[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2011, Cilt 16, Sayı 2, Sayfa(lar) 046-050
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Deneysel Diyabetin Sıçan Böbrek Dokusunda Meydana Getirdiği Değişiklikler Üzerine Enalapril ve Losartan'ın Etkilerinin İncelenmesi
Mehmet Murat DOĞAN1, Emir DÖNDER1, Tuncay KULOĞLU2, Dürrin Özlem DABAK2
1Fırat Üniversitesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
2Fırat Üniversitesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Diabetes mellitus, enalapril, losartan, böbrek, Diabetes mellitus, enalapril, losartan, kidney
Özet
Amaç: Bu çalışmada, streptozotosin (STZ) ile deneysel olarak diyabet oluşturulan sıçanların böbrek dokusunda, Enalapril ve Losartan'ın iyileştirici etkilerinin incelenmesi amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Çalışmada 28 adet erişkin, Wistar cinsi sıçan kullanıldı. Deney hayvanları Kontrol grubu (n=7), diyabetik (DM) grup (n=7), DM+ Enalapril (n=7) ve DM+ Losartan (n=7) olmak üzere dört gruba ayrıldı. Diyabetik, DM+ Enalapril ve DM+ Losartan gruplarına 50 mg/kg tek doz STZ intraperitoneal olarak uygulandı. Tedavi gruplarındaki sıçanlara diyabetin başlangıcından itibaren 5 mg/kg/gün Enalapril ve 10 mg/kg/gün losartan oral olarak verildi. Deneyin 4. haftasının sonunda sıçanlar dekapite edilerek böbrek dokuları çıkartıldı. Rutin ışık mikroskobu takibi yapılarak dokular parafin bloklara gömüldü ve Periyodik Asit-Schiff (PAS) ile boyandı.

Bulgular: Kontrol grubu glomerül ve tübül yapıları normal olarak izlendi. Diyabetik grupta bazı glomerüllerde Bowman mesafesinde daralma, mezangial matriks artışı ve tübüler dilatasyon saptandı. Ayrıca tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrılma ve bozulmalar, tübül bazal membranlarında kalınlaşma, glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller (Armanni-Ebstein lezyonları) ve tübül lümenine dökülmeler gözlendi. Çalışmada DM+ Enalapril grubu ile DM+ Losartan grubu birbirlerine benzer histolojiye sahip olup bu gruplarda glomerüllerde Bowman mesafesinde daralma ve mezangial matriks artışı izlendi. Tübüler dilatasyonlar ve Armani-Ebstein lezyonları ise diyabetik gruba göre daha az belirgindi. Tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarındaki ayrılma ve bozulmalar daha az belirgindi.

Sonuç: STZ ile deneysel olarak diyabet oluşturulan sıçanların böbrek dokusunda enalapril ve losartanın diyabetik nefropatinin histolojik bulguları üzerine etkili olduğu belirlendi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Diabetes mellitus, akut ve kronik komplikasyonlarla seyreden bir hastalıktır1. Kronik dejeneratif komplikasyonlar, en ciddi sağlık sorunlarını oluşturur. Uzun süre diyabeti olan olgularda tüm damarlarda bozukluklar gelişir. Değişiklikler vasküler hücreleri ve bunların bazal membranlarını tutar. Bütün mikrovasküler yapılar tutulmuş olmasına karşın, klinik olarak ancak retina, renal glomerüller ve büyük sinirlerde patoloji ortaya çıkar2. Diyabetik nefropati insüline bağımlı diyabetik hastaların yaklaşık olarak 1/3 ‘ünde ortaya çıkar. Kronik diyaliz ve transplantasyon gerektiren son dönem böbrek hastalığına tek başına neden olur3. Diyabetik nefropati hemodinamik ve metabolik faktörlerin etkileşimiyle oluşur4. Diyabetik nefropati gelişiminin önemli nedenlerinden biri de hormonal faktörlerdir. Yapılan araştırmalarda Renin Anjiotensin Aldosteron Sistemi ve Büyüme Hormonunun (BH) diyabetik nefropati gelişiminde önemli rol oynadığı gösterilmiştir. Diyabetik nefropatiye bağlı Kronik Böbrek Hastalığında en fazla kullanılan anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ACEİ) ve anjiotensin reseptör blokerlerinin (ARB) oksidatif stres ve renal koruma üzerine olan etkileri birçok çalışmaya konu olmuştur. ACEİ ve ARB'lerin gerek sistemik ve gerekse sadece böbrekte olsun, NADPH oksidaz inhibisyonu ile5-8 O2 düzeyini düşürerek9 okside LDL düzeyinde10 ve ileri glikolizasyon son ürünlerinde (AGE) azalma yaparak oksidatif yükü azalttıkları gösterilmiştir11.

