[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Tıp Dergisi
2012, Cilt 17, Sayı 4, Sayfa(lar) 189-195
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Benfotiamin ve C Vitamininin Deneysel Diyabetik Sıçan Böbrek Dokusundaki Değişiklikler Üzerine Etkilerinin Araştırılması
Emir DÖNDER1, Mehmet ÜNAL1, Dürrin Özlem DABAK2, Tuncay KULOĞLU2, Yusuf ÖZKAN3
1Fırat Üniversitesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
2Fırat Üniversitesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye
3Fırat Üniversitesi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı, Elazığ, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Diabetes Mellitus, Benfotiamin, C Vitamini, Apoptozis, Böbrek, Diabetes Mellitus, Benfothiamine, Vitamin C, Apopitosis, Kidney
Özet
Amaç: Bu çalışmada, Streptozotosin (STZ) ile oluşturulan deneysel diyabet modelinde Benfotiamin ve Vitamin C'nin sıçan böbrek dokusundaki apoptotik değişiklikler üzerine koruyucu etkileri incelenmiştir.

Gereç ve Yöntem: Çalışmada 28 adet 6 haftalık Wistar albino cinsi erkek sıçanlar kullanıldı. Deney hayvanları her grupta 7 hayvan olacak şekilde 4 gruba ayrıldı. Kontrol grubuna herhangi bir işlem yapılmadı. Diğer 3 gruba 50 mg/kg olacak şekilde tek doz STZ 0,1 M sodyum sitrat tamponunda çözdürülerek intraperitoneal olarak verildi. Diyabetik grup; sadece kan şekeri takibi yapıldı. DM + Benfotiamin grubuna; benfotiamin 70 mg/kg/gün ve DM + Vitamin C grubuna Vitamin C (900 mg/kg/gün) 6 hafta süreyle oral olarak verildi. Deney sonrası sıçanlar dekapite edilerek böbrek dokuları çıkarıldı. Böbrek dokularına Hematoksilen- Eozin ve TUNEL boyama yapıldı.

Bulgular: Benfotiamin grubuna ait böbrek dokularında, diyabetik grubdan daha az miktarda glomerüllerde mezengial matriks artışı ve hipertrofi gözlendi. Vitamin C grubuna ait böbrek dokularında glomerüllerde diyabetik gruptakine benzer bir şekilde belirgin mezengial matriks artışı ve glomerüler hipertrofi gözlendi. Vitamin C grubuna ait böbrek dokusunda tübüllerde ise diyabetik grupla karşılaştırıldığında daha az belirgin oranda tübüler dilatasyon, tübül epitellerinde ayrılmalar ve glukojenik vakuolizasyon izlendi. Ancak bu düzelme Benfotiamin grubu ile karşılaştırıldığında daha az belirgindi. Kontrol grubu ile kıyaslandığında diyabetik grupta belirgin olarak artmış TUNEL pozitifliği tespit edildi. Benfotiamin ve Vitamin C gruplarında ise TUNEL pozitifliğinin diyabetik gruba göre anlamlı olarak azalmış olduğu gözlendi.

Sonuç: DM'nin yol açtığı hücresel hasara bağlı olarak gelişen böbrek fonksiyon bozukluklarına karşı Benfotiamin ve C Vitamininin koruyucu etkilerinin olduğu gözlendi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Diabetes Mellitus insülin sekresyonu, insülinin etkisi veya her ikisindeki bozukluklardan kaynaklanan hiperglisemi ile karakterize, metabolik bir hastalıktır. Diyabetteki kronik hiperglisemi özellikle gözler, böbrekler, sinirler, kalp ve kan damarları gibi bazı organlarda uzun dönemde hasar, disfonksiyon ve yetmezliğe neden olur1.

    Diyabetik nefropati, başka bir renal hastalığı, kalp yetersizliği, üriner sistem enfeksiyonu veya hematürisi olmayan diyabetik bireylerde saptanan kalıcı albüminüri, glomerüler filtrasyon hızında azalma ve kan basıncında yükseklik olarak tanımlanır2.

    Diyabetik nefropati dünyada ve ülkemizde son dönem böbrek yetersizliği (SDBY) nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır. ABD’de düzenli diyaliz tedavisine giren hastaların % 40’ını DM’ ye bağlı SDBY oluşturmaktadır. Ülkemizde de Türk Nefroloji Derneği 2005 verilerine göre diyaliz hastaları arasında DM % 25,3 ile SDBY nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır3.

