Son dönem böbrek yetmezliğinin en sık nedeni olmasından dolayı diabetik nefropatinin erken tanı ve tedavisi büyük önem taşımaktadır. Diabetik nefropatinin en erken tespiti idrarda mikroalbümin ölçümü ile olmaktadır.
Mikroalbümin ölçümü 24 saatlik, anlık, zamanlı ve sabah ilk idrar örneklerinden yapılabilmektedir 8. 24 saatlik idrar örneklerinde mikroalbümin ölçümü altın standart olarak kabul edilmekte ve en sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak hastalar için 24 saat boyunca idrar biriktirmek konforsuz bulunmaktadır. Literatürde çeşitli idrar örneklerinde mikroalbümin ölçümünü kıyaslayan çalışmalar vardır. Ancak bu çalışmalar çelişkilidir.
Zelmanovitz ve arkadaşları spot idrar örneklerinde mikroalbümin ölçümünün 24 saatlik idrar örneklerine alternatif olduğunu, kreatininle düzeltmeye gerek olmadığını ve kreatinin ölçümünün ilave bir maliyet yaratacağını bildirmişlerdir 11. Benzer şekilde Derhasching ve arkadaşları 24 saatlik idrarda mikroalbümin ölçümü ile anlık idrarda mikroalbümin ölçümü arasında iyi bir korelasyon olduğunu göstermişlerdir 12.
Aksine Harvey, Jones, Bakker ve arkadaşlarının yapmış oldukları çalışmalarda anlık idrarda mikroalbümin ölçümünün, 24 saatlik idrarda mikroalbümin ölçümüne tek başına alternatif olmayacağını belirtmişler. Bunun yerine sonuçların kreatininle düzeltilerek albümin/kreatinin şeklinde verildiğinde daha güvenilir olduğunu ortaya koymuşlardır 5, 6, 13.
Korkmaz ve arkadaşları da sonuçların albümin/kreatinin şeklinde verilmesini hipertansif hastalarda mikroalbüminüri taramasında önermişlerdir 14.
Elsbeth ve arkadaşları ise 24 saatlik, anlık ve sabah ilk idrar örneklerinde mikroalbümin ölçümü sonucunda, 24 saatlik idrarla en yüksek korelasyonu sabah ilk idrar örneklerindeki mikroalbümin ölçümünde tespit etmişler ve spot idrardan daha güvenilir bulmuşlardır 8.
Spot idrar örneklerinin hidrasyon ve fiziksel aktiviteden etkilenmesi tercih edilebilirliğini azaltmaktadır 7, 8. Diyabetli hastaların gece boyu sık sık tuvalete çıkma ihtiyaçlarından dolayı sabah ilk idrarlarında mikroalbümin çalışılması numunelerin standartlığı konusunda kuşku uyandırmaktadır. Literatürdeki çelişkili sonuçlar ve yukarıdaki endişeler nedeniyle günlük pratikte klinisyenler tarafından diabetik nefropatinin araştırılmasında genellikle 24 saatlik idrarda mikroalbümin ölçümü istenmektedir.
Biz çalışmamızda hastalardan yatmadan önce son idrarlarını dışarı yaptıktan sonra bir gecelik idrar toplamalarını istedik. Böylece hem hastalar için daha konforlu hem de anlık ve sabah ilk idrar örneklerine göre daha standart olacağını düşündüğümüz bir numune toplamayı amaçladık.
Çalışmanın sonucunda 24 saatlik ile gecelik idrarda mikroalbümin ölçüm sonuçları kıyaslandığında, 24 saatlik idrar örneklerinin %28'inde mikroalbüminüri tespit edilirken; gecelik idrar örneklerinde bu oran %95 idi. 24 saatlik idrarda mikroalbüminüri tespit edilen hastaların tümünün gecelik idrarlarında da mikroalbüminüri tespit edilmiştir. Aynı hastaların anlık idrar örneklerinin %58'inde de mikroalbüminüri bulunmuştur. 24 saatlik idrarlarda mikroalbüminüri tespit edilmeyen hastalardan (n=47) yalnızca 2'sinin gecelik idrar örneklerinde mikroalbüminüri tespit edilmedi. Diğer 45 hastada değerler mikroalbüminüriyi işaret ediyordu.
Elsbeth ve arkadaşlarının yapmış oldukları çalışmada 24 saatlik idrar örneklerinin %10'unda mikroalbüminüri bulunurken, anlık idrar örneklerinde %22,4 mikroalbüminüri tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda da 24 saatlik idrar örneklerindeki mikroalbüminüri oranı anlık idrar örneklerine kıyasla daha düşüktü. Elde ettiğimiz sonuçlar bu çalışmanın sonuçlarıyla uyumluydu 8.
Çalışma sonucunda gecelik ve 24 saatlik idrar numuneleri arasında mikroalbüminürinin tespitinde bu denli fark oluşu nedeniyle hasta bilgileri tekrar gözden geçirildi. Günlük idrar miktarlarına bakıldığında birçok hastanın gecelik idrar miktarının 24 saatlik idrar miktarına yakın hatta fazla olduğu görüldü. Bu durum bizlere 24 saatlik idrar biriktirme konusunda hastaların göstermiş oldukları itinayı sorgulamamız gerektiğini düşündürmektedir. Çalışma hakkında detaylı bir Şekilde bilgilendirilen ve onayları alınan bu hastaların örnek toplama konusundaki bu hassasiyet eksikliği, günlük pratikte 24 saatlik idrarda mikroalbümin isteği olan rutin hastaların bilgilendirilme dereceleri ile düşünüldüğünde, 24 saatlik idrar mikroalbümin ölçümlerinde üzerinde önemle durulması gereken bir noktayı göstermektedir.
Sonuç olarak anlık idrarda mikroalbümin ölçümü hidrasyon ve fiziksel aktivite gibi çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Aynı zamanda sabah ilk idrar örnekleri de yine çeşitli faktörlerden etkilenebilmektedir. Diğer taraftan hastaların 24 saatlik idrar toplamadaki uyumsuzlukları ve zor şartlar nedeniyle mikroalbümin ölçümünde standart koşulların sağlanamadığı görülmektedir. Bu nedenlerden dolayı, hastaların örnek toplamadaki hatalarının en aza indirgendiği ve hidrasyon, fiziksel aktivite gibi çeşitli faktörlerden daha az etkilenen gecelik idrar numunelerinde mikroalbümin ölçümünün hassas bir yöntem olacağını ve var olan mikroalbüminüriyi daha erken tespit edeceğini düşünmekteyiz. Ancak bu konuda daha geniş populasyonlarda yapılacak çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.