[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2007, Cilt 12, Sayı 3, Sayfa(lar) 206-209
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Başarılı Perkütan Transluminal Koroner Anjiyoplastinin QT Dispersiyonu Üzerine Etkisi ve Restenozla Değişimi
Makbule KUTLU KARADAĞ
Harput Devlet Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, ELAZIĞ
Anahtar Kelimeler: Koroner Arter Hastalığı, QT dispersiyonu, Perkütan Transluminal Koroner Anjiyoplasti(PTKA), Coronary Artery Disease, QT Dispersion, Percutaneous Transluminal Coronary Angioplasty (PTCA)
Özet
Giriş: Çalışmada amaç koroner arter hastalarında başarılı perkütan transluminal koroner anjiyoplasti’nin (PTKA) QT dispersiyonu ve hıza göre düzeltilmiş QT dispersiyonu üzerine etkisini ve takipte de restenozla değişimini araştırmaktı. Bu şekilde PTKA sonrası takipte QT dispersiyonu ve düzeltilmiş QT dispersiyonu değerinin noninvaziv bir yöntem olarak kullanılabilirliği sorgulandı

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya koroner anjiyografileri yapılıp PTKA kararı alınan 34 hasta alındı. PTKA öncesi ve işlem sonrası ilk 24 saat içinde 50 mm/sn hızında birer elektrokardiyografi (EKG) kaydı alındı ve daha sonra belirti yoksa 3. ile 6.ayda kontrollere çağrıldı (ortalama 4 ay) ve bu hastalardan birer EKG kaydı daha alındı. Alınan EKG kayıtlarından ortalama QT dispersiyonu (QTd) ve düzeltilmiş QT dispersiyonu (QTcd) hesaplandı. İzlemde efor testi pozitifliği veya belirtiler nedeniyle 13 hastaya kontrol koroner anjiyografi yapıldı. Koroner anjiyografi sonucuna göre restenoz veya normal koroner arter saptanan hastaların QTd ve QTcd değerleri hesaplandı

Bulgular: Yapılan ölçümlerde PTKA öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında ilk 24 saatte QTd ve QTcd belirgin olarak azaldı. Uzun dönem takipte restenoz saptanan hastalarda hesaplanan QTd işlem öncesi değerlere yaklaşmıştı. QTcd değerinin de aynı şekilde PTKA ile azaldığı ve restenoz gelişmesiyle de arttığı görüldü.

Sonuç: PTKA sonrası iskeminin giderilmesi ile QTd ve QTcd azalır; bununla birlikte restenozun gelişmesiyle QTd ve QTcd artar. Artmış QTd değerleri ani ölüm ve ventriküler taşikardiyle ilişkili bulunmuştur. PTKA sonrası takipte ve önemli bir sorun olan restenozun saptanmasında QTd değerlerinin yol gösterici noninvaziv bir yöntem olabileceğini düşünmekteyiz. ©2007, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Miyokardiumda iskemi sonucu oluşan ventriküler repolarizasyondaki nonhomojenite klinikte QT dispersiyon artışı şeklinde karşımıza çıkar 1-5. QT dispersiyonundaki artış ise malin ventriküler aritmiler ve kardiyak ölümle yakın ilişkili bulunmuştur6. Bununla birlikte antiiskemik tedavi (trombolitik tedavi, kateter ve cerrahi gibi) ile QT dispersiyonunda oluşan azalmanın kardiyak iskemi ile meydana gelen ani ölümlerin önüne geçebileceği iddia edilmektedir 7,8. Çalışmamızda ise miyokard enfarktüsü hikâyesi olmayan koroner arter hastalıklı vakalara uygulanan başarılı PTKA’nın QT dispersiyonu üzerindeki etkisini ve bu hastaların takiplerinde QT dispersiyonundaki değişikliklerin restenozla olan ilişkisi araştırıldı.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışmaya Eylül 1997-Haziran 1998 tarihlerinde Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesinde koroner anjiyografilerinde en az bir damarda %70 ve üzeri lezyon saptanan; PTKA işlemine uygun ve işlemi kabul eden hastalar alındı. Bununla birlikte miyokard enfarktüsü geçirenler, sinüs ritminde olmayanlar, konjestif kalp yetmezliği bulunanlar, dal bloğu bulunanlar, sol ventrikül hipertrofisi olanlar ve intraventriküler ileti gecikmesi bulunanlar çalışma dışı bırakıldı. PTKA kararı verilen tüm hastaların rutin hazırlıklarla birlikte 50mm/sn hızında 12 derivasyonlu EKG’leri alındı. Daha sonra bu hastalara PTKA yapıldı. Başarılı PTKA (rezidü darlık <%20, obstrüktif tip diseksiyonu olmayan vb.) sonrası ise işlemin ilk 24 saatinde sadece QT analizi ve 3 ile 6 ay sonraki takip dönemlerinde de QT analizi ile birlikte gerek görülen vakaların (şikâyet ve efor testi pozitifliği nedeniyle) kontrol koroner anjiyografileri yapıldı.