    Diyabetik nefropati patogenezinden hemodinamik faktörler, metabolik faktörler ve oksidatif stres sorumlu tutulmaktadır4. Oksidatif stresin diyabetin etiyolojisinde rol oynadığı ve diyabetin ilerlemesine yol açtığı, deneysel diyabet oluşturulan sıçanlarda ve diyabeti bulunan olgularda serbest oksijen radikalleri ile lipid peroksidasyonunun arttığı tespit edilmiştir5.

    Diyabet ve diyabete bağlı oluşan komplikasyonların reaktif oksijen türleri ile olan ilişkisini belirten çalışmalarda; nonenzimatik glikasyon, enerji metabolizması değişiklikleri sonucu oluşan metabolik stres, sorbitol yol aktivasyonu, hipoksi ve iskemireperfüzyon sonucu görülen doku hasarının serbest radikal oluşumunu artırdığı vurgulanmaktadır6.

    Son zamanlarda yapılan bir çalışmada benfotiaminin yüksek konsantrasyonlarda böbrek hücrelerinde direk antioksidan etkileri olduğu gösterilmiştir7. Benfotiamin vitamin B1’in yağda çözünen şeklidir8. Benfotiamin yüksek glikoz düzeyinin zararlarına karşı koruyucu role sahiptir9. Reaktif oksijen ürünleri üzerinde benfotiaminin baskılayıcı özellikte olduğunu gösteren çalışmalar vardır10,11.

    Vitamin C (askorbik asit) suda çözünen vitaminlerdendir. Vitamin C antioksidan savunma sisteminde ve apoptozisde önemli rol oynamaktadır12,13. Genel olarak metal iyonlarla katalize edilen reaksiyonların yokluğunda Vitamin C en önemli plazma antioksidanıdır14. Yapılan deneysel diyabetik çalışmalarda Vitamin C’nin kan glukoz düzeyini değiştirmeden böbrek dokusunda iyileştirici etkileri olduğu görülmüştür15. Bu çalışmamızda diyabetik sıçan böbrek dokusunda antioksidan etkileri bilinen Benfotiamin ve Vitamin C’nin iyileştirici etkilerinin histolojik ve immünohistokimyasal olarak incelenmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Çalışma öncesi Fırat Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Kurulu’ndan onay alındı.

    Deneylerde en az 8 haftalık erişkin Wistar albino cinsi erkek sıçanlar kullanıldı. Bu sıçanlar Fırat Üniversitesi Deneysel Araştırma Merkezi’nden temin edildi. Deney hayvanları Fırat Üniversitesi Deneysel Araştırma Birimi (FÜDAM) Hayvan Laboratuarı’nda sıcaklığı 22–25 derece arasında olan bir ortamda,12 saat ışık altında ve 12 saat karanlık ortamda takip edildi.

    Diyabet İndüksiyonu
    Diyabet oluşturulması planlanan 21 adet sıçanda bu amaçla 26 gauge’lık insülin enjektörüyle 50 mg/kg dozunda STZ (Streptozotosin Zanosar, Pharmacia, France) intraperitoneal yolla 0,4ml (0,1M) sodyum sitrat tamponu içinde (ph: 4,5) çözdürülerek intraperitoneal enjeksiyon yöntemiyle tek doz olacak şekilde uygulandı. Yetmiş iki saat sonra sıçanların kuyruk veninden kan alınarak, glukometre cihazında ölçüm yapıldı. Açlık kan glukozu 250 mg/dl’yi geçen sıçanlar diyabetik olarak kabul edildi. Kan şekeri ölçüm işlemi Clever Chek, TD-4222 ile yapıldı. Sıçanların açlık kan glukoz seviyelerini belirlemek için kan örnekleri, 8-10 saatlik açlık sonrasında sabah 09.00-10.00 civarında alındı.

    Deney Gruplarının Oluşturulması
    Hayvan çalışmaları, toplam 28 adet sıçan üzerinde gerçekleştirildi. Sıçanlar; kontrol, diyabetik, diyabet+ Benfotiamin ve diyabet+Vitamin C grubu olmak üzere 4 gruba ayrıldı.

