[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2014, Cilt 19, Sayı 4, Sayfa(lar) 217-219
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Konvülsiyon ile Başvuran Fahr Sendromu: Olgu Sunumu
Fatih DEMİRCAN1, Nevzat GÖZEL2, Faruk KILINÇ3, Cemil GÖYA4
1Özel Çağrı Tıp Merkezi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
3Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
4Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Fahr sendromu, Epilepsi, Konvülsiyon, Fahr's syndrome, Epilepsy, Convulsion
Özet
Fahr sendromu; kalsiyum ve fosfor metabolizma bozukluğu sonucu gelişen, çift taraflı simetrik intrakranyal kalsifikasyon ile seyreden nörodejeneratif bozukluklarla karakterize nadir görülen bir hastalıktır. Etyolojisi kesin olarak bilinmemektedir. Klinik olarak genellikle yürümede dengesizlik, konuşma bozukluğu, istemsiz hareketler, ya da kas krampları ile başlayıp tabloya psikoz, kişilik değişiklikleri gibi nöropsikiyatrik semptomlar da eklenebilir.Yazımızda, nöroloji tarafından epilepsi tanısıyla takip edilirken, acil servise tonik klonik nöbetle getirilen, idyopatik hipoparatiroidizme sekonder gelişen hipokalsemi ve BT'de bazal ganglionlarda bilateral yaygın kalsifikasyon saptanan Fahr sendromu olgusu sunulmuştur.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Fahr sendromu; serebellum, talamus ve bazal ganglionlardaki, kalsiyum ve fosfor metabolizma bozukluğu sonucu gelişen, çift taraflı simetrik intrakraniyal kalsifikasyon ile seyreden nörodejeneratif bozukluklarla karakterize nadir görülen bir hastalıktır1. İlk olarak 1930 yılında Fahr tarafından tanımlanmıştır. Bu sendromun etyolojisi kesin olarak bilinmemekle beraber kalsiyum metabolizma bozuklukları, toksinler, enfeksiyonlar, genetik nedenler, hipoparatiroidizm ve psödohipoparatiroidizm nedenler arasında gösterilmiştir2.

    Fahr sendromu klinik olarak genellikle kolay yorulma, dengesiz yürüme, yavaş konuşma veya konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, istemsiz hareketler, ya da kas krampları ile başlayıp psikoz, demans, kişilik değişiklikleri gibi nöropsikiyatrik semptomlarla devam edebilir3. Klinik bulgular daha çok 4 ve 5. dekatta görülmektedir2. Tanısında beyin tomografisi kullanılmakta olup tedavisi çoğu zaman semptomatik ve kalsiyum metabolizma bozukluğunun düzeltilmesi şeklindedir. Ani nöropsikiyatrik semptomlar görülen, kalsiyum metabolizma bozukluğu olup, sebebi anlaşılamayan nörolojik semptomlar gelişen hastalarda Fahr sendromu ayırıcı tanıda mutlaka hatırlanması gerekmektedir.

    Yazımızda, nöroloji tarafından epilepsi tanısıyla takip edilirken, hastanemiz acil servisine tonik klonik nöbet tanısıyla getirilen, idyopatik hipoparatiroidizme sekonder gelişen hipokalsemi ve BT'de bazal ganglionlarda bilateral yaygın kalsifikasyon saptanan Fahr sendromu olgusu sunulmuştur.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Olgu Sunusu
    Hastanemiz acil servisine yaygın tonik klonik kasılma, şuurda kapanma şikayeti ile getirilen 45 yaşında erkek hastanın yapılan ilk muayenesinde, bilinci kapalı, ağrılı uyaran yanıtı yoktu. Işık refleksi alınabiliyordu ve pupiller izokorik idi. Glaskow koma skoru 5 puan olarak değerlendirildi. Solunum sistemi muayenesinde takipne mevcut olup, kardiyovasküler sistem değerlendirilmesinde kalp tepe atımı dakikada 102 (radiyal nabız taşikardik- ritmik), tansiyon arteryel 130/ 85 mmHg idi. Chvostek ve Trousseu işareti pozitifti. Hastanın özgeçmişinde herhangi bir operasyon öyküsü mevcut olmayıp, son 3 yıldır epilepsi nedeniyle Karbamazepin 400 mg/gün kullandığı öğrenildi. Son haftalarda kasılmalarının sayı ve süresinin arttığı yakınları tarafından ifade edildi.

