[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2012, Cilt 17, Sayı 2, Sayfa(lar) 115-117
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Geriatrik İki Hastada Maligniteyi Taklit Eden Oral Piyojenik Granülom
Ömer Tarık SELÇUK1, Behçet GÜNSOY2, Ceren ERSÖZ ÜNLÜ3
1Ağrı Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, Ağrı, Türkiye
2İdil Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, Şırnak, Türkiye
3Cihanbeyli Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, Konya, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Piyojenik granülom, Oral kavite, Malignite, Pyogenic granuloma, Oral cavity, Malignancy
Özet
Piyojenik granülom, travmaya sekonder gelişen benign yapıda vasküler lezyondur. Mukoza ve ciltte sıklıkla görülür. Sıklıkla gingivada yerleşim gösterir ve yaşamın ikinci ve üçüncü dekatlarında görülmektedir. 65 yaşındaki erkek hastada, son 4 aydır büyüme gösteren sublingual kitle ve 87 yaşındaki bayan hastada sol bukkal mukozada vejetan kitle saptandı. Kitleler cerrahi sınırlarla birlikte total eksize ve uygun şekilde rekonstrükte edildi. Her iki hastada da postoperatif patoloji sonucu, piyojenik granülom olarak raporlandı. Oral kavite yerleşimli bu iki geriatrik piyojenik granülom olgusu; geriatrik hastalarda malign lezyonlarla karışabilmesi nedeni ile güncel literatür eşliğinde sunulmuştur.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Piyojenik granülom benign yapıda mukokutanöz bir lezyondur. Genellikle travma ve lokal irritasyon sonucu oluşur. Sıklıkla gingivada (%75) ve yaşamın ikinci ve üçüncü dekatlarında görülür1-3. Kadınlarda hormonların vasküler etkisine bağlı olarak daha fazla görülmektedir2. Lezyonlar, düzgün parlak yüzeyli ve saplıdır. Erken aşama lezyonlar sesildir. Lezyonun yaşına bağlı olarak lezyonun rengi pembeden mora kadar değişebilir. Büyüklüğü birkaç milimetreden 2-3 cm'ye kadar değişebilir. Doktora başvurma nedeni genellikle, lezyondan kanama ve lezyonun protez kullanımını engellemesi nedeniyledir. Mikrovasküler yeni damar oluşumlarının karakteristik lobüler proliferasyonu, yüzeyel nötrofil infiltrasyonu ile beraber olan ülserasyon, stromal ödem ve kan damarlarının düzensiz dilatasyonu piyojenik granülomanın histopatolojik bulgularıdır4.

    Oral kavitede görülen kitlelerde malignitenin ekarte edilmesi, malignite insidansının arttığı geriatrik hastalarda özellikle önem kazanmaktadır. Bu makalede oral kavitede gingiva dışında yerleşim gösteren iki geriatrik piyojenik granülom olgusu; geriatrik hastalarda malign lezyonlarla karışabilmesi nedeni ile güncel literatür eşliğinde sunulmuştur.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Olgu 1: 65 yaşındaki erkek hasta, son 4 aydır büyüme gösteren sublingual kitle ile kliniğimize başvurdu. Sublingual bölgede yaklaşık 2x2 cm tümöral lezyon izlendi (Resim 1, 2). Hastaya lokal anestezi altında kitle eksizyonu ve rekonstrüksiyonu uygulandı. Postoperatif problem yaşanmayan hastanın postoperatif patoloji raporu pyojenik granülom olarak raporlandı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: Sublingual bölgede yaklaşık 2x2 cm tümöral lezyon


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: Postoperatif piyes

    Olgu 2: 87 yaşındaki bayan hastada sol bukkal mukozada vejetan kitle saptandı. Kitle yaklaşık olarak 3x2 cm boyutlarındaydı. Kitle cerrahi sınırlarla birlikte total eksize ve uygun şekilde rekonstrükte edildi. Hastada da postoperatif patoloji sonucu, piyojenik granülom olarak raporlandı. Histopatolojik incelemede; mikrovasküler yeni damar oluşumlarının karakteristik lobüler proliferasyonu, yüzeyel nötrofil infiltrasyonu ile beraber olan ülserasyon izlendi (Resim 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 3: Mikrovasküler yeni damar oluşumlarının karakteristik lobüler proliferasyonu, yüzeyel nötrofil infiltrasyonu ile beraber olan ülserasyon (H&Ex100)