    Kontrol Grubu (n= 7): Altı haftalık çalışma süresince herhangi bir işlem yapılmadı.

    Diyabetik Grup (n=7): Diyabet oluşturulduktan sonra herhangi bir tedavi verilmedi.

    Diyabet + Benfotiamin Grubu (n=7): Diyabet oluştuktan sonra 6 hafta boyunca Benfotiamin (70 mg/kg/gün, Sigma, B9636 S-Benzoylthiamine Omonophosphate [Benfotiamine] Sigma-Aldrich Corporation St. Louis, USA.) oral olarak verildi.

    Diyabet + Vitamin C Grubu (n=7): Diyabet oluştuktan sonra 6 hafta boyunca Vitamin C (900 mg/kg/gün Redoxon efervesan tablet, 1000 mg, 10 adet, Roche) oral olarak verildi.

    Çalışmaya alınan tüm grupların, çalışmanın başlangıcında ve sonunda kan glukoz düzeyleri ölçüldü ve kaydedildi.

    Örneklerin Alınması
    Bütün gruplardaki sıçanlar deney sonunda ketamin (75 mg/kg) + xylazine (10 mg/kg) i.p. uygulanarak anestezi altında dekapite edildiler. Dekapitasyonun ardından sıçanların böbrek dokuları hızla çıkarıldı. Çıkarılan böbrek dokuları histolojik çalışma için boin solüsyonunda tespit edildi. Böbrek dokuları yağ dokularından arındırıldıktan sonra tartıldı.

    Histolojik Çalışma
    Bütün gruplardan alınan böbrek dokuları, boin solüsyonunda 24 saat boyunca tespit edildikten sonra musluk suyu altında yıkandı. Yıkamadan sonra rutin histolojik takip serilerinden geçirildi. Daha sonra böbrek dokuları parafin bloklara gömüldü. Bu parafin bloklar içinden 5-6 Mm kalınlığında kesitler alındı. Alınan kesitler Hematoksilen – Eozin (H&E) yöntemiyle boyandı. Elde edilen preparatlar araştırma mikroskobunda (Olympus BH-2) incelenip fotoğraflandı.

    Tunel Metodu
    Parafin bloklardan 5 μm kalınlığında olacak şekilde elde edilen kesitler polilizinli lamlara alındı. Üretici firmanın önerileri doğrultusunda ApopTag Plus Peroxidase In Situ Apoptosis Detection Kit (Chemicon, cat no: S7101, USA) kullanılarak apoptozise uğrayan hücreler belirlendi.

    Elde edilen preparatlar araştırma mikroskobunda (Olympus BH-2) incelenerek değerlendirildi ve fotoğraflandı. Tunel boyama işleminin değerlendirilmesinde Harris hematoksilen ile maviye boyanan çekirdekler normal, kahverengi nükleer şeklinde boyanan hücreler apoptotik olarak değerlendirildi. Tunel boyamanın değerlendirilmesinde boyanmanın yaygınlığı esas alındı. Tunel boyamanın yaygınlığı 0’dan +4’e kadar sayı ile semi-kantitatif olarak skorlandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Histolojik Bulgular
    Işık mikroskobu incelemelerinde kontrol grubuna ait böbrek dokularında, glomerül ve tübül yapıları normal olarak izlendi (Resim 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 1: Kontrol grubunda normal böbrek histolojisi. Glomerül (→), Proksimal tübül (PT), Distal tübül (DT). PAS X 100.

    Diyabet grubuna ait böbrek dokularında kortekste glomerüllerde hipertrofi, mezangial matriks artışı belirgin olarak görüldü. Tübüllerde ise dilatasyon, tübül epitellerinde ayrılma ve bozulmalar ile glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller (Armani-Ebstein lezyonları) gözlendi. Ayrıca bazı glomerüllerde Bowman kapsülünün pariyetal yaprağındaki kalınlaşma belirgin olarak izlendi (Resim 2, 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 2: Diyabetik gruba ait böbrek dokusunda glomerüllerde mezengial matriks artışı ve hipertrofi (→), tübüler dilatasyon (*). PAS X 100.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 3: Diyabetik gruba ait böbrek dokusunda tübül epitellerinde ayrılma ve bozulmalar (→), glukojenik vakuolizasyonu (*). PAS X 200.

