[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2010, Cilt 15, Sayı 2, Sayfa(lar) 104-106
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Asemptomatik Nadir Kosta Anomalileri: Kosta Hipoplazileri Olguları
Mehmet Oğuzhan ÖZYURTKAN
Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi AD, ELAZIĞ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Kas-iskelet sistemi anormallikleri, kostalar, torasik radyoloji, Musculoskeletal abnormalities, ribs, thoracic radiography
Özet
Kostaların bilinen konjenital anomalileri ve deformiteleri arasında kosta füzyonları, iki kot arasında köprü oluşumu olması, bifid kostalar ve hipoplazik/aplazik kostalar sayılabilir. Bu morfolojik anomaliler ile anatomik varyasyonlar toplumda %0.15-0.31 arasında görülürler. Bu tür asemptomatik anomalilere örnek olması amacıyla yazıda kosta hipoplazisi mevcut olan üç vaka sunulmuştur. Farklı şikayetlerle hastaneye başvuran üç askerin akciğer grafilerinde kostal hipoplaziler görülmüştür. Hastaların hiçbirinde bir konjenital sendrom saptanmamıştır ve hipoplazilerin yarattığı bir şikayet mevcut değildir. Bilindiği üzere bu tür asemptomatik nadir kosta anomalilerinin genelde klinik önemi bulunmamaktadır, fakat tümöral veya inflamatuar kosta hastalıkları ile karıştırılmamaları için akciğer veya göğüs duvarıyla ilgilenen hekimler tarafından bilinmeleri ve akciğer grafilerinin bu tür anomalileri gözden kaçırmamak için daha dikkatli incelenmeleri gerekmektedir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Kostalar, göğüs duvarının en önemli elemanlarındandır ve akciğer X-ray grafisinde yeterince iyi değerlendirilmemeleri çeşitli normal varyasyonlar ile patolojilerin gözden kaçabil-mesine sebep olabilmektedir 1. Normal kostal varyas-yonlar arasında servikal, intratorasik ve pelvik kostalar, bifid kostalar, kot füzyonları, birinci kotun psödoartrozisi ve hipoplazik/aplazik kostalar sayılabilir 2, 3. Bu tür anomalilerin genelde klinik önemi olmamakla birlikte trav-ma, tümöral lezyonlar, infeksiyöz ve inflamatuar sebepler gibi gerçek kostal patolojilerle karıştırılmamaları için akciğer ve göğüs duvarı ile ilgilenen hekimler tarafından bilinmeleri gereklidir 2. Yazıda nadir kosta anomalilerinden olan kosta hipoplazilerine örnekler verilmiştir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Olgu 1: İdrarda yanma şikayetiyle Üroloji kliniği-ne başvuran 20 yaşındaki askerin çekilen akciğer grafisinde sol 12.kostada hipoplazi saptanmıştır (Resim 1). Olgu 2: Rutin tüberkü-loz taraması sırasında Göğüs Cerrahisi kliniğinde değerlendirilen 20 yaşındaki askerin akciğer grafisinde bilateral 12.kostaların hipoplazik oldukları görülmüştür (Resim 2). Olgu 3: Septal deviasyon sebebiyle Plastik Cerrahi kliniğinde preoperatif hazırlığı yapılan 24 yaşındaki askerin akciğer grafisinde sağda birinci ve solda iki, dört ve altıncı kostalarda olmak üzere bilateral kostal hipoplaziler saptanmıştır (Resim 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: Akciğer grafisinde sol 12.kostanın hipoplazik görüntüsü.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: Bilateral 12.kostalarda hipoplazinin saptandığı akciğer grafisi.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 3: Hastanın akciğer grafisindeki bilateral kosta hipoplazileri (sağda birinci, solda iki, dört ve altıncı kostalarda)

    Her üç askerin de kostal hipoplazilerine yönelik şika-yetleri bulunmamaktaydı. Fizik muayenelerinde ele gelen çıkıntı veya içe göçüklük mevcut değildi. Hipoplazik sapta-nan alanlarda palpasyonla ağrı ve hassasiyet yoktu. Hastala-rın kan gazı değerlendirmeleri ve solunum fonksiyon testleri sonuçları normal sınırlardaydı. Vakaların hiçbirinde ailesel veya kişisel bir hastalık (konjenital veya edinsel) mevcut değildi. Tüm bu veriler sonucunda kendilerinde bulunan kostal hipoplazilerin asemptomatik anomaliler oldukları görüşüne varıldı ve hastalara ek öneride bulunulmadı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Normal kosta varyasyonlarına toplumda %0.15- 0.31 oranında rastlanır ve bayanlarda biraz daha fazla ve sağ tarafta daha sık şekilde görülür 1. Sıklıkla asemptomatik olan kot anoma-lileri çok nadirdir ve genelde başka bir sebepten çekilen akciğer grafilerinde veya otopsi sırasında fark edilirler 2, 4-6.

    1944 yılında 40000 sağlıklı askeri kapsayan geniş bir ta-ramada konjenital kosta anomalisi oranı %1.4 olarak bulun-muştur. Çalışmada en sık görülen anomali bifid kostadır (%0.6). Saptanan diğer anomaliler ise servikal kosta (%0.2), kot füzyonu (%0.3), rudimenter/hipoplastik kosta (%0.2) ve birinci kostanın psödoartozudur (%0.1) 3. Çocuk hastalar üzerinde yapılan bir diğer çalışmada ise 12. kostanın aplazisi oranı %6.6 oranında verilmiştir 7.

    Kosta varyasyonları çok çeşitli sayıdaki metabolik hasta-lığın veya konjenital bir sendromun komponenti olabilirler 1, 2, 8, 9. Özellikle Down sendromunda 12 kostanın aplazisine sık rastlanmakta ve bu oran %11-33 arasında verilmektedir 10, 11.