    Bu çalışmanın amacı; diyabetik böbrek dokusunda meydana gelen değişiklikler üzerine enalapril ve losartanın iyileştirici etkileri olup olmadığını histolojik olarak araştırmaktır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Hayvan Prosedürü: Çalışmamızda Fırat Üniversitesi Deneysel Araştırmalar Merkezi'nden (FÜDAM) temin edilen 28 adet erişkin, dişi Wistar albino cinsi sıçanlar kullanıldı. 21 ºC oda ısısında 12 saat ışık (7:00–19:00) ve 12 saat karanlıkta (19:00–7:00) tutulan sıçanlar her gün altları temizlenen kafeslerde beslendi. Yemler; çelik kaplarda, su; cam biberonlarda (normal çeşme suyu) verildi. Tüm sıçanlar aynı ortamda gözetim altında tutuldu ve aynı standart sıçan yemi verilerek add-libitum su ve yiyecek alımları sağlandı. Tüm sıçanlar 12 saat aç bırakıldıktan sonra kuyruk venlerinden kan örnekleri alındı ve bazal kan glukoz düzeyleri saptandı. Deney hayvanları Kontrol grubu (n=7), diyabetik (DM) grup (n=7), DM + Enalapril (n=7) ve DM + Losartan (n=7) olmak üzere dört gruba ayrıldı. Diyabetik, DM + Enalapril ve DM + Losartan gruplarına 50 mg/kg olacak şekilde tek doz STZ (Sigma Chemical Co Louis Missouri) 0,1 M Fosfat-sitrat tamponunda ( pH: 4,5) çözdürülerek intraperitoneal olarak uygulandı. 72 saat sonra, 12 saat açlık sonrasında kuyruk veninden alınan kanın glukometre cihazındaki ölçümü sonucu açlık kan glukoz düzeyi 250 mg/dl'yi geçen sıçanlar diyabetik olarak kabul edildi. Tedavi gruplarındaki sıçanlara diyabetin başlangıcından itibaren 5 mg/kg/gün enalapril (Vasolapril 10mg, Deva Holding A.Ş., İstanbul, Türkiye) ve 10 mg/kg/gün losartan (Eklips 50 mg, Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş., İstanbul, Türkiye) oral olarak, orogastrik sonda ile verildi. Deneyin 4. haftasının sonunda tüm gruptaki ratlar ketamin anestezisi altında dekapite edildiler. Işık mikroskobu takibi için deney hayvanlarının böbrek dokuları çıkarıldı.

    Histolojik Çalışma: Her gruptan alınan böbrek dokuları, % 10'luk formaldehit solüsyonunda 24 saat süresince tespit edildikten sonra musluk suyu altında yıkanmaya alındı. Musluk suyunda 24 saat yıkanan dokular daha sonra rutin histolojik takip serilerinden geçirilip parafin bloklara gömüldü. Parafin bloklardan 5–6 µm kalınlığında kesitler alındı. Kesitler PAS (Periyodik Asit- Schiff) ile boyandı. Hazırlanan preparatlar araştırma mikroskobunda (Olympus BH–2) incelenip fotoğraflandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Kontrol grubu böbrek dokularında, glomerül ve tübül yapıları normal olarak izlendi (Şekil 1, 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Kontrol grubunda normal böbrek histolojisi. Glomerül (→), Bowman mesafesi (B), tübül (*). PAS X 4.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Kontrol grubunda normal yapıda proksimal (PT) ve distal (DT) tübüller. Normal görünümlü tübül epiteli fırçamsı kenarları (→) ve tübül bazal membranı (◄). PAS X 20

    Diyabetik grupta bazı glomerüllerde Bowman mesafesinde daralma, mezangial matriks artışı ve tübüler dilatasyon vardı (Şekil 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Diyabetik grupta glomerüllerde mezangial matriks artışı (M), Bowman mesafesinde daralma (→)., tübüler dilatasyonlar (*). PAS X 4.

