[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2005, Cilt 10, Sayı 3, Sayfa(lar) 113-116
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Editöre E-Posta ]
Hiperglisemik Glukoz Metabolizma Bozukluğu Olan Hastalarda Serum Malondialdehit, α-Tokoferol ve - β- Karoten Düzeyleri
Murat ÜNALACAK1, Hulusi ATMACA2, Ahmet GÜREL3, Ferah ARMUTCU3, Nejat DEMİRCAN1, Erol AKTUNÇ1
1 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, ZONGULDAK
2Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye Anabilim Dalı, ZONGULDAK
3Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, ZONGULDAK
Anahtar Kelimeler: Diabetes mellitus, bozulmuş glukoz toleransı, bozulmuş açlık glukozu, MDA, [alfa]-tokoferol, [beta]-karoten, Diabetes mellitus, impaired glucose tolerance, impaired fasting glucose, MDA, [alfa]-tocopherol, [beta]-carotene
Özet
Amaç: Diabetes mellitus (DM), bozulmuş glukoz toleransı (BGT) ve bozulmuş açlık glukozu (BAG) olan hastalarda serum MDA, α-tokoferol ve β-karoten düzeylerinin değerlendirilmesi.

Gereç ve Yöntem: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Hastanesi Aile hekimliği ve Dahiliye polikliniklerine başvuran ve yapılan tetkiklerle DM, BGT ve BAG olduğuna karar verilen toplam 99 hasta ve 37 sağlıklı kontrol çalışmaya dahil edildi. Hasta ve kontrol gruplarına ait serum örneklerinde MDA, α -tokoferol ve b-karoten çalışıldı.

Bulgular: DM grubunun MDA düzeyi BGT, BAG ve kontrol gruplarından anlamlı derecede yüksek bulunurken, α -tokoferol düzeyi kontrol grubundan, β-karoten düzeyi ise BGT, BAG ve kontrol gruplarından düşük bulundu. BGT grubunun MDA düzeyi BAG ve kontrol gruplarından anlamlı derecede yüksek bulunurken, α-tokoferol düzeyi kontrol grubundan, β-karoten düzeyi ise BAG ve kontrol gruplarından düşük bulundu. BAG grubu ile kontrol grubu arasında her üç parametre açısından da anlamlı fark yoktu.

Sonuç: BAG hariç, diğer hiperglisemi ile seyreden hastalıklarda lipid peroksidasyonu artarken, α-tokoferol ve β-karoten seviyeleri düşmektedir. ©2005, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Serbest oksijen radikalleri ve reaktif oksijen türevi (ROT) bileşikler; hücrelerde dopamin ve adrenalin oksidasyonu, pürin katabolizması, aerobik metabolizma gibi normal kimyasal reaksiyonlar sırasında üretilen oldukça toksik bileşiklerdir 1. Ayrıca radyasyon, sigara gibi çevresel faktörler ve hiperglisemi gibi normal metabolizmada gözlenen bazı değişiklikler de ROT bileşik sentezinde artışa neden olmaktadır 2,3. Bu reaktif bileşikler yapısal özellikleri nedeni ile lipid, protein ve nükleik asit gibi hücre bileşenlerini okside etme kapasitesine sahiptir.

    Bu bileşenlerin okside olması yapılarında değişikliklere neden olur. Bu da hücre fonksiyonlarının bozulması ve hücre ölümüne kadar giden bir süreci başlatır 4. ROT bileşiklerinin neden olduğu oksidan stresin diyabet, kanser gibi bir çok hastalığın patogenezinde ve komplikasyonlarının gelişmesinde önemli rol oynadığı kabul edilmektedir 5,6.

