Ekinokokus alveolaris son konak olduğu tilki ve bazen
kurt, köpek, kedilerin ince barsaklarında mukozaya
gömülmüş olarak yaşar. Ara konaklar tarla faresi gibi
küçük kemirgenlerdir. Yumurtaları vücutlarına alan
farelerin karaciğerinde bölmelerle, birçok odacıklara
ayrılmış alveollü kist oluşur; bu fareleri yiyen tilki ve
köpeklerde de erişkin helmint meydana gelir. İnsana
bulaşması rastlantısal olarak infekte tilki dışkısı ile
kirlenmiş gıdaların yenmesi veya suların içilmesi ile
meydana gelir
8. İnsanların kontamine gıdaları almasıyla
onkosporlar duodenumda barsak duvarını geçer
ve portal sirkülasyon yoluyla karaciğere ulaşır. Alveolar ekinokok lezyonları karaciğerde malign lezyonları
taklit eden kistik, solid ve semisolid kitle lezyonları
şeklinde görülebilir. Histolojik olarak nekroz ve
inflamatuar granülomatöz reaksiyon görülür. Safra
kanallarının ve damarların invazyonu ve parazitik santral
kavitenin nekrozu şiddetli komplikasyonlara neden
olur. Bunlar kolanjit, karaciğer absesi, septik şok,
portal hipertansiyon, bilier siroz ve parazitik Budd-
Chiari sendromudur
9.
Primer tutulan organın karaciğer olması yanında
karın içi diğer organlar, kas, kemik, lenf nodu, akciğer
ve beyinde de metastatik lezyonlar olabileceği bildirilmiştir10,11. Bizim hastamızda da primer tutulum
yeri karaciğer olup hasta daha önce karaciğer kist
hidatiğinden opere olmuş ve tanısı bu operasyonlardan
sonra konulmuştur. Brasson-Hadni ve ark.'nın yaptığı
çalışmada 117 AE'lu seride hastaların %20 sinde
pulmoner metastaz ve sadece %1 inde serebral metastaz
olduğu raporlanmıştır6. Bu hastalıkta beyin
metastazı varlığı hastalığın terminal faz bulgusu olarak
değerlendirilmektedir. Gebeliğin AE hastalığında beyin
metastazı için predispozan rol oynayacağı düşünülmektedir12. Serebral AE'un klinik semptomları
nonspesifik olup santral sinir sistemindeki lezyonun
lokalizasyonuna ve boyutuna bağlıdır. Baş ağrısı, bulantı
ve kusma, nöbet, ekstremitelerde güç kaybı,
kranial sinir tutulumu ve duysal bozukluluklar en sık
görülen bulgulardır9. Bizim hastamızda da ani gelişen
şuur bulanıklığı ve epileptik nöbetler mevcuttu.
Alveolar ekinokok lezyonları tüm yerleşim yerlerinde
ekzojen proliferasyon, invazyon ve destrüksiyon
özellikleriyle malign bir tümör gibi davranır. Uzak
metastazlar da gelişebilir. Beyinde AE lezyonları çevre
dokuyu invaze ederken serebral maligniteden ayırımı
zordur. Tanı coğrafik prevalans, klinik hikaye,
serolojik testler ve görüntüleme bulguları ile konulur13. Serebral AE lezyonları genellikle supratentorial
yerleşimli olup multifokal ya da soliter görülebilirler.
Bilgisayarlı tomografi ve MRG bulguları karakteristik
olarak iyi sınırlı multiloküle kistik ya da solid kitle
şeklindedir. Tek veya mulitple lezyonlar görülebilir.
Kalsifikasyon ve çevreleyen ödem yaygındır. Periferal
halkasal tarzda, heterojen, nodüler ve karnabahar benzeri
kontrastlanma paternleri bildirilmiştir14,15.
Bizim olgumuzda BT'de serebral kitle lezyonu santralinde
nekrotik komponente ait olduğu düşünülen
hipodens görünüme sahipti (Resim 1). Periferal kısım
ise hafif hiperdens görünümde olup kalsifikasyon içeriğini
düşündürdü. Kitle çevresinde ödem mevcuttu.
Bilgisayarlı tomografi bulguları primer ya da
metastatik beyin tümörünü ekarte ettirmedi. Bunun
üzerine çekilen MRG'sinde ise T1 ağırlıklı sekansta
hipointens, T2 ağırlıklı sekansta hipointens görünümde,
halkasal tarzda kontrast tutan, çevresinde yoğun
vazojenik ödemin eşlik ettiği kitle izlenmesi özellikle
alveolar kist hidatik öyküsü bulunan bu hastada
serebral lezyonun alveolar kist hidatiğin beyin tutulumu
olarak değerlendirilmesine yol açtı. Hastamızda tanımlanan BT ve MRG bulguları literatürde tariflenen
alveolar kist hidatiğin serebral lezyonlarına ait görüntüleme
bulguları ile uyumlu idi.
Serebral alveolar ekinokun ayırıcı tanısı primer ya
da sekonder tümörler ile tüberküloz ve bakteriyel abse
gibi enfeksiyöz nedenleri içerir. Primer ya da sekonder
tümörlerde T2 ağırlıklı sekanslarda hipointens görünüm
belirgin kalsifikasyon olmadıkça beklenmemektedir.
Ayrıca lezyonun 6 aylık takibinde boyutlarında
değişiklik olmaması serebral malignansiyi ekarte ettirmektedir.
Tüberküloz lezyonlarının (tüberkülom)
kontrastlanma paterni daha çok nodüler tarzda homojen
olup bizim olgumuzdaki periferal kontrastlanmaya
uymamaktadır. Abselerde ise T2 ağırlıklı sekansta
hiperintens izlenmekte olup bizim olgumuzda lezyon
T2 ağırlıklı sekansta hipointens izlenmiştir.
Karaciğer AE tıbbi tedavisinde benzimidazol türevleri
kullanılır. Mebendazol ve albendazol ile yapılan
çalışmalar umut vericidir. Küratif tedavi cerrahi rezeksiyondur16. Serebral lezyonların tedavisinde halen
bir konsensus yoktur fakat mümkünse cerrahi yaklaşım
tercih edilir9. Schmid ve ark.'ları gamma knife radyoterapi
ile tek, büyük serebral lezyonların tedavisinde
başarılı sonuçlar elde etmişlerdir. Hastalığın tekrarlama
oranı hakkındaki bilgiler sınırlıdır17.
Sonuç olarak alveolar ekinokok biyolojik olarak
malign seyirli olan paraziter bir hastalıktır. Özellikle
endemik bölgelerde serebral kitle lezyonlarında
alveolar ekinokokun beyin tutulumu ayırıcı tanıda
düşünülmelidir. Bilgisayarlı tomografi ve MRG karakteristik
bulguları ile serebral alveolar ekinokok tanısında
önemli rol oynar.