Son yıllarda tıp alanındaki teknolojik gelişmeler sonucunda bazı cerrahi girişimlerin yerini perkütan tekniklere bırakmıştır. Daha az invazif olan bu teknikler doku travmasını ve komplikasyon oranını azaltmaktadır
7. Perkütan trakeotomi girişiminde uygulanan farklı teknikler mevcuttur. Çalışmamızda, üç farklı trakeotomi tekniğini girişim süresi, uygulama zorluğu ve erken komplikasyonlar açısından karşılaştırdık.
Çiçek ve arkadaşları8, 115 erişkin hastaya Griggs yöntemiyle trakeotomi açtıkları çalışmalarında, işlem süresi ve erken komplikasyonları değerlendirmişlerdir. İşlem süresini 5.77 dakika olarak belirlemişlerdir. Birbiçer ve arkadaşları9, Perku Twist yöntemi ile açtıkları trakeotomileri retrospektif olarak değerlendirdikleri çalışmalarında, işlem süresini uzmanlar için 2.9, eğitim aşamasındaki uygulayıcılar için 13.2 dakika olarak bulmuşlardır. Akıncı ve arkadaşlarının10, Ciaglia ve Griggs yöntemini karşılaştırdıkları çalışmalarında, Griggs yönteminin Ciaglia yöntemine göre daha az manipülasyon gerektirdiği ve dolayısıyla daha rahat uygulandığı, işlem süresinin de anlamlı olarak az olduğu gösterilmiştir.
Çalışmamızda perkütan trakeotomi işlem süresi Grup G’de, Grup P ve Grup C’ye göre kısa bulundu. Bu, yukarıdaki çalışmalarda belirtildiği gibi Griggs yönteminin daha az manipülasyon gerektirmesi, Ciaglia yönteminde dilatasyon için kullanılan dilatatörlerle işlem süresinin uzamasının yanında yoğun bakım ünitemizde rutin uygulamada Griggs yönteminin kullanılıyor olması ve bu yöntemde deneyimimizin daha fazla olmasından da kaynaklanabilir. Çalışmamızda PerkuTwist yöntemi uyguladığımız 3 hastada dilatasyon gerçekleştirilemediği için başka bir perkütan trakeotomi tekniğiyle trakeotomi açılmıştır. Schiefner ve arkadaşları11, trakeokutan mesafenin uzunluğu gibi teknik sınırlamalara bağlı olarak PerkuTwist yönteminde, dilatasyon ve kanül yerleştirme zorlukları yaşanabileceğini belirtmiştir. Çalışmamızda üç hastada PerkuTwist yöntemi ile trakeotomi açamamamızın nedeni olarak trakeokutan mesafenin uzun olması ve bu hastalarda bu bölgedeki dokuların sert olması olduğu düşünüldü.
Çiçek’in8 Griggs yöntemi, Westphal9 ve Birbiçer’in12 PerkuTwist yöntemi uyguladıkları çalışmalarında minör kanama tespit edilmiştir. Ayrıca Çiçek ve arkadaşlarının8 çalışmalarında bir hastada da cerrahi kanama gözlenmiştir. Çalışmamızda girişim sırasındaki kanama miktarının Grup C’de, Grup G ve Grup P’e göre fazla olduğu ve akciğerlerden aspire edilen kan miktarının Grup G ve C’de, Grup P’ye göre anlamlı olarak fazla olduğu gözlendi. Gruplar arasında, girişim sırasında gözlenen kanama miktarında anlamlı farklılık tespit edilse de hiçbir hastada major veya müdahale gerektiren bir kanama gelişmedi. Ayrıca girişimden önce ve 24 saat sonra ölçülen hemoglobin düzeylerinde de anlamlı farklılık saptanmadı.
Kaiser ve arkadaşları13, Ciaglia ve Griggs yöntemini karşılaştırdıkları çalışmalarında, Ciaglia yöntemi uygulanan grupta geçici hipoksemi ve hiperkapninin daha fazla geliştiğini belirtmişler ve bunu Ciaglia yönteminde girişim süresinin uzun olmasıyla ilişkilendirmişlerdir. Bu çalışmayla uyumlu olarak çalışmamızda geçici hipokseminin girişim süresi en kısa olan Grup G’de en az olduğu saptandı.
Çiçek ve arkadaşları8 çalışmalarında bir hastada yanlış pasaj geliştiğini ve bunun girişimin bronkoskopi eşliğinde yapılmamasından kaynaklandığını belirtmişlerdir. Çalışmamızda yanlış pasaj gelişmemesinin nedeninin girişimlerin bronkoskopi eşliğinde gerçekleştirilmesinden kaynaklandığı düşünüldü.
Byhahn ve arkadaşları14,15, Ciaglia yöntemi ve PerkuTwist yöntemlerini uyguladıkları iki farklı çalışmalarında trakea arka duvar lezyonu geliştiğini belirtmişlerdir. Çalışmamızda trakea arka duvar lezyonu gelişen hasta saptanmadı. Bunun nedeni girişimlerin bronkoskopi eşliğinde yapılmasının yanında Griggs yönteminde forseps dilatatörün eğimli ucunun trakeaya dik olarak yerleştirilmesi ve trakeayı yukarı doğru kaldıracak şekilde forsepsin ucunun trakeaya parelel tutulması da olabilir.
Perkütan trakeotomi işlemi sırasında cilt altı amfizemi ve pnömotoraks gelişebilecek ciddi komplikasyonlardandır13. Çalışmamızda cilt altı amfizemi ve pnömotoraks gelişen hasta saptanmadı.
Çalışmamızda uygulanan tüm perkütan traketomi yöntemlerinde major komplikasyona rastlanmaması ve her 3 yönteminde YBÜ’de, bronkoskopi eşliğinde, deneyimli ellerde güvenle uygulanabileceği sonucuna varıldı. Ancak dilatasyon ve trakeotomi kanülü yerleştirme işleminin daha kolay olması nedeniyle işlem süresinin kısalması ve hipoksemi gibi minor komplikasyonları azalması Griggs yöntemine; işlem sırasındaki kanamanın az olması Ciaglia yöntemine ve akciğerlerden aspire edilen kanama miktarının az olması PerkuTwist yöntemine avantaj sağladığı gözlendi.