    ROT bileşiklerin zararlı etkilerinden korunmak için hücreler enzimatik ve nonenzimatik antioksidan savunma sistemlerini kullanırlar. Antioksidan bileşenlerin bazıları hücre tarafından sentez edilirken, bazıları da diyetle alınmaktadır. Gıdalarda bulunan α -tokoferol, keratenoitler ve C vitamini diyetle alınan önemli nonenzimatik antioksidan bileşiklerdir 7. Yağda eriyen vitaminlerden olan α-tokoferol, biyolojik sistemlerde önemli bir antioksidandır. Biyolojik membranların lipid tabakaları arasında bulunur ve bu bölgede yapısal rol oynar. α-tokoferol, otooksidasyonun başlatıcısı olan peroksit ve hidroperoksit radikallerini inhibe eder 7. Yeşil sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan ve vitamin A’nın öncül maddesi olan karoten de α-tokoferol gibi antioksidan özelliğe sahip bir bileşiktir. Son yıllarda, Tip 2 DM dışında hiperglisemi ile seyreden ve glukoz metabolizma bozuklukları olarak kabul edilen bozulmuş açlık glukozu (BAG) ve bozulmuş glukoz toleransı (BGT) tanımlanmıştır. Bu çalışma Tip 2 DM, BAG ve BGT olan hastalarda serum lipid peroksidasyonu, α-tokoferol ve β-karoten düzeylerindeki değişiklikleri araştırmak amacı ile planlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Hasta seçimi: Bu çalışmaya Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği ve Dahiliye polikliniklerine başvuran hastalar dahil edildi. Çalışmaya alınan kişiler çalışmanın niteliği hakkında sözel olarak bilgilendirilerek onayları alındı. Hastalardan 12 saat açlık sonrası ilk kan örnekleri alındı. Açlık kan şekeri (AKŞ) 110-140 mg/dl arasında olan kişiler çalışmaya alındı. AKŞ değerleri 110-125 mg/dl olan hastalara hiperglisemik glukoz metabolizma bozukluğunu sınıflandırmak amacıyla 75 gram glukozla oral glukoz tolerans testi (OGTT) uygulandı ve OGTT sonuçlarına göre hastalar iki gruba ayrıldı. Birinci gruba (BAG grubu) (n=31, 15 erkek, 16 kadın) BAG tanımına uygun olarak AKŞ=110 – 125 mg/dl ve 2. saat kan şekeri < 140 mg/dl olan hastalar, ikinci gruba da (BGT grubu) (n=34, 17 erkek, 17 kadın) BGT tanımına uygun olarak AKŞ < 125 mg/dl ve 2. saat kan şekeri 140- 200 mg/dl olan hastalar dahil edildi. Açlık kan şekeri iki kez 126 mg/dl ve üzerinde ölçülen hastalardan üçüncü grup (DM grubu) (n=34, 16 erkek, 18 kadın) oluşturuldu. Sağlıklı kişilerden de dördüncü grup (kontrol grubu) oluşturuldu (n=37, 18 erkek, 19 kadın). Gruplar arasında yaş, cinsiyet, sigara kullanımı ve alkol tüketimi bakımından anlamlı fark yoktu. Hastaların kan örnekleri santrifüj edilerek serumları ayrıldı. Serumlardan MDA, α-tokoferol ve β-karoten çalışıldı.

    Malondialdehid (MDA) ölçümü: MDA ölçümünde Draper ve Hadley’in 8 tanımladığı metot kullanıldı. Reaksiyonun prensibi, MDA’nın alkali pH da tiyobarbütirik asit ile reaksiyona girmesi sonucu 532 nm de maksimum absorbans veren pembe renkli bileşiğin oluşmasına dayanır.

    Ölçülen absorbas değerleri MDA standart grafiği kullanılarak mol/L olarak hesaplandı.

    α-tokoferol ölçümü: Serum α-tokoferol düzeyleri Hashim ve Schuttringer 9 tarafından tanımlanan metotla yapıldı. Önce serum örnekleri etanol ve n-heptan ile karıştırılıp vortekslendi ve 5 dakika 1000 devir/dk santrifüj edildi. Böylece proteinler çöktürülürken E vitamini n-heptan fazına geçti. Kör ve numune tüplerine üstte kalan n-heptan fazından 0.4 ml alındı. Üzerlerine 0.3 ml α- α’ dipyridyl eklenip karıştırıldı. 460 nm de köre karşı %T değerleri okundu. Daha sonra her iki tüpe 0.1 ml demir-3-klorür eklenerek karıştırıldı ve 4 dakika sonra 510 nm de köre karşı %T değerleri okundu. Serum α-tokoferol düzeyi aşağıdaki formül kullanılarak hesaplandı.

    α-tokoferol (mg/dl) =[(log510-1.36) –0.32.log460]/-0.4608 Sonuçlar 1000 ile çarpılarak µg/dl olarak ifade edildi.

    β-karoten ölçümü: Total karotenlerin 450 nm. de verdiği absorbansın ölçülmesinden faydalanılarak, β-karoten düzeyi saptandı. Kısaca, bir deney tüpüne 0.75 ml plazma ve üzerine 2 ml etanol (%95) yavaşça karıştırılarak ilave edildi. Vorteksle de iyice karıştırıldı. Daha sonra 3 ml n-hekzan ilave edildi. Ağzı kapatılarak vorteksle en az bir dakika karıştırıldı. 3000 rpm de 10 dakika santrifüj edildi. Üst hekzan fazının absorbansı spektrofotometrede 450 nm de hekzan körüne karşı ölçüldü. β-karotenin 450 nm hekzandaki molar ekstinksiyon katsayısından faydalanılarak miktarı µg/dl olarak hesaplandı 10.

