Çalışmada, karbonmonoksit zehirlenmesi sonrası hastaneye yatırılan vakaların taburcu olanlara göre pH düzeyinin düşük, laktat düzeyi, troponin I düzeyi ve lokösit sayısının yüksek olduğunu tespit ettik. Ayrıca bilinç değişikliği olan vakaların hastaneye yatırıldığını, başağrısı ve kusma ile gelenlerin ise çoğunlukla taburcu edildiğini belirledik.
Karbonmonoksit zehirlenmesi en fazla ölüme sebep olan zehirlenmelerden olup, başka klinik durumları taklit ettiği için tanı konulması zor bir durumdur. Basit bir grip, yada çocuk hastalarda ishal ile kendini gösterebilir 1. Bu konuda yapılan çalışmalarda acil servise en sık başvuru nedenlerinin başağrısı, bulantı, başdönmesi ve bilinç değişikliği olduğu belirtilmiştir 5,6. Bazı hastalarda ise yoğun bakım takibi gerektirecek kadar ciddi klinik durumlarla ortaya çıkabilir. Karbonmonoksit zehirlenmesi bilinç değişikliğine sebep olabilecek beyin ödemi veya ölüme sebep olabilecek düzeyde miyokardiyal hasar yapabilir. Bilinç değişikliği görülmesi, pH değerinin 7.20’nin altında olması, COHb düzeyinin yüksek olması, entübasyon gerekliliği ve yangın nedeniyle gerçekleşmiş olan zehirlenmelerde ölüm oranı yüksektir 3. Başka bir çalışmada da acil servise bilinci kapalı olarak getirilen (GKS <3) ve ilk bakıda 3’ten fazla organ disfonksiyonu olan hastaların ölüm oranının yüksek olduğu görülmüştür 7. Bizim çalışmamızda ise literatürle uyumlu olarak en sık başvuru nedeninin başağrısı olduğu ve en fazla da bilinç değişikliği olan vakaların hastaneye yatırıldığı görüldü.
Karbonmonoksit zehirlenmesinde tanı COHb düzeyine bakılarak konulur. Fakat bu değerin yarılanma ömrü 2-3 saat olup, acil başvuru sırasında düşük tespit edilebilir. Bu nedenle acil servise başvuru esnasında hastanın öykü ve fizik muayenesi karbonmonoksit zehirlenmesini düşündürüyorsa COHb düzeyi önemli değildir. Hatta karbonmonoksit zehirlenmesinde laboratuar bulgularının yardımcı olamayacağını belirten çalışmalar da vardır 8. Fakat, pH düzeyi düşük ve laktat düzeyi yüksek vakalarda zehirlenmenin ciddi düzeyde olduğunun düşünülmesi gerektiğini belirten çalışmalarda vardır 6. Bizim çalışmamızda COHb düzeyinin hasta yatış oranına etkisi olmadığı görüldü. Fakat düşük pH, yüksek laktat, yüksek troponin I ve lökositoz varlığının hastaların hastaneye yatış oranını arttırdığı görüldü.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin tedavisi maruziyetin ortadan kaldırılması yani zehirlenme alanından uzaklaşmak ve %100 oksijen ile olur. Oksijen karbonmonoksitin dokulardan uzaklaşmasını, hiperbarik oksijen ise karbonmonoksitin dokulardan daha hızlı uzaklaşmasını sağlar 9. Kimlere hiperbarik oksijen tedavisi verilmesi ile ilgili COHb düzeyi gibi laboratuar bulguları tek başına yeterli bir gösterge değildir 6. Fakat hastada bilinç değişikliği, nörolojik defisit, iskemik kalp hastalığı ve ciddi metabolik asidoz varlığında hiperbarik oksijen tedavisi verilebileceği bildirilmiştir 10. Bizim çalışmamızda bilinç değişikliği olan bir hastamız hiperbarik oksijen tedavisi için il dışına sevk edilmiştir. Onun dışındaki bütün hastalarımız normobarik oksijen ile tedavi edilmiştir.
Karbonmonoksit zehirlenmesi sebepleri zamana ve ülkeye göre değişiklik gösterir. Amerikada en sık sebep intihar ve sonrasında kazayla gerçekleşen zehirlenmelerdir. Fakat bizim ülkemizde en sık sebep kış mevsiminde kurulan sobalardan kaynaklı kazayla gerçekleşen zehirlenmelerdir 6. Doğan ve ark. 4 çalışmasında karbonmonoksit zehirlenmesi vakaların %57.1’inin kış mevsiminde (Aralık, Ocak, Şubat aylarında) görüldüğünü bildirmiştir. Aynı çalışmada hastaların en fazla 16.00-24.00 (%38.8) saatlerinde acile başvurduğu ve vakaların %29.3’ünün çocuk olduğu belirtilmiştir. Can G ve arkadaşlarının 11 Türkiyedeki 10 yıllık karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı ölümleri inceleyen çalışmasında ise zehirlenmelerin %61.6’sının kış aylarında görüldüğü ve %78.6’sının soba kaynaklı zehirlenmeler olduğu bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda da literatürle uyumlu olarak zehirlenmelerin çoğunun kış aylarında görüldüğü ve erişkin hastaların çocuklardan daha fazla olduğu tespit edildi. Zehirlenmelerin tamamı soba kaynaklı olup, bakılan hastalarda ölüm vakasına rastlanılmadı. Acil servise en fazla başvurunun 08.00-16.00 saat aralığında ve şehir merkezinden olduğu görüldü. Şehir ve kırsal alandan başvuruların toplam nüfus içindeki oranlarına bakıldığında ise, kırsal kesimden kente göre yaklaşık 4.2 kat daha yüksek oranda başvuru olduğu görüldü 12. Bu durum şehir merkezinde kırsal kesime göre daha az soba kullanılması ile açıklanabilir.
Soba zehirlenmesi ülkemizde halen sıklıkla görülen bir zehirlenme olup en sık sebep havalandırmanın düzgün olmadığı sobalardır. Yetkililerin bu konuda halkı uyarması ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlaması önem arzeder. Bununla birlikte karbonmonoksit zehirlenmesi sonrası acil servise başvuran hastalarda bilinç değişikliği olması, lökositoz, troponin yüksekliği, pH düşüklüğü ve laktat yüksekliği görülmesi durumlarında hastanede yatırılarak tedavi edilmesi gerektiği akılda tutulmalıdır.