YBÜ'de genel durumu kötü hastaların uzun süre yatması ve bu hastalara sık invaziv girişim yapılması sonucu gelişen yüksek Hİ insidansı yaygın görülen bir sorundur
8. Özellikle YBÜ'deki Hİ'nin rutin sürveyansı, infeksiyon kontrol önlemlerinin önemli bir parçası haline gelmiştir
3,5. Hİ sürveyans sonuçlarının benzer kurumlar arasında karşılaştırılması, Hİ'nin önlenmesinde ve hasta bakım kalitesinin arttırılmasında önemlidir
2,12. Ancak genel Hİ hızları hesaplanırken, hastane içi ve hastane dışı risk faktörleri hesaba katılmadığı için, elde edilen sonuçların hastaneler arası karşılaştırmada kullanımı önerilmemektedir
6,13. Genel Hİ hızı yerine, özellikle YBÜ'deki AİHİ hızlarının benzer kurumlar arasında karşılaştırılması NNIS tarafından önerilmektedir
2,4,5.
Literatürde genel Hİ hızı ortalama % 5–10, YBÜ'de ise % 20–25 olarak bildirilmiştir5,14. Bu çalışmada nöroloji kliniğinde genel Hİ hızı % 7,4; NYBÜ'de ise % 22,4 bulundu. Ayrıca NYBÜ'deki Hİ'nin % 83'ünün AİHİ olduğu saptandı. Yapılan çalışmalar sonucunda NYBÜ'de Hİ hızını Kurtaran B. ve ark.9 % 17; Zolldann D. ve ark.15 % 21,0; Dettenkofer M. ve ark.8 % 24,2 olarak bildirmiştir. Bu çalışmada NYBÜ'deki Hİ hızının literatür verileri ile uyumlu olduğu görüldü. YBÜ'deki yüksek Hİ insidansı ve Hİ'nin büyük bir bölümünü AİHİ oluşturması; AİHİ'ye yönelik infeksiyon kontrol önlemlerinin daha dikkatli ve yoğun uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. İnvaziv girişim endikasyonlarının iyi konulması, invaziv aletlerin mümkün olduğunca erken çıkarılması, AİHİ'ye yönelik sürveyansın arttırılması ve el hijyeni gibi basit infeksiyon kontrol önlemlerinin alınması, AİHİ hızını azaltabilir.
YBÜ'de özellikle MVİP, SVKİB ve ÜKİÜSİ'ye bağlı gelişen AİHİ; yüksek morbidite, mortalite, tedavi maliyeti ve uzamış hastanede kalış süresi ile sonuçlanmaktadır2,3,5,7. Bu çalışmada, AİHİ'ye bağlı mortalite ve hastanede kalış süresinin AİHİ dışı Hİ'ye göre yaklaşık iki kat olduğu görüldü. Bu durum, hekimlere invaziv girişim endikasyonlarının iyi konulması gerekliliğini göstermede yardımcı olabilir. Rosenthal VD. ve ark.3 gelişmekte olan sekiz ülkede, 55 YBÜ'de yaptıkları çalışmada MVİP, SVKİB ve ÜKİÜSİ'ye bağlı mortalite oranlarını sırasıyla % 44,9; % 35,2 ve % 38,4 bildirmiştir. Bu çalışmada mortalite oranları sırasıyla % 57,1; % 41,7 ve % 35,0 bulundu (Tablo 1). MVİP'e bağlı mortalite oranının yüksek olmasının nedeni, NYBÜ'de izlenen hastaların birincil tanılarının mortaliteye katkıda bulunmasıyla açıklanabilir. NYBÜ'de diğer yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalardakine benzer artmış Hİ riskinin yanında, yaşlı hasta popülasyonu, immobilite, debilite ve yoğun steroid kullanımı gibi nedenlerden dolayı ek risk faktörlerine de sahiptir. Üriner sistem ve kateter ilişkili infeksiyon insidansı diğer YBÜ'lere benzer olmakla birlikte, komadaki hastalar hastane kaynaklı pnömoni için önemli risk faktörleri taşımaktadırlar. Hİ'lerin bu hastalarda mortaliteye katkıda bulunduğu düşünülmektedir9. Bu çalışmada AİHİ gelişen hastaların yaklaşık % 95'inin serebral infarkt ve intrakranial kanama gibi ağır hastalıklar nedeniyle yatırıldığı saptandı (Tablo 1).