    Yapılan biyokimyasal tetkiklerinde kalsiyum 3.68 mg/dl (N:8.4-10.5 mg/dl), fosfor 6.5 mg/dl (N:2.6-4.5 mg/dl), parathormon:4.7 pg/ml (N:12-72 pg/ml), TSH 2.4 lU/ml (N:0.27-4.2 ulu/ml), sT4 1.14 ng/ml (N:0.93-1.7 ng/ml) ve 25 Hidroksi-Vitamin D3 düzeyi ölçülemeyecek kadar düşük olarak saptandı. Hastanın çekilen bilgisayarlı beyin tomografisinde; Bilateral kaudat nükleuslarda ve lentiform nükleuslarda daha belirgin olmak üzere her iki bazal ganglionlar düzeyinde, bilateral subkortikal alanlarda kalsifikasyon ile uyumlu görünümler mevcuttu. (Resim 1, a-b).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1 (a, b): Bilgisayarlı beyin tomografisinde; Bilateral kaudat nükleuslarda ve her iki bazal ganglionlar düzeyinde, kalsifikasyon ile uyumlu görünümler mevcut.

    Olgu; öykü, laboratuar, klinik ve radyolojik bulgular doğrultusunda idyopatik hipoparatiroidiye bağlı Fahr sendromu olarak değerlendirildi. Verilen kalsitriol ve kalsiyum replasmanı ile klinik bulguları düzeldi. Bilinç düzeyi tamamen normale geldi. Takibimizde herhangi bir kasılma ve nöbet atağı gözlenmedi. Chvostek ve Trousseu işaretleri menfi olarak bulundu. Ayaktan tedavisinde oral kalsiyum ve D vitamini verilerek poliklinik kontrolü önerisiyle taburcu edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Fahr sendromu literatürde çok değişik nedenlere bağlı ortaya çıktığı gösterilmiş olan kalsiyum metabolizma bozukluğu sonucu bazal ganglionlarda bilateral simetrik kalsifikasyonlar ile giden bir durum olup, hipoparatiroidizm veya psödohipoparatiroidizm ile birlikte genetik, gelişimsel, metabolik, enfeksiyöz, sporadik ve diğer koşulların da sebep olduğu çeşitli nedenler bildirilmiştir2. Bunların dışında vaskülitlerle seyreden sistemik lupus eritamatozis gibi sistemik hastalıklar4, serebral anoksi ve toksik maddelerin bazal ganglionlarda kalsifikasyonlara neden olabileceği gösterilmiştir5. Ayrıca ailesel Fahr sendromu vakaları bildirilmiştir6.

    Hipoparatiroidinin nedenleri arasında iyatrojenik (cerrahi, radyasyon, ilaçlar), PTH (Parathormon) gen defekti, reseptör düzeyinde mutasyonlar, hipomagnezemi gibi nedenlere bağlı etkisizliği, hemakromatozis, Wilson, sarkoidoz gibi infiltratif hastalıklar, otoimmun ve ailesel sebepler bulunabilir7. Bunlara bağlı olarak PTH yetersiz salgılanması veya etki edeceği dokularda yanıtsızlık ortaya çıkabilir. Bizim vakamızda serum kalsiyum düzeyi, 25 Hidroksi-Vitamin D3 düzeyi ve parathormon düzeyi düşük olduğundan hipoparatiroidi zemininde gelişmiş Fahr Sendromu tanısı konuldu.

    Hipoparatiroidi etyolojisi açısından, hastanın geçirmiş olduğu herhangi bir cerrahi girişim ve radyasyon müdahalesi bulunmadığından, enfeksiyon, sistemik hastalık, toksisite gibi bir bulguya raslanmadığından hastamız idyopatik hipoparatiroidi olarak değerlendirilmiştir. Hipoparatiroidide hangi mekanizmalarla intrakranial kalsifikasyonların geliştiği bilinmemekterdir. Yapılan çalışmalar kalsiyumun radyolojik görünümü oluşturan başlıca unsur olduğunu göstermiştir. Mukopolisakkaridler, alüminyum, arsenik, kobalt, bakır, molibden, demir, kurşun, manganez, magnezyum, fosfor, gümüş ve çinko gibi elementlerin kalsiyum ile birlikte perivasküler alanda kapiller, arteriyoler ve küçük venlerde biriktiğini göstermiştir2.

