Lipoproteinlerin genel fonksiyonu, suda çözünmeyen lipidlerin, çözünür lipid ve protein kompleksi şeklinde kanda taşınmalarını sağlamaktır. Lipoproteinler ayrıca yağda eriyen vitaminleri, bazı ilaçları, bazı virüs ve antioksidan enzimleri de taşırlar. Lipoproteinler genel olarak çekirdeğinde hidrofobik lipitler (trigliserit, kolesterol esterleri), yüzeyinde protein tabakası olan ve serbest kolesterol ile fosfolipidleri taşıyan küresel parçacıklar olarak adlandırılabilir. Altı adet major lipoprotein sınıfı mevcuttur. Bunlar şilomikronlar, şilomikron kalıntıları, VLDL, IDL, LDL, ve HDL’dir
8. Değişmiş serum lipid ve lipoprotein seviyelerinin aterosklerotik damar hastalığının önemli bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir
9. Koroner kalp hastalığı olan hastalarda özellikle LDL kolesterol seviyelerinde yükseliş ve HDL kolesterol seviyelerinde ise düşüş vardır
10. Aktif sinovitin olduğu romatoid artrit ve psöriyatik artritte genel popülasyona göre kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili artmış mortalitenin olduğu görülür. Özellikle aktif hastalıkla ilişkili düşük HDL-c ve artmış LDLc’yi içeren bir dislipoproteinemi vardır. Aktif inflamatuar artritle ilişkili dislipideminin bir çok sebebi vardır. Bunlardan en sık bilineni enflamatuar mediatörlerin lipoprotein lipaz aktivitesinde baskılanmaya ve oksidatif metabolizmada artışa neden olmasıdır
11.
Literatürlerde gezici poliartrit, aşil tendiniti, gut, bicipital tendinit, supraspinatus tendiniti, adeziv kapsülit gibi kas iskelet sistemi hastalıklarının hiperlipidemiyle ilişkili olduğu bildirilmiş ancak MAS, fibromyalji sendromu gibi kronik ağrı sendromları ile ilişkisine dair bilgilere çok az rastlanmıştır 3-6. Bir çalışmada kontrollerle karşılaştırılan MAS’lu hastaların serum total kolesterol, trigliserid, LDL-c, VLDL-c seviyelerinde anlamlı derecede yükseklik olduğu ve HDL-c seviyelerinde anlamlı bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir 6. Fakat MAS’da bildirilen bu lipoprotein yüksekliğinin bir sebep mi yoksa sonuç mu olduğu bilinmemektedir. Bizim çalışmamızda kontrollerle karşılaştırılan MAS’lu hastaların lipit seviyelerinde anlamlı bir fark bulunmadı ayrıca hem kontrol hem de MAS grubunda ortalama total kolesterol düzeyleri rölatif olarak hafif yüksekti. Bu bölgedeki toplumda lipoprotein düzeyleri normalden hafif yüksek olup gerçek düzeylerin belirlenebilmesi için geniş serili çalışmalara ihtiyaç vardır.
Bazı ilaçlar lipit ve lipoprotein seviyelerini etkilediğinden bu tip ilaçları kullanan hastalar çalışmaya alınmadı. Ağrıdan dolayı azalmış fiziksel aktivite, ölçülen lipit ve lipoprotein düzeylerinde yanıltıcı olabileceğinden hem kontrol hem de MAS grubundaki hastalar sedanter yaşayan ve benzer günlük fiziksel aktiviteye sahip ev hanımlarından oluşturuldu.
Kronik miyofasiyal ağrı sendromlarının etyolojisi tam olarak aydınlatılamaz. Tipik özellikleri kas ve tendon insersiyolarındaki ağrılı tetik noktalardır. MAS’da kas biopsi çalışmaları lipitler ile tetik noktalar arasındaki ilişkiye işaret etmiştir 12,13. Histolojik olarak çalışılan biopsilerde belirgin yağ infiltrasyonuna ve fibröz konnektif dokuda lokalize artışa rastlanılmıştır 13. Primer fibromiyaljide elektromikroskobik çalışmalar mitokondri ve subsarkolemmal alanda glikojen birikimini ve interfibriller alanda lipit depolanmasını göstermektedir 14. Maalesef MAS’da tetik noktaların ve taut bandların mikroyapısını aydınlatan yeterli bulgular yoktur ve mikroskopik çalışmaların tümü fibromiyalji ile ilgilidir. Bu nedenle enflamatuar bir sürecin olmadığı miyofasiyal ağrı sendromunun dislipoproteinemi ile ilişkisini ve tetik noktaların histolojisini aydınlatmaya yönelik daha fazla çalışmalara ihtiyaç vardır. Sonuç olarak önceki çalışmalarda bildirilen miyofasiyal ağrı sendromu ile yüksek lipit seviyeleri arasındaki ilişki bizim serimizde gösterilemedi.