[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2005, Cilt 10, Sayı 2, Sayfa(lar) 064-067
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Sol Üst Lob Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinin Evrelendirmesinde Sol Anterior Mediyastinotominin Değeri
Altuğ KOŞAR1, Alpay ÖRKİ1, Hakan KIRAL1, Kemal TEMÜRTÜRKAN2, Hatice ERYİĞİT1, Canan Dudu ŞENOL1
1Heybeliada Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahi Merkezi, Göğüs Cerrahisi, İSTANBUL
1Mardin Devlet Hastanesi, Göğüs Cerrahisi, MARDİN
Anahtar Kelimeler: Mediyastinotomi, akciğer kanseri, rezektabilite, Mediastinotomy, lung cancer, resectability
Özet
Amaç: Anterior mediyastinotomi günümüzde anterior mediyastinal lenf nodlarının, mediyastinumun, pulmoner hilusun ve parankimin değerlendirilmesinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır.

Gereç ve Yöntem: 1995-2004 yılları arasında sol üst lob yerleşimli küçük hücreli dışı akciğer kanseri tanısı konulan 76 olguya evreleme amacı ile sol anterior mediyastinotomi (SAM) yapıldı. Olguların 70’i erkek, 6’sı kadın ve yaş ortalaması 53.4 (25-73) idi. Olguların 19’una rezektabiliteyi değerlendirmek amacı ile ilave olarak intraperikardiyal eksplorasyon yapıldı.

Bulgular: SAM neticesinde 45 (%59.2) olguda bir veya birden fazla mediyastinal yapıda (n=61) invazyon tesbit edildi. Bu yapılar; mediyastinal plevra ve yağlı doku (n=18), 5 ve 6 no.lu lenf nodları (n=16), pulmoner arter (n=11), perikard (n=8), aort (n=7) ve inferior pulmoner ven (n=1) idi. Sol anterior mediyastinotomi sonucu operabl kabul edilen 31 olguya aynı seansta standart servikal mediyastinoskopi (SSM) yapıldı ve 5 olguda metastatik lenf nodu bulunduğu için 26 olguya torakotomi uygulandı. Torakotomi yapılan 3 olguda perioperatif dönemde kardiyak problemler gelişmesi, 2 olguda desenden aorta invazyonu nedeni ile rezeksiyon yapılamadı. Rezeksiyon yapılan 21 olgunun 1’i dışında hepsine komplet rezeksiyon yapıldı. Mortalite görülmedi. Komplikasyon olarak, SAM’den 13 ay sonra tümör ekilimine bağlı insizyon yerinde tümör (n=1), geçici ses kısıklığı (n=2) ve yara yeri enfeksiyonu (n=2) saptandı. Sol anterior mediyastinotominin spesifitesi %100, sensivitesi %95.7 olarak bulundu.

Sonuç: Sol anterior mediyastinotomi; küçük hücreli dışı sol üst lob tümörlerinin evrelendirilmesinde standart servikal mediyastinoskopi ile birlikte kullanılmalıdır. SAM ve intraperikardiyak eksplorasyonun rezektabilite tayinindeki güvenilirliği % 90’ın üzerindedir. Bu sayede gereksiz torakotomiler önlenebilir. Bu yöntem deneyimli ellerde güvenle uygulanabilir ve komplikasyon oranları düşüktür. ©2005, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Chamberlain ve McNeill’in 1966 yılında tanımladığı anterior mediyastinotomi günümüzde anterior mediyastinal lenf nodlarının (preaortik ve subaortik grup), mediyastinumun, pulmoner hilusun ve akciğer parankiminin değerlendirilmesinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır 1,2.

