Bu çalışmada tümör belirleyicilerinden CA-125 ve CEA’nın akciğer tüberkülozlu olgularda serum düzeyleri ve tedavi ile değişimleri incelenmiş; sonuç olarak serum CA-125 düzeylerinin aktif hastalıkta arttığı, 6 aylık standart tedavi ile sağlıklı olgular düzeylerine indiği gösterilmiştir. Serum CEA düzeylerinde ise aktif, inaktif akciğer tüberkülozlu olgular ile sağlıklı bireyler arasında fark saptanamamıştır.
Tüberkülozun tanı ve tedavisinin takibindeki zorluklar, araştırmacıları bakteriyoloji dışında bazı yeni maddelerle bu arada tümör belirleyicileri ile çalışmalar yapmaya yöneltmiştir. Serum CA-125 düzeylerinin over, akciğer kanseri gibi bazı malign hastalıklarda arttığı bilinmektedir 14. Malign hastalıklar dışında bazı benign hastalıklarda da bu belirleyicinin serum düzeylerinin arttığı bildirilmektedir. Benign ve malign akciğer hastalıkları olan bir grup hastada yapılan bir çalışmada malign hastalıklar kadar olmasa da benign hastalıklarda da (tüberküloz dahil) serum CA-125 düzeylerinin kontrol grubundan daha yüksek olduğu bulunmuştur 15. Ichiki ve arkadaşları yaptıkları çalışmada 123 aktif akciğer tüberkülozlu olgunun serumunda çeşitli tümör belirleyicilerine bakmışlar, olguların %44.4’ünde serum CA-125 düzeylerinin arttığını, hatta bazı olgularda bunun belirgin olduğunu belirtmişlerdir 13. Benzer şekilde Yılmaz ve arkadaşları da aktif akciğer tüberkülozlu olgularda serum CA-125 düzeylerinin arttığını göstermişlerdir 12. Tüberkülozun diğer formlarında da özellikle de tüberküloz peritonitte CA-125 düzeylerinin arttığı bulunmuştur 16-19. Tüm bunların dışında akciğer patolojileri içerisinde özellikle plevral sıvıların etiyolojilerini saptamak için tümör belirleyicilerin tanısal değerini inceleyen çalışmalar da mevcuttur. Bu çalışmalarda CA-125 düzeylerinin özellikle malign hastalıklarda arttığı saptanmıştır 20,21. CA-125’in normal mezotel hücreleri ve normal trakea ve havayolu epitelinde de bulunduğu gösterilmiştir 22. Bu hücrelerin bazı fizyolojik ve patolojik uyarılarla uyarılması sonucu serum gibi çeşitli vücut sıvılarında CA-125 düzeyleri artar. Hirose ve arkadaşları 8 aydır dispne ve öksürük yakınması olan bir kadın hastada serum CA-125 düzeyini yüksek bulmuşlar, daha sonra balgam kültürü ve plevral biopsi sonuçlarına göre hastaya tüberküloz tanısı koymuşlardır. İlginç olarak bu olgu sunumlarında, hastadan elde edilen plevral sıvı ve asit sıvısındaki hücrelerin CA-125 antikorları ile boyandığını bildirmişlerdir 23. Çalışmamızda da aktif akciğer tüberkülozlu olgularda serum CA-125 düzeyleri hem inaktif hem de sağlıklı olgulardan yüksek düzeylerde bulunmuştur. Bu sonuç CA-125’in malign hastalıklar dışındaki bazı hastalıklarda da yükselebileceğini gösteren diğer çalışmaların sonucu ile uyumludur.
Serum CEA seviyelerinin akciğer kanserlerinde özellikle de adenokarsinomda arttığı bildirilmektedir 24. Ancak akciğer tüberkülozlu olgularda serum düzeylerini araştıran sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Bunlardan bir tanesinde 123 olgunun %16.9’unda serum CEA düzeylerinin arttığı bildirilmiştir 13. Bir başka çalışmada ise tüberkülozlu hastalarda serum CEA düzeylerinin artmadığı, bu belirleyicinin akciğer kanserlerinin tedavisinin takibinde kullanılabileceği belirtilmiştir 25. Akciğer kanserli, tüberkülozlu ve sarkoidozlu olgularda serum CEA düzeylerinin ölçüldüğü bir çalışmada da, CEA’nın sadece akciğer kanseri tanısında yardımcı bir test olarak önerilebileceği vurgulanmıştır 26 Buna karşı plevral sıvılarda bu arada tüberküloz plörezilerde CEA’nın değeri ile ilgili yapılmış çalışmalar daha fazladır. Plevral sıvıda CEA düzeylerinin ölçüldüğü bir çalışmada 38 tüberküloz plörezili hastanın sadece 1’inde yükselme olduğu belirtilmiştir 27. 51 tüberküloz plörezili olguyu kapsayan bir çalışmada da benzer sonuçlar elde edilmiştir 28. Bu iki çalışmada da 10 ng/ml düzeyi sınır olarak kabul edilmiştir. Ryu ve arkadaşları ise çalışmalarında diğer çalışmalardan farklı olarak 5 ng/ml düzeyini sınır kabul ettiklerinde 262 tüberküloz plörezili olgunun %7.3’ünde artma olduğunu belirtmişlerdir. Bu çalışmada plevral sıvı CEA düzeyleri ile plevral inflamasyonun göstergeleri olan LDH, ADA lökosit sayısı, polimorfonükleer hücre oranı ve sayısı arasında bir ilişki olduğunu göstermişlerdir 29. Çalışmamızda da bu sonuçlar ile uyumlu olarak serum CEA düzeyinin akciğer tüberkülozlu olgularda artmadığını saptadık.
Tüberküloz tedavisinin takibinde tümör belirleyicilerinden CA-125’in değerinin araştırıldığı bir çalışmada uygulanan tedavi ile artmış CA-125 düzeylerinin 6. ayda sağlıklı olgular düzeyine indiği bulunmuştur 12. Ichiki’nin çalışmasında da tedavi ile CA-125 düzeylerinin azaldığı, CEA’da belirgin bir değişikliğin olmadığı belirtilmiş, ancak tedavi öncesi yüksek CEA düzeylerine sahip 4 olguda tedavi sonrası normal değerler elde edildiği vurgulanmıştır 13. Çalışmamızda da tedavi öncesi artmış olan CA-125 değerlerinin tedavi sonrası sağlıklı olgular düzeyine indiği görüldü.
Sonuç olarak akciğer tüberkülozu tanı ve tedavisinin takibinde serum CA-125 düzeylerinin ölçümünün yararlı olabileceğini, ancak genellemenin yapılabilmesi için bu konuda yapılmış daha çok sayıda ve daha fazla olguyu içeren çalışmaların gerektiğini düşünmekteyiz.