[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2016, Cilt 21, Sayı 1, Sayfa(lar) 029-034
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Vitiligolu Hastalarda Serum ADMA, MDA, Vitamin E ve Homosistein Düzeyleri
Dilara KAMAN1, Betül DEMİR2
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Vitiligo, homosistein, ADMA, MDA, vitamin A/E, vitiligo, homocysteine, ADMA, MDA, vitamin A/E
Özet
Amaç: Vitiligo, melanosit yıkımı ile seyreden kazanılmış bir depigmentasyon hastalığıdır. Vitiligonun gerçek etyopatogenezisi ve mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Çeşitli gruplar, vitiligo patofizyolojisinde oksidatif stres katılımını göstermiştir. Bu çalışmanın amacı vitiligonun serum homosistein, asimetrik dimetilarginin (ADMA), vitamin A, vitamin E ve malondialdehit (MDA) düzeyleri ile ilişkisini araştırmaktır.

Gereç ve Yöntem: Bu randomize vaka kontrol çalışması 30 vitiligo hastası ve 20 sağlıklı kontrol olmak üzere 50 birey üzerinde gerçekleştirilmiştir. Her bireyden serum kan örnekleri vitamin A, vitamin E, MDA, ADMA ve homosistein düzeylerini belirlemek üzere toplanmıştır. Bu parametrelerin düzeyleri her iki grupta da High Performance Liquid Chromatography-Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi (HPLC) cihazı kullanarak çalışılmıştır.

Bulgular: Serum vitamin E düzeyleri vitiligolu hastalarda istatistiksel olarak anlamlı düşük iken (p=0.004), serum MDA, homosistein ve ADMA düzeyleri anlamlı olarak artmıştı (p<0.0001). Vitamin A düzeyleri ise kontrol ve hasta bireylerde hemen hemen benzerdi (p>0.05).

Sonuç: Biz vitamin E düzeylerinin azalmasının ve homosistein, MDA ve ADMA düzeylerinin artmasının vitiligoda belirgin bir özellik teşkil ettiği sonucuna vardık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Vitiligo, farklı boyut ve şekilde depigmente beyaz yamalar ile karakterize bir cilt pigmentasyon anomalisi olup dünya nüfusunun % 1-4’ünü etkiler1. Vitiligonun patofizyolojik mekanizması hala tam olarak anlaşılamamıştır. Son zamanlarda, oksidatif stres ve etkilenen cildin epidermal tabakasında serbest radikallerin birikiminin, vitiligo patofizyolojisinde rol oynadığı gösterilmiştir2.

    Serbest radikaller; birçok fizyolojik ve patolojik işlemler sırasında meydana gelen atom ya da moleküllerdir [süperoksit, hidrojen peroksit (H2O2) ve nitrik oksit (NO)]3. Serbest radikaller; protein, karbonhidrat, DNA ve özellikle de lipid gibi hücresel bileşiklere zarar verebilir. Asimetrik dimetilarginin (ADMA), endojen nitrik oksit sentaz (NOS) inhibitörüdür. Endojen nitrik oksit sentaz, L-Arginin’den NO sentezinin sağlar4. Nitrik oksit hem de novo hücre-hücre dışı matriks (ECM) etkileşimini modüle eder hem de apoptozda rol oynamaktadır5-8. Melanositlerin inflamatuvar hücrelerin belirli bir alt kümesi (ör: sitotoksik T hücreleri, regülatuvar T hücreleri gibi makrofajların alt kümeleri ve Langerhans hücreleri) tarafından tutulumu NO oluşumuna ve buna yanıt olarak melanosit kaybına yol açabileceği öne sürülmüştür9-13. Homosistein metabolizması hem folik asit hem de vitamin B12’ye bağlıdır. Hiperhomosisteinemide de ADMA yükselmektedir14-15. Yaygın vitiligolu hastalarda homosistein seviyelerinde artış, folik asit ve vitamin B12 seviyelerinde azalış tespit edilmiştir16.