    Ayrıca sol anterior mediyastinotomi (SAM) sırasında perikard açılarak intraperikardiyal yayılım ve santral yerleşimli sol üst lob tümörlerinde rezektabilite değerlendirilerek gereksiz bir torakotomide önlenebilir 2. Bu çalışma sol üst lob yerleşimli küçük hücreli dışı akciğer kanserinin evrelendirilmesinde SAM’nin etkinliğini belirlemek amacı ile retrospektif olarak yapıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Teknik :Genel anestezi altında, supin pozisyonda, 2.interkostal aralık üzerinden 5-6 cm.lik horizontal bir insizyon yapıldı. Görüşü artırmak için olguların hemen hepsinde 2. yada 3. kosta kartilajı subperiostal olarak çıkartıldı ve posterior perikondrium insize edilerek mediyastinuma girildi. Olguların bir kısmında internal mammarian damarlar ayrı ayrı bağlandı ve kesildi. Plevra künt diseksiyon ile laterale doğru mobilize edilerek anterior mediyasten, aortapulmoner pencere ve preaortik lenf nodlarından biyopsiler alındı. İntraperikardiyal eksplorasyon (İPE) için perikard 4-5 cm. vertikal olarak insize edildi. Tümörün intraperikardiyal yayılımı, pulmoner damarlar ve aort tutulumu parmakla ve görsel olarak değerlendirildi. Gerekli olan olgularda (özellikle inferior pulmoner ven invazyonunu değerlendirmek amacı ile) perikard içindeki ana damarların gözlemlenebilmesi için torakoskop kullanıldı. Santral yayılımı olan tümörlerde intraperikardiyal pnömonektomi yapılıp yapılamayacağı değerlendirildi. Perikard separe sütürlerle kapatıldı ve plevranın açıldığı olgularda göğüs tüpü konuldu.

    Olgular: 1995–2004 yılları arasında sol üst lob yerleşimli KHDAK tanısı konulan 76 olguya evreleme amacı ile sol anterior mediyastinotomi yapıldı. Olguların 19’unda (%25) rezektabiliteyi değerlendirmek amacı ile ilave olarak İPE yapıldı.

    Olguların 70’i erkek, 6’sı kadın ve yaş ortalaması 53.4 (25–73) idi. Olguların tümüne pulmoner damarlara, mediyastinal yapılara veya santral yerleşimlerinden dolayı hilusa olası invazyonları değerlendirmek amacı ile bilgisayarlı toraks tomografisi (BT) çekildi. Bilgisayarlı tomografide 5 ve 6 numaralı istasyonlarda 1 cm. veya daha büyük lenfadenopatisi olan veya ana pulmoner damarlara, mediyastene veya perikarda invazyon şüphesi olan olgulara SAM yapıldı. Sol anterior mediyastinotomi öncesi olguların hepsine histopatolojik olarak KHDAK tanısı konulmuştu. Histolojik değerlendirmede olguların 60’ında (%78) epidermoid karsinoma 16’sında (%22) adenokarsinoma tespit edildi. Sol anterior mediyastinotomi sonucu operabl kabul edilen 31 (%40.8) olguya paratrakeal, trakeobronşiyal ve subkarinal lenf nod metaz taslarını değerlendirmek için aynı seansta standart servikal mediyastinoskopi (SSM) yapıldı. Standart servikal mediyastinoskopi biyopsi sonuçları menfi gelen olgulara aynı seansta veya 6-8 gün sonra torakotomi yapıldı. Olguların evrelendirilmesi American Joint Commitee for Cancer (AJCC) ’in TNM klasifikasyonuna göre yapıldı.

    Sonuçlar: Sol anterior mediyastinotomi neticesinde 45 (% 59.2) olguda bir veya birden fazla mediyastinal yapıda (n=61) invazyon tespit edildi. İnvazyon saptanan dokular arasında en sık mediyastinal plevra ve yağlı doku (n=18) yer alıyordu. Bunu sırası ile 5 ve 6 no.lu lenf nodları (n=16) (Resim 1A), perikard (n=8), aort (n=7) ve pulmoner arter (n=5) (Resim 1B) invazyonu izliyordu. Ayrıca sol anterior mediyastinotomi sırasında İPE yapılan 19 olgunun 6’sında pulmoner arter ve 1’inde inferior pulmoner ven invazyonu tespit edildi (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1A: Altı(6) numaralı lenf nodu ve pulmoner arter invazyonu olan bir olgunun BT’si.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1B: Altı(6) numaralı lenf nodu invazyonu olan bir olgunun BT’si.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: SAM ve İPE sonrası invazyon tesbit edilen mediyastinal yapı ve lenf nodları

    Sol anterior mediyastinotomi sonucu operabl kabul edilen 31 (% 40.8) olguya ek olarak standart servikal mediyastinoskopi yapıldı ve 4 olguda N2 pozitifliği, 1 olguda hem N2 hem de N3 pozitifliği tespit edildiği için operasyon sonlandırıldı. Kalan 26 olguya torakotomi yapıldı. Torakotomi yapılan 3 olguda perioperatif dönemde kardiyak problemler gelişmesi nedeniyle, 2 olguda ise desenden aorta invazyonu nedeni ile rezeksiyon yapılamadı. Rezeksiyon yapılan 21 (% 29) olgunun 1’i dışında hepsine komplet rezeksiyon (5’ine intraperikardiyal pnömonektomi) yapıldı. Her iki evreleme yöntemi sonrasında rezektabilite % 91 olarak bulundu.