    Benfotiamin grubuna ait böbrek dokularında glomerüllerde mezengial matriks artışı ve hipertrofi gözlenmesine rağmen, diyabetik grupla karşılaştırıldığında daha az belirgin olarak izlendi. Benfotiamin grubuna ait böbrek dokusu tübüllerinde ise tübüler dilatasyon, tübül epitellerinde ayrılma ve bozulmalar ile glukojenik vakuolizasyonun diyabetik grupla karşılaştırıldığında belirgin olarak azaldığı gözlendi (Resim 4, 5).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 4: Benfotiamin grubuna ait böbrek dokusunda glomerüllerde mezengial matriks artışı ve hipertrofi (→), tübüler dilatasyon (*). PAS X 100.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 5: Benfotiamin grubuna ait böbrek dokusunda tübül epitellerinde ayrılma ve bozulmalar (→), glukojenik vakuolizasyonu (*). PAS X 200.

    Vitamin C grubuna ait böbrek dokularında glomerüllerde diyabetik gruptakine benzer bir şekilde belirgin mezengial matriks artışı ve glomerüler hipertrofi gözlendi. Vitamin C grubuna ait böbrek dokusunda tübüllerde ise diyabetik grupla karşılaştırıldığında daha az belirgin oranda tübüler dilatasyon, tübül epitellerinde ayrılmalar ve glukojenik vakuolizasyon izlendi. Ancak bu düzelme Benfotiamin grubu ile karşılaştırıldığında daha az belirgindi (Resim 6, 7).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 6: Vitamin C grubuna ait böbrek dokusunda glomerüllerde mezengial matriks artışı ve hipertrofi (→), tübüler dilatasyon (*). PAS X 100.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 7: Vitamin C grubuna ait böbrek dokusunda tübül epitellerinde ayrılma ve bozulmalar (→), glukojenik vakuolizasyonu (*). PAS X 200.

    TUNEL Boyama Bulguları
    Apoptotik hücrelerin belirlenmesi için yapılan Tunel boyamanın ışık mikroskopi altında incelenmesi sonucu; Tunel pozitifliği kontrol grubunda +1 yaygınlığında gözlendi (Resim 8). Kontrol grubu ile kıyaslandığında diyabetik grupta belirgin olarak artmış Tunel pozitifliği dikkati çekti ve +4 olarak değerlendirildi (Resim 9). Benfotiamin ve vitamin C gruplarında ise Tunel pozitifliği diyabetik gruba göre anlamlı olarak azalmış olup kontrol grubuna benzerdi ve +1 olarak değerlendirildi (Resim 10, 11).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 8: Kontrol grubuna ait böbrek dokusunda +1 yaygınlığında TUNEL pozitif hücreler (→) X 100.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 9: Diyabetik gruba ait böbrek dokusunda +4 yaygınlığında TUNEL pozitif hücreler(→) X 100.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 10: Benfotiamin grubuna ait böbrek dokusunda +1 yaygınlığında TUNEL pozitif hücreler (→) X 100.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Resim 11: Vitamin C grubuna ait böbrek dokusunda +1 yaygınlığında TUNEL pozitif hücreler (→) X 100.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Diabetes Mellitus (DM), mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyonlarla seyreden kronik bir hastalıktır1. Diyabetik nefropati dünyada ve ülkemizde son dönem böbrek yetersizliği (SDBY) nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır3. Diyabetik Nefropatide en önemli glomerüler lezyonlar, kapiller bazal membran kalınlaşmaları, diffüz glomerüloskleroz ve nodüler glomerülosklerozdur.

    Diffüz glomerüloskleroz, mezengial hücre proliferasyonu ve beraberinde mezengial matrikste diffüz artış olarak tanımlanabilir ve her zaman bazal membran kalınlaşması ile ilişkilidir16. Son dönem böbrek yetmezliğinde (SDBY) pro-oksidanlar ile antioksidanlar arasında bulunan denge oksidatif stresin artması yönüne kaymıştır. Bu yüzden son zamanlarda SDBY hastalarında oksidatif stres ve antioksidanlarla ilgili çalışmalar önem arz etmektedir17. Deneysel olarak diyabet yapılan sıçanlarda ve diyabet hastalarında oksijen radikallerinin ve lipid peroksidasyonunun arttığı tespit edilmiştir5.