    İstatistiksel Değerlendirme
    İstatistiksel değerlendirme Windows 2000 ortamında SPSS programı kullanılarak yapıldı. Grupların karşılaştırılmasında Oneway Anova testi kullanılırken, posthoc olarak da Tukey testi kullanıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Sonuçlar Tablo 1’ de toplu olarak verilmiştir. DM grubunun MDA düzeyi BGT, BAG ve kontrol gruplarından anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0.001, p<0.001, p<0.001), α- tokoferol düzeyi kontrol grubundan (p<0.014), β-karoten düzeyi ise BGT, BAG ve kontrol gruplarından düşük(p<0.001, p<0.001, p<0.001) bulundu. BGT grubunun MDA düzeyi BAG ve kontrol gruplarından anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0.033, p<0.001), α-tokoferol düzeyi kontrol grubundan (p<0.01), β-karoten düzeyi ise BAG ve kontrol gruplarından düşük (p<0.001, p<0.001) bulundu. BAG grubu ile kontrol grubu arasında her üç parametre açısından da anlamlı fark yoktu.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Çalışma gruplarında serum MDA, α-tokoferol ve β-karoten değerleri ve bu değerlerin ikili gruplar arasında karşılaştırmalarının p değerleri

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    DM, karmaşık bir patoloji tablosuyla izlenen bir durumdur. Son yıllarda bu tablonun oluşumunda etken faktörler arasında, hiperglisemiye bağlı oksidan ortam oluşumu üzerinde durulmaktadır. Hipergliseminin oksidan bir ortama neden olduğuna, önceden yapılmış birçok çalışmada işaret edilmiştir 11. DM’li hastalarda gözlenen, katarakt, ateroskleroz, eritrositlerde bozukluk, lenfosit ve trombosit fonksiyon bozukluğu gibi bulgular, serbest radikallerin artmasıyla ilgili bulunmaktadır 12,13. Tip 2 DM’nin patogenezi ve komplikasyonlarının gelişim mekanizmalarını açıklamak için hipergliseminin neden olduğu metabolik değişiklikler üzerine çok sayıda çalışma yapılmıştır ve hala yapılmaktadır 14,15. Bu çalışmaların bir kısmı hiperglisemi ile serbest radikal üretimi arasındaki olası ilişkiyi araştırmaya yoğunlaşmıştır. Weidig ve arkadaşları yaptıkları hücre kültürü çalışmasında, hiperglisemiye maruz kalan koroner mikrovasküler endotel hücrelerinde prooksidan enzim aktivitelerinde ve serbest radikallerin seviyesinde artış gözlendiğini bildirmişlerdir 16. Yüksek glukoz konsantrasyonunun ROT bileşiklerinin üretiminde artışa neden olduğu ve embriyonik dismorfogeneziste artmış süperoksit anyon radikalinin etkili olduğu Yang ve arkadaşları tarafından rapor edilmiştir 17. Başka bir çalışmada, hipergliseminin neden olduğu endotelial hücre proliferasyonunda süperoksit anyon radikali üretimindeki artışın etkili olduğu gösterilmiştir 18. Nishikawa ve arkadaşları hipergliseminin aktive ettiği oksidan metabolik yolların inhibisyonu ile mitokondrial süperoksit radikal üretiminin normale döndüğünü rapor etmişlerdir 19. Ayrıca hipergliseminin üretimine neden olduğu ileri glikasyon ürünlerinin de NADPH-oksidaz enzimi gibi bazı oksidan enzim aktivitelerini artırarak oksidan stres gelişimine katkıda bulundukları gösterilmiştir 20. Bu ve benzeri çalışmalar, hipergliseminin ROT bileşiklerin üretimini artırdığını göstermektedir. ROT bileşikleri lipid, protein, nükleik asit gibi hücre bileşenlerini okside etme kapasitesine sahiptir. Özellikle hücre membran yapısında bulunan doymamış yağ asitleri oksidasyona duyarlıdır ve bunların oksidasyonu lipid peroksidasyon zincir reaksiyonlarının başlamasına neden olur. Bir reaksiyon zincirinin başlaması, diğer reaksiyon zincirlerinin başlama ve şiddetlenmesine neden olur ve bunun sonucunda yaygın peroksidasyon, membran lipid tabakasının yapısal bütünlüğünde bozulma, membran geçirgenliğinde artma, iyon transportunda bozulma ve son olarak lizis ortaya çıkar 21.