    Sol anterior mediyastinotomiye ait perioperatif veya postoperatif mortalite görülmedi. Komplikasyon 5 olguda (%6.6) meydana geldi. Bir olguda SAM’den 13 ay sonra tümör ekilimi sonucu insizyon yerinde tümör saptandı. İki olguda ses kısıklığı, 2 olguda yara yeri enfeksiyonu görüldü.

    Sol anterior mediyastinotominin spesifitesi % 100, sensivitesi % 95.7, pozitif prediktif değeri %100 ve negatif prediktif değeri %92.8 olarak bulundu.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Son yıllarda görüntüleme tekniklerinin ilerlemesine rağmen santral yerleşimli sol üst lob akciğer tümörlerinde yalnızca noninvaziv tetkikler ile doğru evreleme yapmak zordur. Bilgisayarlı Tomografi tümörün lokalizasyonunu belirlemede ve mediyastinal lenf nodlarının değerlendirilmesinde faydalıdır fakat metastatik lenf nodlarının belirlenmesi, tümörün pulmoner damarlara veya vena kava süperiora invazyonunu değerlendirmek zordur. Sadece BT ile operasyona karar vermek gereksiz eksploratris torakotomilere neden olabilir 2,3.

    Sol üst lob akciğer tümörlerinin lenfatik yayılımı süperior ve inferior trakeobronşiyal lenf nodları tutulmadan direkt olarak anterior mediyastinal lenf nodlarınadır (paraaortik veya subaortik nodlar). Standart servikal mediyastinoskopi mediyastinal lenf nodlarının değerlendirilmesinde altın standarttır ancak bu yöntem ile paraaortik ve subaortik lenf nodlarından örnekleme yapılamaz. Bu lenf nodlarına sol anterior mediyastinotomi, ekstended servikal mediyastinoskopi (ESM) veya video-asiste torakoskopi (VATS) ile ulaşılabilir 4-8.

    Akciğer tümörlerinde (KHDAK’lerinde) cerrahi tedavi başarısını operasyon zamanında olgunun evresi ve nodal tutulumun yaygınlığı belirler. Olguların doğru olarak evrelendirilebilmesi için genellikle invaziv evrelendirme yöntemleri tek veya kombine olarak kullanılmaktadır 9,10. Çünkü noninvaziv evreleme yöntemleri, doğru bir evreleme yapabilmek için yetersiz kalabilmektedirler. Gdeedo ve ark. yaptığı çalışmada klinik ve patolojik evreleme arasında % 35 uyum bulunduğunu ve BT ile yapılan evrelemede olguların ancak yarısında (%54.1) doğru evrelemenin yapılabildiğini tespit etmişlerdir 11. Whittlesey’de çalışmasında BT’nin mediyastinal değerlendirmede sensitivitesini % 69.6, spesifitesini % 70 ile % 80 arasında bulduğunu bildirmiştir 12.

    Çalışmamızda sol üst lob yerleşimli KHDAK’nin evrelendirilmesinde 5 ve 6 no.lı lenf nodlarının , mediyasten invazyonunun ve hiler damarların değerlendirilmesi için SAM yaptık. Sol anterior mediyastinotomi sonucu operabl bulunan olgulara paratrakeal lenf nodlarını değerlendirmek amacı ile aynı seansta SSM yaptık. Jiao ve ark. sol üst lob yerleşimli KHDAK’nin evrelendirilmesinde SAM ve SSM’yi birlikte kullanmanın iyi bir kombinasyon olduğunu belirtmişler ve komplet rezeksiyon oranını % 93.1 olarak bulmuşlardır 13. Bizim çalışmamızda da komplet rezeksiyon oranı %91 idi.

