[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2012, Cilt 17, Sayı 2, Sayfa(lar) 084-088
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Ponseti Yöntemi ile Tedavi Edilen Doğuştan Çarpık Ayaklı Olguların Erken Dönem Sonuçları
Sinan ZEHİR1, Serkan SİPAHİOĞLU2, Mehmet Akif ALTAY2, Cemil ERTÜRK2, Ali BİLGE2, Uğur Erdem IŞIKAN2
1Sağlık Bakanlığı Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Şanlıurfa, Türkiye
2Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Şanlıurfa, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Ponseti, Çarpık ayak, Ortez, Ponseti, Club foot, Orthesis
Özet
Amaç: Ponseti yöntemi ile tedavi edilen doğuştan çarpık ayaklı (DÇA) olguların erken dönem sonuçlarını değerlendirmek.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2009-2010 yıllarında Ponseti yöntemi ile tedavi edilmiş 27 (17 erkek, 10 kız ortalama yaş 12 gün ; dağılım 0- 35 gün) hastanın 38 ayağı alındı. Hastalardan 11'inde çift 16'sında tek taraflı deformite vardı. Tek taraflı olguların 9'unda sol 7'sinde sağ ayak etkilenmişti. Başka bir merkezde Doğuştan çarpık ayak(DÇA) tedavi gören, eşlik eden hastalıkları olan olgular çalışmaya dahil edilmedi. DÇA tanısı ile alçılamaya başlanıp devam edilemeyen yada ortez kullanmayan olgular çalışma dışında tutuldu. Ortalama takip süresi 14ay(12-17 ay) idi. Hastaların tamamına perkütan aşil tenotomisi uygulandı.

Bulgular: Bir yıllık takip sonrasında yöntemin tam olarak uygulandığı ve çalışmaya dahil edilen 27 olgunun tamamında klinik olarak düzelme elde edildi. Bu olguların radyolojik değerlendirmesinde de normal sınırlarda değerler elde edilmiştir. Uygulamadaki en önemli sorun otez kullanımına uyum sağlanması ve uygun ortez yapımının sağlanamaması olduğu gözlenmiştir.

Sonuç: Ponseti yöntemi ile DÇA tedavisinde başarılı bir sonuç için yöntemin kurallarına uygun şekilde titizlikle uygulanması, olguların sık ve yakından takibi ve ailelerin eğitiminin yanında ortotist eğitimininde önemli olduğu düşünülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Çarpık ayak olarak bilinen deformite alt ekstremiteyi etkileyen en sık görülen doğumsal anomalilerden biridir. Etkili ve uzun vadeli tedavinin sağlanması halen bir sorun olmaya devam etmektedir1. Çarpık ayak tedavisinde başarılı ya da iyi sonuç kavramları değerlendirildiğinde ortaya çelişkili bir tablo çıkar çünkü sadece ayak değil tüm bacağı etkileyen bir displazi söz konusudur2.

    Doğuştan çarpık ayak (DÇA) tedavisinde konservatif tedavi yöntemi Hipokrat zamanından beri bilinmektedir. Uygulanan konservatif yöntemlerin çeşitliliği ile birlikte başarı oranları arasında farklılıklar vardır3. Deformitenin patolojik anatomisine ve ayak kinematiğine uygun olmayan yöntemlerin uygulandığı çalışmalarda %10–20 başarı oranı bildirilmiştir4. Başarı oranlarının düşük olması cerrahi tedaviye yönelimi arttırmış ancak en başarılı çalışmalarda bile %20–30 oranında nüks görüldüğü bildirilmiş5 ve cerrahi yöntemler radikalleştikçe aşırı düzeltme sorunu ortaya çıkmıştır6-7.

    Her yıl dünyada yaklaşık yüz bin DÇA' lı bebek doğmaktadır ve bu olguların yaklaşık %80'i gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmektedir. Düşük sosyoekonomik statü ve cehalet nedeni ile gelişmekte olan ülkelerde ihmal edilmiş DÇA sıklığı artmaktadır8.