    Oksidan stresin neden olduğu lipid peroksidasyonunun değerlendirilmesinde MDA yaygın olarak kullanılan bir parametredir. Çalışmamızda lipid peroksidasyon ürünü olan MDA düzeylerinin DM grubunda BAG, BGT ve kontrol gruplarına göre artmış olduğu, BGT grubunda BAG ve kontrol gruplarına göre artmış olduğu izlenmistir. BAG grubunda serum MDA seviyesi kontrol grubuna göre hafif yüksek olmakla birlikte istatistiki anlamda fark gözlenmemiştir. Bu durum yüksek glukoz düzeyinin oksidatif hasara yol açan sebeplerden biri olduğunu belirten literatür bilgileriyle doğrulanmaktadır 22,23. Gopaul ve arkadaşları yaptıkları çalışmada BGT olan kişilerde kontrol grubu ile karşılaştırıldığında lipid peroksidasyonunda artış olduğunu bildirmişlerdir 24. Artmış olan oksidatif hasarın en azından kısmen hipergliseminin sonucu olarak geliştiği düşünülmektedir. Bütün hücreler ROT bileşiklerinin zararlı etkilerini önleyecek enzimatik ve nonenzimatik antioksidan savunma sistemine sahiptir. Glutatyon, α-tokoferol, beta karoten nonen-zimatik antioksidan sistemin önemli bileşenleridir 25. α-tokoferol ve karotenoitler gibi antioksidanların önemli bir kaynağı besinlerdir. Önemli bir zincir kırıcı antioksidan olan α–tokoferol lipid peroksidasyonunu inhibe ederek, hücre zarında oluşacak olan hasarı ve düşük dansiteli lipoproteinlerin modifikasyonunu engeller. Karotenoitler ortamda bulunan moleküler oksijeni ve peroksil radikalini temizler. Antioksidanların diyetle alınmasının birçok hastalığın riskinin azalmasıyla ilişkili olduğuna dair epidemiyolojik çalışmalardan, hayvan deneylerinden ve in vitro deneylerden elde edilmiş kanıtlar her geçen gün artmaktadır 25.

    Çalışmamızda BGT ve Tip 2 DM gruplarında serum α-tokoferol düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Bu bulgularımız literatürle uyum göstermektedir. Ford ve arkadaşları diyabetli hasta grubunun serum α-tokoferol seviyesinin kontrol grubundan alamlı derecede düşük olduğunu bildirmişlerdir 26. Sundaram ve arkadaşları, 467 Tip 2 DM hastası ve 180 kontrol üzerinde gerçekleştirdikleri bir çalışmada, hastalara tanı konulmasının 2. yılında lipid peroksidasyonunun belirgin şekilde arttığını, E vitamininin belirgin derecede azaldığını, bu değişikliklerin, hastalığın süresi ile korele olduğunu ve komplikasyon gelişmiş olan hastalarda farkın daha belirgin olduğunu göstermişlerdir 27. Plazma α-tokoferol konsantrasyonunun sağlıklı kişilerde insülin rezistansı ile ters ilişki olduğu 28,29, düşük serum vit E konsantrasyonlarının tip 2 DM riskini artırdığı bir prospektif kohort çalışma ile ortaya konmuştur 30. Ayrıca kan glukoz, insülin düzeyleri ile α-tokoferol düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar da bizim sonuçlarımızı desteklemektedir. Ylönen ve arkadaşları yaptıkları çalışmada diyetle alınan vit E ile açlık kan glukozu ve HbA1c düzeyi arasında ters ilişki olduğunu rapor etmişlerdir 31. Ayrıca daha önceden yapılan kesitsel çalışmalarda plazma tokoferol ve plazma açlık insülin konsantrasyonları arasında ters ilişki olduğu bildirilmiştir 28,29 Bu çalışmalar, hasta grupların α-tokoferol düzeylerinin kontrol grubundan anlamlı derecede düşük bulunmuş olduğu bizim çalışmamızı desteklemektedir. Facchini ve arkadaşları yaptıkları çalışmada serum karotenoit konsantrasyonlarının açlık kan glukoz ve insülin konsantrasyonu ile ters ilişkili olduğunu bildirilmişlerdir 28. Plazma tokoferol konsantrasyonunun sağlıklı kişilerde insülin resistansı ile ters ilişki olduğu 28,29, düşük serum vit E konsantrasyonlarının tip 2 DM riskini artırdığı bir prospektif kohort çalışma ile ortaya konmuştur 30. Decsi ve arkadaşları obes çocuklarda yaptıkları bir çalışmada plasma α -tokoferol değerleri ile açlık isülininin ters ilişkili olduğunu bildirmişlerdir 32. DM hastalarında α -tokoferol ve keratenoit düşüklüğünün nedeni bilinmemekle birlikte, alım ve/veya kullanımdaki değişiklikten kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Karotenoitler ve tokoferoller ile glukoz metabolizması arasındaki bağlantının biyolojik mekanizmaları hakkındaki bilgimiz oldukça kısıtlıdır. Tokoferol ve karotenoitlerin glukoz metabolizması ile ilişkilerinin antioksidan etkileri ile tam olarak açıklanabildiği söylenemez 33-35.