    QT analizi: Elektrokardiyografik ölçümler EKG’nin zamanını ve uzun dönem sonuçlarını bilmeyen araştırmacılar tarafından gerçekleştirildi. EKG’lerde en az 7 derivasyon ölçülebilmesi koşulu arandı. Her EKG’de QT ve RR mesafeleri standart ölçümlere uygun olarak, her derivasyondan en az 3 siklus ölçülüp ortalaması alınarak hesaplandı. QT dispersiyonu her EKG’de en uzun ve en kısa QT aralığı arasındaki fark alınarak bulundu. QT aralıkları Bazett formülü (QTc=QT/RR1/2) kullanılarak kalp hızı için düzeltildi ve düzeltilmiş QT aralığı hesaplandı (9,10). QTcd ise (QTcd=QTc max -QTc min) maksimum QTc’den minimum QTc'nin çıkarılmasıyla saptandı9,10. PTKA sonrasında birinci günde hastalar kontrol EKG’ler alındıktan sonra eğer işlem komplikasyonsuzsa ve semptom saptanmamışsa taburcu edildiler. Hastalar şikâyetleri olmazsa 3 ila 6. ayda (ortalama 4 ay) rutin kontrole çağrıldı ve EKG’leri alındı. Şikâyetleri olanlar daha erken kontrole geldiler ve EKG takibine alındı. Bu EKG’lerden de QT dispersiyonu ve düzeltilmiş QT dispersiyonu hesaplandı.

    İstatistiksel Analiz
    Elde edilen tüm verilerin istatistiksel değerlendirilmeleri ‘SPSS for Windows’ paket programında yapıldı.

    Değerlendirmelerde karşılaştırmalı Student’s t testi, tek yönlü varyans analizi ve buna bağlı olarak Duncan testi, korelâsyon analizi, Khi-kare ve Fisher-Exact testi kullanıldı. En küçük anlamlılık sınırı 0,05 olarak alındı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya en az bir damarında %70 ve üzeri lezyonu olan ve PTKA kararı alınan ve bu işlemi kabul eden 27’si erkek 7’si kadın toplam 34 hasta (54±8 yıl ) alındı. Hastaların 9’unda sol ön inen arter (LAD) lezyonu (%27), 10’unda sağ koroner arter (RCA) lezyonu (%29), 10’unda sirkumfleks arter (CX) lezyonu (%29) ve 5’inde ise çok damar hastalığı (%15) mevcuttu.

    Başarılı PTKA’dan sonraki ilk 24 saatte QTd değerinde %36 azalma (70±19 msn’den 45±18 msn’ye, p <0,001), QTcd değerinde %36 azalma (76±21 msn’den 49±20 msn’ye, p <0,001) gözlenirken; uzun dönem takipte QTd’de %33 (70±19 msn’den 47±20 msn’ye, P<0,001), QTcd % 34 (76±21 msn’ den 50±24 msn’ye, P<0,001) azalma gözlendi (Tablo 1, Şekil 1, 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: PTKA öncesi, işlemden 24 saat sonra ve takipte asemptomatik hastaların QTd ve QTcd değerlerinin karşılaştırılması


