Deri miyazisi, dünya çapında sağlıksız çevre ile ilişkili olup
tropikal ve subtropikal bölgelerde yaygındır ancak kalan
bölgelerde de daha düşük oranda gözlenir. Miyazis sıcakta ve
nemli iklimlerde daha sık görülür, çünkü hastalığın etkeni
sinekler bu iklim koşullarında yaygınlaşırlar
5,6. ABD’de
sıklığının tropikal bölgelere yolculuğun artması ve turistlerden
kaynaklandığı bildirilmiştir. Afrika ve tropikal Amerika’da en
sık rastlanan miyazis etkenleri Dermatobia hominis ve
Cordylobia anthropophaga’tir
4,5. Sinek türleri arasında iki
aile miyazis olgularından sıklıkla sorumludur: Calliphoridae ve
Sarcophagidae. Türkiye, Akdeniz, Rusya’nın güneyi, Ortadoğu’da ve Uzakdoğu’da miyazisten sorumlu Wolfahrtia
magnifica türü Sarcophagidae ailesindendir
6.
Türkiye’de burgu sineği olarak bilinen Wolfahrtia
magnifica türü sineklerle insanda oluşan miyazis olguları
bildirilmiştir. Bir olgu sunumunda; bir kadının sol topuğunda
dekübit ülseri zemininde Sarcophagidae spp. larvaları
saptanmıştır 7 Ülkemizde ilk otomiyazis vakasını Kurtpınar
ve arkadaşları bildirmiştir. Orotrakeal miyazisi olan bilincini
yitirmiş 80 yaşında bir olgu bildirilmiştir, 10 yıl önce sol
radikal mastektomi geçirmiş bir başka hastada mastektomi
kavitesinde larvalar saptanmıştır. 3.
Dişi sinek yumurtaları çeşitli yollarla yaraya ulaştıktan
sonra vücut sıcaklığı ile aktive olur ve bir süre sonra larvalar
yumurtadan çıkarak yara içine yerleşirler (sinekler enfekte
yada nekrotik açık yaralara konarak oraya yumurtalarını
bırakırlar). Bu yumurtalar yaraya yapışıp değişim göstererek
larva formuna erişir, bu larvalar nekrotik dokularda tüneller
açarak tüneller içerisinde yaşamaya devam eder, larvalar
buradan solur ve dışkılarını dışarı çıkarırlar 8.
Miyazis bazal hücreli karsinomların nadir bir
komplikasyonu olup, literatürde az sayıda olgu bildirilmiştir.
Alt göz kapağında bazal hücreli karsinomu olan bir hastada
oftalmomiyazis gelişmiştir 9. Bazal hücreli kansere sekonder
gelişen orbital miyazis olgu sunumları bildirilmiştir 10,11.
Bir başka yayında da scalpte bazal hücreli nevüs sendromu
zemininde gelişen miyazis olgu sunusu yapılmıştır 3.
Elektronik PubMed taramasında ‘amputation stump and
myiasis’ yazarak tarama yaptık ve amputasyon güdüğünde
yerleşen miyasis olgusuna rastlamadık. Bu nedenle dizaltı
ampütasyon güdüğündeki olguyu ilk kez sunuyoruz.
Miyazisli hastaların çoğunda yara sterildir ve antibiyotik
tedavisi gerekmez 8. Genellikle uzunca bir zamandır açık
yara nedeniyle psikolojik olarak olumsuz etkilenmiş olan
hastada yarasının kurtlanmasıyla psikolojik sorunlar da eklenir.
Hastalarda çok zaman larvaların sebep olduğu irritasyon
nedeniyle kaşıntı şikayeti vardır 1.
Larvaları yaradan uzaklaştırmak için çeşitli yöntemler
önerilmiştir. Kullanılacak yöntemin kolay uygulanabilir
olması, hastaya olabildiğince ek acı ve zarar verilmemesi
önemlidir.
Canlı larvaların yaradan uzaklaştırılması kolay değildir.
Önerilmiş tek bir başarılı yöntem yoktur. Aspiratör ile
emilmesi, irrige edilmesi larvaların anatomik yerleşimine bağlı
olarak denenebilir. Ayrıca cerrahi debritman ve küretajla
uzaklaştırmanın ağrı, doku kaybı ve kanamaya neden olacağı
açıktır. Çok zaman doku içinde parçalanmış ya da bütün
kalmış larvaların retansiyonu mümkündür. Yarada larva
parçalarının kalması yaranın geç iyileşmesine, apse oluşumuna
ve skar gelişimine neden olmaktadır 1,8
Çeşitli kimyasal maddeler larvaların yaradan
uzaklaştırılması için kullanılmaktadır. Kullanılan kimyasal
maddelerin olumsuz etkileri olabilmektedir. Önceleri miyaziste
%3 veya 5’lik karbolik asit uygulanarak larvalar öldürülmüştür
12. Bu amaçla terebentin ve alkol kullanılmıştır 13.
Larvaların bulundukları tünelleri tıkayarak asfiksiden
ölmelerini sağlamada vazelin, parafin, balmumu, çeşitli yağlar
kullanılmaktadır. Ancak dışarı çıkan larvaları forseps ile almak
gerekmektedir ve tam başarı sınırlıdır. Çünkü larva ya kısmen
çıkarılabildiği için retansiyona uğrar ya da çıkarmak için lokal
anestezi altında daha geniş eksizyon gerekir 8. Ayrıca lokal
olarak tütün lifleri uygulama, eter ve kloroform enjekte edilerek veya topikal olarak %5’lik kloroform uygulanarak
larvaların paralize edilmesi ya da imobilize edilerek dokudan
çıkarılması sağlanmaya çalışılmıştır 14. Etilen klorür ile
kurtçuklar dondurularak veya patlatarak öldürülür ve
hareketsiz kalırlar. Yine de kurtçukların çıkarılmasının etkin
olarak yapılamadığı belirtilmiştir 1,12. Lokal olarak
diklorotetrafloretan uygulamasının larvaları uzaklaştırmada
başarılı olduğu bildirilmiştir 15. Dermal miyaziste ivermektin
topikal olarak kullanıldığında larvaları öldürür 16. Bir başka
nodül içinde yerleşen miyazis larvalarını hem enjeksiyon basıncı hem de paralize ederek çıkarılmasını kolaylaştıran
lidokain uygulaması bildirilmiştir 17.
Miyaziste önemli sorunlardan biri de açık yaralarda
bulunan larvaların uzaklaştırmasıdır. Kullandığımız %2’lik
prilokain yaralarda zarara yol açmadığı gibi herhangi bir yan
etki göstermedi. Kolaylıkla bulunabilecek ve tedavideki
olumlu etkisini gözlemlediğimiz bu seçeneğin özellikle
kurtçukların derin kavitelerde barındığı yaraların tedavisinde
de iyi bir yöntem olduğunu düşünüyoruz.