[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2014, Cilt 19, Sayı 1, Sayfa(lar) 043-045
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Klinik Varikoseli Olan Sekonder İnfertil Erkek Hastalarda Mikrocerrahi İnguinal Varikoselektominin Etkinliği
Namık BADUR1, Ahmet KARAKEÇİ2
1Bingöl Devlet Hastanesi, Üroloji Kliniği, Bingöl, Türkiye
2Harput Devlet Hastanesi, Üroloji Kliniği, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Varikosel, Sekonder infertilite, Mikrocerrahi inguinal varikoselektomi, Varicocele, Secondary infertility, Microsurgery inguinal varicocelectomy
Özet
Amaç: Varikosel tedavisinde uygulanan Mikrocerrahi İnguinal Varikoselektomi'nin sekonder infertil hastalardaki etkinliğini araştırmak.

Gereç ve Yöntem: Androloji polikliniğine infertilite nedeni ile başvuran ve klinik varikosel tanısıyla Mikrocerrahi İnguinal Varikoselektomi operas-yonu yapılan 60 primer infertil ve 30 sekonder infertil hasta retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaşları, infertilite süreleri, varikosel dereceleri (grade), operasyon öncesi ve operasyon sonrası semen parametreleri ve gebelik oranları değerlendirildi.

Bulgular: Operasyon öncesinde ve operasyon sonrasında semen parametreleri açısından her iki grup arasında anlamlı fark olmadığı saptandı (p>0,05). Primer infertilite grubunda operasyon sonrası, operasyon öncesine göre sperm motilitesinin ve total motil sperm sayısının, sekonder infertil grupta ise sperm sayısının, sperm motilitesinin ve total motil sperm sayısının anlamlı olarak daha yüksek olduğu tespit edildi (p<0,05). Sekonder infertilite grubunda gebelik oranının, primer infertilite grubuna göre anlamlı olmamakla birlikte daha yüksek olduğu saptandı.

Sonuç: İnfertilite tedavisinde etkin bir yöntem olan Mikrocerrahi İnguinal Varikoselektomi sekonder infertil hastalarda da gerek semen parametrelerinde düzelme gerekse gebelik oranlarındaki artış bakımından etkin bir tedavi yöntemidir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    İnfertilite, evli çiftlerin korunmasız düzenli cinsel ilişki-de bulunmalarına rağmen, en az bir yıl içinde çocuk sahibi olamaması olarak tanımlanır. Evli çiftlerin yakla-şık % 15'inde infertilite söz konusudur. Olguların % 20'sinde tek başına erkek faktörü sorumlu bulunurken, % 30-40'ın da ise hem kadın hem erkek faktörü birlikte görülür Primer infertil çiftlerin % 40'ında, sekonder infertil çiftlerin % 80'inde belirlenen varikosel erkek infertilitesinin en sık düzeltilebilir patolojisidir1-3. İnfertilite üzerine olan etkisinin etyopatogenezi tam olarak bilinmemesine rağmen, varikoselektomi sonrası semen parametrelerinde düzelme ve gebelik oranında artış saptanacağının bildirilmesi varikoselektominin infertilite tedavisinde yaygın olarak kullanılmasına neden olmuştur4,5. Varikosel operasyonu ile testisin arterle-rinin, lenfatiklerinin ve vaz deferensin korunarak tüm venöz yapıların bağlanması amaçlanır. Bunun için laparaskopik, perkütan veya transvenöz embolizasyon gibi çok çeşitli alternatifler olmasına rağmen, varikosel teda-visinde en yaygın ve en başarılı yöntem açık cerrahi girişimlerdir6-10. Özellikle nüks oranının ve postope-ratif hidrosel gelişme oranlarının düşüklüğü nedeniyle mikrocerrahi inguinal varikoselektomi (MCİV), varikosel tedavisinde yaygın olarak uygulanan açık cerrahi bir tekniktir11.

