Fasioliazis tüm Dünya'da yaygın olarak görülen bir hastalıktır.
Yaklaşık 2.5 milyon insan enfekte olup, 61 ülkede 180
milyon insan bu infestasyon için risk altındadır. Sadece gelişmekte
olan ülkelerde değil, aynı zamanda gelişmiş ülkelerde
de görülmektedir. Ancak hastalık nadir görülen ülkelerde
sıklıkla atlanmaktadır
2. Mevcut kayıtlara göre Türkiye'de
1932 ile 2004 yılları arasında toplam 238 fasioliazis olgusu
bildirilmiştir
3. Hastalar genellikle safra duktus obstruksiyonu
ile seyreden ikter ve abdominal sağ üst kadranda ağrısı
şikayetleriyle hastaneye müracaat etmişler
2.
Fasioliazis çoğunlukla asemptomatik olup, Türkiye'de
bölgelere göre dağılımı oldukça farklılık göstermektedir.
Elaziğ ilinde Kaplan ve ark. serolojik (Belirli bir mikroorganizmaya
karşı üretilmiş antikorların varlığını saptayan bir
tıbbi kan testi) olarak pozitif onbeş yeni olgu bildirmelerine
karşın sadece bir semptomatik olgu rapor etmişlerdir4.
Kaplan ve ark. Elazığ'da serolojik olarak teyit edilerek yaptıkları
bir başka çalışmada ise insan fasiolozisi %2.77 oranında
bildirdiler5. Serolojik olarak hastalığın prevalansı Antalya ilinde %3.01, Isparta ilinde ise %0.9 ile %6.1 arasında
değişmektedir6. Olgumuz kronik kolesistit olduğu düşünüldüğünden
serolojik test yapılmadan operasyona alındı.
Türkiye'de daha önce rapor edilen olgularda parazitler
genellikle koledok yerleşimlidir, ancak olgumuz nadir görülen
safra kesesi yerleşimlidir. Şu andaki bilgilerimize göre
Türkiye'de toplam 238 olgu rapor edilmiştir. Bunların 168'i
1999'dan sonra serolojik olarak rapor edilmiştir5,7,8.
Ülkemizde özellikle periferde birçok sağlık kuruluşunun
yetersiz donanımda olması nedeniyle fasioliazis muhtemelen
bildirilen rakamlardan daha fazladır9. 238 olgunun 17'si Van
ilinde bulunmaktadır. Van ilinde bu hastalığın daha yüksek
oranda görülmesinin nedeni özellikle kırsal kesimde çiğ yenen
su teresi bitkisiyle ilişkili olduğu bildirilmektedir2,9.
Yılmaz ve ark.3 Erciş'te yaptıkları bir çalışmada, gaitası
incelenen 500 asemptomatik kişinin %1.8'de Fasciola
hepatica yumurtası saptanmış. Suteresi otunun kadınlar tarafından
daha fazla tüketilmesi nedeniyle de hastalığın özellikle
kadınlarda erkeklerden daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
Fasioliazis, su teresi otu yanısıra iyi pişirilmeden yenenen
infekte hayvan karaciğerleri, yeşil salata, ıspanak ve içme
sularıyla da bulaşmaktadır2. İnfekte gıdalar iyi temizlenmeden
yada pişirilmeden yenirse, sadece kırsal kesimde değil aynı
zamanda gelişmiş şehirlerde de bu hastaık görülebilir. Bu
nedenle Fasciola hepatica sadece gelişmekte olan ülkelerde
değil aynı zamanda gelişmiş ülkelerde de önemli bir sağlık
sorunudur10.
Ülkemizde genellikle bu hastalar şikayetler ciddi düzeye
ulaşmadan doktora müracaat etmemektedirler9. Kronik
kolesistite sebep olan Fasciola hepatica sıklıkla obstrüktif
sarılığa da neden olmaktadır. Parazitin uzaklaştırılmasıyla
semptomlar ortadan kalkar. Olgumuzda sarılık öyküsü olmadığından
taşlı kronik kolesistit ön tanısıyla ameliyat edildi.
Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi bilier duktusun
dilatasyonunu gösterir ancak bu cıhazlar ayırıcı tanıda
fasioliazisi ekarte ettirmezler. ERCP Fasiola hepatikanın
safra duktusunda bulunduğunu gösterir2. Gülşen ve ark.2 obstrüktif sarılığa neden olan beş olguya ERCP ile tanı koyarak
tadavi ettiğini bildirmiştir.
Sonuç olarak, fasioliazisin nadiren de olsa kronik
kolesistite neden olabileceği unutulmaması gerekir.