Nazal mukosiliyer klirens, üst ve alt hava yollarının savunma mekanizmasında anahtar rol oynamaktadır. Sinonazal patolojilerin oluşumunda respiratuar mukoza, mukusun yapısı ve epitelyal siliyer aktivite önem taşır. Anormal siliyer fonksiyonun üst ve alt solunum yolları ve orta kulak ile ilgili ciddi problemlere sebep olduğu bildirilmektedir
5.
Mukosiliyer klirensin değerlendirilmesi için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Çeşitli çalışmalarda radyoopak maddelerin (bizmut trioksitli teflon karışımı) kullanıldığı radyografik yönteme, radyoaktif maddelerin (Tc99, I111) kullanıldığı gamasintigrafi yöntemine, boya yöntemine ve sakkarin testine başvurulmuştur5-7. Bunların içinde gamasintigrafi en fizyolojik test olarak kabul edilmesine rağmen, maliyeti yüksek ve düzenek gerektiren bir yöntemdir5. Sakkarin testi ise ucuz, kolay uygulanabilir olması ve güvenilir sonuçlar vermesi nedeniyle sık kullanılan bir yöntemdir5. Sakkarin testi ile sağlıklı kişilerde ölçülen ortalama mukosiliyer klirens süresi 7-15 dakika arasında değişmektedir5,8.
Antimuskarinik ilaçlar; parasempatik postgangliyonik ve kolinerjik sempatik postgangliyonik (terleme) efektör hücrelerde ve santral sinir sisteminde bulunan muskarinik tipteki reseptörler için asetilkolin (Ach) ile yarışırlar. Bu ilaçlar, parasempatolitik ilaçlar olarak da tanımlanır9.
Aşırı aktif mesane tedavisinde antimuskarinik ilaçların kullanımı ana tedavi yöntemidir. Bununla birlikte bu ilaçların çoğu antimuskarinik yan etkiler oluşturur. Muskarinik reseptörler vücutta yaygın olarak bulunmaktadırlar. Mesane dışındaki organlardaki yerleşimleri antimuskarinik ilaçlarla gelişen yan etkilerden (ağız kuruluğu, terlemede azalma, konstipasyon, bulanık görme, sersemlik, baş dönmesi, oküler tansiyonun yükselmesi, idrar retansiyonu, taşikardi, pupildilatasyonu, vazodilatasyon) sorumludur3.
Burun ve sinüslerdeki goblet hücreleri ve serömüköz bezlerin salgısı ile epitelyum üzerinde iki tabakalı müköz bir örtü oluşur. Salgılanması otonom innervasyon ile oluşur. Parasempatik aktivite artarsa daha sulu, sempatik aktivite artarsa daha kıvamlı salgı ortaya çıkar10.
Atropin, muskarinik reseptör antagonistlerinin prototipidir9. Yeates ve ark.11 intravenöz atropin uygulamasının, Foster ve ark.12 ise oral atropin uygulamasının trakeal mukus klirens hızını azalttığını saptamışlardır. Grothve ark.13 da inhale atropin sülfatın trakeabronşial mukus klirensine etkisini gamasintigrafi yöntemi ile araştırmışlar ve tek doz inhale atropin sülfatın mukosiliyer fonksiyonu azalttığını ve trakeobronşial sekresyonların atılımını engellediğini saptamışlardır. Bir hayvan çalışmasında bakteri inhalasyonu yaptırılan koyunlara intramüsküler atropin uygulayan araştırmacılar, atropin uygulamasının hayvanların trakeasında bakteri persistansı artırdığını saptadılar. Bunu da atropinin trakeal mukosiliyer klirens hızını azaltmasına bağlamışlardır14.
Literatürde atropinin nazal mukosiliyer klirens süresi üzerine etkisini araştıran sadece bir yayın mevcuttur. Takeuchi ve ark.15 gamasintigrafi yöntemi ile subkutan atropin enjeksiyonunun nazal mukosiliyer klirens hızını azalttığını saptamışlardır.
Tolterodin tartarat, AAM tedavisi için spesifik olarak geliştirilmiş ilk antimuskarinik ilaçtır3. Bu çalışmada antimuskarinik bir ajan olan tolterodin tartaratın nazal mukosiliyer klirens hızını istatistiksel anlamlı olarak azalttığı saptanmıştır. Bu çalışma antimuskarinik bir ajan olan tolterodin tartaratın nazal mukosiliyer klirens hızını araştıran ilk çalışmadır.
Sonuç olarak, antimuskarinik ilaçların çoğu antimuskarinik yan etkiler oluşturmaktadır. Bu çalışmada, tolterodin tartaratın nazal mukosiliyer klirens hızını istatistiksel anlamlı olarak azalttığı saptanmıştır. Bu nedenle, tolterodin tartarat kullanan hastaların sinonazal ve orta kulak enfeksiyonları açısından takip edilmesi önerilmektedir.