    Vitiligo patogenezindeki major hipotezlerden biri de oksidatif hasardır. Oksidatif hasar hipotezi, melanin biyosentezi sırasında oluşan bazı toksik metabolitlerin oluşumu gerçeğine dayanmaktadır17. Artmış reaktif oksijen türevleri (ROT) nedeniyle oluşan biyomoleküler hasar, lipid peroksidasyonu, DNA mutasyonu ya da kırılması, enzim aktivasyonu ya da inaktivasyonu, protein oksidasyonu ya da yıkılmasıyla sonuçlanır18. Bu hasar sıklıkla hidroksinonenal ve malondialdehit (MDA) gibi reaktif biyomoleküllerin üretimine ikincil oluşur19. Oksidatif stresin vitiligo patogenezinde yer alan önemli bir mekanizma olması nedeniyle çeşitli antioksidan ürünler vitiligo tedavisinde çalışılmıştır20. Bu amaçla vitiligo hastalığının tedavisinde kullanılan antioksidan bileşikler arasında vitamin E de bulunmaktadır21. Khan ve ark.’nın çalışmasında kontrol grupları ile karşılaştırıldığında hem lokalize hem de jeneralize vitiligolu hastalarda serum vitamin E düzeyleri düşük olarak bulunmuştur ve düşük vitamin E’nin oksidatif strese yol açtığı ve vitiligo patogenezinde yer aldığı belirtilmiştir22.

    Vitiligo birbiriyle örtüşen genetik, otoimmun ve metabolik faktörlerin rol oynadığı karmaşık bir etyopatogeneze sahiptir. Bu çalışmada vitiligo ile ADMA, homosistein, MDA, vitamin A ve E arasındaki olası bir ilişkiyi araştırmayı amaçladık.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışma Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji polikliniğine başvuran, 18 yaşından büyük, normal vücut kitle indeksine (VKİ) sahip, gebe olmayan, diabet, hipertiroidi ve hipotiroidisi bulunmayan, herhangi bir kanser öyküsü olmayan, alkol kullanmayan, herhangi bir sistemik ilaç tedavisi almayan ve gönüllü 30 vitiligo hastası ve aynı şartlara sahip 20 sağlıklı gönüllü kontrol grubu toplam 50 kişilik katılımcıdan oluşmaktadır. Çalışmaya katılan hastalar diğer otoimmün hastalıklar açısından dışlanmıştır. Kayıtlı her bir hasta ve sağlıklı kontrol bireyleri için Bilgilendirilmiş Hasta Onay formu doldurulmuştur. Çalışma Fırat Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kuruluna sunulmuş ve 08/01/2015 tarih ve 71055 sayılı karar numarası ile onay alınmıştır.

    Çalışmaya alınan her bir katılımcıdan sabah aç karnına biyokimya tüplerine 5 ml venöz kan örneği alınmış ve bu şekilde toplanan kan örnekleri derhal santrifüj edilerek elde edilen serumlar -20°C derecede buzdolabında çalışma gününe kadar saklanmıştır. Çalışma gününde serum örnekleri çözdürülerek MDA, ADMA, homosistein, vitamin A ve E düzeyleri çalışılmıştır. Aynı zamanda bu hastaların lipit düzeyleri, bel çevresi, boy ve VKİ ölçülmüş ve kaydedilmiştir.

    Serum Vitamin A, Vitamin E, MDA, Homosistein ve ADMA Düzeyi Ölçümü
    Serum vitamin A, vitamin E, MDA, Homosistein ve ADMA düzeyleri Shimatsu marka High Performance Liquid Chromatography-Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi (HPLC) cihazı ile immuchrom GmbH (Hessen, Germany) kiti kullanarak kit prosedürüne uygun olarak çalışılmıştır.

    Vitamin A/E Tayini
    Analiz öncesinde numuneler oda sıcaklığına alındı. 250 µl serum üzerine 50 µl internal standard ve 500 µl çökeltme reaktifi ilave edilerek 30 dakika 2-8oC'de inkübasyona bırakıldı. Daha sonra 10.000g'de 2 dk santrifüj edildi. Süpernatantdan 100µl HPLC sisteminde akış hızı: 0.8 ml/dk, dalga boyu vitamin A için 325, vitamin E için 300 nm'de C18 kolonu kullanılarak vitamin A ve E tayin edildi.

