[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2009, Cilt 14, Sayı 1, Sayfa(lar) 101-103
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Anterior Servikal Dev Lipom: Olgu Sunumu
Hafiz MEHDİYEV
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı, KBB, ANKARA
Anahtar Kelimeler: Lipom, boyun, cerrahi, Lipoma, neck, surgery
Özet
Lipom insan vücudunun mezenkimal kaynaklı en sık neoplazmı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tümörler %13 oranında baş ve boyun bölgesinde görülmektedir. Çoğu posterior boyun bölgesinde sübkutan olarak ortaya çıkmakla birlikte infratemporal fossa, oral kavite, farinks, larinks ve daha seyrek olarak parotis bezinde görülmektedir. Asemptomatik olmaları nedeniyle nadiren de olsa dev boyutlara ulaşabilirler. Tüm vücut lokalizasyonunda görülebilmelerine rağmen servikal bölgede dev lipomlara daha nadir rastlanmaktadır. Ayırıcı tanıda birçok benign ve malign tümöral yapı ile karışabilmesine rağmen tedavide total cerrahi eksizyon yeterlidir. Görülme yaşı ortalama 5. dekaddır ve erkeklerde 5-10 kat sık ortaya çıkmaktadır. Biz bu vaka takdimimizde boyunda yaklaşık 13cm boyutlarında dev kitle şikayeti ile başvuran ve eksizyon sonucu patolojik incelemede lipom olarak değerlendirilen 63 yaşında erkek hastayı literatür eşliğinde sunduk.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Matür yağ hücrelerinden oluşan lipomlar, yumuşak dokunun en sık görülen mezenkimal kaynaklı tümörleridir. Sırt, omuz ve boyun bölgesinde daha sık ortaya çıkarlar1. Klinikte genellikle yavaş büyüyen, asemptomatik ağrısız bir kitle olarak görülürler. Genellikle subkutan alanda oluşmakla birlikte baş boyun bölgesinin tüm kompartmanlarında görülebilirler. Baş boyun bölgesinde birçok farklı yerleşimi rapor edilmiş olmakla birlikte büyük bir kısmı boynun posteriorunda subkutanöz yerleşim göstermektedir. Non-infiltratif özellikte olup, enükleasyon cerrahisi sonrası çok ender olarak rekürrens gösterirler. Lipomların dev olarak sınıflandırılmaları için minimum 10cm genişlikte olmaları veya 1000gram üzerinde ağırlıkta olmaları gereklidir3. Yüzeyel yerleşimli basit lipomalar eksize edilmedikleri takdirde uzun yıllar herhangi bir fonksiyonel probleme yol açmadan büyüme gösterebilmekte ve nadiren çok büyük boyutlara ulaşabilmektedirler.

    Literatürde boyunda lokalize; posterior servikal üçgende üç, boyun anterior bölgesinde bir servikal dev lipom vakası bildirilmiştir4,5,6,7. Bu çalışmada, diğer anatomik lokalizasyonlarda sıkça görülmesine rağmen, yerleşimi itibari ile anterior servikal üçgende nadir gözlenen, dev boyutlara ulaşmış bir servikal lipom olgusu sunulmuştur.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    63 yaşında erkek hasta kliniğimize boyun anterior servikal üçgende 12 yıldır mevcut olan ve yavaş progresyon gösteren ağrısız kitle şikayeti ile başvurdu. Yapılan fizik muayenesinde anterior servikal üçgende lokalize, üzerindeki cilt dokusu normal olarak izlenen, palpasyonda yumuşak kıvamlı ve çevre dokulara fiksasyon göstermeyen, 13x10 cm boyutlarında kitle lezyonu izlendi (Şekil 1). Çekilen bilgisayarlı boyun tomografisinde anterior sevikal alanı dolduran, septalı, lipo-matoz kitle izlendi (Şekil 2). Tomografide kitlenin karotid kılıfa komşu olduğu izlendi. Yapılan İİAB sonucu lipom ile uyumlu bildirilen hastaya total kitle eksizyonu uygulandı (Şekil 3-4). Ameliyatta insizyon cilt pililerine oturacak şekilde yaklaşık 10cm olarak yapıldı. Cilt ve ciltaltı geçildikten sonra üst sınırda marjinal mandibular sinir tanındı. Ardından yüzeyel olarak izlenen kitlenin kapsülü takip edilerek, kitle etraf dokulardan künt ve keskin olarak diseke edildi. Karotis kılıf ile kitle arasındaki yağ doku planında çalışılarak kitle kapsülü bozulmadan tek parça halinde çıkarıldı. Postop takiplerinde sorun olmayan hastanın patoloji sonucu “Lipom” olarak raporlandı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Anterior servikal üçgendeki 13x10cm boyutlarındaki kitle lezyonu


