Hemanjiomlar kapiller ve kavernöz olmak üzere iki tipte oluşurlar. Histolojik olarak kapiller tip çok sayıda küçük ve sınırlı damar yapılarından, kavernöz tip ise yer yer kistik kavern yapıları oluşturan damarlardan oluşur. Bu iki tip içerisinde kavernöz hemanjiom daha sık görülmektedir
1,4. Tükrük bezi tümörleri nisbeten seyrek görülmekte olup baş ve boyun neoplazmlarının yaklaşık %1-4’ünü oluşturur
1. Parotiste vasküler neoplazmlar diğer tükrük bezlerine göre daha sıktır
2,8. Ancak genellikle erken çocukluk çağında ortaya çıkmaktadır
1,2,4-6. Buna karsın yetişkinlerde parotis bezinde hemanjiom oldukça nadir olarak görülmektedir
4.
Tümörün önemli bir özelliği ilk 6-10 yıl içinde spontan gerileme göstermesidir. Hemanjiomlar çoğunlukla deride ve daha az sıklıkla kasta olmak üzere damar anomalilerinden gelişerek deri altı ve çevre organlara doğru uzanır 1.
Kapsülün olmayışı parotis bezi tümörlerinin gelişiminde önemlidir. Hemanjiomların hemen tümü yüzeyel yerleşimli olup olguların 1/3 ünde ilk 6 ayda bezin daha derin kısımlarına ilerleyebilir 1.
Tükrük bezi hemanjiomlarında komplikasyon olarak kavernlerin sklerozu ve flebit gelişebilmektedir. Ayrıca bu flebit organize olarak kalsifiye koagülüm oluşturur ve yanlışlıkla tükrük bezi taşları ile karıştırılabilir 1.
Yetişkinlerde seyrek olarak görülen bu tümörün tedavisi cerrahi eksizyon olup, endikasyonları tümörün büyük olması, hızlı büyümesi ve lezyon içine kanama olmasıdır 9.
Postoperatif rekürrensler %30 olguda gözlenir 1.
Sonuç olarak; tükrük bezlerinde ender görülen bu tümörlerin, klinikte ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulması önemlidir.