    MDA Tayini
    Serum örneğinden 20 µl alınarak üzerine 1 ml türevlendirme solüsyonu ilave edilerek proteinler çöktürüldü. Sonra 60 dk 95°C'de su banyosunda inkübasyona bırakıldı. 2-8°C'de örnekler soğutulduktan sonra 10.000g'de 5 dk santrifüj edildi. Süpernatantdan 500 µl alınıp aynı hacimde reaksiyon solüsyonu ile karıştırıldıktan sonra HPLC sisteminde akış hızı: 0.8-1.0 ml/dk, eksitasyon 515, emisyon 553 nm dalga boyunda MDA tayin edildi.

    Homosistein Tayini
    Serum örneğinden 50 µl alınarak üzerine 50 µl internal standart, 20 µl redüksiyon solüsyonu, 100 µl türevlendirme solüsyonu ilave edilerek 10 dk 60°C'de inkübe edildi. Örnekler 2-8°C'de soğutulduktan ve 100 µl çöktürücü ajan eklendikten sonra 10.000g'de 5 dk santrifüj edildi. Süpernatandan 20 µl alınarak HPLC sisteminde akış hızı: 0.7-1.0 ml/dk, eksitasyon 385, emisyon 515 nm dalga boyunda homosistein düzeyi tayin edildi.

    ADMA Tayini
    Asimetrik dimetilarginin tayini için özetle, 20 mg 5-sülfosalisilik asit 1 ml seruma eklendi ve karışım buz banyosunda 10 dakika bekletildi. Çökmüş olan protein 2000g'de 10 dk santrifüj ile uzaklaştırıldı. Süpernatantın 10 µl'si filtre edildikten sonra 100 µl türevlendirme reaktifi ile karıştırıldı ve kromatografik sisteme enjekte edildi. Asimetrik dimetilargininin ayırımı için 250 mm X 4.6 mm ölçülerinde Fenil kolon kullanıldı. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi sisteminde akış hızı 1 ml/dk, eksitasyon 420, emisyon 483 nm dalga boyunda ADMA tayin edildi. Linearite > 16.0 µmol/L, sensitivite <0.01 µmol/L'dir.

    İstatistik
    Tüm veriler SPSS 22.0 istatistik paket programı kullanılarak değerlendirildi. Değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile incelendi. Gruplar arası karşılaştırmada, normal dağılım gösteren parametreler için bağımsız örneklerde Student-t testi, normal dağılım göstermeyen değişkenler için Mann-Whitney U testi kullanıldı. p<0.05 olan değerler anlamlı olarak değerlendirildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Çalışma gruplarının demografik özellikleri Tablo 1'de gösterilmektedir. Gruplar arasında cinsiyet ve ortalama yaş açısından anlamlı bir farklılık bulunmadı. Gruplar arasında bel çevresi, VKİ ve glukoz düzeyleri benzer bulundu. Vitiligolu hastalarda serum kolesterol ve trigliserit düzeyleri anlamlı olarak yüksek bulunmuşken (sırasıyla; p=0.031, p=0.019), serum HDL ve LDL düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Vitiligo ve kontrol guruplarının demografik ve laboratuvar bulguları.

    Vitiligolu hastaların ve kontrol bireylerinin serum ADMA, MDA, Homosistein, vitamin A ve E düzeyleri Tablo 1 ve Şekil 1' de gösterilmiştir. Serum vitamin A düzeyleri (Şekil 1a) kontrol ve hasta grupları arasında karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermedi. Serum vitamin E düzeyleri (Şekil 1b) kontrol bireylerde vitiligo hastaları ile karşılaştırıldığında anlamlı şekilde yüksek bulundu (p=0.004). Serum MDA düzeyleri (Şekil 1c) gruplar arasında karşılaştırıldığında hasta grubunda sağlıklı bireylere göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulundu (p<0.0001). Serum ADMA (Şekil 1d) düzeyleri vitiligo grubunda hasta grubuna göre anlamlı şekilde yüksek bulundu (p<0.0001). Asimetrik dimetilarginin düzeylerine benzer şekilde homosistein düzeyleri de (Şekil 1e) hasta grubunda kontrole göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulundu (p<0.0001).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Serum vitamin A (1a), vitamin E (1b), MDA (1c), ADMA (1d) ve Homosistein (1e) düzeyleri. MDA: Malondialdehit, ADMA: Asimetrik dimetilarginin