    Benfotiamin vitamin B1’in yağda çözünen şeklidir8. Benfotiamin yüksek glukoz düzeyinin zararlarına karşı koruyucu role sahiptir9. Reaktif oksijen ürünleri üzerinde benfotiaminin baskılayıcı özellikte olduğunu gösteren çalışmalar vardır10,11. Yüksek glukoz düzeyine bağlı oluşan apoptozis benfotiamin tarafından önlenebilir18. Diyabetik sıçanlarda benfotiaminin çok sayıda oksijen türünü normale getirdiği belirlenmiştir19. Ayrıca Streptozotosin (STZ) ile diyabet oluşturulan farelerde oksidatif zararlı etkileri azalttığı gösterilmiştir20.

    Çalışmamızda DM grubu sıçanların böbrek dokularında PAS boyaması sonucu glomerüllerde hipertrofi, mezengial matriks artışı belirgin olarak görüldü. Tübüllerde dilatasyon, tübül epitellerinde ayrılma ve bozulmalar ile glukojenik vakuolizasyonu gösteren şeffaf görünümlü tübüller gözlendi. Ayrıca bazı glomerüllerde Bowman kapsülünün pariyetal yaprağında belirgin kalınlaşma izlendi.

    Çalışmamızda Benfotiamin verilen sıçanların böbrek dokularında mezengial matriks artışı ve hipertrofi gözlenmesine rağmen, diyabetik grupla karşılaştırıldığında daha az belirgin olarak izlendi. Böbrek dokusu tübüllerinde ise tübüler dilatasyon, tübül epitellerinde ayrılma ve bozulmalar ile glukojenik vakuolizasyonun diyabetik grupla karşılaştırıldığında belirgin olarak azaldığı gözlendi.

    Balakumar ve ark.21 yaptıkları çalışmada deneysel diyabet modelinde benfotiamin, fenofibrat ve lisinopril kullanımının glomerüllerdeki diyabet kökenli patolojik değişiklikleri azalttığını göstermişlerdir. Ayrıca, benfotiamin ve fenofibratın eş zamanlı kullanımının iki ilaçtan birinin tek başına veya lisinopril tedavisi alımıyla kıyaslandığında, glomerüller kapiller boyutu düzelterek ve mezengial genişlemeleri azaltarak patolojik değişiklikleri belirgin olarak azalttığını göstermişlerdir. Bizim bulgularımızda Balakumar ve ark.’nın bulguları ile uyumlu idi.

    Vitamin C antioksidan savunma sisteminde ve apoptozisde merkezi rol oynar12,13. Genel olarak metal iyonlarla katalize edilen reaksiyonların yokluğunda Vitamin C en önemli plazma antioksidanıdır. Bu yüzden Vitamin C in vitro antioksidan deneylerinde antioksidan seçenek olarak kullanılır14. Yapılan deneysel diyabetik çalışmalarda Vitamin C’nin kan glukoz düzeyini değiştirmeden böbrek dokusunda iyileştirici etkileri görülmüştür15.

    Lee ve ark.15 yaptıkları çalışmada diyabetik sıçanlarda kontrol grubuna göre daha fazla glomerüler genişleme, skleroz ve tübülointerstisyel fibrozis tesbit etmişlerdir. Vitamin C verilen sıçanlarda ise etkili bir şekilde diyabete bağlı glomerüler ve tübülointerstisyel lezyonların azaldığını tesbit etmişlerdir.

    Çalışmamızda Vitamin C verilen sıçanların böbrek dokularında glomerüllerde diyabetik gruptakine benzer şekilde belirgin mezengial matriks artışı ve glomerüler hipertrofi gözlendi. Yine bu sıçanların böbrek dokusunda tübüllerde ise diyabetik grupla karşılaştırıldığında daha az belirgin oranda tübüler dilatasyon, tübül epitellerinde ayrılmalar ve glukojenik vakuolizasyon izlendi. Ancak bu düzelme Benfotiamin grubu ile kıyaslandığında daha az belirgindi.

