[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2014, Cilt 19, Sayı 1, Sayfa(lar) 038-042
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Multiple Sklerozlu Hastalarda NOS3 Geninin mRNA Seviyesinde İfadesi
Ali BAYRAM1, Mehri İĞCİ1, Remzi YİĞİTER2, Mehmet Ali ELÇİ2, Beyhan CENGİZ3, Serdar ÖZTUZCU1, Yusuf Ziya İĞCİ1, Mustafa ULAŞLI1, Recep BAYRAKTAR1, İbrahim BOZGEYİK1, Ecir Ali ÇAKMAK1, Ahmet ARSLAN1
1Fırat Üniversitesi, Elazığ Sağlık Yüksek Okulu, Elazığ, Türkiye
2Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Ana Bilim Dalı, Gaziantep, Türkiye
3Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fizyoloji Ana Bilim Dalı, Gaziantep, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Multipl Skleroz, Real Time PCR, Nörodejenerasyon, NOS3 (eNOS), Multiple Sclerosis, Real Time PCR, Neurodegeneration, NOS3 (eNOS)
Özet
Amaç: Merkezi sinir sisteminde demiyelinizasyon ve akson hasarı ile oluşan multiple sklerozun (MS) gelişiminde genetik etmenlerin de rol alabileceği düşünülmektedir. Nitrik Oksit Sentazın (NOS) nöron koruyucu etkinliği olduğunu gösteren çeşitli çalışmalar yapılmıştır. NOS ailesinden NOS3'ün (eNOS) NOS1 ve 2'nin aksine artan gen ifadesinin nörotoksik etki göstermediği, koruyucu özelliği olduğu bilinmektedir. Bu nedenle bu çalışmada NOS3 geninin ifade düzeyinin MS hastalığı ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Nöroloji Polikliniği'nde takip edilen 17-65 yaşları arası 93 MS hastası çalışma kapsamına alındı. Kontrol grubunu 93 sağlıklı gönüllü oluşturdu. MS'li hasta grubunda yaş ortalaması 35.60 (en küçük:17, en büyük:65); kontrol grubunda ise 33.80 (en küçük:20, en büyük:73) olarak bulundu. Real Time PCR yöntemi ile çalışma yapıldı.

Bulgular: NOS3 genindeki NOS3*2, NOS3*3 ve NOS3*4 allellerinde gen ifadesinin hasta/kontrol gruplarında anlamlı olarak düştüğü gözlemlenmiş ve gruplar arasındaki farklar Mann-Whitney yöntemi ile %95 güven aralığında (p<0.05) analiz edilmiştir.

Sonuç: Nitrik oksitin (NO) azalan gen ifadesi neticesinde nöron hücrelerini koruyucu etkinliğinin yetersiz kalıyor olabileceği düşünülebilir. NO ve NOS3 geninin tanı ve yeni tedavi stratejileri geliştirmede umut verici bir yaklaşım olabileceği düşünülebilir. Ancak, NOS3 geninin ifade düzeyleri hasta ve kontroller arasında istatistiki olarak farklı görünse de, her bir grup içerisinde çok değişkenlik gösterdiği için MS oluşumu ile ilişkili olduğunu iddia edebilmek için daha geniş hasta gruplarında yapılan çalışmalara ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışma bu amaçla tasarlanmış ilk çalışmadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Klinik ve patolojik tanımlaması ilk kez 1868 yılında Charcot tarafından yapılan Multiple Skleroz (MS) hastalığı ile ilgili 140 yılı aşkın zamandan bu yana birçok çalışma yapılmasına karşın hala oluşum mekanizması çözülememiştir1. Ancak bağışıklık yanıtında nedeni bilinmeyen düzensizlikler sonucu, miyelin kaybıyla sonuçlanan bir süreç yaşandığı bilinmektedir2. Dolayısıyla MS'le ilgili yapılacak genetik çalışmalarda, bağışıklık yanıtı etkileyen genler iyi irdelenmelidir.

    Aile çalışmalarında, hastaların akrabalarında MS riskinin arttığı saptanmıştır3. İkiz çalışmalarında monozigotik çiftlerde % 26'lık uyuşum (konkordans) saptanırken, dizigotik çiftlerde bu oran % 2,4 dur4.