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: PTKA yapılan ve asemptomatik olan hastaların damar tiplerine göre QTd değerinin zamana göre değişimi


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: PTKA yapılan ve asemptomatik olan hastalarda damar tiplerine göre QTcd değerlerinin zamana bağlı değişimi

    Ancak başarılı PTKA’dan sonraki ilk 24 saatteki QTd ve QTcd ile asemptomatik hastaların (n=21) uzun takip dönemindeki QTd ve QTcd’leri arasında anlamlı bir değişiklik izlenmedi. (QTD 45±18 msn’den 47 ±20 msn’ye p>0,05, QTcd değeri 49±20 msn’den 50±24 msn’ye, p>0,05) (Tablo1, Şekil 1, 2)

    İşlem öncesi tek damar ve çok damar hastalığı olan vakaların QTd ve QTcd’ leri arasında fark olmadığı gibi, LAD, CX ve RCA lezyonlu vakaların QTd ve QTcd ‘leri arasında da fark yoktu (p>0,05). Bu durum işlemden sonraki 24 saatte ve uzun dönem takiplerde de devam etti (Şekil 1, 2)

    Semptomatik hastaların (n=13) başarılı PTKA sonrası QTd ve QTcd değerlerinde istatistiksel anlamda azalma olmasına rağmen (QTd 65±14 msn’den 43±17’ye, p<0,001, QTcd ise 69±14 msn’den 46±16 msn’ye, p<0,001) uzun dönem takipte QTd ve QTcd değerleri işlem öncesi değerlere yaklaşmıştı. QTd ve QTcd değerlerinde gözlenen bu uzama ise asemptomatik vakalardan farklı olarak ilk 24 saatlik değerlerine göre istatistiksel açıdan bir farkın doğmasına yol açmıştı. (QTd 43 ±17 msn’den 61±16 msn’ye, p<0,001 QTcd ise 46 ±16 msn’ den 66 ±19 msn ‘ye, p< 0,001) (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Kontrol koroner anjiyografide restenoz saptanan hastaların QTd ve QTcd değerlerinin PTKA öncesi, ilk 24 saatte ve izlemde karşılaştırılması

    İstenmeyen olaylar: Takip sırasında 10 hastada (%29) semptomlar tekrarladı ve toplam 13 hastaya (%38) semptomlar ve efor testi pozitifliği nedeniyle kontrol koroner anjiyografi yapıldı ve 9 hastada (%26) restenoz saptandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Yaptığımız çalışmada başarılı PTKA’nın QT ve QTc dispersiyonunu azalttığını ve restenozla hastalarda QT dispersiyonunun tekrar arttığını saptadık. QT dispersiyonunun hastalarda damar tipiyle veya tıkalı damar sayısıyla değişmediği sadece koroner arter hastalığı (KAH) varlığıyla bağlantılı olduğu saptandı. Hasta asemptomatikse QT dispersiyonunun PTKA sonrası uzun dönemde fazla değişmediğini ve QT dispersiyonunun PTKA sonrası restenozu takipte noninvasiv bir yöntem olarak kullanabileceğini düşünmekteyiz.

    1998 de yapılan bir çalışmada QT, QTc, QTd, QTcd artışı koroner arter hastalarıyla normal popülâsyonda karşılaştırılmış ve bu parametrelerin yüksek değerlerinin kardiyovasküler mortalitenin göstergesi olduğu belirtilmiştir 11. Ayrıca bu çalışmada QTc’nin total ve kardiyovasküler mortalitede prognostik önemi olduğu vurgulanmış ve daha önceki iki çalışma ile de uyumlu bulunmuştur 12,13. Pek çok çalışmada da iskemik kalp hastalarında QT ve QTd değerleri sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında yüksek bulunmuştur 14,15. Biz çalışmamızda KAH’lılarda bazal ortalama QT max, QTc max değerlerini yüksek bulduk. Bu anlamlı fark koroner arter hastalarında aterosklerozla ilişkili artmış sempatik sistem aktivasyonuna 16,17 bağlı olarak beklediğimiz bir sonuçtu. Bu nedenle QT intervali klinik ve subklinik iskemik kalp hastalığını belirtebilir ve gelecekteki fatal ve nonfatal olaylarla ilgili prognostik bilgiler verebilir diyebiliriz. Çalışmamızda koroner arter hastalarında PTKA öncesi QTd ve QTcd değerleri artmıştı. Bu sonuç miyokardiyal iskeminin bölgesel repolarizasyon farklılığının göstergesi olan QTd’de artış oluşturduğunu gösteren çalışmalarla uyumludur 1,3,18,19.