    Oksidatif streste kalsiyum düzeyleri ve mitokondrial membran potansiyeli değişmektedir. Bu değişiklik mitokondrilerde ve DNA’da hasara sebep olarak hücreyi apoptozise götürmektedir22. Hücrenin hasara uğraması ve apoptozise gitmesi esnasında mitokondri membran potansiyelinde oksidatif stresin katıldığı bazı değişiklikler olur. Bu değişiklikler sonrasında sitokrom c, sitozole salınır. Sitokrom c’nin sitozole salınması Bcl-2 ailesinin apoptozisi engelleyici üyeleri (Bcl-2, Bcl-XL) tarafından durdurulabilir. Bu esnada Bcl-2’nin pro apoptotik üyeleri (Bax, Bak, Bad) sitokrom c salınmasını artırmak için çalışırlar. Hücrenin ölmesi ile yaşaması bu dengeyle bağlantılıdır. Bu proteinlerden proapoptotik olanların artışı hücreyi ölüme sürükler23-28.

    Zhang ve ark.’nın29 yaptıkları çalışmada hiperglisemide serbest radikal üretimindeki artışın diyabet komplikasyonlarının gelişiminde rol aldığını, oksidatif stres artışının apoptozise yol açtığını ve apoptozisin diyabetik nefropati gelişiminde etkili olabileceğini göstermişlerdir.

    Çalışmamızda apoptotik hücrelerin belirlenmesi amacıyla Tunel yöntemi ile boyanan preparatların ışık mikroskobu altında incelenmesi sonucu; böbrek dokusunda kontrol grubu ile karşılaştırıldığında DM grubunda apoptotik hücrelerde anlamlı bir artış vardı. DM+Benfotiamin ile DM+Vit. C grubunda ise DM grubu ile kıyaslandığında apoptotik hücrelerde anlamlı bir azalma vardı. Bu da muhtemelen Benfotiamin ve Vitamin C’nin antioksidan özelliklerine bağlı olarak oksidatif streste azalmaya yol açarak apoptozisi engellemesine bağlı olabilir.

    Sonuç olarak; DM’nin yol açtığı hücresel hasara bağlı olarak gelişen böbrek fonksiyon bozukluklarına karşı Benfotiamin ve C vitamininin koruyucu etkilerinin olduğu gözlendi. Çalışmamız benfotiamin ve vitamin C’nin diyabetin kronik komplikasyonlarını önlemek ya da geciktirmek için tedavi seçenekleri arasında olabileceğini göstermektedir. Bu konuda daha ileri ve ayrıntılı çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Solomon D, Davey D, Kurman R, et al. The 2001 Bethesda System. Terminology for reporting cervical cytology. JAMA 2002; 287: 2114-9.

    2) Diagnosis and Classification of Diabetes Mellitus. Diabetes Care. 2011; 1: 62-9.

    3) Karşıdağ K, Diyabetin Kronik Komplikasyonları. Büyüköztürk K. (editors), İç Hastalıkları. Birinci Baskı, Medical Network & Nobel 2007; 551–64.

    4) Türkiye’de Nefroloji – Diyaliz ve Transplantasyon, Registry 2005. Türk Nefroloji Derneği Yayınları. İstanbul; Art Ofset 2006; 5–7.

    5) Özata M, Yörem A. (editors), Endokrinoloji Metabolizma ve Diyabet. 1. Baskı. İstanbul: Medikal Yayıncılık, 2006; 275–

    6) Pitkanen OM, Martin JM, Hallman M, Akerblom HK, Sariola H, Andersson SM. Free radical activity during development of insulin-dependent diabetes mellitus in the rat. Life Sci 1992; 50: 335-9.

    7) Boynes JW, Thorpe SR. Role of oxidative stres in diabetic complications. Anew perspective on an old paradigm. Diabetes 1999; 48: 1-9.

    8) Schmid U, Stopper H, Heidland A, Schupp N. Benfotiamine exhibits direct antioxidative capacity and prevents induction of DNA damage in vitro. Diabetes Metab Res Rev 2008; 24: 371–7.

    9) Woelk H, Lehrl S, Bitsch R, Köpcke W. Benfotiamine in treatment of alcoholic polyneuropathy: an 8-week randomized controlled study (BAP I Study, Alcohol 1998; 33: 631-8.

    10) Bakker SJ, Heine RJ, Gans Ro Thiamine may indirectly act as an antioxidant. Diabetologia 1997; 40: 741–2.