    Kromozom 6'nın kısa kolundaki MHC (Yuksek Duzeyde Majör Doku Uyuşum Kompleksi-Major Histocompatibility Complex) bölgesinin MS için genetik belirleyici olduğunu gösteren çalışmalar vardır5. Üzerinde çok çalışılan TNF genlerinin MHC içinde, kromozom 6'nın kısa kolunda kodlanıyor olması ise MS'in genetik yönüne dikkat çekmektedir5.

    NOS3 çoğunlukla endotel hücrelerden sentezlenir. Ancak izozimi ayrıca kalp miyositlerinde, plateletlerde, beynin bazı nöronlarında, plasentada ve böbrek tubüler epitel hücrelerinde de tespit edilmiştir6. Endotelyal NO sentaz tarafından üretilen NO damar işlevi ve homeostatsiste önemli rol sahibidir. NO'nun vasodilator, antiinflamatuar, antitrombotik ve antiproliferatif özellikleri vardır. Beyin iskemisi sırasında, NO üretiminin artışı ile serebral kan akışı da artar ki bu sayede nöronların korunması sağlanmaktadır7.

    1988 yılında beyinde Nitrik Oksit (NO) benzeri bir maddenin bulunmasıyla yeni bir nöronal aracı olarak NO'yu gundeme getirmiştir6. İnsan ve hayvan beyninin tum bölgelerinde değişen miktarlarda nitrik oksit sentaz saptanmıştır6. Hayvan deneylerinde NO sentezinin in vivo şartlarda engellenmesi öğrenme yeteneğini azalttığı için hafızanın oluşumunda NO'yu rol oynadığı düşünülmektedir9. NO aynı zamanda görme, koklama, ağrı ve açlık duygusunu algılamada rol oynuyor olabilir7. Huntington hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklarda, serebral iskemi ve eksitotoksik lezyonlarda NADPH diaforaz adlı enzimi içeren nöronların korunduğu saptanmıştır8. Bu enzim serebral kortekste nöronların % 2'sinde yer almakta olup gerek merkezi sinir sistemi (MSS) gerek periferik sinir sisteminde nitrik oksit sentaz (NOS) enzimi ile aynı bölgelerde saptanmıştır8. Hatta NOS ile NADPH diaforazın aslında aynı enzimler olduğu düşünülmektedir9. Bu veriler NOS aktivitesinin nöron koruyucu özelliği olduğunu gösterir. Aslında bu durum nitrik oksit duzeyine göre değişir9. Örneğin NO, duşuk duzeylerde beyinde faydalı, arttırıcı, duzenleyici ve nöronal etkinliği koruyucu etkiler gösterirken yuksek duzeylerde beyin hucrelerinin tümünde öldurucu bir etki gösterir8. NOS3 (eNOS, Endotelyal NOS) tarafından üretilen NO'nun koruyucu etkileri varken, NOS1 (nNOS) ve NOS2 (iNOS) tarafından üretilen NO'nun yüksek miktarlarının nörotoksik etkisi olduğu bilinmektedir12.

    Bildiğimiz kadarıyla, bu araştırma MS ile NOS3 geni arasındaki muhtemel ilişkiyi ortaya koymayı amaçlayan ilk çalışmadır. Bu bağlamda MS hastalığının gelişimi, NOS3 geninin yolakları ve MS hastalığında NOS3 geni işlevinin incelenmesi hedeflenmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Hastalık Tanısı ve Örneklerin Toplanması
    Çalışma öncesi Gaziantep Üniversitesi etik kurulundan onay alınmış ve hasta ya da hasta ebeveynlerinden bilgilendirilmiş onay formu ile izin alınmıştır. Bu araştırmada, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakultesi Nöroloji kliniğine başvuran, multiple skleroz (MS) tanısı almış hastalar çalışmaya alınmıştır. Bu çalışmaya, multiple skleroz tanısı almış 93 birey (yaş ortalaması; 35.60) ile nörodejeneratif herhangibir hastalığı olmayan sağlıklı 93 birey (yaş ortalaması; 33.80) alınmıştır. MS tanısı için klinik bulgular yanında, MRG'de beyin lezyonlarının zamansal ve uzaysal dağılımı, beyin-omurilik sıvısı (BOS) incelemesi, uyarılmış potansiyeller gibi yardımcı tanısal incelemeler yapılmıştır.