    Sonuç olarak hiperglisemi ile seyreden hastalıklarda lipid peroksidasyonu artarken, α -tokoferol ve β–karoten seviyelerinin düştüğü yaptığımız çalışmada ve benzeri çalışmalarda gösterilmiştir. Bundan dolayı, hiperglisemi ile seyreden hastalıkların önlenmesi ve komplikasyonlarından korunmada bu bilgilerin göz önünde tutulmasının ve E vitamini, karoten gibi doğal antioksidanlardan zengin gıdaların hastaların diyetlerine eklenmesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Cheeseman KH, Slater TF. An introduction to free radical biochemistry. Br Med Bull 1993; 49: 81-493.

    2) Nakazawa T, Nagatsuka S. Radiation-induced lipid peroxidation and membrane permeability in liposomes. Int J Radiat Biol Relat Stud Phys Chem Med 1980; 38: 537-544.

    3) Church DF, Pryor WA. Free-radical chemistry of cigarette smoke and its toxicological implications. Environ Health Perspect 1985; 64: 111-126.

    4) Halliwell B, Gutteridge JM. Free radicals, lipid peroxidation, and cell damage. Lancet 1984; 2: 1095.

    5) Mercuri F, Quagliaro L, Ceriello A. Oxidative stress evaluation in diabetes. Diabetes Technol Ther 2000; 2: 589-600.

    6) Gey KF. Prospects for the prevention of free radical disease, regarding cancer and cardiovascular disease. Br Med Bull 1993; 49: 679-699.

    7) Burlakova EB, Krashakov SA, Khrapova NG. The role of tocopherol in biomembrane lipid peroxidation. Membr Cell Biol 1998; 12: 173-211.

    8) Draper HH, Hadley M. Malondialdehyde determination as index of lipid peroxidation. Methods Enzymol 1990; 186: 421-430.

    9) Hashim SA, Schuttringer GR. Rapid determination of tocopherol in marco- and microquantities of plasma. Results obtained in various nutrition and metabolic studies. Am J Clin Nutr 1966; 19: 137-145.

    10) Cals MJ, Succari M, Meneguzzer C. Markers oxidative stress in fit, health-conscious elderly people living in the paris area. Nutrition 1997; 13: 319-326.

    11) Baynes JW. Role of oxidative stress in development of complications in diabetes. Diabetes 1991; 40: 405– 412.

    12) Kowluru RA, Odenbach S. Role of interleukin-1beta in the pathogenesis of diabetic retinopathy. Br J Ophthalmol 2004; 88: 1343-1347.

    13) Dulak J, Tomala K, Loboda A, Jozkowicz A. Nitric oxidedependent synthesis of vascular endothelial growth factor is impaired by high glucose. Life Sci 2004; 75: 2573-2586.

    14) Li H, Gutterman DD, Rusch NJ, Bubolz A, Liu Y. Nitration and functional loss of voltage-gated K+ channels in rat coronary microvessels exposed to high glucose. Diabetes 2004; 53: 2436- 2442.

    15) Keynan S, Khamaisi M, Dahan R, Barnes K, Jackson CD, Turner AJ, Raz I. Increased expression of endothelin-converting enzyme- 1c isoform in response to high glucose levels in endothelial cells. J Vasc Res 2004; 41: 131-140.

    16) Weidig P, McMaster D, Bayraktutan U. High glucose mediates pro-oxidant and antioxidant enzyme activities in coronary endothelial cells. Diabetes Obes Metab 2004; 6: 432-441.