    11) Gadau S, Emanueli C, Linthout SV, Grainai G, Todaro M, Meloni M. et al. Benfothiamine accelerate the healing of ischaemic diabetic limbs in mice through protein kinase B/Aktmediated potentiation of angiogenesis and inhibition of apoptosis. Diabetologia 2006; 49: 405-20.

    12) Marchetti V, Menghinni R, Rizza S, Vivanti A, Feccia T, Laura D. et al. Benfothiamine counteracts glucose toxicity effects on endothelial progenitor cell differentiation via Akt/ FOXO signaling. Diabetes 2006; 55: 2231-7.

    13) Chen L, Jia RH, Qui CJ, Ding G. Hyperglycemia inhibits the uptake of dehydroascorbate in tubular epithelial cell. Am J. Nephrol 2005; 25: 459-65.

    14) Serbecic N, Beutelspacher SC. Vitamins inhibit oxidant induced apoptosis of corneal endothelial cells. Jpn J Ophthalmol 2005; 49: 355-62.

    15) Kang SA, Jang YJ, Park H. İn vivo dual effects of vitamin C on Paraquat-induced lung damage: dependence on released metals from the damaged tissue. Free Radic Res 1998; 28: 93-

    16) Lee EY, Lee MY, Hong SW, Chung CH, Hong SY. Blockade of oxidative stress by vitamin C ameliorates albuminuria and renal sclerosis in experimental diabetic rats. Yonsei Med J 2007; 48: 847-55.

    17) Kumar V, Cotran RS, Robbins SL. Temel Patoloji, Prof. Dr. Uğur Çevikbaş (editors), Nobel Tıp Kitabevi İstanbul, 2003; 7: 635-55.

    18) Francesco L, Bernard C, Kai-Uwe E, Peter S, Christoph W, Carmine Z. Oxidative stres in end-stage renal disease: an emerging threat to patient outcome, Consensus Paper. Nephrol Dial Transplant 2003; 18: 1272-80.

    19) Beltramo E, Berrone E, Buutiglieri S, Porta M. Thiamine and benfotiamine prevent increased apoptosis in endothelial cells and pericytes cultered in high glucose. Diabetes Metab Res Rev 2004; 20: 330-6.

    20) Hammes HP, Du X, Edelstein D, Taguchi T, Matsuma T, Ju Q, et al. Benfotiamine blocks three major pathways of hyperglycemic damage and prevents experimental diabetic retinopathy. Nat Med 2003; 9: 294-9.

    21) Wu S, Ren J. Benfothiamine allerites diabetes-induced celebral oxidative damage independent of advanced glycation endproduct, tissue factor and TNF-alpha. Neurosci Lett 2006; 394: 158-62.

    22) Balakumar P, Chakkarwar VA, Singh M. Ameliorative effect of combination of benfotiamine and fenofibrate in diabetesinduced vascular endothelial dysfunction and nephropathy in the rat. Mol Cell Biochem 2009; 320: 149-62.

    23) Burçak G, Andican G. Oksidatif DNA hasarı ve yaslanma. Cerrahpasa J Medicine 2004; 35: 159-69.

    24) Lee JI, Lee KS, Paik YH, Nyun Park Y, Han KH, Chon CY, et al. Apoptosis of hepatic stellate cells in carbon tetrachloride induced acute liver injury of the rat: analysis of isolated hepatic stellate cells. J Hepatol 2003; 39: 960-6.

    25) Hoijman E, Rocha VL, Keller SMI, Rosenstein RE, Pecci A. Involvement of Bax protein in the prevention of glucocorticoid- induced thymocytes apoptosis by melatonin. Endocrinology 2004; 145: 418-25.

    26) Ramachandran A, Madesh M, Balasubramanian KA. Apoptosis in the intestinal epithelium: its relevance in normal and pathophysiological conditions. J Gastroentrol Hepatol 2000; 15: 109–20.

    27) Nagata S. Apoptosis by death factor. Cell 1997; 88: 355-65.

    28) Wang X. The expanding role of mitochondria in apoptosis. Ganas Dev 2001; 15: 2922-33.

    29) Öniz H. Apoptoz: ölmeye yatmak. Sağlık Bakanlığı Tepecik Eğitim Hastanesi Dergisi 2004; 14: 1-20.

    30) Zhang G, Khanna P, Chan LL. Diabetes-induced apoptosis in rat kidney. Biochem Mol Med 1997; 61: 58-62.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]