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Vitiligo çok yaygın bir hastalık olmasına rağmen patogenezisi hala tam olarak anlaşılmış değildir. Oksidatif stres vitiligoda melanosit dejenerasyonunu tetikleyici bir olay olarak öne sürülmüştür23-29. Bazı çalışmalarda melanogenezisin, reaktif oksijen türlerinin düzeylerinde önemli değişikliğe yol açtığı gösterilmiştir30. Reaktif oksijen türleri ve diğer radikaller oksidatif stresi indükleyebilir31. Oksidatif stresin vitiligonun patogenezisinde etkili olabileceği düşünülmektedir.

    Bu çalışmada serum MDA düzeylerini vitiligo hastalarında istatiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulduk. MDA lipid peroksidayon reaksiyonunun son ürünü olup oksidatif stresin spesifik bir indikatörü olarak kabul edilmektedir. Yapılan çalışmaların bazısında eritrositlerde normal MDA düzeyleri bulunmuşken29,32, bazısında ise bizim çalışmamız ile uyumlu şekilde vitiligo hastalarında yüksek MDA düzeylerine rastlanmıştır25,26. Malondialdehit, lipid peroksidasyonun derecesi ile iyi bir korelasyon gösterir.

    Bizim çalışmamızda serum homosistein düzeyleri sağlıklı kontrol bireyler ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur. Bu sonuçlar vitiligo hastalarında yüksek homosistein değerlerini gösteren, Shaker ve ark. tarafından 26 vitiligo hastası ile yapılan pilot bir çalışmada da doğrulanmıştır33. Ayrıca, homosistein metabolizmasının B12 ve folik asit metabolizmasına bağlı olması ve vitiligo hastalarında yapılan çalışmalarda B12 ve folik asit düzeylerinin düşük olması34-36, homosistein düzeylerinin yüksekliğini açıklayabilir. Bu sonuçlar ile zıt olacak şekilde Balci ve ark.37 vitiligo hastaları ile kontroller arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit etmemişlerdir. Ayrıca Yaşar ve ark.’nın38 40 vitiligo hastası ve 40 kontrol birey üzerinde yaptıkları çalışmada homosistein düzeyilerinin kontrol ve hasta grupları arasında anlamlı farklılık göstermediği belirtilmiştir.

    Homosistein düzeyi ile vitiligo arasında muhtemel ilişki birkaç deneysel çalışmada gösterilmiştir. Reish ve ark.39 homosisteinin melanin sentezinde kritik bir role sahip olan tirozinaz enzimini inhibe ettiğini göstermiştir. Homosisteinin oksidasyonu tarafından toksik reaktif oksijen türlerinin oluşumu melanositotoksik bileşiklerin birikimine yol açtığı ileri sürülmüştür40.