    DÇA tedavisinde Ponseti yöntemi son on yılda daha popüler hale gelmiştir9. Bu çalışmada Şanlıurfa'da Ponseti yöntemi ile tedavi ettiğimiz DÇA'lı olguların erken dönem klinik sonuçlarını değerlendirdik.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışmaya Kasım 2009- Ekim 2010 yıllarında Ponseti yöntemi ile tedavi edilmiş 27 (17 erkek, 10 kız; ortalama yaş 12 gün; dağılım 0- 35 gün) hastanın 38 ayağı alındı. Hastalardan 11'inde çift 16'sında tek taraflı deformite vardı. Tek taraflı olguların 9'unda sol 7'sinde sağ ayak etkilenmişti. Hastalar, Dimeglio ve ark.'nın10 sınıflama sistemine göre değerlendirildi ve buna göre 12 ayakta (%31.6) tip 2, 20 ayakta (%52.6) tip 3, 6 ayakta (%15.8) tip 4 deformite saptandı. Başka bir merkezde Doğuştan Çarpık Ayak (DÇA) nedeni ile tedavi gören, meningomyelosel ve artrogripozis gibi hastalıklara bağlı deformiteleri olan olgular çalışmaya dâhil edilmedi. DÇA tanısı ile alçılamaya başlanıp devam edilemeyen ya da ortez kullanmayan olgular çalışma dışında tutuldu. Ortalama takip süresi 14ay (12–17 ay) idi.

    Hastaların sistemik muayenelerini takiben anne ve babalarına hastalıkla ve tedavi yöntemi ile ilgili bilgi verildi. Ailelere tedavi ve takibin uzun süreceği, alçılama sonrası ameliyat gerekebileceği ve alçılama ile sağlanan pozisyonun korunması için ortez kullanılacağı, ayak boyu farklılıkları olabileceği, bacak kaslarında atrofi görülebileceği anlatıldı.

    Alçılamaya Ponsetinin tarif ettiği yönteme uygun olarak öncelikle deformitenin kavus komponenti düzeltilerek başlandı. Alçılamalar sırasında ayak kesinlikle pronasyona getirilmedi. Varus ve adduksiyonu düzeltmek için supinasyon pozisyonunda talus başına karşı kuvvet uygulanarak ayak abduksiyona getirildi. Tam abduksiyon sağlandığında ayağın plantigrad olduğu ve topuk varusunun düzeldiği görüldü11, (Resim 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: a) Doğuştan çarpık ayaklı olgunun alçı yapılmadan önceki görüntüsü, b) Doğuştan çarpık ayaklı olgunun birinci alçı sonrası görüntüsü, c) Alçı tedavisi bittikten sonraki görüntü

    Bütün olgularda diz üstü olarak beyaz standart alçı kullanıldı. İlk alçılama sonrası bütün olgular aynı güne çağrılarak ailelerin motivasyonu arttırılmaya çalışıldı. Alçı değişimi eskisinin çıkarılmasından hemen sonra yedi günde bir yapıldı. Hastalar alçı değişiminden bir gün önce telefon ile aranarak çağrıldı. Ortalama 6 alçı5-8 uygulandı. Bütün hastalara ameliyathane şartlarında ve lokal anestezi ile aşil tenotomisi yapılmasını takiben 3 hafta alçı uygulandı. Bu alçının çıkarılmasından sonra ayağı 70 derece abduksiyon ve 15–20 derece dorsifleksiyonda tutacak şekilde Denis-Browne ateline monte edilen açık burunlu düz tabanlı bilek arkasına plastozot parça yapıştırılmış ayakkabılar kullanıldı (Resim 2). Ortez üç ay süre ile tam gün takip edilen dönemde ise geceleri sürekli ve gündüzleri 4 saat kullanıldı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: Ortez uygulanan bir olgunun görüntüsü.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Bir yıllık takip sonrasında yöntemin tam olarak uygulandığı ve çalışmaya dâhil edilen 27 olgunun tamamının klinik olarak değerlendirilmesi sonucunda; hiç bir olguda ön ayak adduksiyonu, ön ayak supinasyonu, topuk varusu, ekin deformitesi saptanmadı, tüm olgular Dimeglio ve arkadaşlarının sınıflamasına göre tip 1 olarak değerlendirildi. Olguların tamamında aileyi de mutlu eden tatminkâr sonuçlar elde edildiği görüldü. Bu olguların radyolojik değerlendirmesinde ekinus, varus ve talonavikuler subluksasyon ölçümlerinde normal sınırlarda değerler elde edilmiştir.

    Uygulama sırasındaki en önemli sorun ailelerin ortez kullanımına uyumu olarak ortaya çıkmıştır.Bazı olgularda ise ortezin uygun olmaması nedeni ile tekrarlayan düzeltmeler ailelerin uyumunu azaltmakta idi. Hastalar sık kontrole çağrılarak yakın takip edilerek hastalığın ciddiyeti ve sonuçları tekrar tekrar anlatılarak ortez kullanımı sağlanabilmiştir.

