Tüm dünyada ve ülkemizde rotavirüs ciddiyetinin kavranması nedeni ile epidemiyolojik çalışmaların sayısı artmıştır. Rotavirüs pozitifliği tespitinde; hastanemizde olduğu gibi çoğunlukla immünokromotografik yöntemler kullanılmıştır. Dünyada rotavirüs enfeksiyonlarının görülme sıklığı %14-62 arasında değişmekte olup, bu oran ülkelere göre değişiklik göstermektedir. Türkiye’de rotavirüs sıklığı çeşitli çalışmalarda %9.9 ile %39.9 arasında tespit edilmiştir
15. Bu çalışmalarda; İlktaç ve ark.
16 %15.5, Biçer ve ark.
17 %23.9, Özer ve ark.
18 %9.4 rotavirüs antijen pozitifliği saptamıştır. Çalışmamızda saptadığımız %10.4’lük rotavirüs antijen pozitifliği bu çalışmalarla benzerlik göstermektedir.
Balkan ve ark. 19 Erzurum’da 2010-2011 yıllarında yaptıkları çalışmada rotavirüs antijen pozitifliğini toplamda %25.9 olmak üzere sonbahar %12, kış %65, ilkbahar %17, yaz %6 oranında yayınlamışlardır. Koçak ve ark.’nın 20 Ankara’da 2010-2014 yılları arasında çocuk servisine akut gastroenterit tanısıyla yatırılan hastalardaki çalışmalarında rotavirüs antijen pozitifliğini toplam %22.5, sonbahar %28, kış %27, ilkbahar %24, yaz %21 ve en sık 2 yaş altı (%66.2) olarak bildirmişlerdir. Tekin ve ark. 21 Çanakkale’de yaptıkları çalışmada rotavirüs pozitifliğini %23.6 tespit ederken, 2 yaş altı çocuklarda sıklık %34.5, mevsimlere göre ilkbaharda %27.8, yazın %14.6, sonbaharda %26.3 ve kışın %21.4 olarak bildirmişlerdir. Çalışmamızda değerlendirilen tüm hastalarda rotavirüs pozitiflik oranları en sık 2-5 yaş arası erken çocukluk döneminde %13.28 olarak tespit edilmiştir. Mevsimlere göre ise kış %15.6, ilkbahar %15.3, yaz %4.0, sonbaharda %10.2 olarak tespit edilmiştir. Rotavirüs antijen pozitifliği tespit edilen vakaların mevsimlere göre dağılımı incelendiğinde ise; kış %31.3, ilkbahar %28.4, yaz %11.6 sonbahar %28.7 olarak tespit edilmiştir. Pozitif vakaların yaşa göre dağılımı değerlendirildiğinde yine en sık 2-5 yaş arası %63.8 olarak bulunmuştur.
Rotavirüs, özellikle sonbahar sonları ve kış mevsiminde salgınlara sebep olmaktadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda yaz aylarında diğer aylara nazaran sıklığı daha az görülmektedir. Bizim çalışmamızda da yaz aylarında rotavirüs sıklığı %4.0’le en az görülürken, kış ve ilkbahar dönemlerinde en fazla görülmüştür. Kayseri’de Berk ve ark.’nın 8 yaptığı çalışmada ilkbaharda rotavirüs antijen pozitifliğini %31.9 olarak bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda da benzer şekilde ilkbahardaki rotavirüs pozitifliği %28.4 olarak tespit edilmiştir. Bu durumu Kayseri gibi karasal iklime sahip olan ilimizde kış mevsiminin daha uzun sürmesiyle açıklayabiliriz.
Çalışmamızda yıllara göre yaptığımız değerlendirmede rotavirüs pozitifliği 2013 yılında %17.4, 2014’de %9.1, 2015’de %8.1, 2016’da %9,6 olarak tespit edilmiş olup 2013 yılına göre diğer yıllarda anlamlı bir düşüş görülmüştür. Bunun başlıca sebepleri arasında; 2013 yılı için bir rotavirüs salgını olabileceği gibi ilimizdeki pediatri hekimi sayısındaki artış ile birlikte rotavirüs aşısının daha fazla önerilmesinin de bu duruma katkı sağladığı düşünülmüştür.
Sonuç olarak rotavirüs enfeksiyonları halen önemini korumakta ve kış mevsiminde salgınlara sebep olmaktadır. Gastroenterit düşünülen vakalarda mutlaka rotavirüs antijen taraması yapılmalıdır. En sık beş yaş altı çocuklarda görülmesi nedeniyle kreş ve gündüz bakım evlerinde hijyen kurallarına azami olarak uyulmalıdır. Diğer merkezlerin çalışma verileri ile birlikte çalışmamızdaki vaka sayısının fazlalığı göz önüne alındığında rotavirüs aşısının ulusal aşı programına alınmasının yararlı olacağı kanısındayız.