    Onikinci kosta nefrektomi veya adrenalektomi operasyo-nu sırasında önem arz eden bir rehber noktadır. Endoskopik yöntemlerin uygun olmadığı ve açık cerrahinin gerektiği du-rumlarda geleneksel olarak uygulanan minimal suprakostal veya transkostal insizyon 12.kosta üzerinden yapılmaktadır 12, 13. Herhangi bir operasyon öncesi preoperatif anestezi değerlendirmesinde akciğer grafisi çekilmesi rutin bir uygulamadır. Fakat standart akciğer grafilerinde alt seviye kostaları açık seçilememektedir, dolayısıyla 10 ila 12. kostaları iyi değerlendirmek için batın grafisi gereklidir. Planlanan bir renal veya adrenal operasyon öncesi bir batın grafisi çekilmesi ve 12. kostanın durumunun değerlendirilmesi önerilir. Çünkü ilgili 12.kostanın hipoplazik veya aplazik olması gözden kaçırı-lırsa, yapılan standart insizyonda 11. kostanın seviyesi kullanı-lacaktır ve buradan yapılacak bir kesi ile az da olsa yanlışlıkla toraks kavitesine girilme riski bulunmaktadır.

    Poland sendromunda pektoralis majör ve minör kasları-nın yokluğu, aksiler kıllanmanın olmaması, ateli veya amasti, cilt altı yağ dokusunun yetersiz olması ve sindaktili/brakidaktili beklenir. Sendromun diğer bir komponenti ise kostal kartilajlarda ve kostalarda aplazi veya hipoplazi olmasıdır 14.

    Hastalarımızın ilk ikisinde 12. kostada unilateral ve bilateral hipoplazi mevcuttu. Detaylı özgeçmiş ve fizik muaye-ne sonucunda hiçbirinde yukarıda adı geçen türden konjenital bir sendrom veya edinsel hastalık saptanmadı. Üçüncü hasta-mızda ise öncelikle Poland sendromu düşünüldü. Fakat detaylı fizik muayenesinde kostal depresyon veya sendromun ilgili diğer komponentlerine ait bir bulguya rastlanmadı.

    Yazıda konu edilen üç vakada da herhangi bir semptom mevcut değildi ve bu varyasyonların hepsi başka bir sebepten çekilen akciğer grafisinde tesadüfen görülmüşlerdi. Hastaların detaylı fizik muayeneleri ve tıbbi öyküleri sonucunda herhangi bir semptoma veya sendroma rastlanmamıştır. Dolayısıyla bu anomaliler varyasyon olarak kabul edilmiştir.

    Yazıda değinilen asemptomatik kostal anomalilerin ge-nelde klinik önemi bulunmamaktadır, fakat gerçek kostal patolojiler ile karıştırılmamaları için akciğer ve göğüs duvarı ile ilgilenen hekimler tarafından bilinmeleri gereklidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Kurihara Y, Yakushiji YK, Matsumoto J, Ishikawa T, Hirata K. The Ribs: Anatomic and radiologic considerations. Radiographics 1999; 19: 105-119.

    2) Guttentag AR, Salwen JK. Keep your eyes on the ribs: The spectrum of normal variants and Diseases that involve the ribs. Radiographics 1999; 19: 1125-1142.

    3) Etter LE. Osseous abnormalities in the thoracic cage seen in forty thousand consecutive chest photoroentgenograms. Am J Roentgenol Radium Ther 1944; 51: 359-363.

    4) Özyurtkan MO. Asymptomatic rare rib anomalies: Bifid rib and rib fusion. J Clin Anal Med 2010; 1: 47-49.

    5) Durak D, Eren B, Fedakar R, Turkmen N. Congenital anomalies of the ribs: ana autopsy case report. Bratisl LekListy 2009; 110: 580-581.

    6) Apaydin M, Sarsilmaz A, Varer M. Third accessory (supernumerary) intrathoracic right rib. Surg Radiol Anat 2009; 31: 641-643.

    7) Merks JHM, Smets AM, Van Rijn RR, et al. Prevalence of rib anomalies in normal Caucasian children and childhood cancer patients. Eur J Med Gen 2005; 48: 113-129.

    8) Glass RBJ, Norton KI, Mitre SA, Kang E. Pediatric ribs: a spectrum of abnormalities. Radiographics 2002; 22: 87-104.

    9) Cagli K, Özcakar L, Beyazit M, Sirmali M. Thoracic outlet syndrome in an adolescent with bilateral bifid ribs. Clin Anat 2006; 19: 558-560.

    10) Edwards DK 3rd, Berry CC, Hilton SW. Trisomy 21 in newborn infants: chest radiographic diagnosis. Radiology 1988; 167: 317-318.

    11) Grangé G, Tantau J, Acuna N, Viot G, Narcy F, Cabrol D. Autopsy findings related to Down's syndrome: 101 cases. J Gynecol Obstet Biol Reprod (Paris). 2006; 35: 477-482.

    12) Kato H, Kiyokawa H, Inoue H, Kobayashi S, Nishizawa O Anatomical reconsideration to renal area: lessons learned from radical nephrectomy or adrenalectomy through a minimal incision over the 12th rib.. Int J Urol 2004; 11: 709-713.

    13) Kato H, Nishizawa O. Supracostal approach- an excellent exposure for renal and adrenal surgery. Acta Urol Jpn 2001; 47: 449-452.

    14) Fokin AA, Robicsek F. Poland's syndrome revisited. Ann Thorac Surg 2002; 74: 2218-2225.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]