    Alçılama sonrası deformite düzelmiş olsa da ayak abduksiyon ortezine uyum göstermediği için takipten çıkarılan 5 hastada (7 ayak) deformitenin nüks ettiği görüldü. Bir hasta ortezi 3 aylık periyottan sonra hiç kullanmaz iken üç hasta ortadaki metal kısmı çıkararak sadece ayakkabıları kullanmaya devam etti. Bir olgu da ise tekrarlayan düzeltmelere rağmen ayakkabılar ayağa tam olarak oturtulamadığından dolayı aile ortez kullanımından vazgeçti. Bu olgularda yeniden alçı tedavisi aileler tarafından kabul edilmedi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Diferansiye Doğuştan Çarpık Ayak tedavisinde doğumu takiben en kısa zamanda alçılamaya başlanması önerilmiştir. Ucuz ve uygulamasının kolaylığı nedeniyle beyaz standart alçı tavsiye edilmiştir. Alçılama öncesi ayağa önce esnetici manipülasyon yapılır. Alçı poliklinikte yeni alçı sarılmadan hemen önce çıkartılmalıdır.

    Ponseti yöntemi yakın zamana kadar ülkemizde ve bölgemizde pek ilgi görmemiş diğer alçılama yöntemleri ya da cerrahi tedavi yöntemleri kullanılagelmiştir. Geniş cerrahi uygulamalarda başlangıçta görüntünün düzelmesi önemsenmişken3,12 uzun dönem takip sonuçlarında fonksiyonun ve hareketin korunmasının esas olduğu anlaşılmıştır. Kapsamlı yumuşak doku gevşetmeleri ile elde edilen başarılı sonuçların zamanla bozulduğu gözlenmiştir12-14. Ernst ve ark' nın15 yapmış olduğu bir çalışmada Ponseti yöntemi uygulanan olgular ile posteromedial gevşetme yapılan olgular karşılaştırılmış yapılan son takip sonucunda fonksiyonel değerlendirme puanı Ponseti grubunda daha fazla bulunmuş. Pasif dorsifleksiyon, pasif inversiyon ve eversiyon Ponseti grubunda daha iyi olarak bulunmuş.

    Laaveg ve Ponseti16 gerektiğinde minimal invaziv cerrahiyi de ekledikleri konservatif tedavi yöntemi ile %89 oranında başarı sağlamışlardır. Literatürdeki en uzun süreli izleme ve en iyi fonksiyonel sonuçlara sahip olması nedeni ile yönteme tüm dünyada ilgi duyulmuştur17.

    Literatürde farklı tedavi yöntemleri tanımlanmıştır. Dimeglio ve ark.'nın18 tanımladığı günlük fizyoterapi ve devamlı hareket makinesinin kullanıldığı yöntem Avrupada ilgi görmüştür. Uzun süreli fizyoterapi uygulamasının güçlüğü ve maliyeti bu yöntemin uygulanmasını sınırlamıştır. Ayrıca bu yöntemde olguların %28'inde cerrahi tedavi gerektiği bildirilmiştir.

    Amerika ve diğer birçok ülkede yaygın olarak uygulanan Kite yöntemin de deformite sırayla düzeltmeye çalışılmış ve ortalama 36 haftada düzelme sağlanabilmiştir. Kite yönteminde kalkaneokuboid ekleme karşı kuvvet uygulayarak ayak önünün düzeltmeye çalışmasını Ponseti bir hata olarak değerlendirmiş bu durumun topuk varusunu düzeltmeyi geciktirdiğini ve tedavi süresini uzattığını savunmuştur17.

    Ponseti yöntemi ile tedavi edilen DÇA olgularda Pirani ve ark.19 yapmış oldukları MR çalışmasında tarsal kemikler arasındaki ilişkinin yanısıra tarsal kemiklerin anormal şekilli osteokartilajinöz taslaklarının da tam olarak düzeldiğini göstermişlerdir. Olgularımızda yapılan radyolojik değerlendirme sonucunda talonavikuler eklem ilişkisinin düzelmiş olduğu tespit edilmiştir.

    Ponseti tarafından tedavi edilen olguların ortalama 30 yıllık izleniminde Cooper ve Dietz17 fonksiyonel ve klinik olarak %78 oranında mükemmel ve iyi sonuç saptamışlar DÇA olmayan kişilerden oluşan kontrol grubunda ise bu oranı%85 olarak bulmuşlar.