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Piyojenik granülom, oral kavite ve derinin tümör benzeri kitleleridir. Lezyonun klinik gelişimi yavaş, asemptomatik ve ağrısızdır. Bazen de gelişim hızlı olabilir5,6. Lezyon yüzeyi ülsere görünümdedir. Lezyonun yaşına bağlı olarak lezyonun rengi pembeden mora kadar değişebilir. Genç lezyonlar kapillerden zengin hiperplastik granülasyon dokusundan meydana gelirken yaşlı lezyonlar da daha fazla kollajenize olma eğilimindedirler. Bu nedenle lezyona olan minör travma kanamaya yol açabilir7. Ağız içi yerleşimli piyojenik granülomların; ranula ve mukosel gibi benign lezyonlarla ve anjiosarkom, Non-Hodgkin lenfoma, metastatik kanser ve malign melanom gibi malign lezyonlarla ayırıcı tanısı yapılmalıdır8-10.

    Anjiosarkom, genellikle deri, derialtı doku ve iskelet kasında ortaya çıkmaktadır. Ancak nadiren oral mukozada primer veya metastatik olarak anjiosarkom görülebilmektedir. Anjiosarkom vasküler yapısı nedeniyle piyojenik granüloma benzer bir görüntü verebilir. Piyojenik granülom anjiosarkomdan lobuler büyüme paterni, iyi oluşmuş damarlarıyla ve sitolojik olarak ayırdedilebilir11.

    Non-Hodgkin lenfoma sıklıkla yaşlı bireylerde görülür. Oral kavite tutulumu tüm ekstranodal lenfomaların yaklaşık % 2'sini oluşturur12. Klinik görünüm değişkenlik göstermekle birlikte genellikle gingivada piyojenik granülomu andıran asemptomatik büyüme şeklinde kendini göstermektedir10.

    Oral dokuların malign metastatik tutulumu tüm oral malignansilerin %1-3'ünü oluşturmaktadır. En sık primer odak meme, akciğer, böbrek, tiroid ve prostattır. Ağız içinde en sık etkilenen doku gingiva, daha sonra dildir13,14. Metastatik oral lezyonların klinik görünümü piyojenik granülomda olduğu gibi hiperplastik veya reaktif görünümdedir. Mikroskopik görünümü ise primer tümöre benzemektedir10.

    Oral kavitedeki malign melanomlar tüm malign melanomların %2'den azını oluştumaktadır. Gingivada ve sert damakta daha sık görülür. En yüksek insidans 40-70 yaşları arasında görülmektedir. Ağrı malign melanomda az görülür. Klinik olarak siyah, gri, mor hatta kırmızı renkte görülebilmektedir. Lezyonların kenarları düzensizdir ve sıklıkla birden fazladır15.

    Piyojenik granülomun tedavisinde değişik yöntemler tanımlanmasına rağmen lezyonun yerleşim yeri ve büyüklüğü uygun tedavi yönteminin seçimini zorlaştırabilmektedir. Piyojenik granülomun tedavisi semptomların şiddetine göre değişkenlik gösterir. Eğer lezyon; küçük, ağrısız ve kanamasız ise klinik olarak izlenebilir. Piyojenik granülom, en sık baş-boyun bölgesinde görülen ve çeşitli tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilen bir lezyon olmasına rağmen eksizyonu takiben primer onarımla nüks oranının en düşük olduğu bildirilmektedir. Biz de her iki vakada da total eksizyon sonrası nüks izlemedik. Piyojenik granülomun tedavisi cerrahi eksizyon olmasına rağmen, kriyocerrahi, lazerle cerrahi eksizyon, skleroterapi (etanol, kortikosteroid, sodyum tetradesil sülfat) diğer tedavi yaklaşımlarıdır. Bu tedavi yöntemleriyle rekürrens sık olmamasına karşılık bazı vakalarda rezeksizyon gerekebilmektedir10. Powell ve ark.16 piyojenik granülom tedavisinde Nd:YAG lazer kulanımı ile diğer tekniklere oranla daha az kanama olduğunu bildirmişlerdir. White ve ark.17 lazer kullanımının hastalar tarafından iyi tolere edildiğini bildirmişlerdir. Ishida ve Ramos-e- Silva piyojenik granülomun tedavisinde etkili bir teknik olduğunu bildirmektedir. Nemli ve düz oral mukozal alanlar için uygun bir tekniktir. Bu teknik, hem ilk seçenek olarak hem de klasik cerrahiye alternatif bir seçenek olarak uygulanabilir ve yine bu teknikle çok iyi estetik sonuçlar alındığı bildirilmiştir18. Ichimiya ve ark.19 yetersiz kriyocerrahi nedeniyle rekürrens gösteren piyojenik granülomlu hastalarda saf etanol enjeksiyonu uygulamasının cerrahi eksizyondan daha az invaziv ve alternatif bir tedavi yöntemi olarak bildirmektedirler.

