Diz eklemi ile ilgili çalışmamızın sonuçları literatürdeki diğer
örnekleriyle karşılaştırıldı. Amerikan Ortopedi Derneğinin
verileri ile Kathryn ve ark., Morissey ve ark. yaptıkları çalışmalarda
diz fleksiyonunu 135-150 dereceler arasında bildirilmekteler
(Tablo
3),
9,10. Ayrıca klasik anatomi kitapları genellikle 120-
140 derece rakamlarını verirler. Fakat 120 derece aktif hareketle,
140 derece ise aktif hareketi takiben dışardan uygulanan ek
kuvvetle oluştuğu vurgulanır
11. Bizim fleksiyon bulgularımız
ortalama 123 derecedir, fakat biz sadece deneklerin aktif
hareketlerini ölçtük, dışarıdan ek bir güç uygulamadık. Benzer farkların coğrafi ve ırksal nedenler ile günlük aktivite değişikliklerine
de bağlanmaktadır
3,11. Dizin rotasyonu hakkında son
yıllarda yapılmış bir yayına rastlanmadı. Maalesef şimdiye kadar
bu konu üzerinde ciddiyetle durulmadığı ve detaylı araştırmaların
yapılmadığı anlaşılmaktadır. Sadece bazı anatomi kitaplarında
internal rotasyonun 10-15 derece, eksternal rotasyon 30-45
derece olduğu belirtilmiş, fakat bunlar somut objektif verilere
dayandırılmamıştır
11,12, (Tablo
3).
Bu durumun temel nedeni anatomik pozisyonda (diz
eklemi ekstansiyonda iken) rotasyon yapılamamaktadır.
Eklemin fleksiyona geçmesiyle yan ve çapraz bağlarda
gevşeme sonucu, gittikçe artan miktarda rotasyon mümkün
olmaktadır ve fleksiyon hareketinin sonuna doğru, bağlar
yeniden gerildiği için rotasyon hacmi de tedricen azalır ve
kaybolur. Bazı literatür kaynakları maksimum rotasyonun 60
derece fleksiyonda görüldüğünü belirtirken bazıları da bunun
70 derece olduğunu savunurlar.9,11,12 Bizim çalışmamızda
inklinometre cihazına uygun tespit ettiğimiz denek
pozisyonu ise dizin 90 derecelik fleksiyon idi. Bu yöntemle
en yüksek ROM'a ulaşılmadığı kanaatindeyiz. Kadınlarda
rotasyon hareket kapasitesinin erkeklere göre az olmasını
topuklu ayakkabı giyimiyle bağlantılı olabileceğini düşündük.
Çünkü Ensberg'in verilerine göre topuk yükseklik
artımıyla (h >5.8) vertikal eksen hareket kuvvetlerinde artma
sonucu eklem hareket kısıtlılığı meydana gelmektedir13.
Topuklu ayakkabı giyenlerde diz eklemi kinetiği bozulmaktadır.
Rouleaux'un belirttiği anlık hareket merkezleri düzensiz
bir yapıya dönüşmektedir. Böylece ayak bileği, diz ve kalça
ekleminin bazı hareketleri bozulmaktadır13.
Bu konuda daha kesin konuşabilmek için daha kapsamlı
topuklu giyen ve giymeyen gruplarda, ölçümlerin
yapıldığı kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.
Ayak bileği eklem hareket kapasiteleri için klasik
litaratürde verilen değerlerin üzerinde ortalama değerler elde ettik. Fakat AAOS'un inklinometre aleti için verdiği ortalama
rakamlarla son derece uyumlu sonuçlar bulundu (Tablo 4).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 4: Kalça eklemi hareket genişlikleri ortalamalarının Türk, S. Arabistan, A.B.D., İsveç populasyonlannda ve klasik kitaplardaki verileri (Sağ taraf
esas alınmıştır). |
Fakat Al-Rawi ve arkadaşlarının Irak'ta yaptığı ölçümlerde
dorsal fleksiyon ve plantar fleksiyon ROM'larını bizim
değerlerimize yakın bulmuşken, diğer hareketlerin ortalama
değerleri arasında 10 ilâ 12 derecelik farklar mevcuttur14, (Tablo 4).
Bu konuyla direkt olarak ilişkili literatür kaynakları incelendiğinde
Lindberg ve arkadaşlarının Stockholm'de yaptıkları
çalışmada Roentgen Stereophotogrammetri tekniği ile yürüme
esnasında 30 derece pl. fleksiyon ve 30 derece dosal fleksiyon
hareketi olduğunu bildirmişlerdir15. Diamond ve ark. Diyabetli
hastalarda dorsal fleksiyon ROM'unu düşük bulmuştur16. Ake ve arkadaşlarının Suudi Arabistan'da dorsal
fleksiyonu 43,2, pl. fleksiyonu 32,2 bulurken (dorsal fleksiyon
bizden fazla, plantar fleksiyon bizden düşük), Roas ve Anderson
ise İsveç'te dorsal fleksiyonu 39,7, plantar fleksiyonu 15,3 olarak
bulmuşlar17. Ayak bileği ekleminde bulduğumuz
inversiyon ve eversiyon hareket genişlik ortalamaları AAOS'un
normları ve klasik kitaplarda verilen değerlerle uyumlu bulunmuştur.
Klasik bilgiler ve diğer çalışmacılar arasındaki
farklı rakamlar ölçüm tekniği farklarından, ölçüm esnasında
deneğin pozisyon farklarından, biyolojik ve günlük aktivite
farklarından ileri gelmektedir.
Kadınlar ve erkekler arasındaki dorsal fleksiyon ROM
farkı statiksel olarak erkekler lehine anlamlı bulunmuştur.
Moore kitabında bu konuda, kadınların (özellikle topuklu
ayakkabı giymesiyle) M. triceps surae kasının devamlı gerilmesi
sonucu, dorsal fleksiyon hareket kısıtlılığı meydana
geldiğini belirtmektedir12. Balerinler üzerine ülkemizde
Livanel oğlu ve Vural'ın yapmış oldukları başka çalışmalarda
da aynı sebebe bağlı dorsal fleksiyon hareket kapasitesini
kısıtlı olarak bulmuşlardır18,19.