Açlık metabolik ve yapısal olarak organizmayı etkileyen bir durumdur. Mide bezlerinde yer alan hücrelerin salgıları mideye gelen gıdaların parçalanmasını ve sindirimin başlatılmasını sağlar. Kısa ve uzun süreli açlığın mide mukozasının çeşitli hücrelerinde oluşturduğu değişiklikleri ışık ve elektron mikroskobu düzeyinde inceleyen çalışmalar vardır. Bu çalışmalarda, seçilen deney hayvanının cinsine, yaşına ve açlık süresine göre farklı histolojik bulgular elde edilmiştir
1,7,8.
Uçar ve ark. yaptıkları çalışmada lamina propriada bez lümeninde genişleme, yüzey epitelinde yer yer parçalanma tespit etmişler. Bez lümenindeki genişlemeyi açlıktan 6 saat sonra, 12 saat açlıktan sonra yüzey epitelinde ve bez epitelinde yassılaşma, epitel tabakasındaki dökülmeyi ise açlıktan 36 saat sonra gözlemlemişlerdir 9. Çolakoğlu ve ark. 3 günlük açlıktan sonra bez lümeninde genişleme, 9 gün açlıktan sonra yüzey mukus hücrelerinde belirgin dolgunlaşma, 11 günlük açlıktan sonra hücre dejenerasyonu, 14. günde mukoza hasarı ve lokal ülseratif alanlar izlemişlerdir 1. Zaviacic ve ark. 72 saat açlık sonrasında yüzey mukus hücrelerinde dökülme, pariyetal ve esas hücrelerde büzüşme 7, Matsumoto ve ark. sıçanlarda mide ülserlerinin 4-6 günlük açlık sonrasında oluştuğunu gözlemlemişler 10. Yapılan bu çalışmada yedi gün aç bırakılan sıçanların mide dokusunun apikal mukozasında yer yer bozulmalar ve dökülmelere rastlandı ama ülsere lezyonlara rastlanmadı. Bazı gastrik bezlerin lümenlerinde genişlemeler ve köpüksü görünüm ayırt edildi. Yedi günlük açlığı takiben doyurulmanın birinci gününde apikal mukozadaki epitel hücre bozulmaları devam etmekteydi. Gastrik bezlerin lümenindeki genişlemelerin açlık grubuna göre daha ileri düzeyde olduğu ve lümendeki köpüksü görünümün kaybolduğu izlendi. Doyurulmanın üçüncü gününde mukoza tabakasındaki epitelyal bozulmalar nispeten düzelme eğilimindeydi. Gastrik bezlerdeki genişlemeler devam etmekteydi. Doyurulmanın beşinci gününde epitelyal hasar büyük ölçüde düzelmişti ve gastrik bezlerdeki genişlemeler sayıca ve çap olarak giderek azalmıştı. Yedi gün açlıktan sonra yedi gün doyurulan sıçanlarda apikal mukoza düzenli olarak ayırt edilmekteydi. Gastrik bez lümenindeki genişleme azalmasına rağmen devam etmekteydi.
Barsaklarla ilişkili lenfoid doku (GALT) peyer plakları ve lamina propria ve intraepitelyal bölgedeki lenfositleri kapsar. Bunlara ek olarak gastrointestinal sistemde yerleşik eozinofiller de vardır. İlginç olarak gastrointestinal sistemdeki eozinofil sayısı diğer dokulardan daha yüksek oranda bulunur. Barsaklarda ve midede lamina propriada bol miktarda bulunur 11. Yaptığımız çalışmada gastrik bezlerin tabanında ve submukozada eozinofilik boyanan hücrelerde ve lenfosit hücrelerinde yoğunlaşma gözlendi. Uçar ve ark. açlığın 12. saatinde lamina propraida eozinofil infiltrasyonuna rastlamışlar 9. Çolakoğlu ve ark. hücre dejenerasyonu ve lenfosit infiltrasyonunu 11 günlük açlıkta tespit etmişler 2. Mcgovern ve ark. Helicobacter Pilori gastritinde eozinofil infiltrasyonu ve degranülasyonunun kontrole göre önemli derecede arttığını göstermişler 12. Bizim çalışmamızda eozinofil infiltrasyonu özelikle açlık grubunda belirgindi. Fakat doyurulmanın birinci gününde de lamina propriada eozinofil hücre yoğunluğu devam etmekteydi. Doyurulmanın diğer günlerinde eozinofiller sayıca azalmakla beraber lamina propria ve submukozada devam etmekteydi.