    MS'li hastalardan 18 yaş altı bir çocuk, 92 tanesi ise on sekiz yaş ustu yetişkin grubuydu. Çocuk grubu, relapsing remitting MS tanısı almış bir hastaydı. Yetişkin grubunda ise 1 tek epizot, 7 tek atakla olası MS, 10 seconder progresif, 6 primer progresif ve 69 relapsing remitting tanısı almış hasta vardı. Çalışılan gruplar ile ilgili bilgiler Tablo 1'de verilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Hasta ve kontrol gruplarına ait yaş ortalamaları.

    Çalışmada, hasta ve kontrol grubunun kan örneklerinden RNA elde edildi. RNA örneklerinden Ters Transkriptaz PCR yöntemi ile cDNA'sı yapıldı.

    Araştırma Yöntemleri
    Kan örneklerinden RNA eldesi High Pure RNA izolasyon kiti (Roche Diagnostics, Mannheim, Almanya) kullanılarak gerçekleştirildi. RNA örneklerden cDNA sentezi First Strand cDNA sentez (AMV) kiti (Roche Diagnostics, Mannheim, Almanya) kullanılarak yapıldı. Hedef genlerin ifade tayini için Tablo 2'de verilen primer ve problar tasarlandı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Hamarat gen (housekeeping gen) Beta Aktin ve hedef genlerin primer dizileri ve probları.

    Primer ve probların tasarımı için www.roche-applied-science.com/sis/rtpcr/upl web sayfası kullanıldı. Buradan elde edilen diziler Pubmed NCBI nukleotid dizileri ile karşılaştırılarak doğrulukları tespit edildi. Primerler IDT (Integrated DNA Technologies, Belçika) firmasına sentezlettirildi. Çalışmada Universal Probe Library (UPL) probları kullanıldı (Roche Diagnostics, Mannheim, Almanya). UPL probları 8-9 nukleotidlik kısa dizileri olarak, kilitli nukleotid (Locked NucleicA-cid; LNA) teknolojisi kullanılmıştır. Real time PCR tepkimesi için 14 μl ditile su, 0,2 μl UPL probe (10 μM), 0,4 μl forward primer (10 μM), 0,4 μl reverse primer (10 μM), 4 μl Lightcyler Taqmanmaster (fast start Taq DNA polimeraz, tampon, MgCl2, dNTP karışımı), 1 μl örnek cDNA karışımı hazırlandı. Hazırlanan karışım kapiller tuplere aktarıldı. Kapiller tupler LightCycler® 2.0 real time PCR cihazına yerleştirildi. 95 °C'de 10 dakika denaturasyon yapıldı. Daha sonra 45 döngu amplifikasyon için 95 °C 10 s denaturasyon, 60 °C 30 s bağlanma, 72 °C 60 s uzama yapıldı. Son aşamada bir döngu 40 °C 30 s tutulup PCR sonlandırıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Oluşan reaksiyon eğrileri ile her örneğin çoğalma döngüleri hesaplandı (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1a: Kontrol grubu NOS3*2 gen ifadesi real time PCR analiz sonuçları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1b: Hasta grubu NOS3*2 gen ifadesi real time PCR analiz sonuçları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1c: Kontrol grubu NOS3*3 gen ifadesi real time PCR analiz sonuçları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1d: Hasta grubu NOS3*3 gen ifadesi real time PCR analiz sonuçları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1e: Kontrol grubu NOS3*4 gen ifadesi real time PCR analiz sonuçları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1f: Hasta grubu NOS3*4 gen ifadesi real time PCR analiz sonuçları.