    Ayrıca tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrılma ve bozulmalar, tübül bazal membranlarında kalınlaşma, glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller (Armanni- Ebstein lezyonları) ve tübül lümenine dökülmeler dikkati çekti (Şekil 4).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 4: Diyabetik grupta tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrılma ve bozulmalar (*), tübül bazal membranlarında kalınlaşma (→), glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller ( ), tübül lümenine dökülmeler (◄) . PAS X 20.

    DM + Enalapril grubunda glomerüllerde Bowman mesafesinde daralma gözlenmedi. Ancak, mezangial matriks artışı izlendi. Tübüler dilatasyonlar ise diyabetik gruba göre daha az belirgindi (Şekil 35). Tübül epitellerinin fırçamsı kenarları diyabetik grup ile karşılaştırıldığında daha iyi görünümde olup, tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarındaki ayrılma ve bozulmalar daha az belirgindi. DM + Enalapril grubunda glukojenik vakuolizasyonlar daha az yoğunlukta olup, tübül bazal membranlarında kalınlaşma olduğu gözlendi (Şekil 46).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 5: DM+Enalapril grubunda Bowman mesafesi (→), Glomerüllerde mezangial matriks artışı (M), tübüler dilatasyonlar (*). PAS X 4.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 6: DM+Enalapril grubunda tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrılma ve bozulmalar (*), tübül bazal membranlarında kalınlaşma (→), glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller ( ). PAS X 20.

    DM + Losartan grubunda, DM + Enalapril grubundakine benzer şekilde glomerüllerde Bowman mesafesinde daralma gözlenmedi, mezangial matriks artmıştı ve tübüler dilatasyonlar ise diyabetik gruba göre daha az belirgindi (Şekil 357). DM + Losartan grubunda diyabetik gruba göre tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında daha az ayrılma ve bozulmalar izlendi. Glukojenik vakuolizasyonlar daha az yoğunlukta olup, tübül bazal membranlarında kalınlaşma olduğu gözlendi (Şekil 48).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 7: DM+Losartan grubunda Bowman mesafesi (→), Glomerüllerde mezangial matriks artışı (M), tübüler dilatasyonlar (*). PAS X 4.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 8: DM+Losartan grubunda tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrılma ve bozulmalar (*), tübül bazal membranlarında kalınlaşma (→), glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller ( ). PAS X 20.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Böbrekler diyabetin başta gelen ve en önemli hedef organlarından biridir. Böbrek yetmezliği, diyabete bağlı ölüm nedenleri arasındadır. Klinik bulguların ve deneysel çalışmaların çoğu, diyabetik komplikasyonların metabolik bozukluklar, özellikle de hiperglisemi sonucu olduğunu işaret ederek hiperglisemi ile uzun süreli diyabetin komplikasyonları arasında bağlantı kurmaktadır12.

    Oksidatif stres; vücuttaki oksidanlar ve antioksidanlar arasındaki dengenin oksidanlar lehine değişmesiyle oluşan çeşitli moleküler değişikliklerin ifadesidir13,14. Oksidatif stresin özellikle yaşlanma, diyabet, üremi, kardiyovasküler hastalıklar, malnütrisyon ve kanser gibi durumlarda önemi ortaya konmuştur15. Angiotensinojen II'nin renal ve kardiyovasküler sistemlerde oksidatif stresi uyardığı gösterilmiştir. Anjiyotensin I (AT 1) reseptörü aracılığı ile damar düz kas hücresi ve glomerüler mezengiyal hücrelerde NADPH yapımı artar. Bu da, yüksek aktiviteye sahip bir oksijen molekülü olan süperoksitin oluşmasına neden olur16. Proinflamatuvar olan süperoksit lokal doku zedelenmesine yol açar. Nitrik oksit (NO) ile reaksiyona girerek başka toksik radikallere dönüşür ve NO'nun fonksiyonu bozulur. Güçlü bir vazodilatör olan ve glomerüler hemodinami regülasyonunda önemli rol alan NO'nun antiproliferatif ve antitrombotik etkileri de azalmaktadır17.