    Bu çalışmada; androloji polikliniğine infertilite şikayeti ile başvuran, yapılan fizik muayenesinde klinik palpabl varikosel tespit edilen, incelenen meni örneklerinde semen parametrelerinin en az birinde patoloji saptanan, eşinin fertilite değerlendrilmesinde patoloji saptanmayan ve varikosel tedavisi için MCİV operasyonu geçirmiş hastalar retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Hastalar primer infertil ve sekonder infertil olanlar olmak üzere iki gruba ayrılmış olup her iki grubun operasyon öncesi semen parametreleri ve operasyon sonrası semen parametrelerindeki değerler ve gebelik oranları karşılaştırılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Androloji polikliniğine infertilite sebebiyle Ocak 2005 ile Ocak 2009 tarihleri arasında başvuran ve klinik varikosel tanısıyla MCİV operasyonu yapılan hastalar, retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların ayrıntılı anamnezleri, özellikle kendilerinin ve eşlerinin fertilite potansiyelleri sorgulandı. Eşlerinin fertilite değerlendirilmesinde patoloji bulunan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Daha sonra hastalara rutin fizik muayene yanında, detaylı genital muayene yapıldı. Saptanan varikoseller, grade1:yalnızca valsalva manevrası ile palpe edilenler, grade2: valsalva manevrası yapılmadan palpe edilebilenler, grade 3: gözle görülebilcek kadar dilate ven belirlenenler olarak sınıflandırıldı. Ayrıca tüm hastalar Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre ve operasyon öncesi olmak üzere en az 2 adet semen analizi ile değerlendirildi. Doğumsal anomali belirlenen, travma ve infeksiyon anamnezi, geçirilmiş alt üriner trakt operasyonu olan, varikosel dışı ek bir infertilite patolojisi belirlenen hastalarla, subklinik varikoseli bulunan olgular çalışmaya alınmadı. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalar, primer infertilitesi olanlar grup I, sekonder infertilitesi olanlar grup II olarak ayrıldılar. Primer infertilite (Grup I) grubunda çalışma kriterlerine uyan 60 hasta, sekonder infer-tilite (Grup II) grubunda çalışma kriterlerine uyan 30 hasta olmak üzere, toplam 90 hasta belirlendi ve çalışma grupları oluşturuldu. Hastaların yaşları, infertilite sürele-ri, varikosel dereceleri (grade), operasyon öncesi ve operasyon sonrası semen parametreleri ve gebelik oranları araştırıldı, MCİV'in her iki gruptaki semen parametrelerine ve gebelik oranlarına olan etkinliği araştırıldı.

    İstatistiksel analiz için, için SPSS (Statistical Pac-kage for Social Sciences) 12,0, Kolmogorov smirnov testi, eşlenmiş sample t testi, Student's t testi, Ki-Kare testi ve Fisher Exact Ki-Kare testi kullanıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışmaya dahil edilen hastalardan primer infertilite (Grup I) hasta grubunun yaş ortalaması 28 + 2,23 yıl (25– 35), sekonder infertilite (Grup II) hasta grubunun yaş ortalaması ise 34 + 3,70 yıl (27– 42) olarak belirlendi. Grup II'nin yaş ortalaması grup I'den anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p<0,05).

    Ayrıca gruplara göre hastaların infertilite süresi grup I'de 1,96 + 1,10 yıl (1- 5), Grup II'de ise 3,03 + 1,04 yıl (2- 6) olarak belirlendi. Grup II'nin infertilite süresi grup I'den anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p<0,05).

    Grup I'de operasyon öncesi 39,42 + 24,29 x 106/ ml olduğu tespit edilen 1 ml'deki sperm sayısı ortalamasının operasyon sonrası 42,97 + 27,52 x 106/ ml olduğu tespit edildi. Operasyon öncesi ve sonrası 1 ml'deki sperm sayısı arasında anlamlı bir fark olmadığı izlendi (p>0,05). Grup II'de ise operasyon öncesi 35,22 + 23,89 x 106/ ml olduğu tespit edilen 1 ml'deki sperm sayısı ortalaması, operasyon sonrası 45,11 + 25,31 x 106/ ml olduğu tespit edildi. Operasyon öncesine göre operasyon sonrası 1 ml'deki sperm sayısının anlamlı olarak daha yüksek olduğu belirlendi (p<0,05).