NNIS'in medikal YBÜ'deki verilerine göre alet kullanım oranı MVİP, SVKİB ve ÜKİÜSİ için sırasıyla 0,22–0,67; 0,31–0,75 ve 0,58–0,88 arasında bildirilmiştir. AİHİ hızları ise sırasıyla 0,5–8,9; 0,5–8,8 ve 0,7–9,5 arasında bildirilmiştir16. Bu çalışmada NYBÜ'de alet kullanım oranı sırasıyla 0,08; 0,17; 0,61 ve AİHİ hızları 26,8; 18,2 ve 8,8 bulundu (Tablo 2). NYBÜ'deki bu veriler NNIS verileri ile karşılaştırıldığında; alet kullanım oranlarının MVİP, SVKİB için % 10 persantili altında olduğu, ÜKİÜSİ için % 10 persantilinde olduğu görüldü. AİHİ hızlarının ise MVİP, SVKİB için % 90 persantili üzerinde, ÜKİÜSİ için % 75 persantili içinde olduğu görüldü. Dettenkofer M. ve ark8 10 yataklı NYBÜ'de yaptıkları araştırmada AİHİ hızlarının sırasıyla 20,4; 1,9 ve 10,0 bildirmiştir. Yine Zolldann D. ve ark.15 sekiz yataklı NYBÜ'de yaptıkları araştırmada AİHİ hızlarını sırasıyla 12,8; 5,6 ve 9,8 bildirmiştir. Bu verilere göre NYBÜ'de ÜKİÜSİ hızlarının kendi aralarında uyumlu olduğu ancak MVİP ve SVKİB hızlarının değişken olduğu görüldü. Bu çalışmadaki MVİP ve SVKİB hızlarının NNIS ve diğer çalışmalardaki MVİP ve SVKİB hızlarından belirgin olarak yüksek bulunması, hastanemiz NYBÜ'de infeksiyon kontrol önlemlerinin ve sürveyans sisteminin gözden geçirilmesi zorunluluğunu ortaya koymaktadır.
Hastanede endemik olarak bulunan dirençli patojen mikroorganizmalar hastalara uygulanan invaziv aletlerin yüzeyine tutunarak biyofilm tabakası oluştururlar. Biyofilm tabakasıyla konak savunma mekanizmalarına karşı direnç oluştururlar17-19. İnvaziv aletlerde kolonizasyona neden olur ve sonuçta infeksiyon için kaynak oluştururlar2,3,7,20,21. E.coli, Klebsiella spp. Staphylococcus spp. ve P. aeruginosa Ülkemizde YBÜ'de en sık görülen infeksiyon etkenleridir. YBÜ'ye yönelik yapılan araştırmalarda, AİHİ etkeni olarak Gram negatif mikroorganizmaların daha sık olduğu görülmüştür2,3,6,9,13. Mikroorganizmaların dağılımı merkezden merkeze değişebilmekle beraber bu çalışmada da genelde Gram negatif patojen mikroorganizmalar daha sık izole edilmiştir (Tablo 3).
Sonuç olarak; modern tıptaki hızlı gelişmeler, hasta bakımında daha fazla invaziv girişimi kaçınılmaz hale getirmiştir. Özellikle YBÜ'de daha sık yapılan invaziv girişimler, hastane infeksiyonu açısından yüksek bir risk oluşturmakta ve hastaların yaşamını tehdit etmektedir. Hastanemiz NYBÜ'de, AİHİ'ye yönelik infeksiyon kontrol önlemlerinin daha yoğun ve dikkatli bir şekilde uygulanması, AİHİ hızını ve dolaysıyla morbidite-mortalite oranlarını azaltabilir.