    Antioksidanların psoriasis, vitiligo gibi bazı otoimmmün hastalıkların gelişimde koruyucu bir rolü vardır. Antioksidan ve serbest radikal yakalayıcısı olan vitamin E, hücre membranlarında ve dolaşımdaki lipoproteinlerde bulunup membranları serbest radikallerin hasar verici etkisinden korur41. Düşük molekül ağırlıklı antioksidanlardan beta karoten (vitamin A) ise lipid ve lipid olmayan hücresel kompartmanlarda oksijenin hasar yapıcı etkilerini azaltır. Bizim çalışmamızda vitamin E düzeyi vitiligolu hastalarda istatiksel olarak anlamlı şekilde düşük bulunmuşken, vitamin A düzeyinde hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Vitamin E'nin düşük düzeyleri serbest radikallerin birikimine ve oksidatif sistemin artmasına sebep olabilir. Jain ve ark.’nın yaptığı çalışmada bizim çalışmamız ile uyumlu olacak şekilde vitiligo hastalarında serum vitamin E düzeyleri düşük bulunmuştur42. Ancak Agrawal43 tarafından yapılan bir çalışmada vitiligo hastaları ile sağlıklı bireyler arasında vitamin E düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı gösterilmiştir. Ines ve ark.’nın çalışmasında da vitiligo hastaları ile sağlıklı kontrol bireyleri arasında serum vitamin A düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı gösterilmiştir44. Asimetrik dimetilarginin, insan kanında ve idrarında saptanabilen endojen bir molekül olup endojen NOS inhibitörüdür. Nitrik oksit sentazın vücuttaki fonksiyonu, L- Arginin’den nitrik oksit sentezinin sağlanmasıdır4. Nitrik oksit serbest bir radikal olup hücrelerde NOS enzimi aracılığıyla L-arjininden sentezlenir24,25. İnflamatuvar durumlarda NOS'da artış görülür, bu durum da normal insan melanosit etrafında inflamatuvar hücresel infiltratların sitotoksik etkisine katkıda bulunur26. Yapılan çalışmalarda NO türlerinin in vivo anormal üretimi melanositlerin ekstraselüler matrikse yapışmasını azaltır ve bu da depigmentasyona yol açar27. Literatür taramasında vitiligolu hastalarda ADMA düzeyini inceleyen bir çalışmaya rastlayamadık Ancak NO ile ilişkisi bilinmektedir. Bizim çalışmamızda vitiligo hastalarında ADMA düzeyleri kontrol bireyler ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. ADMA, NOS aktivitesini inhibe ederek L-Argininin hücre içine alınımını engeller. Nitrik oksitin fonksiyonu; vasküler homeostazın sağlanmasıdır. Asimetrik dimetilarginin düzeylerinde artış NO düzeylerinin azalmasına yol açar; ortamda NO azaldığında ise endotelde homeostaz, vazokonstrüksiyon lehine bozulur ve endotelyal disfonksiyon başlar7. Bizim çalışmamızda vitiligolu hastaların kolesterol ve trigliserit düzeyleri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda kolesterol sentezinde hız kısıtlayıcı enzim olan HMG CoA redüktaz aktivitesinin vitiligolu bireylerde arttığı gösterilmiştir45. Çalışmamızdaki kolesterol düzeyindeki artış buna bağlı olarak yüksek bulunmuş olabilir. Fakat Karadağ ve ark.’nın 57 vitiligo ve 39 kontrol bireyde yaptığı bir çalışmada vitiligo hastaları ile kontrol bireyler arasında kolesterol ve trigliserit düzeyleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır46.

    Sonuç olarak bizim çalışmamız vitiligonun patogenezinde oksidan sistemin önemli rol oynadığını göstermektedir. Daha önce yapılmış çalışmalar antioksidan/oksidan sistemin vitiligoyu etkilediğini göstermektedir. Canlı organizmanın bir hastalığa maruziyetinden sonra oksidatif durum farklı şekillerde etkilenebilir. Hastalarda değişmiş antioksidan enzim aktiviteleri oksidatif stresde artışa yanıt olarak gelişebilir. Bizim çalışmamızda da artmış MDA düzeyleri ve azalmış vitamin E düzeyleri bu bulgular ile uyumlu şekilde gösterilmiştir. Ayrıca vitiligo hastalarında homosistein ve ADMA düzeylerinin artışı yine oksidatif stres ile ilişkili olarak açıklanabilir. Ancak bizim sonuçlarımızı doğrulamak ve antioksidan tedavilerin vitiligolu hastalarda yararlı olup olamayacağını göstermek için daha fazla çalışmalara ihtiyaç vardır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Mosher DB. Hypomelanoses and hypermelanoses. In:Freedberg IM, Eisen AZ, WolV K, Austen KF, Goldsmith LA, Katz SI et al (eds) Fitzpatrick’s dermatology in general medicine. McGraw-Hill, New York, 1999; 945–1018.

    2) Schallreuter KU, Wood JM, Berger J. Low catalase levels in the epidermis of patients with vitiligo. J Invest Dermatol 1991; 97: 1081–1085.

    3) Knight JA. Diseases related to oxygen-derived free radicals. Ann Clin Lab 1995; 25: 111–121.

    4) Cooke JP. Does ADMA cause endothelial dysfunction? Arterioscler Thromb Vasc Biol 2000; 20: 2032-2037.