    Grup I'de operasyon öncesi % 33,88 + 11,50 olduğu tespit edilen ileri hareketli sperm oranlarının ortalamasının, operasyon sonrası % 40,70 + 14,23 olduğu tespit edildi. Grup II'de operasyon öncesi % 34,06 + 10,79 olduğu tespit edilen ileri hareketli sperm oranlarının ortalamasının, operasyon sonrası % 41,70 + 10,89 olduğu tespit edildi. Hem grup I'de hem de grup II'de operasyon öncesine göre, operasyon sonrası ileri hareketli sperm oranlarının anlamlı olarak daha yüksek olduğu belirlendi (p<0,05).

    Grup I'de operasyon öncesi 41,23 + 35,18 x 106 olduğu tespit edilen total motil sperm sayısının, operasyon sonrası 53,63 + 44,30 x 106 olduğu tespit edildi. Grup II'de operasyon öncesi 33,70 + 31,13 x 106 olduğu tespit edilen total motil sperm sayısı ortalamasının, operasyon sonrası 57,75 + 37,70 x 106 olduğu tespit edildi.

    Hem grup I'de hem de grup II'de operasyon öncesine göre, operasyon sonrası total motil sperm sayısının anlamlı olarak daha yüksek olduğu görüldü (p<0,05).

    Her iki grupta operasyon sonrası hastaların eşlerinde en az 1 yıl takip sonrası oluşan spontan doğal gebelikler araştırıldı. Toplam 90 hastanın 26 tanesinin eşinde spontan doğal gebelik oluştuğu, gebelik oranının % 28,9 olduğu tespit edildi. Grup I'de 60 hastanın 15 tanesinin eşinde (%25), grup II'de ise 30 hastanın 11 tanesinin eşinde (%36,7) spontan doğal gebelik oluştuğu tespit edildi. Her iki grupta gebelik oranları açısından anlamlı bir fark olmadığı görüldü (p>0,05), (Tablo 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Grup I ve grup II' deki gebelik oranlarının karşılaştırılması

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Varikosel erkek infertilitesindeki en sık düzeltilebilir patolojidir12,13. Varikosel tedavisinin temel amacı, sperm parametrelerinde düzelme sağlamak, gebelik oranlarını artırmak, testis fonksiyonlarının normalleşmesini sağlamak olmalıdır13. Günümüzde açık cerrahi girişimlerde mikroskopik yöntemlerin uygulanması varikoselin tedavisinde etkin tedavi seçeneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. MCİV morbiditesinin düşük, etkinliğinin yüksek olması nedeniyle son yıllarda yaygın olarak uygulanmaktadır14,15. MCİV ile diğer cerrahi teknikler karşılaştırıldığında, operasyon süresinin biraz daha fazla olduğu, komplikasyon ve rekürrens oranlarının daha düşük olduğu, semen parametrelerindeki iyileşmede ve gebelik oranlarını artırmada ise diğer cerrahi tekniklere göre daha üstün olduğu bildirilmektedir16-18. Varikoselde primer ve sekonder infertil hastaların kıyaslanması konusunda en güncel çalışma Walsh ve ark.'ları tarafından 2009 yılında yapılmıştır19. sperm sayısının sekonder infertil grupta (51,3 X 106/ ml) primer infertil gruba göre (34,9 X 106/ ml) anlamlı olarak daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Sperm motilitesi açısından gruplar arasında anlamlı fark olmadığını, total motil sperm sayısının ise sekonder infertil grupta (62,1 X 106/ ml) primer infertil gruba göre (58,2 X 106/ ml) daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda klinik varikoseli olan primer infertil ve sekonder infertil hastalar hem varikosel cerrahisi öncesi hem de cerrahi sonrası karşılaştırılmıştır. Çalışmamızda sperm sayısının sekonder infertilite grubunda primer infertilite grubuna göre anlamlı fark olmamakla birlikte, daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Total motil sperm sayısının sekonder infertilite grubunda primer infertilite grubuna göre anlamlı fark olmamakla birlikte daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Literatüre baktığımızda çalışmamızı diğer çalışmalardan ayıran en önemli noktanın çalışmamızda klinik varikoseli olan primer infertil ve sekonder infertil hastaların cerrahi onarım sonrası semen parametreleri ve gebelik oranları açısından varikosel tedavisinden ne düzeyde fayda gördüklerinin karşılaştırılmasıdır. . Gruplar arasında gebelik oranları açısından anlamlı fark bulunmamakla birlikte, sekonder infertil grupta gebelik oranının daha fazla olduğu görülmüştür. Çalışmamızda varikoseli olan primer infertil hastalarda gebelik oranlarını artırmada efektif bir tedavi seçeneği olan MCİV'in, varikoseli olan sekonder infertil hastalarda da gebelik oranlarını anlamlı oranlarda artıran önemli bir tedavi seçeneği olduğu görülmüştür.