    Fahr sendromunda klinik semptomlar çok çeşitlidir. Distoni, parkinsonizm benzeri rijidite, zihinsel işlev bozukluğu, şizoid bozukluk, obsesif komplusif bozukluk ve kişilik bozuklukları gibi psikiyatrik bozukluklar sık görülür. Kalsifikasyonların yaygınlığı ve lokalizasyonları ile kliniğin yaygınlığı arasında bağlantı olduğu gösterilmiştir8. Bizim vakamızda nörolojik semptomlardan tekrarlayan konvulziyon atakları mevcuttu.

    Hastamızdaki konvulziyon kalsiyum replasmanı sonucu kalsiyum seviyesinin düzeltilmesi ile tamamen düzeldi. Takibine devam ettiğimiz son bir yılda da hiç gözlenmedi. Fahr sendromu tanısında en sık kullanılan yöntem kranial bilgisayarlı tomografidir (BT). BT'nin kullanılması ile birlikte Fahr sendromlu vakalarda bazal gangliyonlardaki kalsifikasyonların gösterilme sıklığı artmıştır. Özellikle dentat nükleus, bazal ganglion, talamus ve sentrum semiovalede simetrik olarak yerleşen kalsifikasyon BT ile gösterilmektedir2. Bazı durumlarda kalsifikasyonların gösterilmesinde magnetik rezonans incelemenin alternatif bir görüntüleme yöntemi olduğu düşünülmektedir9. Bizim vakamızın çekilen beyin tomografisinde; Bilateral kaudat nükleuslarda ve lentiform nükleuslarda daha belirgin olmak üzere her iki bazal ganglionlar düzeyinde, bilateral subkortikal alanlarda kalsifikasyon ile uyumlu görünümler mevcuttu. Hastanın BT'sinde izlenen bilateral bazal gangliyonlardaki yaygın kalsifikasyonların kalsiyum metabolizmasındaki bozukluk sonucu oluştuğu düşünüldü.

    Fahr sendromu tedavisinde kalsiyum metabolizmasının düzenlenmesi ile birlikte çeşitli ajanlar denenmiş olup bunlar arasında santral sinir sistemine spesifik bir kalsiyum kanal blokörü olan nimodipin bulunmakta olup tedavide istenen başarı elde edilememiştir. Ayrıca disodyum etidronatın kalsifikasyonları azaltmada etkili olmadan semptomları düzelttiği gösterilmiştir2. Hastamızda kalsiyum değeri düzeldikten sonra belirgin bir semptomatik düzelme görüldü, ancak kalsifikasyonların gerileyip gerilemeyeceği kontrol BT ile saptanacaktır.

    Sonuç olarak; Fahr sendromu uzun yıllar önce tanımlanmış olmasına rağmen sık karşılaşılmadığı için gözden kaçabilmektedir. Ani nöropsikiyatrik semptomlar görülen, kalsiyum metabolizma bozukluğu olup, sebebi anlaşılamayan nörolojik semptomlar gelişen hastalarda Fahr sendromu ayırıcı tanıda mutlaka hatırlanması gerekmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Hoque MA, Siddiqui MR, Arafat Y, et al. Fahr's disease: a very rare cause of epilepsy. Mymensingh Med J 2010; 19: 127-29.

    2) Manyam BV. What is and what is not ‘Fahr's disease'. Parkinsonism Relat Disord 2005; 11: 73-80.

    3) Andrea H Nemeth. GeneReviews™ [Internet]. Pagon RA, Bird TD, Dolan CR, et al, editors. Seattle (WA): University of Washington, Seattle; 1993.

    4) Anderson JR. Intracerebral calcifications in a case of SLE with nuerologic manifestations. Neuroradiology 1980; 19: 213-14.

    5) Illum F. Calcification of basal ganglia following carbon monoxide poisoning. Neurodiology 1980; 19: 213-14.

    6) Harati Y, Jackson JA, Benjamin E. Adult onset idiopathic familial brain calcifications. Arch Intern Med 1984; 144: 2425-27.

    7) Modrego PJ, Mojonero J. Fahr's syndrome presenting with pure and progresive presenil dementia. Neurol Sci 2005; 26: 367-69.

    8) Shibayama H, Kobayashi H, Nakagawa M, et al. Non Alzheimer, non-Pick dementia with Fahr's syndrome. Clin Neuropathol 1992; 11: 237-50.

    9) Stelmasiak Z, Tarach JS. Idiopatic hypoparathyroidism with intracranial calcification and dominant skin manifestions. Med Sci Monit 2000; 6: 145-50.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Olgu Sunusu
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]