    5) Gong L, Pitari GM, Schulz A, Waldman SA. Nitricoxide signaling: systems integration of oxygen balancein defense of cell integrity. Curr Opin Hematol 2004; 11: 7–14.

    6) Monteiro HP, Silva EF, Stern A. Nitric oxide: apotential inducer of adhesion-related apoptosis-anoikis.Nitric Oxide 2004; 10: 1–10.

    7) Brune B, von Knethen A, Sandau KB. Nitric oxide (NO): an effector of apoptosis. Cell Death Differ 1999; 6: 969–975.

    8) Liu L, Stamler JS. NO: an inhibitor of cell death. Cell Death Differ 1999: 6: 937–942.

    9) van den Wijngaard RM, Wankowicz-Kalinska A, Pals S, Weening J, Das PK. Autoimmune melanocytedestruction in vitiligo. Lab Invest 2001; 81: 1061–1067.

    10) Wankowicz-Kalinska A, van den Wijngaard RM, Tigges BJ et al. Immunopolarization of CD4+ and CD8+ T cells to type-1-like is associated withmelanocyte loss in human vitiligo. Lab Invest 2003; 83: 683–695.

    11) Das PK, van den Wijngaard RM, Wankowicz- Kalinska A, Le Poole IC. A symbiotic concept of autoimmunity and tumour immunity: lessons from vitiligo. Trends Immunol 2001; 22: 130–136.

    12) Le Poole IC, van den Wijngaard RM, Westerhof W, Das PK. Presence of T cells and macrophages in inflammatory vitiligo skin parallels melanocyte disappearance. Am J Pathol 1996; 148: 1219–1228.

    13) Iuga AO, Qureshi AA, Lerner EA. Nitric oxide is toxic to melanocytes in vitro. Pigment Cell Res 2004; 17: 302–306.

    14) Lentz SR, Rodionow RN, Dayol S. Hyperhomocysteinemia, endothelial dysfunction and cardiovascular risk: the potential role of ADMA. Atherosclerosis Suppl 2003; 4: 61-65.

    15) Boger RH. Association of asymmetric dimethylarginine and endothelial dysfunction Clin Chem Lab Med 2003; 41: 1467-72.

    16) Silverberg JI, Silverberg NB. Serum homocysteine as a biomarker of vitiligo vulgaris severity: A pilot study. J Am Acad Dermatol 2011; 64: 445-447.

    17) Hann SK. Autocytotoxic hypothesis for the destruction of melanocytes as the cause of vitiligo. In: Hann SK, Nordlund JJ (eds) Blackwell, Oxford: 2000: 137-41.

    18) Miyachi Y. Biochemistry of the physiopathologic and clinical aspects of free radicals in skin diseases. Nippon Rinsho1988; 46: 2252-6.

    19) Parola M, Bellomo G, Robino G, Barrera G, Dianzani MU. 4-Hydroxynonenal as a biological signal: molecular basis and pathophysiological implications. Antioxid Redox Signal 1999; 1: 255–284.

    20) Felsten LM, Alikhan A, Petronic-Rosic V. Vitiligo: a comprehensive overview Part II: treatment options and approach to treatment. J Am Acad Dermatol 2011; 65: 493- 514.

    21) Akyol M, Celik VK, Ozcelik S, Polat M, Marufihah M, Atalay A. The effects of vitamin E on the skin lipid peroxidation and the clinical improvement in vitiligo patients treated with PUVA. Eur J Dermatol 2002; 12: 24-6.

    22) Khan R, Satyam A, Gupta S, Sharma VK, Sharma A. Circulatory levels of antioxidants and lipid peroxidation in Indian patients with generalized and localized vitiligo. Arch Dermatol Res 2009; 301: 731-7.

    23) Dell’anna ML, Urbanelli S, Mastro francesco A, et al. Alterations of mitochondria in peripheral blood mononuclear cells of vitiligo patients. Pigment Cell Res 2003; 16: 553–9.

    24) Dell’anna ML, Maresca V, Briganti S, et al. Mitochondrial impairment in peripheral blood mononuclear cells during the active phase of vitiligo. J Invest Dermatol 2001; 117: 908–13.

    25) Yildirim M, Baysal V, Inaloz HS, et al. The role of oxidants and antioxidants in generalized vitiligo. J Dermatol 2003; 30: 104–108.