    17) Yang X, Borg LAH and Eriksson UJ. Altered metabolism and superoxide generation in neural tissue of rat embryos exposed to high glucose. Am J Physiol 1997; E173-E180.

    18) Zanetti M, Zwacka RM, Engelhardt JF, Katusic ZS and O Brien T. Superoxide anions and endothelial cell proliferation in normoglycemia and hyperglycemia. Arterioscler Thromb Vasc Biol 2001; 21: 195-200.

    19) Nishikawa T, Edelstein D, Du XL, Yamagishi S, Matsumura T, Kaneda Y, Yorek MA, Beebe D, Oates PJ, Hammes HP, Giardino I and Brownlee M. Normalizing mitochondrial superoxide production blocks three pathways of hyperglycaemic damage. Nature 2000; 404: 787-790.

    20) Wautier MP, Chappey O, Corda S, Stern DM, Schmidt AM and Wautier JL. Activation of NADPH oxidase by AGE links oxidant stress to altered gene expression via RAGE. Am J Physiol 2001; 280: 685-694.

    21) Kinalski, M, Sledziewski A, Telejko B, Zarzycki W, Kinalska I. Lipid peroxidation and scavenging enzyme activity in streptozotocin-induced diabetes. Acta Diabetol 2000; 37: 179– 183.

    22) Costagliola C, Lulona G, Menziona A, Nesti A, Simonelli F, Rinoldi E. Systematic human disease as oxidative risk factor in cataragenesis. Ophtalmic Res 1988; 20: 308-316.

    23) Ceriolle A, Giuptiano D, Quatroza A, Donzello C, Dipalo G, Lefebuer PJ. Vitamin E reduction of protein glycosylation in diabetics: new prospect for prevention of diabetic complications. Diabetic Care 1991; 14: 68-72.

    24) Gopaul NK, Manraj MD, Hebe A, Yan SLK, Johnston A, Carrier MJ, Anggard EE. Oxidative stress could precede endothelial dysfunction and insulin resistance in Indian Mauritians with impaired glucose metabolism. Diabetologia 2001; 44: 706-712.

    25) Stahl W, Sies H. Antioxidant defense: vitamins E and C and carotenoids. Diabetes 1997; 46: 14–18.

    26) Ford ES, Mokdad AH, Ajani UA, Liu S. Associations between concentrations of alph - and gamm -tocopherol and concentrations of glucose, glycosylated haemoglobin, insulin and C-peptide among US adults. Br J Nutr 2005; 93: 249-255.

    27) Sundaram RK, Bhaskar A, Vijayalingam S, Viswanathan M, Mohan R, Shanmugasundaram KR. Antioxidant status and lipid peroxidation in type II diabetes mellitus with and without complications. Clin Sci (Lond) 1996; 90: 255-260.

    28) Facchini FS, Humphreys MH, DoNascimento CA, Abbasi F, Reaven GM. Relation between insulin resistance and plasma concentrations of lipid hydroperoxides, carotenoids, and tocopherols. Am J Clin Nutr 2000; 72: 776–779.

    29) Öhrvall M, Tengblad S, Vessby B. Lower tocopherol serum levels in subjects with abdominal adiposity. J Intern Med 1993; 234: 53–60.

    30) Salonen JT, Nyyssönen K, Tuomainen TP, et al. Increased risk of non-insulin dependent diabetes mellitus at low plasma vitamin E concentrations: a four year follow up study in men. BMJ 1995; 311: 1124–1127.

    31) Ylönen K, Alfthan G, Groop L, Saloranta C, Aro A, Virtanen SM. Dietary intakes and plasma concentrations of carotenoids and tocopherols in relation to glucose metabolism in subjects at high risk of type 2 diabetes: the Botnia Dietary Study. Am J Clin Nutr 2003; 77: 1434-1441.

    32) Decsi T, Molnár D, Koletzko B. Lipid corrected plasma á- tocopherol values are inversely related to fasting insulinaemia in obese children. Int J Obes Relat Metab Disord 1996; 20: 970– 972.

    33) Clinton SK. Lycopene: chemistry, biology, and implications forhuman health and disease. Nutr Rev 1998; 56: 35–51.

    34) Azzi A, Breyer I, Feher M, et al. Specific cellular responses to - tocopherol. J Nutr 2000; 130: 1649–1652.

    35) Traber MG, Packer L. Vitamin E: beyond antioxidant function. Am J Clin Nutr 1995; 62: 1501–1509.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]