Tüberküloz prostatit, mikobakterilerin primer infeksiyon bölgesinden sıklık sırasına göre hematojen, komşuluk veya lenfatik yolla prostata ulaşması neticesinde gelişir. Son derece nadir olmakla birlikte cinsel yolla da bulaşabileceği bildirilmiştir
3–
6. Prostat tutulumu olan olguların %75- 90’ında genitoüriner sistemin herhangi bir yerinde tüberküloz odağı saptanırken, sistemik tüberküloz olgularının %3-12’sinde prostat tutulumu olduğu bildirilmektedir
5. Geniş otopsi çalışmalarında prostat tutulum oranı %10–12 olarak rapor edilmiştir
3.
Sunulan olguda prostat sekresyonu hariç mide açlık suyu ve idrarda ARB pozitifliği saptanamadı ve bu örneklerin Löwenstein-Jensen besiyerine yapılan ekimlerinde üreme gözlenmedi. Akciğer grafisi, abdominal ultrasonografi ve intravenöz piyelografi incelemeleri normal olarak değerlendirildi. Belirti, bulgu ve laboratuar incelemelerinde prostat dışında tüberküloza ait başka bir odak saptanamadı.
Prematür ejakülasyon yaygın bir erkek cinsel fonksiyon bozukluğu olup yaşa bağlı olmak üzere seksüel aktif erkeklerin %30-40’ını etkilemektedir. Bu rahatsızlığın genel anlamda gözlenen nedeninin psikolojik olduğu ileri sürülmekle birlikte bu amaçla verilecek tedavi öncesinde özellikle kronik prostatit başta olmak üzere organik nedenlerin dışlanması gerekir 7,9,10. Tüberküloz prostatitte ejakulat volümünde azalma, oligospermi, azospermi ve lökositospermi olmakta ve kendisini infertilite ile gösterebilmektedir. Ayrıca perine bölgesinde ağrı gözlenmektedir. Hatta tek bulgu idrar yaparken yanma olabilir. Steril üretral akıntı ve idrar sonunda kanama görülebilir. Rektal muayenede; prostat sert, düzensiz, nodüler veya granüler olarak palpe edilmektedir 3–7,10. Sunulan olguda en önemli belirtiler prematür ejakülasyon ve perineal ağrı idi. Hastanın rektal muayenesinde; prostat yüksek yerleşimli, Grade I büyüklükte, sert kıvamlı ve hassastı. Seminal veziküllerde duyarlılık vardı.
Prostat tüberkülozunda prostat sekresyon sıvısı ve üç günlük sabah ilk idrarda asidorezistan basil aranması ve kültür yapılması önemli tanı araçlarıdır. Bu örnekler için asidedirençli basil görülme oranı %52 olarak bildirilmiştir 3,6–8. Polimeraz zincir reaksiyonunun duyarlılığı ise %95.6-%98.1 olarak bildirilmektedir 9. Genital tüberkülozlu 53 olgunun semen analizi incelemelerinde olguların %89’unda azoospermi, %53’ünde oligospermi saptanmıştır. Görüntüleme yöntemi olarak transrektal ultrasonografi (TRUS), intravenöz ürogram, tomografi ve manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılabileceği bildirilmektedir.3,6–8. Prostat sıvısından yapılan kültürde mikroorganizmanın üretilmesi tanıyı kesinleştirir 4.
Bu olguda prostat sıvısında EZN boyama yöntemi ile ARB görülmesi, TBC-PCR pozitifliği ve Löwenstein-Jensen besiyerinde 20. günde üreme ile kesin tanı konulmuştur. Hastaya dörtlü anti-tüberküloz başlanmış ve 6. ay takibinde prostat sıvısında ARB görülmemiş, yakınmalarında ve prostat boyutlarında düzelme gözlenmiştir.