    Willis ve ark.20 Ponseti yöntemi ile tedavi etmiş oldukları olguların %90 nında başarılı ve sürdürülebilir bir düzeltme elde dildiğini bildirmişlerdir. Noam ve ark.9 beş yıllık takip sonucunda%89 oranında başarılı ve aileyi memnun eden sonuç elde edildiğini bildirmiş ve tedavinin başarısının ortez kullanımının etkilediğini belirtmiştir. Milind ve ark.21 beş yıllık takip sonucunda %89.79 mükemmel sonuç bildirmiş ve ortez kullanımına uyumsuzluğun başarısızlığın ana nedeni olduğunu belirtmiştir. Ankur ve ark.8 ponseti yönteminin özellikle gelişmekte olan ülkelerde, cerrahi tedavi imkanı olmayan bölgelerde DÇA tedavisinde başarılı ve etkin bir şekilde uygulanabileceğini; ortez uygulamasının tedavinin önemli bir bölümünü oluşturduğunu bildirmiş ve düşük sosyoekonomik düzeyin ihmal ve uyumsuzluğu arttırdığını belirtmiştir.

    Olgularımızın tamamı düşük sosyoekonomik düzeyde idi (yeşil kartlı). Ailelerin bir kısmında tedavinin cerrahi girişimler ile yapılma ön yargısı vardı. Tedavi başlangıcında ve devamında ailelerin eğitimi ve motivasyonu sağlanmaya çalışılmış hastaların aynı güne çağrılarak alçı değişimlerinin yapılmış olması motivasyonu arttıran önemli bir faktör olarak değerlendirilmiştir. Olguların çok yakından takip edilmesine, alçılama öncesi ve sonrası orteze uyumun tekrar tekrar anlatılmasına, olguların sık aralıkla kontrole çağrılmasına rağmen beş aile ortez uygulamasına uyum sağlayamamış ve çalışma dışında bırakılmıştır. Ailelerin çocuğun ağlaması ya da iki ayak birbirine bağlı kaldığı için yürüyemeyeceklerini ile sürerek ortezi kullanmak istememesi veya ortezin orta kısmındaki metal bölümleri çıkararak sadece ayakkabıları kullanmak istemesi önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Bazı aileler ayağın düzeldiğini bu nedenle ortezin gereksiz olduğunu ifade etmekte idi. Bazı olgularda ortezin uygun olmaması nedeni ile tekrarlayan düzeltmeler ailelerin uyumunu azaltmakta idi. İhtiyaca cevap verecek uygun ve rahat ayakkabı yapabilecek eğitimli ortotistin bulunmaması önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır.

    Bursalı, Ponseti yöntemini uyguladığı primer olguların tümünde; başka merkezlerden gönderilip tedaviye sonradan başlanan olgularında %75'inde düzelme sağlandığını bildirmiştir22. Ponseti yöntemi ile başlangıç düzeltme hızı Herzenberg ve ark.23 %100, Morcuende ve ark.24 %98, Tindal ve ark.25 %98 başlangıç düzeltme hızı bildirmişlerdir. Çalışmamızda başlangıç düzeltme hızımız (%100) literatür ile uyumlu olarak bulunmuştur.

    DÇA tedavisinde birincil hedef tam fonksiyonel ağrısız bir ayak ile uzun vadeli düzeltme sağlamaktır. Geniş cerrahi uygulamalar ile deformitenin düzeltilmesi ve başarı oranının yükseltilmesi planlanmış iken nüks ve diğer deformitelerin ortaya çıkması nedeni ile yeniden konservatif tedavi yöntemleri gündeme gelmiş ve bunlar arasında da Ponseti yöntemi ön plana çıkmıştır. Bu nedenle DÇA tedavisinde ponseti yöntemini kullandık. Erken dönem sonuçların bildirildiği bu çalışmada deformiteler büyük cerrahi girişimler uygulanmadan düzeltilebilmiştir.

    Ponseti yöntemi ile DÇA tedavisinde başarılı bir sonuç için yöntemin kurallarına uygun şekilde titizlikle uygulanması, olguların sık ve yakından takibi, ailelerinde eğitimi esas olduğu gibi kullanılacak ortezinde deneyimli kişilerce yapılmasının önemli bir etken olduğu düşünülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Matthew BD, Christina AG. update on clubfoot: etiology and treatment. Clin Orthop Relat Res 2009; 467: 1146–53.

    2) Herring JA, Karol LA, Richards SB, Johnston CE. Disorders of the Foot. Herring JA (Editors). Tachdjian\'s Pediatric Orthopaedics, 3.Baskı, Philedelphia, Elsevier Saunders 2002; 922-58.