    Sol üst lob tümörlerinin evrelendirilmesinde bazı otörler SAM+SSM kombinasyonu yerine SSM+ESM 5 veya SSM+VATS’ı 6,14 önermektedirler. Fakat ESM teknik zorluklar nedeni ile sınırlı sayıda merkezde uygulanabilmekte, intraperikardiyal ve mediyastinal değerlendirme yapılamamaktadır. Ama SAM ve VATS’daki gibi ek insizyonlara bu yöntemde ihtiyaç duyulmamaktadır. Ayrıca ESM yapılırken VATS için gerekli olan çift lümenli tüp ile entübasyon ihtiyacıda yoktur 15. VATS ile SSM’de ulaşılamayan 5,6,7,8 ve 9 no.lı lenf nodlarına ulaşılabilir, mediyasten ve plevra değerlendirilebilir. Ancak çift lümenli tüp yerleştirilemez ise akciğer iyi retrakte edilemez ve yoğun plevral yapışıklıklar varlığında uygulanamayabilir. Ayrıca tüp drenajı ihtiyacı olduğundan dolayı hastanede yatış süresi daha uzun olmaktadır 3,11-14,16.

    Sol anterior mediyastinotomi ile subaortik ve paraaortik lenf nodları, mediyastinal plevra ve yağlı doku, ana pulmoner damarlar, aort ve plevra açılarak hilus ve akciğer parankimi değerlendirilebilir. Ayrıca rezektabiliteyi değerlendirmek için perikard açılabilir ve parmak, mediyastinoskop veya torakoskop kullanılarak perikard iç yüzü ve ana pulmoner damarlar değerlendirilebilir 1,2,4,9,14. Biz de çalışmamızda rezektabiliteyi değerlendirmek amacı ile BT’ de hiler veya pulmoner damarlara invazyon şüphesi olan veya SAM sırasında şüpheli bulduğumuz 19 (%25) olguda intraperikardiyal olarak parmakla ve torakoskop yardımı ile gözlem yaptık. Ondokuz olgunun 7’sinde (%37) ana pulmoner damarlara veya perikard iç yüzüne invazyon saptadık. Ayrıca SAM’nin bir diğer avantajıda operasyon günü akşamında olguların güvenle evlerine gönderilebilmelerdir 17. Ancak SAM’nin en büyük dezavantajı, aortik arkın inen kısmının ve subaortik fossanın değerlendirilmesinde yetersiz kalmasıdır 13. Biz de çalışmamızda SAM sonrası rezektabl olarak değerlendirdiğimiz 2 olgumuzda torakotomi sırasında aortik arkın inen kısmında invazyon tespit ettik. Ayrıca kostal kartilajın çıkarılması ağrıya sebep olabilir. İnsizyon da, erken dönemde radyoterapi uygulanmasını engellemekte ve estetik olarak olguları rahatsız edebilmektedir 18.

    Lopez ve ark çalışmasında ESM’nin spesifitesi % 100, sensitivitesi % 83 olarak bulunmuştur 5. Başka bir çalışmada SSM+ESM’nin sensitivitesi % 69 ve yalancı negatiflik oranı ise % 11 olarak bulunmuştur. Aynı çalışmada SSM negatif olduğunda VATS’nin yalancı negatiflik oranı % 0 olarak bulunmuştur 15. Sebastian-Quetglas ve ark.nın çalışmasında VATS’ın klinik N0 olgularda yalancı negatiflik oranı % 25 verilmektedir 16. Biz de çalışmamızda SAM’nin spesifitesini % 100, sensivitesini % 95.7, negatif prediktif değerini % 92.8 ve pozitif prediktif değerini % 100 olarak bulduk.

    Sol anterior mediyastinotomi deneyimli ellerde güvenle yapılabilir. Birçok çalışmada belirtildiği gibi morbidite ve mortalite oranları önemsenmeyecek kadar azdır 4,8,9,15,17. Bizim de çalışmamızda bir olguda SAM’den 13 ay sonra tümör ekilimi sonucu insizyon yerinde tümör, 2 olguda ses kısıklığı, 2 olguda yara yeri enfeksiyonu olmak üzere 5 (%6.6) olguda komplikasyon meydana geldi. Mortalite görülmedi (% 0.0).

    Sonuç olarak; sol anterior mediyastinotomi ve intraperikardiyal eksplorasyonun rezektabilite tayinindeki güvenilirliği % 90’ın üzerindedir. Bu sayede gereksiz torakotomilerde önlenebilir. Sol anterior mediyastinotominin sol üst lob tümörlerinin evrelendirilmesinde standart servikal mediyastinoskopi ile kombine kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Sol anterior mediyastinotominin deneyimli ellerde, düşük komplikasyon oranları ile güvenle yapılabileceğini düşünüyoruz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Best LA, Munichor M, Ben-Shakhar M, Lemer J, Lichtig C, Peleg H. The contribution of anterior mediastinotomy in the diagnosis and evaluation of diseases of the mediastinum and lung. Ann Thorac Surg 1987; 43: 78-81.