    Sonuç olarak; varikoseli olan sekonder infertil hastalar AUA kılavuzundaki endikasyonlara uygun olarak değerlendirildiklerinde semen analizlerinin varikoseli olan primer infertil hastaların semen analizlerine benzer olduğu tespit edilmiştir. Varikoseli olan primer infertil hastalarda efektif bir tedavi seçeneği olan MCİV'in, varikoseli olan sekonder infertil hastalarda da semen parametrelerini düzeltmede ve gebelik oranlarını artırmada önemli bir tedavi seçeneği olduğu saptanmıştır. MCİV'in varikoseli olan sekonder infertil hastalarda etkinliğini ortaya koyabilmek için daha geniş serili, prospektif, randomize, kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Saypol DC. Varicocele. J Androl 1981; 2: 61-5.

    2) Stewart BH, Montie JE. Male infertility: an optimistic report. J Urol 1973; 110: 216-18.

    3) Dubin L, Amelar RD. Varicocelectomy: 986 cases in a twel-veyear study. Urology 1977; 10: 446-9.

    4) Hendry WF, Sommerville IF, Hall RR, Pugh RC. Investigation and treatment of the subfertile male. Br J Urol 1973; 45: 684- 92.

    5) Cockett AT, Urry RL, Dougherty KA. The varicocele and semen characteristics. J Urol 1979; 121: 435-36.

    6) Zorgniotti AW, Sealfon AI. Scrotal hypotermia: new treatment for poor semen. Urology 1984; 23: 439-41.

    7) Palamo A. A radical cure of varicocele by a new technique. J Urol 1949; 6: 604-6.

    8) Ivanissevich O. Left varicocele due to reflux, experience with 4470 operative cases in forty-two years. J Int Coll Surg 1960; 34: 742-55.

    9) Enquist E, Stein BS, Sigman M. Laparoscopic versus subinguinal varicocelectomy: a comparative study. Fertil Steril 1994; 61: 1092-6.

    10) Lima SS, Castro MP, Costa OF. A new method for the treat-ment of varicocele. Andrologia 1978; 10: 103-6.

    11) Marmar JL, Kim Y. Subinguinal microsurgical varicocelec-tomy: a technical critique and statistical analysis of semen and pregnancy data. J Urol 1994; 152: 1127-32.

    12) Moshcr WD, Pratt WF. Fecundity and infertility in the United States: Incidence and trends. Fertil Steril 1991; 56: 192-3.

    13) Nagler HM, Luntz RK, Martinis FG. Varicocele; Infertility in the Male. St. Louis: Mosby- Year Book, 1997: 336-59.

    14) Goldstein M, Gilbert BR, Dicker AP, Dwosh J, Gnecco C. Microsurgical inguinal varicocelectomy with delivery of the testis: an artery and lymphatic sparing technique. J Urol 1992; 148: 1808-11.

    15) Schlegel PN, Goldstein M. Anatomical approach to varicoce-lectomy. Semin Urol 1992; 10: 242.

    16) Cayan S, Shavakhabov S, Kadioğlu A. Treatment of palpable varicocele in infertile men: a meta-analysis to define the best technique. J Androl 2008; 30: 33-40.

    17) Al-Kandari AM, Shabaan H, Ibrahim HM, Elshebiny YH. Comparison of outcomes of different varicocelectomy tech-niques: Open inguinal laporoscopic, and inguinal microscopic varicocelectomy. J Urol 2007; 69: 417-20.

    18) Al-Said S, Al-Naimi M, Al-Ansari A, Younis N. Varicocelec-tomy for male infertility: a comparative study of open, lapo-roscopic and microsurgical approaches. J Urol 2008; 180: 266-70.

    19) Walsh TJ, Wu AK, Croughan MS, Turek PJ. Differences in the clinical characteristics of primarily and secondarily infertile men with varicocele. Fertil Steril 2009; 91; 826-30.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]