IL-6 seviyesi yavaşça artış göstermiştir. Bölgesel anestezi grubu ile genel anestezi grubu birbirine kıyaslanmış IL-6 pik değerleriyle kortizol pik değerleri arasında ters bir korelasyon olduğu görülmüştür 23.

    Shimada. ve ark.nın anestezi ve cerrahinin plazma sitokin seviyeleri üzerine etkilerini inceledikleri çalışmalarında, 7 domuz üzerinde anestezi ve abdominal ameliyat süresince plazma sitokin seviyeleri ve hemodinamik parametreler ölçülmüştür. Sonuçta anestezi süresinin plazma sitokin seviyesini arttırmadığı gözlenmiştir 24. Bizim çalışmamızda ise her iki gruptaki anestezi süreleri grup G için 69±14.2 ve grup E için ise 71±12.1 dakika olup istatistksel fark yoktu. Crozier ve ark. nın abdominal histerektomi yapılacak 20 olgudan oluşan çalışmalarında anestezi yönteminin plazma kortizol ve sitokin seviyelerine etkisini incelemişler ve bir gruba isofluran ile azotprotoksit ve oksijen verilmişken diğer gruba propofol ve alfentanyl ile Total İntravenöz Anestezi (TİVA) verilmiş ve sonuçta TİVA grubunda plazma kortizol ve özellikle İL-6 seviyelerinde diğer gruba göre anlamlı bir azalma görülmüştür 25.

    Sonuçlarımıza göre alt batın cerrahisinde genel anesteziye ek olarak epidural anestezi pro-inflamatuvar veya anti-inflamatuvar sitokinler üzerine belirgin bir etki göstermemiştir. Çünkü anti-inflamatuvar sitokin olarak değerlendirdiğimiz IL-4 seviyesi açısından gruplar arasında istatistiksel olarak fark bulunmamıştır. Ayrıca pro-inflamatuvar olarak araştırılan IL-1β ve TNF-α değerleri her iki gruptada istatistiksel olarak farklı bulunmamıştır. Fakat her iki yol içinde ortak olan IL-6’nın 2 ve 24’ncü saatlerdeki değerleri gruplar arası karşılaştırmada anlamlı olarak artmıştır.

    Daha önceki araştırmalar ve bizim çalışmamızdaki veriler değerlendirildiğinde inflamatuvar yanıtın yeterince açıklanamadığı görülecektir. Bu konunun tam olarak açıklığa kavuşması için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Bununla birlikte özellikle alt batın ve alt ekstremite cerrahisi uygulanacak hastalara genel anesteziye ek olarak epidural anestezinin yararlı olacağı kanısındayız.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Esener ZY. (1991). Metabolik-Endokrin Sistem ve Anestezi. Klinik Anestezi. Logos Yayıncılık.

    2) Miller RD, (2000) Anesthesia. Fifth Edition. Churchill Livingstone. Pennsylvania, USA

    3) Kurşun S, Çelebi H, Bozkırlı F, Elbek Ş. Midazolam-Alfentanil ile TİV A ve Halotan ile İnhalasyon Anestezisinin Stresle Oluşan Endokrin ve Metabolik Yanıt Üzerine Etkileri. Türk Anestezi Reanimasyon Cemiyeti Mecmuası 1999; 27: 164-170.

    4) Demirbilek S, Erk G, Reisli R, Postacı A, Göğüş N. Sevofloran ve propofolün stres endokrin yanıta etkileri. Türk Anestezi Reanimasyon Cemiyeti Mecmuası 1999; 27: 564-568.

    5) Jay Epstein MD. The stress response of citical illness. Critical Care Clinics 1999: 15: 17-39

    6) Hall GM. (). Effects of anesthesia on the endocrine and metabolic stress response to surgery. General Anesthesia 5th Ed. 1989; 252- 259.

    7) Desborough JP. The stress response to trauma and surgery 2000; 85: 109-17

    8) Fell D, Derbyshire DR, Maile CJD, et all. Measurement of plazma catecholamine concentrations. British Journal of Anesthesia 1985; 57: 770.

    9) Gümüşdiş G. Doğanavşargil F. (1999). Klinik Romatoloji. Deniz Matbası. İstanbul.

    10) Guyton AC. (1986). Textbook of Medical Physiology. Seventh Ed. Philadelphia, WB Saunders.

    11) Kayaalp O. Tıbbi Farmakoloji. 1990; 3: 2751-2755.

    12) Wylie WD, Churchill DHC. (1981). Anestezi Uygulaması. Hacettepe Üniversitesi Yayınları.

    13) Kay NH, Allen MC, Bullingham RES, Baldwin D. Influence of meptazinol on metabolic and hormonal responses following major surgery. Anesthesia 1985; 40: 223-228.

    14) Fernante FM, Timothy R, Boncover V. Epidural Analgesia with Combinations of Local Anesthetics and Opioids. Postoperative Pain Management 1993; 305-333.

    15) Laucoumenta S, Paterson JL, Burrin J. Effects of two different halothane concentrations on the metabolic and endocrine responses to surgery. British Journal of Anesthesia 1986; 58: 844.

    16) Malatinsky J, Vigas M, Jurcovicova J. The patterns of endocrine responses to surgical stress during different types of anesthesia and surgery in man. Acta Anesthesia Belg 1986; 37: 23.

    17) Torkut N, Çelebi H, Önder M, Özköse Z, Hızel N. Genel Anestezi altında alt batın ve üst batın cerrahisinin endokrin ve metabolic yanıt üzerine etkileri. Türk Anestezi ve Reanimasyon Cemiyeti Mecmuası 1990; 18: 141.

    18) Giesecke K, Hamberger JPO, Klingstedt C. Paravertebral block during cholecystectomy, Effects on circulatory and hormonal responses. British Journal of Anesthesia 1988; 61: 652-656.

    19) Gordon NH, Scott DB, Perey RIW. Modification of plasma corticosteroid concentrations during and after surgery by epidural blockade. British Medical Journal 1973; 1: 581.

    20) Kato M, Suzuki H, Murakami M and at all. Elevated plasma levels of IL-6, IL-8 and granulocyte colony-stimulating factor during and after major abdominal surgery; J Clin Anesth 1997; 9: 293-8

    21) Kehlet H. Stress free anesthesia and surgery Acta Anesthesiol Scand. 1979; 23: 503.

    22) Helmy SAK, Wahlay MAM and M. El Nawaway The effect of anaesthesia and surgery on plasma cytokine production. Anaesthesia. 1999; 54: 773-738

    23) Hogevold HE, Lyberg T, Kahler H, at all Changes in plasma IL- 1β, TNF-α and IL-6 after total hip replacement surgery in general or regional anaesthesia. Cytokine 2000; 12: 1156-9

    24) Shimada M, Winchurch RA, Beloucif S and Robotham JM. Effect of anaesthesia and surgery on plasma cytokines levels. J Crit. Care 1993; 8: 109-16

    25) Crozier TA, Muller JE, Quittkat D, at all. Effect of Anaesthesia on the Cytokine Responses to Abdominal Surgery BJA. 1994; 72: 280-5

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]