    Örnekler için anlık çoğaltımın başladığı eğriler tespit edildi. Her örnek için hedef gen CT (Threshold Cycle) ve hamarat gen CT değerleri tespit edilip ΔCT oranları hesaplandı. Sonuçlar 2-ΔΔCt yöntemiyle hesaplandı. (Livak et al., 2001), Tum örneklerden elde edilen verilerin GraphpadInstat istatistik programı kullanılarak Mann Whitney U testi ile istatistiksel analizleri yapıldı. İstatistiki değerlendirmeler neticesinde NOS3'ün 2, 3 ve 4 numaralı varyantlarının gen ifadesinin hasta grubunda anlamlı biçimde az olduğu tespit edilmiştir (Şekil 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: NOS3 transkript varyant 2, 3 ve 4'ün ifade düzeyleri.

    P değerleri sırasıyla, p=0,013, p=0,03 ve p=0,03 olarak hesaplanmıştır. Şekil 2'de gösterilen grafiklerde mavi çubuklar ortalama kat değişimine işaret ederken, hata çubukları ise, %95 güven aralığında, hastaların kontrollere göre en düşük ve en yüksek oranlarını göstermektedir. Hata çubuklarının gösterdiği oranlar geniş bir alanda dağılım gösterdiği için, oran 1'e çok yakın ve hatta üzerinde olduğu için gen ifadeleri MS oluşumuyla ilişkilendirilememiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    MS'de immun düzeneklerle ilgili genlere ait özelliklerin yüksek oranda bulunması, bu hastalıkta immun sistemi içine alan bir anormalliği düşündürmektedir10. Periferik kan ve beyin omurilik sıvısı bulgularının yanı sıra, hayvan modellerinde oluşturulan merkezi sinir sistemi patolojisi ve miyelin hasarı, MS patogenezinde bağışıklık tepkisi yolaklarının rol oynadığı varsayımını desteklemektedir14.

    Hastalığın oluşum seyrinde bir dizi faaliyet sonucu sitokinler; makrofajlar ve mikroglial hücreler gibi diğer bağışıklık hücrelerini alana çeker ve bu hücreler TNF-α veya IFN-β gibi proinflamatuvar sitokinleri salgılayarak miyelin kılıfının doğrudan doğruya fagositik hasarını başlatırlar12. Hastalık, MSS'de miyelin kaybından, oligodendrositlerin tam kaybına kadar değişen doku kaybına, ağır mikroglia veya astrosit çoğalmasına ve aksonal kesilerin oluşmasına neden olmaktadır13.

    Nörodejenerasyonun şiddetini arttıran veya azaltan proteinlerin ifadesi hastalığın tanı ve tedavisinde önemli açılımlar sağlayabilir.

    Nitrik oksit muhtemelen tanımlanmış en küçük ve çok yönlü biyoaktif bir moleküldür17. Nitrik oksit (NO), sinir, kardiyovasküler ve bağışıklık sistemlerinde meydana gelen çok sayıda süreçlerde önemli bir aracı molekül olarak hareket eder18,19. Nitrik oksit (NO) merkezi sinir sistemindeki fizyolojik ve patolojik süreçlerde temel işlevlere sahiptir18,9. Ayrıca, NO'nun nöronlar üzerinde hem koruyucu hem de toksik etkileri olduğu bilinmektedir. Nitrik oksit, nitrik oksit sentaz (NOS) tarafından, L-argininden sentez edilir. NOS'un; tetiklenebilir NOS (iNOS), endotelyal NOS (eNOS) ve nöronal NOS (nNOS) olmak üzere üç izoformu vardır. Tetiklenebilir izoform kalsiyumdan bağımsız olarak ve çeşitli enflamatuvar uyaranlara yanıt olarak ifade edilir ve bu nedenle, iNOS'un nörotoksik etkilere sahip NO ürettiği kabul edilmektedir20-22. Nöronal ve endotelyal izoform kalsiyum-bağımlıdır ve eNOS koruyucu etki gösteren bir NO üretir23.

