Çocuklarda şişmanlık durumu oldukça önemli bir sorun olup ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak yerini koruyacaktır
5. Araştırmamıza katılan çocuklarda şişmanlık durumuna (% 16.8'i hafif şişman ve şişman) baktığımızda ülkemizde 6-10 arası yaş grubunda yapılan TOÇBİ araştırma sonucuna (%20.8 hafif şişman ve şişman) yakın değerler bulunmuştur.
Çocuklarda şişmanlığın oluşumunda beslenme alışkanlıkları önemli bir faktör olup artan şişmanlık prevalansıyla tüketilen karbonhidrat türü arasında kuvvetli ilişkinin olduğu ileri sürülmektedir12,13. Basit şeker tüketimi diğer besin öğelerinin alımının kaçınılmaz şekilde azalmasına neden olmanın yanında son yıllarda şişmanlık riskindeki artışla ilişkilendirilmektedir14,15.
Şeker tüketiminin şişmanlık gelişimine olan etkileri önemli çünkü çoğu gelişmiş ülkelerde şişmanlık prevalansı oldukça yüksek olup gitgide artma eğilimi göstermektedir. Şişmanlığın oluşumunda besin içeriğinin vücut ağırlığını nasıl etkilediği araştırılmaktadır. Özellikle yüksek miktarlarda şeker tüketiminin obezite gelişimi ve yağ birikimine sebep olmasından dolayı üzerinde durulmaktadır16.
Çocuklarda şeker tüketimi ile şişmanlık ilişkisini araştıran bir çalışmada şeker tüketim miktarlarında yaş ve cinsiyete bağlı bir farklılık saptanmamış iken şeker alımlarıyla vücut ağırlıkları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur6. Bizim çalışmamızda da kız ve erkek çocukların ortalama şeker alımları birbirine çok yakın olup vücut ağırlıklarıyla şeker tüketim miktarları arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Amerika'da çocuk ve adölesanların şeker tüketimini değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmanın sonucunda ise erkeklerin günlük tükettikleri şekerden gelen enerji kızlardan daha fazladır bizim çalışmamızda ise şekerden gelen enerji kız çocuklarında daha fazla bulunmuştur17. Yapılmış pek çok kesitsel çalışmaların sonucuna göre şeker tüketimi ile total enerji alımı pozitif ilişkili bulunmasına rağmen bizim çalışmamızda herhangi bir ilişki saptanmamıştır18-20. Yapılan başka bir çalışmada da çalışmamıza benzer şekilde çocukların şeker tüketimleri ile enerji alım artışları ilişkili bulunmamıştır21.
Yüksek miktarlarda şeker tüketimi fazla enerji alımının yanında diğer besin öğelerinin yerine geçmesi potansiyel olarak ortaya koyduğu kaygılardandır22. Okul öncesi çocuklarda yapılan bir çalışmada eklenmiş şekerden gelen enerjileri toplam enerjinin %25'inden fazla olanlarda diğer besin öğelerinin alımlarının azalmakta olduğu bulunmuştur23. Araştırmamızda basit şekerden gelen enerjinin %10'un üstünde olanlarda posa ve protein alımlarının daha az, yağ tüketimlerinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Çocuklarda üzerinde durulan bir diğer konu ise tatlandırılmış içeceklerin adipoziteyle olan ilişkisidir. Özellikle çocukluk çağı şişmanlığıyla ilişkisi olan tatlandırılmış içeceklerin tüketiminin arttığı belirtilmektedir14,15. Hazırlanan bir meta analiz çalışmasında çocuklarda artmış şeker tüketimiyle adipozite ilişkisi ele alınmıştır. İncelenen pek çok çalışmada artmış şeker tüketimiyle adipozite pozitif ilişkili bulunmuştur ve bu çalışmalarda şekerin tatlandırılmış içeceklerden sağlandığı rapor edilmiştir. Fakat negatif ilişkili olan çalışmaların olduğu ve bu çalışmalarda da meyve suyundan gelen şekere maruz kalındığı belirtilmiştir24. Ülkemiz genelinde yapılan bir çalışma sonucunda çocukların şeker içeren gazlı/kolalı içecekleri %11.5, diyet veya light gazlı kolalı içecekleri %3.6 ve şeker, şekerleme, bar, gofret ve çikolatayı %25.4 oranında hergün tükettiği belirtilmiştir Bilindiği üzere bu tür besinler şişmanlığa yol açmaktadır ve tüketim sıklıkları sınırlandırılmalıdır1. Kalorisiz, yapay tatlandırıcılı ve şeker ilaveli içeceklerin 4-12 yaş arası çocuklar üzerinde ağırlık kazanımına etkisini belirlemek amacıyla yapılmış başka bir çift kör randomize çalışmada normal kilolu çocuklarda şeker içeren içeceklerin yerine kalorisiz içeceklerin tüketilmesi ile ağırlık kazanımı ve yağ birikimi azalmıştır25. Yaşları 9-11 arası olan çocuklarda tatlandırılmış içecek tüketimlerini azaltmaya yönelik yapılan çalışmanın sonucuna göre fazla kilolu çocuklarda azalmış tatlandırılmış içecek tüketim miktarlarıyla azalmış BKİ değerleri bulunmuştur26.
Basit şeker olan fruktoz alımının şişmanlıkla olan ilişkisine bakılan 5-8 yaş arası 15 hafif şişman veya şişman çocukta yapılan çalışmada; başlangıçta, 4. ve 8. haftalarda olmak üzere beslenme programlarında früktoz alımları azaltılmıştır. 12 hafta sonunda früktoz, sükroz, glikoz alımları ile total enerji alımlarında anlamlı bir azalma saptanmıştır. Başlangıca göre BKİ'lerinde de anlamlı azalmalar bulunmuştur. Çalışmanın sonucuna göre früktoz ve genel şeker alımının azalmasıyla birlikte şişman veya hafif şişman çocukların BKİ'leri üzerinde olumlu etkileri olduğu belirtilmiştir27.
Sonuç olarak; şeker ve şekerli besinleri önerilen miktarların üzerinde tüketen çocuklarda toplam enerji alımları artmaktadır. Bunun sonucu daha fazla enerji alımı ve vücut ağırlığının artmasına neden olur. Bu çalışmada çocukların şeker tüketimi arttıkça BKİ değerlerinin de arttığı bulunmuştur. Bu bağlamda çocuklarda şeker ve şekerli besinlerin tüketiminin azaltılması ve buna yönelik öneriler geliştirilerek özellikle yetişkinlik çağı kronik hastalıklarının önlenmesi açısından değerlendirilmelidir.