Lipomlar yavaş büyüyen, benign tümörler olup matür
adipoz hücrelerden oluşurlar. Çoğunlukla subkutanöz
yerleşim gösterirler
3. Orofarenks ve larenkste
lipom bildirilmiş vakalar olsa da oral kavite ve
sindirim kanalında çok nadir görülürler
2,4-11. Bununla
birlikte tonsil benign tümörleri tüm tonsil tümörleri
içerisinde yaklaşık %25 oranında görülürken
malign tümörleri ise %75 oranında görülür
8. Tonsil
benign tümörleri arasında skuamöz papillom ve
lenfanjiyomlar en sık görülürken, lipom ise oldukça
nadir görülür
3,7‐
9.
Lipomların patogenezi tam olarak bilinmemekle
beraber birkaç hipotez öne sürülmüştür. Hipertrofi
teorisi, lokal olarak adipöz dokunun büyümesi esasına
dayanmaktadır. Metaplazi teorisine göre mezenkimal
hücreler in-situ olarak lipoblastlara farklılaşmaktadırlar.
Konjenital teoriye göre ise hormonal baskı altında
embriyonik multipotansiyel hücreler yağ hücrelerine
dönüşmektedirler. Tonsil lipomunun da etyolojisi tam
bilinmemekle beraber kronik irritasyon ve travma da
etyolojide suçlanan diğer predispozan faktörlerdir12.
Lipomaların hayatın bazı dönemlerinde aktivitenin
azalması ve sedanter yaşama bağlı olarak yağ dokusunun
birikmesi ile birlikte görülme insidansları artar.
Genel olarak obez bireylerde daha sık görülürler ve
hızlı kilo alma periyodlarında büyüklükleri artar. Bu
durum lipomalardaki yağ dokusunun genel metabolizma
için kullanışlı olmadığını desteklemektedir2.
Tonsil veya tonsil plikalarında histolojik incelemelerde
adipoz hücreleri normalde izlenmez.
Begin and Frenkiel, tonsiller lipomun diğer germ hücre
elemanlarını içermemesi nedeniyle hamartomatöz
malformasyondan ziyade neoplastik benign büyüme
gösteren bir tümör olarak kabul etmektedir4.
Histopatolojik olarak ince fibröz kapsüle sahip, lobüle,
matür yağ dokusundan oluşmuştur. İçerdiği
mezenkimal elemanların tip ve miktarına bağlı olarak
gelişen değişik tipleri mevcuttur. Bazen lezyon içinde
fibröz doku artımı görülür ve bu tip fibrolipoma olarak
adlandırılır8. Vasküler yapılardan zenginse
anjiolipoma olarak isimlendirilir ve bu form baş boyun
bölgesinde oldukça nadirdir11. Miksoid lipoma tipinde
lezyon içinde miksoid değişiklikler izlenir. İğsi
hücrelerden oluşan tipine spindle hücreli lipoma,
hiperkromatik, pleomorfik ve dev hücreler içeren tipine
ise pleomorfik lipoma adı verilir13. Lipoblastoma,
bebek ve çocuklarda görülen, embriyonel
lipoblastlardan kaynaklanan formdur. İmmatür veya
diğer bir deyişle kahverengi yağ dokusundan kaynaklanan
tipine hibernoma adı verilir6,10,14. Bizim
olgumuz basit lipoma olarak rapor edildi.
Literatürde tonsiller lipomların çoğu palatin
tonsile ince bir pedikülle bağlanmış polipoid bir tümör
şeklindedir. Peritonsiller aralıktan ve arka tonsiller
plikadan kaynaklanan lipom olguları5,15,16 bildirilmiş
olsa da bizim olgumuz tonsil ön plika kaynaklı
ilk basit lipom olgusudur.
Lipomların tedavisi cerrahi eksizyondur. Lipomlar
kapsüllü yapılarından dolayı özellikle yüzeyel yerleşim
gösterdikleri vakalarda kolaylıkla eksize edilebilirler.
Bu tür olgularda rekürrens oranı %5'in altındadır1,2,17. Larenks, farenks ve derin boyun yerleşimli
olgularda ise lezyonun bütün olarak çıkarılması zorluk
gösterebilir ve bu olgularda rekürrens oranı artar. Derin
yerleşimli olan veya çevre dokulara infiltrasyon gösteren
olgularda rekürrens oranı artmakta ve % 62,5'lara
kadar çıkabilmektedir1,2,12. Olgumuzda lipomun
yüzeyel yerleşim göstermesi ve sağlam dokuyla birlikte
total eksizyonu yapıldığından 16 aylık takiplerimizde
nüks izlenmedi.
Sonuç olarak, bu tümörler nadir görülürler, fakat
baş ve boyun bölgesi tümörlerinin ayırıcı tanısında göz
önünde bulundurulmalıdır.