    Bu koruyucu etkinin ortadan kalkmış olabileceği, NOS3'ün MS'li hastalarda nörodejenerasyonun şiddetini etkiliyor olabileceği düşüncesi ile bu çalışma tasarlanmış, NOS3 geni varyantlarının (2, 3 ve 4) gen ifadesinin istatistiki değerlendirmeler neticesinde hasta grubunda anlamlı düzeyde düştüğü tespit edilmiştir. (Sırasıyla; p=0,013; p=0,03 ve p=0,03). Fakat gerek hasta grubunda gerekse kontrol grubunda gen ifadelerinin çok geniş bir aralıkta değişkenlik gösteriyor oluşu nedeniyle MS oluşumu ile doğrudan ilişki kurulamamıştır.

    NOS3 ifadesinin düşmesinin NO salınımının azalmasına neden olduğu düşünülebilir. Azalan NO üretimi doku hasarına sebep olmaktadır. Fokal serebral iskemi24 ve akut glomerulonefrit25 üzerine yapılmış çalışmalar da bu düşünceyi desteklemektedir. NO'nun yüksek miktarlarını, demir sülfür grupları ve DNA ile etkileşimi sonucu doğrudan sitostatik veya sitotoksik etki gösterebilmektedir. NO ayrıca superoksit anyonları ile etkileşerek peroksinitrit gibi yüksek derecede reaktif radikallerin üretilmesine ve dolayısıyla lipit peroksidasyonunun başlamasına yol açıp proteinlere hasar verebilir25,26. Fakat NO önleyiciler kullanarak aşırı NO üretimini baskılamak üzere yapılan çalışmalar da çelişkili sonuçlar doğurmuştur. Bazıları NO cevabının koruyucu olduğunu öne sürerken diğerleri bu faydalı etkiyi endotelyumdan salınan düşük seviyeli NO'ya bağlamışlardır. Burada dikkat edilmesi gereken, bizce, düşük seviyeli olarak belirtilen NO sentezinin sağlıklı bireylerde gözlenen normal seviye olduğudur. Gen ifadesi azalan NO'nun koruyucu etkinlik gösteremediği ve hastalığın seyri içinde tetiklenen farklı yolakların da etkileri ile ortaya çıkan miyelin hasarını önlemekte yetersiz kaldığı düşüncesi belirtmektedir.

    Nörodejenerasyona yol açan bağışık yanıt son derece karmaşık bir süreç olup birçok mekanizmanın etkisi altındadır. MS hastalığı gerek klinik özellikleri, gerek tedavi ve tanı yöntemleri açısından hala tam olarak aydınlatılamamış bir hastalıktır. Hastalığın gidişatı ve sonuçları birçok olaydan etkilenmektedir. Yaptığımız çalışmada MS hastalığında, nörodejenerasyonun şiddetini etkileyebilecek NOS3 geni ifadesini araştırdık. NOS3 transkript varyant 2, 3 ve 4'ün ifadesi hasta grubunda anlamlı düzeyde düşmüştür. Nörodejeneratif hastalıkların ileri tedavi yöntemlerinde NOS3 gen ailesinin önem kazanacağı düşünülmektedir. Ancak daha geniş hasta gruplarında yapılacak araştırmalara ihtiyaç olduğu görülmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Stewart S, Hart CL, Hole DJ, McMurray JJ. Population prevalence, incidence, and predictors of atrial fibrillation in the Renfrew/Paisley study. Heart 2001; 86: 516-21.

    2) Noseworthy JH, Lucchinetti C, Rodriguez M, Weinshenker BG. Multiple sclerosis. N Eng J Med 2000; 343: 938-52.

    3) Confavreux C, Aimard G, Devic M. Course and prognosis of multipl sclerosis assessed by the computerized data processing of 349 patients. Brain 1980 and 1980; 103: 281-300.

    4) Kurtzke JF. A reassessment of the distribution of multiple sclerosis. Parts I and II. Acta Neurol Scand Vols Scand 1975; 51: 110-57.

    5) Ebers GC, Sadovnick AD. Epidemiology. Multiple sclerosis 1997: 5-28.

    6) Altıntaş A, Kantarcı O, Siva A. Multiple sklerozda sitokinlerin rolü. Türk Nörol Derg 1995; 4: 167-71.