    Oksidatif strese ilaveten BH' da, diyabetik mikroanjiyopatinin oluşumunda rol almaktadır. Ayrıca, BH ve IGF'nin diyabetik nefropatide patojenik bir rol oynayabileceği düşünülmektedir18,19. Diyabetik nefropatiye bağlı Kronik Böbrek Hastalığında en fazla kullanılan anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ACEİ) ve anjiotensin reseptör blokerlerinin (ARB) oksidatif stres ve renal koruma üzerine olan etkileri birçok çalışmaya konu olmuştur511. ACEİ ve ARB'lerin gerek sistemik ve gerekse sadece böbrekte olsun, NADPH oksidaz inhibisyonu ile58 superoxide düzeyini düşürerek9 okside LDL düzeyinde10 ve ileri glikolizasyon son ürünlerinde (AGE) azalma yaparak oksidatif yükü azalttıkları gösterilmiştir11.

    Diyabetik nefropatide yapısal değişiklikler böbreğin bütün bölümlerini kapsamakla birlikte, en karekteristik değişikliklerin glomerüllerde gözlendiği saptanmıştır20. Glomerüler lezyonların en önemlileri ise kapiller bazal membran kalınlaşmaları, diffüz ve nodüler glomerülosklerozdur. Diffüz glomerüloskleroz, mezangial hücre proliferasyonu ile birlikte mezangial matrikste diffüz artış olarak gruplanabilir ve her zaman bazal membran kalınlaşması ile ilişkili olan durumlardır12. Bu çalışmada da, diyabetik grupta glomerüllerde Bowman mesafesinde daralma, diffüz mezangiyal matriks artışı ve tübüler dilatasyon gözlemlenmiştir. Ayrıca, tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrışma ve bozulmalar, tübül bazal membranlarında kalınlaşmalar, glukojenik vokualizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller (Armanni-Ebstein lezyonları) ve tübül lümenine dökülmeler dikkat çekmiştir. Diyabetik nefropatinin erken döneminde; glomerül ve tübüllerde hipertrofi, tübüler vakuolizasyon, glomerül ve tübül bazal membranlarında kalınlaşma, glomerüllerde mezangial matriks ve hücre artışı gibi histopatolojik değişiklikler gösterdiği yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır2123. Bizim çalışmamızda da, ışık mikroskobu düzeyinde PAS (+) mezangial matrikste artış, tübüler vakuolizasyon ve tübül bazal membranlarında kalınlaşma gözlenmesi literatür bilgileri ile uyumlu olarak bulunmuştur24. Ayrıca, kontrol grubu ile karşılaştırdığımızda, diyabetik olan grupta Armanni-Ebstein lezyonlarının da belirgin bir şekilde arttığı gözlenmiştir. Kontrol altına alınamayan glukozürili hastalarda, tübüler epitelde glukozun reabsorbe edilerek glukojen olarak depolandığı bilinmektedir12. Günümüzde Armanni-Ebstein lezyonlarının bir hastalık belirtisi olmaktan çok, tübüler sıvıda yüksek yoğunluktaki glukozun geri emilimi sonucu glukojen birikiminin bir işareti olduğu saptanmıştır25.

