[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |
Fırat Tıp Dergisi |
2008, Cilt 13, Sayı 1, Sayfa(lar) 035-038 |
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ] |
Alt Ekstremite Derin Ven Trombozunda Medikal Tedavi: Retrospektif Çalışma |
Ayhan UYSAL1, Kadir Kaan ÖZSİN2, Rafet TOK2, Suna AYDIN2, Oktay BURMA3, Ali RAHMAN2 |
1Özel İstanbul Çamlıca Ömür Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Kliniği, İSTANBUL 2Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, ELAZIĞ 3Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, GAZİANTEP |
Amaç: Derin ven trombozu (DVT) zamanında teşhis edilip tedavi edilmediğinde ciddi morbidite ve mortalite ile sonuçlanan bir hastalıktır. Deneyimlerimizi sunmak amacıyla kliniğimizde alt ekstremite DVT nedeniyle tedavi edilen hastaları retrospektif olarak inceledik.
Gereç ve Yöntem: Kliniğimize 2002- 2006 tarihleri arasında alt ekstremitelerinde ağrı ve şişlik şikayeti ile başvuran 212 hastaya Wells skorlaması uygulandı. Wells skoru 2' nin üzerinde olan hastalara doppler ultrasonografi çekildi. Tromboz saptadıklarımız hospitalize edildi. Bulgular: Tüm hastaların Wells skoru 2' nin üzerindeydi ve çekilen doppler ultrasonografi sonucunda 173 (%81.6) hastada DVT tespit edildi. Tromboz saptanan olguların 88’i kadın (%50.9), 85’i erkek (%49,1) olup ortalama yaş 48 idi. DVT oluşumunda 36 (%20.8) hastada belirli bir risk faktörü bulunamazken belirlenen risk faktörlerinden en sık olarak 28’inde (%16.2) obstetrik nedenler ve 28’inde (%16.2) immobilizasyon tespit edilmiştir. Olguların 88’ine (%50.9) standart heparin infüzyonu, 79’una (%45.7) ise günde 2 kez düşük molekül ağırlıklı heparin uygulandı. Massiv iliyak trombozlu 6 (%3.4) hastaya ise trombolitik tedavi verildi. Hastaların 4’ünde (%2.3) pulmoner emboli gelişti. Bu hastalardan 2’si massif pulmoner emboli nedeniyle kaybedildi (%1.1). Sonuç: Komplikasyonlarının önlenmesi açısından klinik olarak DVT düşünülen hastalarda doppler ultrasonografi ile tanı kesinleştirilmeli ve erken dönemde uygun tedavi başlanmalıdır.©2008, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi |
[ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ] |
[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ] |