    Malign lezyonların ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır. Piyojenik granülom gibi benign lezyonlar ise daha çok genç yaşlarda görülmektedir. Oral kavitede kitle ile karşımıza çıkan bu iki olguda olduğu gibi geriatrik hastalarda maligniteyi ekarte etmek önem taşımaktadır. Bu nedenle geriatrik hastalarda bu tip lezyonlar mutlaka eksize edilmeli ve patolojik olarak incelenmelidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Das Chagas MS, Pinheiro Rdos S, Janini ME, Maia LC. Pyogenic granuloma: lobular capillary hemangioma in the upper lip of a 24-month-old child: case report. J Dent Child 2009; 76: 237-40.

    2) Gonçales ES, Damante JH, Fischer Rubira CM, Taveira LAA. Pyogenic granuloma on the upper lip: an unusual location. J Appl Oral Sci 2010; 18: 538-41.

    3) Güngör S, Soley L, Kartal R, Çandır Ö, Yöndemli F. Oral kavitede lokalize pyojenik granülomlar. SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi 1997; 4: 29-32.

    4) Dominguez-Cherit J, Puebla-Miranda M, Rangel-Gamboa L, Roldan-Marin R. Giant gravidarum granuloma of the scalp. Gac Med Mex 2006; 142: 411-3.

    5) de Giorgi V, Setsini S, Nardini P, Carli P. A 42-year-old man with a rapidly growing lesion of the soft palate. CMAJ 2005; 173: 367.

    6) Parisi E, Glick PH, Glick M. Recurrent intraoral pyogenic granuloma with satellitosis treated with corticosteroids. Oral Dis 2006; 12: 70-2.

    7) Sills ES, Zegarelli DJ, Hoschander MM, Strider WE. Clinical diagnosis and management of hormonally responsive oral pregnancy tumor (pyogenic granuloma) J Reprod Med 1996; 41: 467-70.

    8) Zabollos P, Llambrich A, Cuellar F, Puig S, Malvehy J, Dermoscopic findings in pyogenic granuloma. Br J Dermatol 2006; 154: 1108-11.

    9) Jurkiewicz ZB, Rare case of pyogenic granuloma of the tongue in 8 week old child. Otolaryngol Pol 2005; 59: 755-8.

    10) Jafarzadeh H, Sanatkhani M, Mohtasham N. Oral pyogenic granuloma: a review. Journal of Oral Science 2006; 48: 167-75.

    11) Fanburg-Smith JC, Furlong MA, Childers EL. Oral and salivary gland angiosarcoma: a clinicopathologic study of 29 cases. Mod Pathol 2003; 16: 263-71.

    12) Kobler P, Borcic J, Filipovic Zore I, Nola M, Sertic D. Primary non-Hodgkin\'s lymphoma of the oral cavity. Oral Oncology Extra 2005; 41: 12-4.

    13) Buddula A. A case report of metastatic adenocarcinoma of the gingiva. J Indian Soc Periodontal 2009; 13: 55-7.

    14) Hirshberg A, Buchner A. Metastatic tumors to the oral region: An overview. Eur J Cancer B Oral Oncol Br 1995; 31: 355-60.

    15) Hashemi Pour MS. Malignant melanoma of the oral cavity: a review of literature. Indian J Dent Res 2008; 19: 47-51.

    16) Powell JL, Bailey CL, Coopland AT, Otis CN, Frank JL, Meyer I. Nd:YAG laser excision of a giant gingival pyogenic granuloma of pregnancy. Lasers Surg Med 1994; 14: 178-83.

    17) White JM, Chaudhry SI, Kudler JJ, Sekandari N, Schoelch ML, Silvermann S Jr. Nd:YAG and CO2 laser therapy of oral mucosal lesions. J Clin Laser Med Surg 1998; 16: 299-304.

    18) Ishida CE, Ramos-e-Silva M. Cryosurgery in oral lesions. Int J Dermatol 1998; 37: 283-5.

    19) Ichimiya M, Yoshikawa Y, Hamamato Y, Muto M. Successful treatmentof pyogenic granuloma with injection of absolute ethanol. J Dermatol 2004; 31: 342-4.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]