    Çalışmamıza benzer bir şekilde yapılan bir çalışmada, STZ ile indüklenmiş deneysel diyabetik sıçan böbrek dokusunda, kortekste peritübüler fibroz, glomerüler skleroz ve mesangiyal matriks artışı saptanmıştır. Aynı çalışmada tedavi olarak enalapril verilip histolojik değerlendirme yapıldığında, enalaprilin böbrek dokusu üzerine çalışmamızla uyumlu bir şekilde olumlu etkisi olduğu ve korteksteki lezyonların gerilediği gözlenmiştir. Bu bulguların enalaprilin antioksidatif etkilerine bağlı olarak meydana geldiği bildirilmiştir26. Başka bir araştırmada ise, deneysel diyabet modelinde diyabetik nefropatik sıçanlarda histolojik olarak Bowman kapsülü, glomerül ve tubuler bazal membranların düzenli yapılarının bozulduğu, tubuler dilatasyonların geliştiği saptanmıştır. Aynı çalışmada tedavi grubu olarak bir ARB olan İrbesartan kullanılmış olup antioksidan aktiviteye glomerülde iNOS immun pozitif olarak boyanması incelenmiştir. iNOS immün pozitif reaksiyon veren glomerüler hücrelerinin sayısı daha düşük bulunmuş. İrbesartan kullanılan grupta histolojik bulgular diyabetik gruba göre gerilemiş olarak saptanmıştır27.

    Benzer bir şekilde bizim çalışmamızda da, diyabetik grupta glomerüllerde Bowman mesafesinde daralma, diffüz mezangiyal matriks artışı ve tübüler dilatasyon gözlemlenmiştir. Ayrıca, tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrışma ve bozulmalar, tübül bazal membranlarında kalınlaşmalar, glukojenik vokualizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller ve tübül lümenine dökülmeler dikkati çekmiştir. Enalapril ve losartan uyguladığımız tedavi gruplarında ise; tübüler dilatasyonların diyabetik gruba göre azaldığı aynı şekilde tübül epitellerinin fırçamsı kenarlarında ayrışma ve bozulmaların azaldığı, diyabetik gruba göre tübül bazal membranlarındaki kalınlaşmaların daha hafif olduğu, glukojenik vokualizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüllerin ve tübül lümenine dökülmelerin belirgin olarak gerilediği gözlenmiştir. Bu bulguların enalapril ve losartanın antioksidatif etkilerine bağlı olarak meydana gelmiş olabileceğini düşünmekteyiz.

    Bu çalışmanın sonucunda, enalapril ve losartan'ın deneysel diyabette böbrek üzerine koruyucu ve iyileştirici etkileri olduğu belirlenmiş ve bu konuda daha ileri çalışmaların yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.

    Not: Bu çalışma FÜBAP 1956 nolu proje ile desteklenmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Powers AC. Diabetes Mellitus. In: Kasper DL, Fauci AS, Longo DL, Braunwald E, Hauser SL, Jameson JL, (eds). Harrison's principles of Internal Medicine. 16th ed. McGraw Hill, 2005; 2152- 2180.

    2) Kahn CR, Weir GC, King GL, Jacobson AM, Moses AC, Smith RJ. Joslin's Diabetes Mellitus. Fourteenth edition. Boston: Lippincott Williams and Wilkins, 2005; 331–338.

    3) Rahimi R, Nikfar S, Larijani B, Abdollahi M. A review on the role of antioxidants in the management of diabetes and its complications. Biomed Pharmacother 2005; 59: 365–373.

    4) Cooper ME. Interaction of metabolic and hemodynamic factors in mediating experimental diabetic nephropathy. Diabetologia 2001; 44: 1957–1972.

    5) Taniyama Y, Griendling KK. Reactive oxygen species in the vasculature: Molecular and cellular mechanisms. Hypertension 2003, 42: 1075–1081.

    6) Touyz RM. Reactive oxygen species and angiotensin II signaling in vascular cells implications in cardiovascular disease. Braz J Med Biol Res 2004; 37: 1263–1273.

    7) Touyz RM, Schiffrin EL. Ang II-stimulated superoxide production is mediated via phospholipase D in human vascular smooth muscle cells. Hypertension 1999; 34: 976–982.

    8) Onozato ML, Tojo A, Goto A, Fujita T, Wilcox CS. Oxidative stress and nitric oxide synthase in rat diabetic nephropathy: effects of ACEI and ARB. Kidney Int 2002; 61: 186 -194.