    26) Koca R, Armutcu F, Altinyazar HC, Gurel A. Oxidant-antioxidant enzymes and lipid peroxidation in generalized vitiligo. Clin Exp Dermatol 2004; 29: 406–409.

    27) Jimbow K, Chen H, Park S, Thomas PD. Increased sensitivity of melanocytesto oxidative stress and abnormal expression of trosinase-related protein in vitiligo. Br J Dermatol 2001; 44: 55–65.

    28) Agrawal D, Shajil EM, Marfatia YS, Begum R. Study on the antioxidant status of vitiligo patients of different age groups in Baroda. Pigment Cell Res 2004; 17: 289–94.

    29) Picardo M, Passi S, Morrone A, et al. Antioxidant status in the blood of patients with active vitiligo. Pigment Cell Res 1994; 7: 110–5.

    30) Riley PA. Radicals in melanin biochemistry. Ann NY Acad Sci 1988; 55: 111–20.

    31) Procter PH, Reynolds ES. Free radicals and disease in man. Physiol Chem Physics Med NMR 1984; 16: 175–95.

    32) Tastan HB, Erol IE, Sayal A, Erbil AH. Vitiligoda eser element ve antioksidan düzeyleri. T Klin J Dermatol 2003; 13: 141–9.

    33) Shaker OG, El-Tahlawi SM. Is there a relationship between homocysteine and vitiligo? A pilot study. Br J Dermatol 2008; 159: 720–724.

    34) Montes LF, Dias ML, Lajous J, Garcia NJ. Folic acid and vitamin B12 in vitiligo: A nutritional approach. Cutis 1992; 50: 39–42.

    35) Kim SM. Serum levels of folic acid and vitamin B12 in Korean patients with vitiligo. Yonsei Med J 1999; 40: 195–198.

    36) El-Batawi MMY, El-Tawil NEA, El-Tawil AEA. Serum levels of vitamin B12 and folic acid in Egyptian patients with vitiligo. Egypt J Derm Androl 2001; 21: 77–80.

    37) Balci DD, Yonden Z, Yenin JZ, Okumus N. Serum homocysteine, folic acid and vitamin B12 levels in vitiligo. Eur J Dermatol 2009; 19: 382–3.

    38) Yasar A, Gunduz K, Onur E, Calkan M. Serum homocysteine, vitamin B12, folic acid levels and methylenetetrahydrofolate reductase (MTHFR) gene polymorphism in vitiligo. Dis Markers 2012; 33: 85–9.

    39) Reish O, Townsend D, Berry SA et al. Tyrosinase inhibition due to interaction of homocyst(e)ine with copper: the mechanism for reversible hypopigmentation in homocystinuria due to cystathionine beta-synthased eficiency.Am J Hum Genet 1995; 57: 127–32.

    40) Ortonne JP. Vitiligo and other disorders of hypopigmentation. In: Dermatology, 1st edn (Bolognia JL, Jorizzo JL, RapiniRP, eds). New York: Mosby, 2003; 947–73.

    41) Derviş E. Oral antioksidanlar. Dermatoz 2011; 2: 263-7.

    42) Jain D, Misra R, Kumar A, Jaiswal G. Levels of malondial dehyde and antioxidants in the blood of patients with vitiligo of age group 11-20 years. Indian J Physiol Pharmacol 2008; 52: 297–301.

    43) Agrawal S. Comparison of oxidant-antioxidant status in patients with vitiligo and healthy population. KUMJ 2014; 12: 132-136.

    44) Ines D, Sonia B, Riadh BM, et al. A comparative study of oxidant-antioxidant status in stable and active vitiligo patients. Arch Dermatol Res 2006; 298: 147-152.

    45) Dell'Anna ML, Ottaviani M, Bellei B, et al. Membrane lipid defects are responsible for the generation of reactive oxygen species in peripheral blood mononuclear cells from vitiligo patients. J Cell Physiol 2010; 223: 187-193.

    46) Karadag AS, Tutal E, Ertugrul DT. Insulin resistance is increased in patients with vitiligo. Acta Derm Venereol 2011; 91: 541-544.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]