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Kitlenin tomografik görünümü.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: İntraoperatif görünüm


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: Total olarak eksize edilmiş spesmen (13x10 cm)

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Benign mezenkimal tümörler olan lipomlar histolojik olarak matür yağ dokusuna çok benzerler. Basit bir yağ birikiminden lipomları tek ayıran, çevrelerindeki fibröz kapsül varlığıdır8,9. Lipomların dev olarak sınıflandırılmaları için minimum 10cm genişlikte olmaları veya 1000 gram üzerinde ağırlığı olması gereklidir3. Bizim vakamızda lipomun boyutları 13x10cm olarak ölçülmüştür.

    Makroskopik olarak iyi sınırlı, yuvarlak-oval sarı renkli, yumuşak-lastik kıvamında kitleler olup kesit yüzeyleri sarı renkli, yağlı, lobüler görünümlüdür. Histolojik olarak, fibröz bir kapsülle çevre bez dokusundan ayrılan, iyi sınırlı, matür yağ dokusu görünümündedir. İnce Bağ dokusu septaları matür yağ hücrelerini gruplara ayırır ve lobüler bir yapı ortaya çıkar. Bağ dokusu septaları içinde kan damarları bulunabilir. Seyrek olarak inflamatuar hücreler ve makrofajlar görülebilir13.

    Benign lipomatöz lezyonlar histopatolojik özelliklerine göre klasik lipomlar, fibrolipom, anjiolipom, infiltratif lipom, pleomorfik lipom, intramüsküler lipom, hibernom, olarak sınıflanabilirler10. Lipomlar soliter veya multipl olarak izlenebilirler ve vücudun tüm lokalizasyonlarında oluşabilirler. Büyüklükleri değişiklik gösterebilir ve kozmetik şikayetler dışında genellikle semptoma sebep olmazlar11.

    USG, Bilgisayarlı tomografi (BT), Manyetik Rezonans( MR) parotis kitlelerini değerlendirmede seçilen yöntemlerdir. BT’de yağ-hava yoğunlukları veya T1 ağırlıklı MRG’de parlak görünümleri ile tanınabilirler. Lipom ve liposarkomun BT görüntüleme karakteristikleri ve diğer yağ dansiteli lezyonlardan (örneğin; yağlı infiltrasyon) ayırıcı tanısının spesifik olması tedaviyi kolaylaştırır12.

    Fizik muayenede hassasiyet göstermeyen, üzerindeki ciltte değişiklik yaratmayan, lokalizasyonuna ve süresine bağlı değişik boyutlarda olabilen, yumuşak kıvamda, uzun zamandan beri olan ve yavaş büyüme hızına sahip mobil kitlelerdir. Yavaş büyümeleri ve semptoma sebep olmamaları nedeniyle hastalar tarafından önemsenmeyen bu lipomatöz lezyonlar dev boyutlara ulaşabilirler. Tüm vücutta sık görülen mezensimal tümörler olmalarına rağmen, servikal bölgede nadiren lokalize olurlar4,5,6.

    Dev lipomlar tanısal olarak benign ve malign hastalıklarla ayırıcı tanısı tedavi ve prognoz açısından mutlaka yapılmalı ve hemangiom, epidermoid kist, kas hernisi, yaygın lipoblastomatozis gibi benign patolojiler yanında, liposarkom, malign fibröz histiositom gibi malign patolojilerde göz önünde bulundurulmalıdır10.

    Lipomların etyopatogenezi tam olarak ortaya konulmamış olmakla birlikte genetik, endokrin ve travmatik faktörler en çok kabul edilen nedenlerdir. Genetik olarak özellikle 12. kromozom translokasyon ve delesyonu ile lipom oluşumu arasında korelasyon olabileceği bildirilmektedir7,14.

