Benign mezenkimal tümörler olan lipomlar histolojik olarak matür yağ dokusuna çok benzerler. Basit bir yağ birikiminden lipomları tek ayıran, çevrelerindeki fibröz kapsül varlığıdır
4,5,6,14. Parotis lipomları 7-72 yaş arasında ortaya çıkar (ortalama 50-60 yaş) ve erkeklerde 5-10 kez daha sık görülürler
12,14.
Ailesel yatkınlık, obezite, diabet, siroz, kronik alkolizm, travma, malnütrisyon, radyasyon, endokrin bozukluklar, insülin enjeksiyonu ve kortikosteroid tedavisi muhtemel etiyolojik faktörler olarak kabul edilmektedir 2,6. 2000 yılına kadar literatürde yaklaşık 150 olgu bildirilmiştir. 1,2,12. AFIP’de tükrük bezlerinin 19 lipom olgusu kayıtlı olup tükrük bezi benign neoplazmlarının %9’nu oluşturmaktadır 2,8,12.
Klinikte lipom, genellikle asemptomatik, yuvarlak-oval, orta sertlikte kolay hareket edebilen bir nodül şeklinde karşımıza çıkar. Seyrek olarak bir siniri etkilerse ağrı ortaya çıkabilir 4,5,12,14. Çapı 1-8 cm arasında değişir ve ortaya çıkış süresi ortalama 6 aydır. Makroskopik olarak iyi sınırlı, yuvarlak-oval sarı renkli, yumuşak-lastik kıvamında kitleler olup kesit yüzeyleri sarı renkli, yağlı, lobüler görünümlüdür. Histolojik olarak, fibröz bir kapsülle çevre bez dokusundan ayrılan, iyi sınırlı, matür yağ dokusu görünümündedir. İnce bağ dokusu septaları matür yağ hücrelerini gruplara ayırır ve lobüler bir yapı ortaya çıkar. Bağ dokusu septaları içinde kan damarları bulunabilir. Seyrek olarak inflamatuar hücreler ve makrofajlar görülebilir 12.
USG, Bilgisayarlı tomografi (BT), Manyetik Rezonans (MR) parotis kitlelerini değerlendirmede seçilen yöntemlerdir. Lipom ve liposarkomun BT görüntüleme karakteristikleri ve diğer yağ dansiteli lezyonlardan (örneğin; yağlı infiltrasyon) ayırıcı tanısının spesifik olması tedaviyi kolaylaştırır 15. Ayrıca bu tümörlerin klinik, radyolojik, sitolojik ve histolojik özelliklerinin iyi tanımlanması, ince iğne aspirasyon sitolojisinde sitologların bu lezyonları kolay tanımalarına yardımcı olur. Cerrahi öncesi yapılacak ince iğne aspirasyon sitolojilerinde (İİAS) doğru tanı konulması da bazı hastalarda gereksiz cerrahi girişimi önleyebilir 13. Parotis bezi lipomlarında cerrahi öncesi pleomorfik adenom ve Warthin tümörü en sık konan klinik tanıdır 12,16. Olgumuza da pleomorfik adenom ön tanısıyla cerrahi uygulandı. Materyalin histopatolojik incelemesinde lipom olarak değerlendirildi. Özellikle yaşlılarda parotiste yumuşak, ağrısız, iyi sınırlı tümör aksi ispatlanıncaya kadar Warthin tümörü olarak düşünülür 2. Ayrıca baş-boyunda daha derin yerleşimli lipomatöz lezyonların iyi diferansiye liposarkom olarak düşünülmesi önerilmektedir 16. Bununla birlikte parotis derin lobunda yerleşim gösteren oldukça seyrek lipom olguları da bildirilmiştir 10,17.
Parotis lipomlarına cerrahi yaklaşım, fasial sinirin varlığına bağlı olarak diğer şüpheli benign parotis tümörlerine benzer 2. Tedavide lezyonun eksizyonu yeterlidir. Fasial sinir korunarak süperfisyel parotidektomide uygulanabilir. Oldukça nadir de olsa nüks görülebilir. 2,8,10.
Parotis bezi kitlelerinin ayırıcı tanısında esas olarak benign yada malign ayırımı önemlidir. Cerrahi öncesi bu ayırımın yapılması tedavi yaklaşımını belirler. Lipomlar parotis bezinde ender görülmekle beraber cerrahi öncesi ön tanıda düşünülmelidir.