    2) Van Schil PE, Knaepen PJ, Riviere B, Van Swieten, Vanderschueren RGJRA. Extended use of diagnostic anterior mediastinotomy: intrapericardial exploration and evaluation of resectability of left-sided bronchogenic carcinoma. Eur J Cardiothorac Surg 1991; 5: 588-591.

    3) Loscertales J, Jimenez-Merchan R, Congregado-Loscertales M, Arenas-Linares C, Giron-Arjona JC, Tristan AA, Ayara J. Ann Thorac Surg 2002; 73: 1563-6.

    4) Bowen TE, Zajtchuk R, Gren DC, Brott WH. Value of anterior mediastinotomy in bronchogenic carcinima of the left upper lobe. J Thorac Cardiovasc Surg 1978; 76: 269-271.

    5) Lopez L, Varela A, Freixinet J, Quevedo S, Pujol JL, Rodriguez de Castro F, Salvatierra A. Extended cervical mediastinoscopy: Prospective study of fifty cases. Ann Thorac Surg 1994; 57: 555- 8.

    6) Mouoroux J, Venissac N, Alifano M. Combined video-assisted mediastinoscopy and video-assisted thoracoscopy in the managament of lung cancer. Ann Thorac Surg 2001; 72: 1698- 704.

    7) Sakıncı Ü. Mediyastinal girişimler. Ökten İ, Güngör A. (ed). Göğüs cerrahisi, Ankara, Sim Matbaacılık; 2003: 221-260.

    8) Gebitekin C. Göğüs cerrahisinde invaziv tanı yöntemleri. Yüksel M, Kalaycı G (ed). Göğüs Cerrahisi. İstanbul, Bilmedya Grup; 2001: 83-94.

    9) Goldstraw P, Manam GC, Kaplan DK, Michail P. Surgical management of non-small-cell lung cancer with ipsilateral mediastinal node metastasis (N2 disease). J Thorac Cardiovasc Surg 1994; 107: 19-28.

    10) Uysal A, Çelik M, Şenol C, ve ark. Akciğer kanseri evrelemesinde anterior mediastinotominin yeri. Heybeliada Tıp Bülteni 1996; 2: 39-43.

    11) Gdeedo A, Van Schil P, Corthouts B, Van Mieghem F, Van Meerbeeck J, Van Marck E. Comparison of imaging TNM [(i)TNM] and pathological TNM [pTNM] in staging of bronchogenic carcinoma. Eur J Cardio-thorac Surg 1997; 12: 224-7.

    12) Whittlesey D. Prospective computed tomographic scanning in the staging of bronchogenic carcinoma. J Thorac Cardiovasc Surg 1988; 95: 876-82.

    13) Jiao X, Magistrelli P, Goldstraw P. The value of cervical mediastinoscopy combined with anterior mediastinotomy in the peroperative evaluation of bronchogenic carcinoma of the left upper lobe. Eur J Cardio-thorac Surg 1997; 11: 450-54.

    14) Gossot D, Toledo L, Fritsch S, Celerier M. Mediastinoscopy vs thoracoscopy for mediastinal biopsy. Chest 1996; 110: 1328-31.

    15) Detterbeck FC, DeCamp MM, Kohman LJ, Silvestri GA. Invasive staging. The guidelines. Chest 2003; 123: 167-175.

    16) Sebastian-Quetglas F, Molins L, Baldo X, Buitrago J. Clinical value of video-assisted thoracoscopy for preoperative staging of non-small cell lung cancer: Prospective study of 105 patients. Lung Cancer 2003; 42: 297-301.

    17) Vallieres E, Page A, Verdant A. Ambulatory mediastinoscopy and anterior mediastinotomy. Ann Thorac Surg 1991; 52: 1122-6.

    18) Bocage JP, Mackenzie JM, Nosher JL. Invasive diagnostic procedures. In: Shields TW, Locicero J, Ponn RB; eds. General Thoracic Surgery. 5th ed. Philadelhia: Lippincott Williams&Wilkins; 2000: 273-293.

    19) Schreinemakers HJ, Joosten JM, Mravunac M, Lacquet LK. Parasternal mediastinoscopy. Assessment of operability in left upper lobe cancer: a prospective analysis. J Thorac Cardiovasc Surg 1988; 95: 298-302.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]