    PTKA öncesi QTd, QTcd değerleri LAD, RCA, Cx lezyonları ve çok damar lezyonları arasında farklılık göstermedi bu da istirahatta iskeminin yaygınlığından çok varlığının miyokard repolarizasyon homojenitesinin bozulmasına neden olduğunu göstermektedir 1,3,18. Ventriküler repolarizasyon homojenitesindeki bozukluğun göstergesi sayılan artmış QTd ve QTcd aralıkları miyokard kan akımını arttırmaya yönelik PTKA girişimiyle ilk 24 saatte düştü. Bu ise bölgesel iskemik aksiyon potansiyel sürelerinin revaskülarizasyonla homojen hale gelmesiyle açıklanabilir 20,22. Bu bulgular daha önce yapılan ve başarılı PTKA’nın iskemik bölgede bozulmuş aksiyon potansiyeli süresini düzeltip; QTd ve QTcd aralıklarını kısalttığını gösteren iki çalışmanın sonuçlarıyla da uyumludur 20,21

    Hastaların PTKA öncesi QTd ve QTcd değerleri takip EKG’leri ile karşılaştırıldığında PTKA sonrası revaskülarizasyon işlemiyle sağlanan repolarizasyondaki düzelmenin PTKA’nın ilk 24 saatinde geliştiği görülmektedir. Hasta asemptomatikse ilk 24 saatte sağlanmış olan QTd ve QTcd sürelerindeki kısalmanın uzun dönem takipte de korunduğu görüldü. Takipte restenozla QTd ve QTcd sürelerinde artış olması daha önceki iki çalışmanın 20,22 sonuçlarıyla da uyumlu bulundu.

    Kontrol koroner anjiyografilerde PTKA yapılan hastaların %26’sında restenoz saptandı, daha önce Serruys ve Nobuyoshi tarafından yapılan çalışmalarda da restenoz hızı 3. ayda %43 bulunmuştur 23,24. Kontrol koroner anjiyografi yapılan ve açık saptanan hastaların en son takip EKG’lerinde hesaplanan değerleri restenotik grupla karşılaştırdığımızda anlamlı fark bulunmadı bunun nedeni gruplardaki kısıtlı hasta sayısı olabilir.

    Kontrol koroner anjiyografilerde açık olan grupta PTKA öncesi yüksek olan ortalama QTd ve QTcd değerleri PTKA sonrası ve uzun dönem izlemde azaldı ancak bu sayının yetersiz olması nedeniyle istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı.

    Kontrol koroner anjiyografilerde restenoz saptanan 9 hastada PTKA öncesi artmış olan QTd ve QTcd aralıkları PTKA sonrası 24 saatte azaldı ancak restenozun neden olduğu aksiyon potansiyeli değişiklikleriyle uzun dönemde tekrar arttı; bu bizim beklediğimiz bir sonuçtu.

    Sonuç olarak PTKA ile iskeminin giderilmesi QT dispersiyonunu azaltan hayat kurtarıcı bir işlemdir; restenozda ise QT dispersiyonu tekrar artmaktadır. Bu nedenle QT dispersiyonunun PTKA sonrası restenoz takibinde noninvaziv bir yöntem olarak kullanılabileceğini ancak bunun daha geniş kapsamlı çalışmalarla desteklenmesinin uygun olacağını düşünmekteyiz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Higham PD, Campbell RWF. QT dispersion. Br. Heart J 1994; 71:508

    2) Gernlernter DW, Michael C, Higman H A. Regional myocardial dysfunction during coronary angioplasty: Evaluation by twodimensional Echocardiography and 12 lead elecctrocardiography. J Am Coll Cardiol 1986; 7:1245-54