Apoptozis daha önceden programlanmış bir şekilde zamanı gelince hücrelerin ölmesidir. Apoptozis hem fizyolojik, hem de patolojik şartlar altında meydana gelebilir. Açlık, iskemi ve iskemi/reperfüzyon sonrasında ince barsaklarda apoptozis gelişmektedir. Apoptozisin 48 saat açlıktan sonra ince barsaklarda arttığı ancak midede artmadığı gösterilmiştir 13. Bizim yaptığımız çalışmada yedi gün açlıktan sonra gastrik bez hücrelerinde apoptotik görünümlü hücreler tespit edildi. Apoptotik hücrelere doyurulmanın birinci gününde de rastlandı. Ancak doyurulmanın diğer günlerinde apoptotik görünümlü hücreler tespit edilmedi. Sonuç olarak açlık midede apoptozisi artırmaktadır. Açlığın mide dokusunda pariyetal hücrelerde oluşturduğu değişiklikleri inceleyen elektron mikroskobik çalışmalarda, pariyetal hücrelerin tubuloveziküler yapılarında düzleşme ve azalma, kanaliküllerin lümenlerinde daralma, mikrovilluslarda kısalma, seyrekleşme, mitokondriyonlarda azalma, genişleme, kristalarında seyrekleşme, düzensizleşme ve rüptür gözlenmiştir 7,14. Çalışmamızda yedi günlük açlıktan sonra gastrik bezlerde piknotik çekirdekli pariyetal hücreler izlendi. Uçar ve ark. çalışmalarında açlığın 7. gününde mide bezlerinde heterokromatik, yer yer piknotik nukleuslu, koyu asidofil sitoplazmalı çok sayıda hücreye rastlamışlar 9. Bu hücrelerin açlığa bağlı olarak değişmiş pariyetal hücreler olduğunu düşünmüşler. Zaviacic ve ark. 72 saat açlık sonrasında pariyetal ve esas hücrelerde büzüşme tespit etmişler 7.
Doyurulmanın birinci gününde pariyetal hücrelerin açlık grubuna göre oldukça eozinofilik boyandığı tespit edildi. Metabolik yaralanmalarda genellikle mitokondrilerin büyüklüğü artar. Ogawa ve ark. yaptıkları çalışmada 60-72 saat aç bırakılan kobaylarda pariyetal hücrelerin mitokondrilerinin büyüklüğünün arttığını tespit etmişlerdir 15. Coulton ve ark. 24 saat açlık sonrasında pariyetal hücredeki potasyuma bağlı pnitrofenil fosfataz (K+-NPPase) aktivitesinin azaldığını, yeniden beslenmeyle aniden bu aktivitenin arttığını belirlemişlerdir 16. Çalışmamızda doyurulmanın birinci gününde pariyetal hücrelerdeki yoğun eozinofilik boyanmanın açlık sonrası doyurulmaya bağlı mitokondriyal aktivasyonun artmasıyla olabileceğini düşünmekteyiz. Doyurulmanın diğer günlerinde pariyetal hücredeki eozinofilik boyanma devam etmekteydi.
Açlık, mide mukozasında mukus kaybına, hemorajik lezyonlara ve zararlı etkilere karşı hassasiyete neden olur. Müsin glikoproteinin kaybı mide mukozasını çeşitli hasar veren ajanlara karşı daha hassas bırakmaktadır 17. Nitekim PAS ile yapılan boyamada mukozadaki boyanma açlık grubunda, kontrole göre azalmıştı. Bu da açlıkta mukoza yüzeyinde meydana gelen değişikliklerin müsin kaybı neticesinde meydana gelmiş olabileceğini desteklemektedir. Uçar ve ark açlığın yedinci gününde epitel yüzeyindeki müsin tabakasının belirgin olarak azaldığını tespit etmişler 9. Svetska ve ark.’da 24 saat açlıktan sonra gastrik mukus kalınlığının önemli derecede azaldığını görmüşler 18. Aç sıçanlarda gastrik sıvının asiditesi ve miktarında belirgin azalma olmaktadır. Bu durum HCl ve mide müsinlerinde azalmayı işaret eder. Doyurulma ile mide asiditesi ve müsin içeriği artmaktadır. Bunun sonucu PAS boyanmasında artış gözlenir 9. Bu çalışmada da doyurulmanın birinci gününde PAS ile yapılan boyamada açlık grubuna göre daha çok alanın daha koyu boyandığı tespit edildi. Doyurulmanın diğer günlerinde PAS boyanması açlıktan daha fazla ama doyurulmanın birinci gününe göre az olarak devam etmekteydi.
Sonuç olarak uzun süreli açlıkta mide mukus bariyerindeki bozulmaya bağlı olarak apikal mukozada hasar tespit edildi. Açlığın gastrik bez epitel hücrelerinde apotozisi belirgin bir şekilde indüklediği, özellikle pariyetal hücrelerde piknotik değişikliklere yol açtığı gözlendi. Doyurulma ile birlikte mukus salgısının arttığı dolayısıyla bariyerin yeniden şekillendiği ve açlığa bağlı oluşan mukoza hasarının giderek düzeldiği saptandı.