    Subkutan dokudaki mezansimal öncü hücrelerin (preadiposit) adipositlere diferansiasyonu sırasında travmaya ikincil inflamatuar mediatörlerin uyarılması, yağ nekrozu ve lokal büyüme faktörlerinin salınımı suçlanan diğer faktörlerdir. Travma öyküsü olmayan vakalarda, boynun hareketiyle oluşan mikrotavmaların lipom oluşumuna yatkınlık oluşturabileceğini bildiren yayınlar da mevcuttur15. Sunduğuuz vakada travma öyküsü olmaksızın 12 yıldır var olan ve yavaş büyüyen bir kitle şikayeti mevcuttu.

    Temel tedavi şekli cerrahi eksizyon olan lipomlar, fonksiyonel veya kozmetik nedenlerle eksize edilebilirler ve total rezeksiyonu takiben genellikle rekürrens göstermezler. Biz de olgumuza total eksiyon uyguladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Sonuç
    Anerior servikal bölgede dev servikal lipom literatürde nadir görülen benign bir tümördür. Bu tümöral oluşumların tanı ve tedavileri basit olmasına rağmen, lezyonun semptomatik olmaması nedeniyle tanıdaki gecikme genellikle daha büyük bir kitleye müdahele ve bu durumdan kaynaklanabilecek estetik kaygı ve fonksiyonel bozukluk gibi ek sorunlara yol açmamaktadır. Böyle vakalarda lezyonun total eksizyonu tedavide yeterlidir ve rekürrens sık karşılaşılan bir durum değildir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Yazıcıoğlu AK, Akan H, Çelebi M. Parotid Bezi Lipomu. Tanısal ve Girişimsel Radyoloji. 2002; 8:203-205.

    2) Zhong LP, Zhao SF, Chen GF, Ping FY. Ultrasonographicappearance of lipoma in the oral and maxillofacial region. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 2004; 98: 738-40.

    3) Sanchez M, Golomb F, Moy J, Potozkin JR. Giant lipoma. Case report and review of the literature. Am J Acad Dermatol. 1993: 28; 266-270.

    4) Copcu E, Sivrioğlu N. Posterior cervical giant lipomas. Plast Reconstr Surg. 2005: 115; 2156-2157.

    5) Pinop Rivero V, Triniad Ruiz G, Pardo Romeno G. Cervical giant lipoma. Clinical report of a case and differential diagnosis. An Otorinolaryngol Ibero Am. 2005: 32; 345-351.

    6) Silistreli OK, Durmus EU, Ulusal BG, Oztan Y, Gorgu M. What should be the treatment modality in giant cutaneus lipomas? Review of the literature and report of 4 cases. Br J Plast Surg. 2005: 394-398.

    7) Yılmaz YF, Titiz A, Sahin C, Tezer MS, Ünal A. Posterior cervical giant lipomas KBB ve BBC Dergisi, 14 (1-2-3):87-89, 2006

    8) Zhong LP, Zhao SF, Chen GF, Ping FY. Ultrasonographic appearance of lipoma in the oral and maxillofacial region. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 2004; 98:738-40.

    9) Rosai J. Ackerman’s Surgical Pathology. 8 th ed, Mosby-Year Book, St Louis 1996; 815-857.

    10) Salvatore C, Antonio B, Del Veccio W, et al. Giant infiltrating lipoma of the face: CT and MR imaging findings. Am J Neuroradiol. 2003: 24; 283-288.

    11) Yoshihara T, Kawano K, Mita N. Retropharyngeal lipoma causing severe dysphagia and dyspnea. J Otolaryngol. 1998:27; 363-366.

    12) Stewart MG, Schartz MR, Alfrod BR. Atypical and malignant lipomatous lesions of the head and neck. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1994; 120:1151-5

    13) Mc Daniel RK. Benign mesenchymal neoplasm: neoplasm of adipose tıssue: In Gnepp EA, ed. Surgical pathology of the salivary glands. Philadelphia; WB. Saundary company; 1991; 503-505.

    14) Turc CC, Dalcin P, Boghosian L. Breakpoints in benign lipoma may be at 12q13 or 12q14. Cancer Genet Cytogenetic. 1988:36; 131-133.

    15) Copcu E, Sivrioglu N. Posttraumatic lipoma: Analsis of 10 cases and explanation of possible mechanisms. Dermatol Surg. 2003:29; 215-218.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]