    9) Berry C, Anderson N, Kirk AJ, Dominiczak AF, McMurray JJ. Renin angiotensin system inhibition is associated with reduced free radical concentrations in arteries of patients with coronary heart disease. Heart 2001; 86: 217–220.

    10) Johansen JS, Harris AK, Rychly DJ and Ergul A. Oxidative stress and the use of antioxidants in diabetes: Linking basic science to clinical practice. Cardiovascular Diabetology 2005; 4: 5.

    11) Fan Q, Liao J, Kobayashi M, et al. Candesartan reduced advanced glycation end-products 56 accumulation and diminished nitro-oxidative stress in type 2 diabetic KK/Ta mice. Nephrol Dial Transplant 2004; 19: 3012–3020.

    12) Kumar V, Cotran RS, Robbins SL. Temel Patoloji, Prof. Dr. Uğur Çevikbaş (ed). s:511–517. 6. Baskı, Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul, 2000.

    13) Ronco C, La Greca G. Vitamin E bonded membrane, a further step in dialysis optizimation. Contrib Nephrol 1999; 127: 1–31.

    14) Sies H. Oxidants and antioxidants. Exp Physiol 1997; 82: 291-295.

    15) Altan N, Dinçel AS, Koca C, Diabetes Mellitus ve Oksidatif Stres Türk Biyokimya Dergisi 2006; 31; 51–56.

    16) Tesfamariam B. Free radicals in diabetic endothelial dysfunction. Free Radic Biol Med 1994;16: 383–391.

    17) Komers R, Lindsley JN, Oyama TT, Allison KM, Anderson S. Role of neuronal nitric oxide synthase (NOS1) in the pathogenesis of renal hemodynamic changes in diabetes. Am J Physiol Renal Physiol 2000; 279: 573–583.

    18) Esposito C, Liu ZH, Striker GE, et al. Inhibition of diabetic nephropathy by a GH antagonist: A molecular analysis. Kidney Int 1996; 50: 506–514.

    19) Lundbaek K, Christensen NJ, Jensen VA, et al. Diabetes, diabetic angiopathy, and growth hormone. Lancet 1970; 2: 131–133.

    20) Osterby R, Asplund J, Bangstad HJ, et al. Neovascularization at the vascular pole region in diabetic glomerulopathy. Nephrol Dial Transplant 1999; 14: 348–352.

    21) Cortes P, Dumler F, Goldman J, Levin NW. Relationship between renal function and metabolic alterations in early streptozocin-induced diabetes in rats. Diabetes 1987; 36: 80–87.

    22) Sanai T, Sobka T, Johnson T, et al. Expression of cytoskeletal proteins during the course of experimental diabetic nephropathy. Diabetologia 2000; 43: 91–100.

    23) Tucker BJ, Collins RC, Ziegler MG, Blantz RC. Disassociation between glomerular hyperfiltration and extracellular volume in diabetic rats. Kidney Int 1991; 39: 1176–1183.

    24) New JP, Canavan JP, Flyvbjerg A, Hamon G, Bilous RW, Marshall SM. Renal enlargement and insulin-like growth factor–1 accumulation in the Wistar rat model of experimental diabetes is not prevented by angiotensin converting enzyme inhibition. Diabetologia 1996; 39: 166–171.

    25) Büyükdevrim AS, Büyükbeşe MA, Davutoğlu M. Diabetik nefropati. Klinik moleküler patogenez klasik ve moleküler tedavi. İstanbul: Turgut yayıncılık, 2005; 432–529, 136–342.

    26) De Cavanagh EMV, Inserra F, Toblli J, Stella I, Fraga C.G and Ferder L. Enalapril Attenuates Oxidative Stress in Diabetic Rats. Hypertension 2001; 38: 1130–1136.

    27) Dönmez S. Deneysel Diabetik Nefropatide İrbesartan ve Antioksidan Tedavilerin Karşılaştırılması, Uzmanlık Tezi 2008; 46–58.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]