    3) McKay DW. New concept of and approach to clubfoot treatment:section II-correction of the clubfoot. J Pediatr Orthop 1983; 3: 10-21.

    4) Napiontek M. Clinical and radiographic appearance of congenital talipes equinovarus after successful nonoperative treatment. J Pediatr Orthop 1996; 16: 67-72.

    5) Uglow MG, Clarke NM. The functional outcome of staged surgery for the correction of talipes equinovarus. J Pediatr Orthop 2000; 20: 517-23.

    6) Simons GW. Complete subtalar release in club feet. Part II Comparison with less extensive procedures. J Bone Joint Surg 1985; 67: 1056-65.

    7) Centel T, Bagatur AE, Ogut T, Aksu T. Comparison of the soft-tissue release methods in idiopathic clubfoot. J Pediatr Orthop 2000; 20:648-51.

    8) Ankur G, Saurabh S, Pankaj P, Jyotish P, Manish KV. Evaluation of the utility of the Ponseti method of correction of clubfoot deformity in a developing nation International Orthopaedics 2008; 32: 75–9.

    9) Noam B, Julie AC, John EH. Ponseti Treatment for Idiopathic Clubfoot Clin Orthop Relat Res 2009; 467: 1263–70

    10) Dimeglio A, Bensahel H, Souchet P, Mazeau P, Bonnet F. Classification of clubfoot. J Pediatr Orthop B 1995; 4: 129-36.

    11) Ponseti IV. Common errors in the treatment of congenital clubfoot. Int Orthop 1997; 21: 137-41.

    12) Turco VJ. Surgical correction of the resistant club foot. Onestage posteromedial release with internal fixation: a preliminary report. J Bone Joint Surg 1971; 53: 477-97.

    13) Ippolito E, Farsetti P, Caterini R, Tudisco C. Long-term comparative results in patients with congenital clubfoot treated with two different protocols. J Bone Joint Surg Am 2003; 85: 1286-94.

    14) Catterall A, Early assessment and management of the club foot. Benson MK, Fixsen JA, Macnicol MF, Parsch K (Editors). Childrens orthopaedics and fractures. 2. Baskı, London: Churchill Livingstone, 2002: 464-77.

    15) Ernst BZ, Tanja K, Claudia M, Gerhardt S, Wolfgang EL. Comparison of Ponseti versus surgical treatment for idiopathic clubfoot. Clin Orthop Relat Res 2009; 467: 2668–76.

    16) Laaveg SJ, Ponseti IV. Long-term results of treatment of congenital club foot. J Bone Joint Surg 1980; 62: 23-31.

    17) Cooper DM, Dietz FR. Treatment of idiopathic clubfoot. A thirty-year follow-up note. J Bone Joint Surg 1995; 77: 1477-89.

    18) Dimeglio A, Bonnet F, Mazeau P, De Rosa V. Orthopaedic treatment and passive motion machine: consequences for the surgical treatment of clubfoot. J Pediatr Orthop B 1996; 5: 173-80.

    19) Pirani S, Zeznik L, Hodges D. Magnetic resonance imaging study of the congenital clubfoot treated with the Ponseti method. J Pediatr Orthop 2001; 21: 719-26.

    20) Willis RB, Mazen AH, Luis G, Ken K. what proportion of patients need extensive surgery afterfailure of the ponseti technique for clubfoot? Clin Orthop Relat Res 2009; 467: 1294–7.

    21) Milind MP, Dipak SP, Hiral RC. Mid-term results of ponseti methıd for the treatment of congenital idiopathic clubfoot. J Orthop Surg Res 2011, 6: 3.

    22) Bursalı A. Pes ekino varus tedavisinde Ponseti metodunun erken sonuçları. In: Alpaslan AM (Editör). XVII. Ulusal Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi Kongre Kitabı; İstanbul: Turgut Yayıncılık, 2001: 338-9.

    23) Herzenberg JE, Radler C, Bor N. Ponseti versus traditional methods of casting for idiopathic clubfoot. J Pediatr Orthop 2002; 22: 517-21.

    24) Morcuende JA, Dolan LA, Dietz FR, Ponseti IV. Radical reduction in the rate of extensive corrective surgery for clubfoot using the Ponseti method. Pediatrics 2004; 113: 376-80.

    25) Tindall AJ, Steinlechner CW, Lavy CB, Mannion S, Mkandawire N. Results of manipulation of idiopathic clubfoot deformity in Malawi by orthopaedic clinical officers using the Ponseti method: a realistic alternative for the developing world? J Pediatr Orthop 2005; 25: 627-9.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]