Çalışmamıza Ankara’da birinci basamak sağlık hizmeti sunan 123 pratisyen hekim [(yaş ortalaması: 34,8±6,8 yıl, aralık:24-53 yıl), 48 kadın (%39) ve 75 erkek (%61) ] dahil edilmiştir. Hekimlerin çoğunluğunun hizmet süresi 10 yıldan daha az iken (75 kişi, %61), 10 yıl ve üzerinde hizmette bulunanların sayısı ise 48 (%39)’dir. 20 yıl ve üzerinde hizmet eden hekim sayısı ise sadece 10 (%8,1)’dur.
Hekimlerin 69 (%56,1)’u tıp eğitimi sırasında RAK ile ilgili eğitim aldığını ifade ederken, 54 (%43,9)’ü eğitim almadığını belirtmiştir. Mezuniyet sonrasında ise 33 hekim (%26,8) RAK ile ilgili eğitim almışken, 90 hekim (%73,2) eğitim almamıştır. Başka bir ifade ile, hem mezuniyet öncesi hem de mezuniyet sonrasında eğitim alanların sayısı sadece 24 (%19,5)’tür.
Rasyonel antibiyotik kullanımı konusunda bilgi güncelleme yolları incelendiğinde “basılı kaynak kitap ve dergi”, “ilaç firma ziyaret ve toplantıları” ve “kongre ve seminerler” ilk sıralarda yer almaktadır.
Hekimlerin RAK konusundaki hassasiyetleri sorgulandığında; 109 (%88,6)’u kendisinin RAK konusunda gereken hassasiyeti gösterdiğini düşünürken; diğer hekimlerin de aynı hassasiyeti gösterdiğini düşünen hekim sayısı 54 (%43,1)’tür. Diğerlerinin hassasiyet göstermediğini düşünen 69 hekimin 55 (%79,7)’i ise kendisinin hassasiyet gösterdiğini düşünmektedir (p<0,001). Genel olarak hekimlerin RAK konusunda hassasiyet gösterememe sebepleri tablo 1’de sunulmuştur. Burada en sık “hasta ve hasta yakınlarının talepleri” yer alırken, önemli olarak değerlendirilen6 “mezuniyet sonrası eğitimde yetersizlik” ve “hastayı kontrolde yaşanan zorluklar” daha sonra gelmektedir.
Hekimlerin ATF kliniği olan hastada tercih ettiği antibiyotik ve tedavi süreleri tablo 2’de sunulmuştur. RAK ilkelerine uygunluk %37,8’de kalmıştır. Antibiyotik tercihini etkileyen faktör olarak “ilaç firmalarının etkisi” var diyen 22 hekimin 19 (%86,4)’u ATF’de antibiyotik olarak penisilin haricinde antibiyotik tercih etmiş ve sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p:0,02).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 2: Hekimlerin ATF kliniği olan hastada tercih ettiği antibiyotik ve tedavi süreleri |
Ayrıca RAK konusundaki bilgilerini “ilaç firmalarının ziyaretleri ve toplantıları” ile güncelleyen hekimlerin 57 (%69,5)’si penisilin haricinde bir antibiyotik tercih ederken, güncellemeyi diğer yollarla yapan hekimlerin ise 17 (%41,5)’si ATF tedavisinde penisilin haricindeki antibiyotikleri tercih etmiştir ve sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p:0,006). Her iki sonuçta ilaç firmalarının hekimlerin antibiyotik tercihini etkilediğini desteklemektedir.
Hizmet süresi <10 yıl olan hekimlerden penisilin haricindeki antibiyotikleri tercih eden hekim sayısı 50 (%66,7) iken; istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde ≥10 yıl hizmet süresi olanlardan 24 (%50) hekim penisilin haricindeki antibiyotikleri tercih etmiştir. AOM kliniği olan hastalarda kullanılan antibiyotikler ve tedavi süreleri tablo 3’de sunulmuştur.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 3: Hekimlerin AOM kliniği olan hastada tercih ettiği antibiyotik ve tedavi süreleri |
On yıl ve daha uzun süre hizmet veren hekimlerde 10-14 gün süre ile antibiyotik kullanma oranı %76,5 olurken, 10 yıldan kısa süredir hizmet veren hekimlerde bu oran %71,6’da kalmaktadır (p>0,05).
Akut sinüzit kliniği olan hastalarda tercih edilen antibiyotik ve tedavi süreleri tablo 4’de sunulmuştur. Antibiyotik tercih eden 122 hekimden 67 (%54,9)’si 10-14 günlük kullanım önerirken, 55 hekim (%45,1) yeterli sürede akut sinüzit tedavisi önermemiştir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 4: Akut sinüzit kliniği olan hastalarda tercih edilen antibiyotik ve tedavi süreleri |
Sonuç istatistiksel olarak anlamlı olmasa da 10 yıldan kısa süredir hizmet veren 75 hekimin 69 (%92,0)’u akut sinüzit kliniği olan hastada amoksisilin haricinde başka bir antibiyotik tercih ederken, 10 yıl ve üzerinde hizmet veren hekimlerin tamamı (%100) amoksisilin haricinde bir antibiyotik tercih etmiştir (p>0,05).
ÜSYE kliniği olan hastalara daha çok semptomatik tedavi başlanmış tedavide antibiyotik kullanım endikasyonu olmamasına rağmen7.8.9 çalışmamıza katılan hekimlerden 24 (%19.5)’ü antibiyotik kullanmayı tercih etmiştir. Bu hastalarda tercih edilen antibiyotikler tablo 5’de sunulmuştur.
Sağlık kurumuna günlük başvuran poliklinik hasta sayısı ve ÜSYE kliniği olan hastada antibiyotik kullanan hekim sayıları incelendiğinde. günlük poliklinik hasta sayısı arttıkça ÜSYE kliniği olan hastada hekimlerin antibiyotik kullanımının arttığı tespit edilmiş olup bu istatistiksel olarak anlamlıdır (<50 hasta %13.8; 50-99 hasta %15.7 ve ≥100 hasta %47.1; p:0.05). 10 yıldan kısa süre hizmet veren hekimlerin %16’sı antibiyotik reçete ederken. 10 yıl ve daha uzun süre hizmet eden hekimlerde bu oran %25’e yükselmektedir (p>0.05).
Antibiyotik tercih eden hekimleri etkileyen faktörlerden ilk sıralarda “komplikasyon gelişimini önleme düşüncesi” (%79.2). “hastalığın şiddeti ve süresi” (%58.3). “hasta ve hasta yakınlarının talepleri” (%58.3) yer almaktadır. Sistit kliniği olan hastalarda tercih edilen antibiyotikler ve tedavi süreleri tablo 6’da sunulmuştur.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 6: Sistit kliniği olan hastalarda tercih edilen antibiyotikler ve tedavi süreleri |
Çalışmaya katılan hekimlerin yaklaşık olarak dörtte üçü doğru antibiyotik tercihi açısından RAK’a uygun davranmamıştır. Antibiyotik tedavi süresi açısından RAK’a uygunluk %47.3 olmuştur. Sistit hastasının tedavisinde yapılan antibiyotik tercihleri ve hekimlerin hizmet yılı karşılaştırıldığında TMP-SMZ kullanımı 10 yıl ve daha uzun süredir hizmet veren hekimlerde istatistiksel olarak anlamlı olmasa da daha yüksektir (p>0.05). Antibiyotik tedavi süresi olarak da 10 yıl ve üzerinde görev yapan hekimler 3-5 günlük antibiyotik tedavisini diğer meslektaşlarına göre daha fazla tercih etmişlerdir (p>0.05).