    7) Förstermann U, Closs EI, Pollock JS, Nakane M, Schwarz P, Gath I, Kleinert H. Nitric oxide synthase isozymes. Characterization, purification, molecular cloning, and functions. Hypertension 1994; 1121-31.

    8) Endres M, Laufs U, Liao JK, Moskowitz MA. Targeting eNOS for stroke protection. Trends Neurosci 2004; 283-9.

    9) Berner M, Beghetti M, Ricou B, Rauge JC, Pretne R, Friedli B. Relief of severe pulmonary hypertension after clousure of a large ventricular septal defect using low dose ınhaled nitric oxide synthase ındicating a neural role for nitric oxide. Nature 1990; 347: 768-70.

    10) Moncada S, Higgs A. The L-Arginin Nitric Oxide Pathway. N Engl J Med 1993; 329: 2002-12.

    11) Anggard E. Nitric oxide: mediator, murderer and medicine. The Lancet 1994; 343: 1199-206.

    12) Berner M, Beghetti M, Ricou B, Rauge JC, Pretne R, Friedli B. Relief of severe pulmonary hypertension after clousure of a large ventricular septal defect using low dose ınhaled nitric oxide synthase ındicating a neural role for nitric oxide. Nature 1990; 347: 768-70.

    13) Koh PO. Ferulic acid modulates nitric oxide synthase expression in focal cerebral ischemia. 2012; 273-8.

    14) Defer GL, Barre J, Ledudal P, Tillement JP, Degos JD. Methylprednisolone infusion during acute exacerbation of MS: plasma and CSF concentrations. Eur Neurol 1995; 35: 143-8.

    15) Yılmaz, NÇ. Multipl Skleroz ve Otoimmünite. 2006, Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Uzmanlık Tezi, 91 sayfa, İstanbul (Doç. Dr. Hulya TİRELİ). Altıntaş A, Benbir G. Miyelinizasyon, Demiyelinizasyon Ve Remiyelinizasyon Mekanizmaları. Turk Nöroloji Dergisi 2005; 2.

    16) Conzales GG, Avellana-Adalid V, Alli C, Baron Van Evercooren A. Myelination of the central nervous system, From Basic Immunology to Immun-Mediated Demyelination. Springer-Verlag 1999; 101-15.

    17) Yun HY, Dawson VL , Dawson TM. Nitric oxide in health and disease of the nervous system. Mol Psychiatry 1997; 2: 300-10.

    18) Szabo C. Physiological and pathophysiological roles of nitric oxide in the central nervous system. Brain Res Bull 1996; 41: 131-41.

    19) Yun HY, Dawson VL, Dawson TM. Neurobiology of nitric oxide. Crit Rev Neurobiol 1996; 10: 291-316.

    20) Vane JR, Mitchell JA, Appleton I, et al. Inducible isoforms of cyclooxygenase and nitric-oxide synthase in inflammation. Proc Natl Acad Sci USA 1994; 91: 2046-50.

    21) Galea E, Reis DJ, Xu H, Feinstein DL. Transient expression of calcium-independent nitric oxide synthase in blood vessels during brain development. FASEB J 1995; 9: 1632-7.

    22) Sparrow JR. Inducible nitric oxide synthase in the central nervous system. J Mol Neurosci 1994-1995; 5: 219-9.

    23) Hashiguchi A, Yano S, Morioka M, Hamada J, Ushio Y, Takeuchi Y, Fukunaga K. Up-regulation of endothelial nitric oxide synthase via phosphatidylinositol 3-kinase pathway contributes to ischemic tolerance in the CA1 subfield of gerbil hippocampus. J Cereb Blood Flow Metab 2004; 24: 271-9.

    24) Koh PO. Ferulic acid modulates nitric oxide synthase expression in focal cerebral ischemia. Lab Anim Res 2012; 28: 273-8.

    25) Heeringa P, Steenbergen E, van Goor H. A protective role for endothelial nitric oxide synthase in glomerulonephritis. Kidney Int 2002; 61: 822-5.

    26) Groves JT. Peroxynitrite: Reactive, invasive and enigmatic. Curr Opin Chem Biol 1999; 3: 226-355.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]