    3) Joseph son MA, Singh BN. Abolition of holter monitor detected after percutaneous transluminal coronary angioplasty. J Am Coll Cardiol 1987; 10: 499-503

    4) Day CP, McComb JM, Campbell RWF. QT dispersion: an indication of arrhythmia risk in patients with long QT intervals. Br Heart J 1990; 63: 342–8

    5) Higham PD, Furniss S, Campbell RWF. QT dispersion and components of the QT interval in ischemia and infarction. Br Heart J 1995; 73:32

    6) Yuan S, Blomstom-Lundquist C, Pripp C-M et al. Signed value of monophasic action potential duration difference: A useful measure in evaluation of dispersion of repolarization in patients with ventricular arrhythmias. Eur Heart 1997; 18:1329-38

    7) Priori SG, Napolitano C, Dieht L, Schwartz P. Dispersion of the QT interval: A marker of therapeutic efficiency in the idiopathic long QT syndrome .Circulation 1994,89;1681-1689

    8) Okishige Kaoru, Yamoshita Katsuhiro,Yashinaga Haruhiko, Azegami Kauji. Effects of ischemic preconditioning an QT dispersion during coronary angioplasty. J Am Coll Cardiol 1996; 28:70-3

    9) Molnar J, Weiss J,Zhang F, et al. Evaluation of fine QT correction formulas using a software-assisted method for continuous QT measurements from 24-hour holter recordings. Am J Cardiol 1996; 78:920-6

    10) Franz MR. Time for yet another QT correction algorithm? Bazett and beyond. J Am Coll Cardiol 1994;23:1554-7

    11) Higham PD, Hilton Cj, Aitcheson JD, Furniss SS et al: Does QT dispersion reflect dispersion of ventricular recovery? Circulation 1992; 86(supp): 392

    12) Elming H, Holm f, Jun L, et al The prognostic value of the QT interval and QT interval dispersion in all cause and cardiac mortality and morbidity in a population of Danish citizens. Eur Heart j 1998; 19:1391-1400

    13) Schouten EG, Dekker JM, Kok FJ. QT interval prolongation predicts cardiovascular mortality in an apparently healthy population. Circulation 1991; 84:1516-23

    14) Lee HS, Cross SJ, Rawles J, Walton s, Jennings KP. QT dispersion in patients with coronary artery disease - effect of exercise , dobutamine and dipyridamole myocardial stress eur Heart J 1993;14:210

    15) Dekker JM, Schouten EG, Klootwijk P. Association between QT interval and coronary heart disease in middle aged and elderly men. Circulation 1994; 90:779-85

    16) Vloka ME, Steinberg JS. QT dispersion current and future clinical role. J Invas Cardiol 1996;8:363-69

    17) Doi Y, Takada K, Mihara H,et al.QT dispersion in acute myocardial infarction with special reference to left ventrikolographic findings. Jpn Heart J 1995;36:573-581

    18) Barr CS, et al.QT dispersion and sudden unexpected death in chronic heart failure . Lancet 1994;343:327-29

    19) Surawicz B. Electrophysiological basis of ECG and cardiac arrhythmias Malvern. William and Wilkins 1995

    20) Furukawa t, Kimura S, Curveas J, et al. Role of cardiac ATP regulated potassium channels in differential responses of endocardial and epicardial cells to ischemia.Circ Res 1991; 68:1693-1702

    21) Yunus A, Gillis AM,Traboulsi M, et al. Effecy of coronary angioplasty on QT dispersion. Am J Cardiol 1997;79:1339

    22) Kelly FR, Parillo EJ, Hollenberg SM. Effect of coronary angioplasty on QT dispersion . AM Heart J 1994;134:399-405

    23) Califf RM; Restenosis the clinical issue. In Topol E j(ed): Textbook of interventional cardiology second edition. Philadelphia, W B Saunders Company 1993,p 415

    24) Serruys PW, Ljuytes HE, Beatt K J, et al. Incidence of restenosis after successful coronary angiography: A time related phenomenon: A quantitative angiographic study in 342 consecutive patients at 1,2,3 and 4 months. Circulation 1988; 77:361

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]